Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1128 E. 2018/343 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1128 Esas
KARAR NO : 2018/343

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu hakkında ….İcra Müdürlüğünün 2017/16228 esas sayılı dosya numarası ile takip başlattıklarını, borçlu tarafın takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı taraf itiraz dilekçesinde, yüklenici firma olan müvekkili ile işveren …… arasında 02/08/2016 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşmede yer alan hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini belirttiklerini, bu iddianın mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, bahse konu işin müvekkili şirket tarafından yerine getirildiğini, sözleşme gereği belirlenen hizmet bedeli olan 189.390,00 TL’lik bedelin bir kısmının müvekkiline ödedikten sonra kalan 12.000,00 TL bedeli ödemediklerini, bunun üzerine icra takibi başlattıklarını, borçlu tarafın takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptali ile takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma …… ile İşveren ……. arasında ………zolasyonu konusunda, genel onarım işleri yapılması, teras su yalıtım uygulama ……. koruma betonu yapılması işleri için 02.08.2016 tarihinde sözleşme’ yapıldığını, söz konusu işin tamamlandığını, 05/12/2016 tarihli irsaliyeli fatura gönderildiğini, söz konusu uygulama esnasında ve uygulama yapıldıktan sonra dükkan kiracılar, uygulamadaki aksaklık ve eksiklikleri görmeye başladıklarını, dükkanlara su sızıntıları oluştuğunu, durumdan duyulan rahatsızlıklar ve şikayetler yönetimce yetkili firmaya dile getirildiğini, kiracı ……. Ltd. Şti.’nin müvekkili yönetimden 18.646.-TL hasar talep ettiğini, Yönetim Yüklenici firmaya kalan 12.000.-TL tutarındaki son ödemeyi yapmadığını, hasarla ilgili mahsup ettiklerini, su sızıntıları şikayetleri hızla arttığını, yönetimce başka bir yalıtım firması çağırdıklarını, problemin elastik bant-filelemenin eksik yapıldığını, gereğinden ince malzeme kullanıldığını, tamir harcı kullanılmadığından çatlamalar oluştuğunu, buralardan su sızıntısı olduğunu, çiçeklik gibi birleşme noktalarında izolasyon yeterince yüksek yapılmadığından su sızıntılarına yol açtığını, yapılan işte amaç teras altındaki dükkanlara su sızıntısını önlemek olduğunu, tam tersine daha fazla sızıntıya yol açıldığını, ve Yönetim dükkan kiracılarının davalarına muhatap hale geldiğini, bu durumu önlemek için Müvekkil yönetim, bir başka firmayı görevlendirdiğini, yapılan yanlış işleri düzelttirdiğini, bu firma çalışmaya başlamadan eksik yapılan işlerin tespiti için de mahkemeye başvurduklarını, yapılan eksik ve hatalı işlerin tespiti ve fiyatlandırılmasını talep ettiğini, İstanbul Anadolu ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/32 Değişik iş dosyası ile yapılan bilirkişi incelemesinde tüm yalıtım sorunları tespit edildiğini, resimlenmiş ve neticeten 28.085.-TL tutarında davacı firmanın sorumlu olması gerektiği saptandığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile site yönetimi ile davacı arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağından bakiye bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. Dilekçelerin teatisi aşamasında da mahkemenin bu incelemeyi yapabileceği açıktır.
HMK.nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6502 Sayılı Yasının 3. Maddesinde tanımlar düzenlenmiş olup 3/1-k maddesinde tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, aynı maddenin (ı) bendinde tüketici işlemi ” mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma , simsarlık , sigorta, vekalet, bankacılık vb. Sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır. Yasanın 73.maddesi bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Uyuşmazlığın bu yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Mahkememizde açılan davada davacı site yönetimi tacir olmayıp hizmet alan tüketici konumundadır. Sözleşme site yönetimi ve davacı şirket arasında yapılmış olup, site yönetimi hizmet satın alan, hizmetten yararlanan kişi olması itibariyle tüketici sıfatına haizdir.(Yargıtay ……Hukuk Dairesinin 30/03/2016 tarih……. esas 3677 karar sayılı kararı- Aynı dairenin 13/10/2016 tarih ……. esas-8929 karar sayılı kararı) Bu itibarla mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .