Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1146 E. 2023/27 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1146 Esas
KARAR NO : 2023/27

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Aracın 9.06.2017 tarihinde 240.000 kilometre bakımı için servise bırakıldığını, 10.06.2017 tarihinde bakımın tamamlanıp aracın servisten alınmış olduğunu, aracın kısa bir süre sonra su eksiltme şikayeti ile tekrar servise götürülmüş olduğunu, davalı çalışanı işlerinin yoğunluğu nedeni ile 21,07.2017 tarihine randevu vermiş olduğunu, 20.07.2017 tarihinde araç kullanım halinde iken aracın motoru kilitlemiş araç yolda kaldığını, aynı gün çekici vasıtası ile araç servise bırakıltığını, aradan bir hafta geçtikten sonra davacının servise giderek aracını sorduğunu, kendisine motorun silindir kapağını teste gittiğini, aracın tamir masrafları için 8.000 TL onarım bedeli istendiğini, bunun yarısını hemen ödenmesi gerektiği belirtildiğini, davacı aracın garanti kapsamında olduğunu belirterek itiraz ettiğini , sorunların servis kaynaklı olduğunu belirtmiş olduğunu ancak 07.08.2017 tarihinde 4.000 TL ödemek zorunda kaldığını, 16.08.2017 tarihinde davacı aracını alabilmek için servise gittiğini, aracın onarım işlemlerinin bitmediğini, 25.08.2017 de aracı teslim edeceklerini söylendiğini, bunun yanı sıra 4.500 TL ilave tamir masrafı çıktığının söylendiğini toplam masrafın 8.000 TL’den 12.500 TL’ye çıktığı söylenmiş olduğunu 25.08.2017 tarihinde davacı aracını almak için servise tekrar gittiğini, kendisinden ilave 10.000 TL daha tamir masrafı istendiğini, davacı ödemeyi yapıp aracını teslim alındığını, davacının toplamda 22.500 TL onarım masrafı ödendiğini, 5.09.2017 tarihinde aracın arıza ikaz ışıkları tekrar yandığını, davacı aracını çekici ile servise bıraktığını, 6.09.2017 tarihinde davacının aracını servisten teslim aldığını,7.09.2017 tarihinde araç yolda tekrar arızalanmış olduğunu,9.09.2017 tarihinde davacının aracını servisten teslim aldığını, ancak araç akşam saatlerinde tekrar yolda kalarak çekici ile servise tekrar bırakıldığını,11.09.2017 tarihinde davacının aracını servisten teslim aldığını, 12.09.2017 tarihinde aracın seyir halinde iken tekrar arızalanmış olduğunu, tekrar servise bırakıldığını, Davacının arızayı —– bildirmiş olduğunu ve çözüm bulunmasını istediğini, —— bir ekibin gelerek arızayı tespit ettiğini ve onardığını, 15.09.2017 tarihinde davacının aracını servisten teslim aldığını, ,dava tarihine kadar araçta bir daha arıza meydana gelmediğini beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile, ödemiş olduğu servis yedek parça, işçilik vs, ücretleri için 7.000 TL, ikame araç ile ilgili olarak ödenen kira ücreti için 2.000 TL, araçta meydana gelen değer kaybı için 1.000 TL olmak üzere toplamda 10.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: 9.06.2017 tarihinde 240.000 kilometre bakımı için servise bırakıldığını, davanın aracında meydana gelen arızalar ile bakım esnasında yapılan işler arasında illiyet bağı olmadığını,a racın tekrar servise getirildiği 20.07.2017 tarihine kadar aracın bakım sonrası 8.000 kilometre yol kat ettiğini, aracın servisten kaynaklanan bir problem olsaydı bu kilometreyi kat etmesi mümkün olmayacağını, —–numaralı servis formunda davacının su kaçağı iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu araçta yapılan kontrollerde su kaçağına rastlanmadığı tespit edildiğini Davacı 20.07.2017 tarihinde marş basmıyor şikayeti ile geldiğini, servis tarafından silindir kapağının sökülerek bakılması gerektiği bildirildiğini, onarım için onay verilmesi gerektiğini, davacının 20 gün onay vermediğini, bu nedenle aracın teslimi geciktiğini, satış sonrası hizmet yönetmeliğine göre servis onarım süresi 30 iş günü olduğunu, bu süre içinde meydana gelen kazanç kaybı rizikosunun davacı üzerinde olduğunu meydana gelen arıza servis tarafından gerçekleştirilen işlemlerle ilgili olmadığını, Aracın servise geldiği 20.07.2017 tarihinde aracın garanti süresi dolduğunu aracın garanti süresi 3 yıl, aracın trafiğe çıkış tarihi 30.06.2014 olduğunu, aracın onarım ücreti 33.184,09 TL olduğunu, davacı müşteriden 13.988,62 TL alındığını, davacı servise 20.07.2017 tarihinde geldiğinde aracın su eksiltmesi şikayeti nedeni ile dışa kaçak olmadığı için silindir kapağı sökülmesi gerektiği, bu nedenle maliyetin artacağı davacıya bildirildiğini, yine davacı tarafından aracın her seferinde arıza yaptığı ve yolda kaldığı bu nedenle aracın çekici vasıtası ile servise çekildiği belirtildiği, ancak arızaların aracın çalışmasına engel olmadığını, araç 25.08.2017 tarihinde davacıya teslim edildikten sonra 06.09.2017 tarihinde egzoz uyarı ikazı yanıyor şikayeti ile geldiğini, ek su pompası değiştirilerek araç aynı gün davacıya teslim edildiğini, davacının 11.09.2017 de yine aynı arıza şikayeti ile ve aracın hareket etmesine engel bir arıza bulunmamasına rağmen çekici ile aracı servise getirdiğini arızanın giderilmesinden sonra araç bir daha servise gelmediğini, davacı taraf dava dilekçesinde ——- teknik çalışanları tarafından serviste araç üzerinde inceleme yapıldığı iddia edilmiş olsa da gerçeğe aykırı bu iddiaya katılmalarının mümkün olmadığını, araca ilişkin olarak servis çalışanları tarafından en son 11.09.2017 tarihinde aracın ek su pompası yedek parça garantisi kapsamında değiştirilerek arıza giderildiğini, aynı gün davacıya teslim edildiğini, bu tarihten sonra aracın bir daha servise gelmediğini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında ara karar ile bilirkişi raporu alınmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup;Bilirkişi —— tarafından sunulan 12.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kusur yönünden; dosyaya konulan belgelerden davacının aracının bakımının yetkili serviste düzenli olarak yaptırdığı bu nedenle motorun yağından ve filtresinden kaynaklı bir sorun olamayacağı, dosyada motor yağının eksik olmasına yönelik bir bulgu olmadığı, sürücünün aracını dikkatli kullandığı, yağını suyunu takip ettiği, aracın kullanılmaması gereken uyarılara uyarak aracını bir çok kere çekici vasıtası ile servise taşıdığı görülmekte ve motor suyu eksiliyor diye servisi uyardığı görülmektedir. Bu durumda kullanım hatasından kaynaklı bir arızanın meydana geldiği söylenemeyeceği davacının davaya konu arızanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı, silindir kapaklarında eğrilik genellikle kapağın fazla yada dengesiz sıkılmasından, fazla ve düzensiz ısıdan, yetersiz soğutmadan, düzensiz yanmadan, motorun çalışması esnasında fazla sıcak alanların oluşmasından ileri geldiği, aracın aşınma parçaları olmayıp garanti kapsamında olan parçaları olduğu, 09.06.2017 tarihinde servise geldiğinde arızanın var olduğu, araç 30.06.2017 tarihinde garanti süresini dolduracağı için garanti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ancak davalı servisin müşteri şikayetini yeterli incelemediği, arızanın silindirler içine su kaçmasına ve buna bağlı olarak da motor yağının fonksiyonunu kaybedip işlevini yerine getiremeyeceği için aracın daha sonraki 8.000 kilometre yol kat etmesi sürecinde motor aşınmalarına neden olduğu, motor aksamlarını bozduğu nedeni ile servisin ayıplı hizmet verdiği, davalı servisin %100 kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, arıza zararı yönünden; 06.09.2017 tarihli 13.988,62 TL’lik faturanın davaya konu arıza faturası olduğu, Garanti kapsamı içinde değerlendirilmesi gereken parçaların değiştirilmemesi/onarılmaması sonucu arızanın daha da büyümesi nedeni ile ayıplı hizmet sonucu meydana geldiği, davacının talep edebileceği hasar bedelinin 13.988,62 TL olduğu, araçta 24.204 TL’lik hasar bedeli çıktığı, 10.216 TL’lik indirim yapıldığı, ancak davalı firma ayıplı hizmet nedeni ile hasar bedelinin tamamından sorumlu olduğu kanaatine varıldığı, davacının talep edebileceği araç arıza bedelinin 13.988,62 TL+ arıza tarihi 09.06.2017 itibarı ile yasal faiz talep edebileceği; değer kaybı yönünden yapılan değerlendirme ile; davaya konu aracın 30.06.2014 trafik çıkış tarihli, ——model olduğu, arıza tarihinde 3 yaşının içinde ve davaya konu arıza tarihine kadar 240.000 km yol yaptığı bu nedenle söz konusu aracın 3.000 TL değer kaybına uğrayacağının takdir edildiği, kazanç kaybı zararı yönünden ise davacının talep edebileceği kazanç kaybı zararı = 12 