Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1136 E. 2020/654 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/678 Esas
KARAR NO: 2020/646
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: olay günü — tarihinde sürücü—- sevk ve idaresindeki ——-üzerinden seyri sırasında—-kavşağını kuzey yönüne doğru devamı esnasında — plakalı araç sürücüsü —- sevk ve idaresindeki aracın ön kısmı ile motosikletin sağ yan kısmına çarpması neticesi ile çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin —sürücü konumunda olduğunu, —- numaraları dosyanın bilirkişi raporunda, — plakalı araç sürücüsü —– Sayılı KTK’ nun;”Kavşaklarda Geçiş Hakkı Madde109- Kavşaklarda aşağıdaki kurallar uygulanır. a) Kavşağa yaklaşa sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar.” kuralını ihlal ettiğinden birinci dereceden kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin söz konusu kaza nedeniyle yaralandığını,—-tedavi altına alındığını, müvekkilinde radiu uç kırığının mevcut olduğunu, kazaya sebebiyet veren — plaka sayılı araç, davalı—— sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı —–karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı —- tarihinde yazılı başvuruda bulunduklarını, davalı — içerisinde cevap verilmediği taktirde dava yoluna başvurulacağı, başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, davalı —- içerisinde cevap vermediğini, söz konusu kaza —-tarihinde gerçekleşmiş olduğundan müvekkilimizin maluliyeti ilişkin—– temin edilebilmesi için gerekli olan bir yıllık süre —- tarihinde dolacağını, —- alabilmek için henüz sürenin dolmadığını, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile; davacıya ödenmesi gereken iş gücü kaybından doğan — daimi maluliyet —tazminatı ve —geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam — tazminatının davalı — başvuru tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan — plaka sayalı araç müvekkili şirket nezdinde ——– tarihleri arasında sigortalı olduğunu, dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluk poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirkete yapılan başvuruya istinaden şirket nezdinde —– hasar dosyaları açıldığını, zorunlu evrakların eksik olması nedeniyle yeterli değerlendirme yapılamadığını, gerekli belgelerin davacı tarafından ibraz edilmediğini, bu nedenle ödeme yapılmadığını, müvekkili şirkete yapılan başvurunun KTK madde 97 kapsamında geçerli bir başvuru sayılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davacıya ait hastane kayıtları getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
—— tarihli raporunda; davacıda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybına neden olan bir patalojinin bulunmadığı, Geçici iş göremez ve %100 malûl sayılması gereken sürenin (4) ay olduğu belirtilmektedir.
—-alınan maluliyet raporunda; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında davacının sürekli maluliyet oranının %0 (sıfır) olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 ay olduğu belirtilmiştir.
Ceza dava dosyasının incelenmesinde; ceza dosyasında alınan —- raporunda, davalı —- sigortalı—- tali kusurlu, müşteki sürücü —- asli kusurlu olduğu, sanık sürücü —- Taksirle Yaralamaya Neden Olma Suçundan sonuç olarak adli para cezası ile cezalandırıldığı ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce kusur oranlarının belirlenmesi ve zarar miktarının hesaplanması açısından trafik bilirkişisi ve aktüer bilirkişiden alınan raporda özetle; kazanın meydana gelmesinde—- plakalı aracın sürücüsü —- % 30 oranında, kayıt tescilsiz motorsiklet sürücüsü—– % 70 oranında kusurlu olduğu, davalı sigortalısının % 30 kusurlu olma durumuna göre hesaplama yaptığını, davacının sürekli iş göremezlik maluliyeti olmaması nedeniyle hesaplama yapılmadığı, geçici iş göremezlik zararının kusur indirimi yapılmak suretiyle —-olarak hesaplandığı, rücuya tabi herhangi bir ödeme olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın —- tarihinde davacı sürücü —- sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile davalı — sigortalı — sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın çarpışması sonucu yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik talebine ilişkin olduğu, mahkememizce alınan kusur raporunun ceza dosyasında alınan —- raporuyla uyumlu olduğu, kusur raporunun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, kazanın meydana gelmesinde davacının % 70 oranında,— sigortalı sürücünün % 30 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, mahkememizce öncelikle —— rapor alınmış olsa da poliçe başlangıç tarihinin — tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlardan sonra düzenlendiği anlaşıldığından maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca alınması gerektiği ve bu yönetmelik uyarınca alınan —- raporuna itibar edildiği, kaldı ki her iki raporda da maluliyete ilişkin tespitlerin aynı olduğu, davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, bu nedenle bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olup, kusuruna isabet eden miktar düşüldükten sonra davacının geçici iş göremezlik zararının — olduğu anlaşıldığı, her ne kadar davacı vekili geçici iş göremezlik zararının —-tarihi asgari ücret verilerine göre hesaplanması gerektiğini ileri sürmüş olsa da geçici iş göremez kalınan sürenin kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 4 ay olarak gerçekleştiği, anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöndeki itirazına itibar edilmediği, dava öncesinde davalı—-tazminat talebine ilişkin ihtar/ihbar edildiği ve tebliğin —-tarihinde gerçekleştiği, ancak hesabın esas unsurlarından olan maluliyet tespitine ilişkin raporun davalıya ibraz edilemediği anlaşıldığından, temerrüt tarihinin dava tarihi olan—– tarihi olduğu ve belirlenen bedele bu tarihten itibaren yasal faiz işletmek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Sürekli iş göremezlik zarar talebinin reddine,
— geçici iş göremezlik zararının dava tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 153,37 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 121,97 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 31,40 TL peşin/nispi harç olmak üzere toplam 62,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 265,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti (kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişi ücretleri) olmak üzere toplam 1.315,70 TL’nin kabul-ret oranları gözetilerek 895,17 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraftan yapılan 50,00 TL yargılama giderinin kabul-ret oranları gözetilerek 15,98 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.245,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 527,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2020