Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1130 E. 2020/504 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1130 Esas
KARAR NO : 2020/504
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/10/2017
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine ——-sayılı icra dosyası ile———– keşide tarihli———– bedelli çekin tahsili talebi ile kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, davacıların davalılara herhangi bir borcu bulunmadığından iş bu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, Davacı ————-arasında inşaat iş ve işlemleri sebebi ile süregelmekte olan bir ticari ilişkisi mevcut olduğunu, bu hususun taraf defterleri ile sabit olduğunu, söz konusu ticari iş ve işlemler sebebi ile —-.tarafından düzenlenip ——- verilen çeklerden——– bedelli çek ile ——–bedelli —- adet çek, çeklerin lehdarı olan —— iken bu çekler ziyaa sureti ile kaybolduğunu, söz konu kaybolan çeklerden —- keşide tarihli olan çekin iptali için—————- sayılı dosyası ile dava açılmış olup, söz konusu davada çek ile ilgili olarak ödemekten men kararı verilmiş olduğunu, yine söz konusu çekin kaybolduğuna ve çeki elinde bulunduranların Mahkemeye başvurmasına ilişkin gazetede ilanlar yapılmış olduğunu, bankadan beklenen cevap gelmemesi sebebi ile halen derdest olduğunu, çeklerin kimin elinde olduğu bilinmediğinden ve çeklerle ilgili ödeme yasağı mevcut bulunduğundan, söz konusu çeklerle ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını, çeklerin müvekkillerin hiçbir şekilde ticari ilişkisi bulunmayan davalıların eline geçtiğini, ——- bedelli çekin tahsili talebi ile ————- sayılı dosyası üzerinden gönderilen icra emrinin ——- tarihinde müvekkillere tebliğ edilmesi ile anlaşıldığını, diğer çekin ise halen kimin elinde olduğunun bilinmediğini, ——sayılı icra dosyası ile ——– bedelli çekin tahsili amacıyla başlatılan takipte icra emri müvekkillere ———– tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, müvekkillerin borcu bulunmadığı sabit olduğundan, çek bedelleri de dikkate alınarak müvekkillerin telafisi imkansız zararlara uğramaması, olabilecek mağduriyetlerin engellenebilmesi için icra usul işlemlerindeki süreler ve icra emrinin müvekkillere tebliğ tarihi de dikkate alınarak öncelikle ve ivedilikle ———- maddeleri uyarınca tedbir kararı verilmesini, açıklanan ve resen gözetilecek sebeplerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; gerekli yargılamanın yapılarak müvekkillerin davalılara borçlu olmadığının tespitini, müvekkiller aleyhinde başlatılan icra takibinin iptalini, davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, öncelikle ve ivedilikle İİK 72/2-3 uyarınca tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——-cevap dilekçesinde özetle;——- dosyasında davacılar —————– bu dosyadaki diğer davalı —–aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu çekin keşidecisi ——————– lehtar ve ilk ciro sahibi ise —————-Ve dava dilekçesinde bu iki şirket arasında ticari ilişki bulunduğu bu ilişki neticesinde bu çekin düzenlendiği açıkça belirtildiğini, sonrasında ise çekin kaybolduğundan bahisle davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, çekin nasıl ve ne şekilde kaybolduğu, kimin elinde olduğunu bilmediklerini beyan ettiklerini, çekin keşidecisi olan ——– ciranta ve lehtar olan —————ilişkilerinin bulunduklarını dava dilekçesinde beyan ettiklerini, herhangi bir imza itirazında bulunmadıklarını ve kendi aralarındaki bu borç ilişkisini kabul ettiğini, bu nedenle ———– borçlu olmadığından bahisle huzurdaki davayı açması davanın reddini gerektiğini, zira davacı ————- müvekkilimiz ve diğer davalı arasında açık ve bariz bir husumet yokluğu bulunduğunu, dava dilekçesinde belirtilen husular davacıların ve diğer davalılar arasındaki ciro silsilesi ile ilgilidir ve daha sonra yine kendi aralarında rücu imkanı bulunduğunu, Lehtar ve ilk ciranta olan ——– sonraki ciro ——– şahsa ait olduğunu, ——— çeki cirolayarak davacıya devrettiğini, davacı tarafından ise bu üç borçluya birden icra takibi başlatıldığını, husumet yokluğu nedeni ile ilgili HMK hükümleri gereği davacılardan————— bakımından davanın reddine karar verilmesini, davacıların haksız hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davalarının reddine karar verilmesini,——————-sayılı icra dosyasındeki tedbirin kaldırılarak, dosyadaki paranın hesabımıza geçirilmesini, haksız ve kötü niyetli bu itirazlarından dolayı davacı taraflar aleyhine %20’tan aşağı olmamak üzere %100 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yüklemesine karar verilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; icra takibine konu edilen kambiyo senedi niteliğindeki çekten dolayı davalılara borçlu olmadığı gerekçesiyle menfi tespit istemine ilişkindir.
———- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı —- davacılar ve diğer davalı —————aleyhine ——keşide tarihli ——- bedelli çeke dayalı —— asıl alacak —— işlemiş faiz,— çek tazminatı, ———- komisyon ücreti olmak üzere toplam ——— alacağın tahsili için icra takibi başlattığı ve takibin kesinleştiği görülmüştür.
Dava konusu çekin incelenmesinde; davacı ——- diğer davacı —————-lehtar olduğu, davacı lehtar ——— tarafından çekin davalı—– ciro edildiği, davalı —— da çeki diğer davalı/takip alacaklısı ———— ettiği çek üzerindeki ciro silsilesinden anlaşılmıştır.
Davacılar, dava konusu çekin kaybolduğunu beyan etmiş, davalı — çekin davacı —————– tarafından kendisine alacağına karşılık verildiğini beyan etmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması ve davacıların davalılar ile arasında ticari ilişki olmadığı yönündeki iddiaları üzerine tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ise de davacıların delil avansını yatırmaması üzerine inceleme yapılamamıştır.
Uyuşmazlık konusu çekte davacılar keşideci ve lehtar ciranta olup ciro imzasına herhangi bir itirazlarının bulunmadığı gibi çekin çalındığı yönünde de dosya içinde bir delil bulunmadığından bu durumda davalı meşru hamil olduğundan davanın reddi gerekir. ————— keşideci ve lehtar konumunda olduğu çekten dolayı bedelsizlik iddiasına dayanarak, menfi tespit isteminde bulunmuştur. Çekin arka yüzümde lehtar ismi ve ciro imzası bulunmaktadır. Davalı ———- ise lehtardan ciro ile çeki alan konumundadır. Çek metninde geçerli bulunan ciro silsilesine göre çeki elinde bulunduran hamil, yetkili hamil konumundadır. Davacı, cironun iptal edildiğini ve davalı hamilin kötüniyetli olduğunu yazılı belge ile kanıtlamak zorunda olup, cirosu iptal edilmediği sürece davacıların bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olduğu kabul edilmelidir. ——— davacı şirket cirosundan sonra gelen ciranta, davalı —— de bu davalıdan sonra gelen ciranta olduğu, ciro silsilesinde eksiklik olmadığı, davalıların kötüniyetli hareket ettiğine dair delil bulunmadığı görülmektedir; bu durumda davalı——— meşru hamil olduğu gözetilerek davanın reddi gerekir. ———-
Sonuç olarak, davacıların çekin çalındığını ve davalının yetkili hamil olmadığını ispatlayamadığı, çalıntı iddialarının aynı zamanda suç oluşturması nedeniyle HMK.nun 226. maddesi hükmü gözetilerek davacılara yemin teklif hakkının hatırlatılmadığı, davalının kötü niyetini ispat edemeyen davacıların davasının reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. —————–Davacıların talebi üzerine icra dosyasına yatırılan paranın davalıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiğinden İİK 72/4 m uyarınca alacağın %20 si oranında tazminatın davacılardan alınarak davalı ——— verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Dava esas değeri olan ——– tazminatın davacılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davalı———
3-Karar harcı 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 819,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 765,32 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ——-tarafından yapılan 29,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı——– verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.040,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davalı ———-vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2020