gün x 144 TL = 1.728 TL+ arıza tarihi olan 09.06.2017 tarihi itibarı ile yasal faiz talep edebileceği belirtilmiştir.Bilirkişiler —— 20/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının aracının bakımını yetkili serviste düzenli olarak yaptırdığı, meydana gelen arızaların davacı kullanıcının bakım, kullanım eksikliğinden kaynaklanmadığı, arızanın tespitinin gecikmesinde ve hasarın büyümesinde davalı servisin bakım ve servis eksikliğinin sebep olduğunun değerlendirildiği; dava konusu arıza için 06.09.2017 tarihli KDV dahil 13.988,62 TL tutarlı hasar onarım bedelinin tamamından davalı servisin sorumlu olacağının değerlendirildiği; aracın yapılan motor tamiri sonunda tahminen ve takdiren 3000 TL değer kaybına uğrayacağı ve bu bedeli davalı servisten talep edebileceği, aracın, toplam 31 gün serviste kaldığı ve araçtaki arızaların giderildikçe diğer arızanın ortaya çıktığı, onarım onayının verilmesinden sonra tamiratın da yapıldığı göz önüne alındığında, davalı servisin bu konuda herhangi bir gecikmesinden söz edilemeyeceği, yürürlükteki yönetmeliğe göre yetkili servis istasyonuna veya satıcıya tesliminden itibaren arızasının on iş günü içerisinde giderilememesi halinde, üretici veya ithalatçının; malın tamiri tamamlanıncaya kadar, benzer özelliklere sahip başka bir malı tüketicinin kullanımına tahsis etmesi zorunluluğu doğduğundan, burada davacının ikame araç talebinin Üretici, İthalatçı ve satıcı firmadan talep edilebileceği, davalı servisin sorumluluğu olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, hatalı servis hizmeti nedeniyle ödenen servis, yedek parça ve işçilik ücretinin ayrıca ikame araç için ödenen kira bedelinin ve değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile davaya konu aracın davacı tarafından yetkili servisinde düzenli olarak bakımının yaptırıldığı, araçta meydana gelen arızaların davacının kullanımından kaynaklanmadığının anlaşıldığı ve esasen arızanın tespitinin gecikmesinde ve hasarın büyümesinde davalı servisin bakım ve servis eksikliğinin sebep olduğu, bu nedenle söz konusu arızaya yönelik servis hizmeti, yedek parça bedeli, işçilik ücreti vs. için 06.09.2017 tarihinde düzenlenen 13.988,62 TL tutarlı hasar onarım bedelinden davalının sorumlu olduğu, yapılan tamir sonucunda dava konusu araçta 3.000,00 TL’lik değer kaybının olduğunun belirlendiği ancak taleple bağlılık ilkesi gereği davacının talebinden fazlasına hükmedilemeyeceğinden 2.728,00 TL değer kaybı bedelinin 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca davacının ikame araç bedeli talebi yönünden söz konusu aracın tamirine yönelik onay verilmesinden sonra teknik anlamda makul süre içinde onarımın yapıldığı, servisin bu anlamda herhangi bir gecikmesinin bulunmadığı, Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliğine göre de tamir için bırakılan malın tamirinin tamamlanmasına kadar benzer özelliklerdeki başka bir malın kullanıcıya verilmesinden o malın üreticisi/ithalatçısının sorumlu olduğu belirtildiğinden söz konusu talep yönünden davalının sorumlu olmadığı kanaatine varılarak bu talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
13.988,62 TL arıza zararı ( servis hizmeti, yedek parça bedeli, işçilik ücreti vs.) bedelinin ve 2.728,00 TL değer kaybı bedelinin 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar harcı 1.141,91 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 148,86 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 319,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 822,27 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç ve 148,86 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 351,04 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 320,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.020,90. TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 911,81 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 320,57 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—— esaslara göre belirlenen —–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere ——vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin ve davacı asilin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.