Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1124 E. 2021/174 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1124 Esas
KARAR NO: 2021/174
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıdan —– numaralı fatura ile tanesi —- —- aldığını, söz konusu mallar nedeniyle —- ödendiğini, söz konusu malların kutu ile geldiğini, bu mallardan —– ambalajında geldiğini ve ambalajının sağlam olduğunu ancak içindeki —– kırık çıktığını; dolayısıyla söz konusu ürünlerin hasarlı olarak koliye konulduğunun anlaşıldığını, ayıplı olarak çıkan — televizyonunun bedelinin —— olduğunu ancak zararın giderilmediğini beyan ederek zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı, ürünleri —— olan firmadan satın alarak ———— yöntemiyle tüketiciye satıldığını, ürünlerin yurtdışından davalı şirkete geldiğini ve davalı şirket tarafından alıcılara gönderildiğini; davalının internet satışı dışında satışının olmadığını, satış yapılan ürünlerde; —– taşınmasında verdiği hasar ve servis tarafından ambalajın açıldığı sırada ortaya çıkacak şekilde olmak üzere —- şekilde hasar olabileceğini, taraflar arasında bayilik, acentalık v.b. sözleşmesinin olmadığını, bütün ürünlerde güvenlik bandının bulunduğunu, bu bandın yetkili servis tarafından çıkarılması gerektiğini,Davacının ayıp ihtarında bulunduğu konusunun gerçek dışı olduğunu, davacının ürünlerin açılması konusunda çelişkili ifadelerde bulunması kötü niyetini ortaya koyduğunu, davacının yaptığı ödemenin —–olduğunun, kargoyla taşıma süresinde — ürünün hasar gördüğünün ürün bedeline ilişkin ——- davacının borcundan mahsup edildiğini, söz konusu bedelin taşımaya yapan kargo firmasından tanzim yoluna gidildiğin; talep edilen ——- bedeli için davalı şirketin tanzim ya da bedel iade yükümlülüğünün olmadığını, Mahsup sonrası kalan —— borç tutarının davacının halen ödemediğini beyan ederek davanın reddine, karşı davanın kabulü ile —– alacaklarının davacıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasında yapılmış olan satış sözleşmesine istinaden dava konusu olan ve davalı tarafından davacıya gönderilen ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla zararlarının giderilmesi talebine ilişkindir.
Karşı dava, satım sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen ———- bedelli faturadan kalan bakiye borcun tahsiline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tahkikat aşamasına geçilerek bildirilen deliller toplanmıştır.
Davacı-karşı davalı vekilince dosyaya sunulan ——– tarihli ıslah dilekçesinde , dava dilekçesinde, müvekkili firmanın davalı şirketten —- satın almış olup karşılığında — ödediğini ancak satıma ——- ayıplı olduğu ve ayıbın satım sözleşmesinin kurulduğu anda mevcut olduğu gerekçesi ile ayıplı cihazların —– tutarındaki bedelinin, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı yandan tahsili amacıyla huzurdaki dava açıldığını, ancak davanın ıslah edilerek ——– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı yandan tahsili ile —— yönünden ise müvekkilin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekilince dosyaya sunulan ——- tarihli Islah talebine ilişkin beyan ve itirazlarını içerir dilekçesinde özetle, davacı-karşı davalı tarafça açılan davada, müvekkil şirket tarafından satılan ve teslim edilen ürünlerin bir kısmında ayıp olduğu iddiası ile ayıplı olduğu iddia edilen ürünler için ödenen —- müvekkil şirketten tahsilinin istendiğini, taraflarınca davaya verilen cevapta, taraflar arasındaki alım satım ilişkisinde, toplam mal bedelinin — olduğu, bu bedelin —- ödendiği, satılan ürünlerden — adedinde taşıma sırasında hasar oluştuğu, ——– ürünün bedelinin —- davacı şirketin borcundan mahsup edildiğini, taraflarınca açılan karşı dava ile davacı-karşı davalı şirket tarafından ödenmeyen —- tahsili talep edildiğini, davacı karşı davalı taraf,—- tutarındaki fatura bedelinin tamamının ödenmeyip kısmi ödeme yapıldığına ilişkin beyanımız üzerine dava dilekçesini ıslah ederek —-tutarındaki alacak talebini —– indirdiğini, davacı tarafın ıslah talebnini feragat niteliğinde olduğunu, davacı – karşı davalı tarafın, —–yönünden menfi tespit talebi ise; aynı miktar için tarafımızca davacı-karşı davalı şirket aleyhine alacak davası açıldığından davacı – karşı davalı tarafın bu miktarı dava konusu yapmakta hukuki yararı olmadığını, bu nedenlerle, davacı-karşı davalı tarafın alacak taklep miktarını azaltmasını kısmi feragat olarak değerlendirilmesini, —– yönünden menfi tespit talebinin de hukuki menfaat yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— yıllarına ilişkin ticari defter ve dayanak belgelerinin incelenerek rapor hazırlanmak üzere —— yazılan talimatla alınan raporda özetle: Davalı tarafın —-yılı hesap döneminde,davalının E-defter mükellefi olduğu,sunulu ticari defterlerin defter berat kayıtlarının V.U.K uygun olarak zamanında yapıldığının tespit edildiğini, davalı tarafından davacıya kesilen —- tarihli e-fatura ile— ekran uydu alıcılı ful —– tutarında ki faturanın davalı tarafından davacıya keşide edildiği, Fatura içeriği ürünlerin —- tarihinde davalı tarafından — sevk irsaliyeleri ile davacı tarafa teslim edildiği, davalı —-defterlerinde davalının —– hesabında işlem gördüğü,davalı tarafından davacıya kesilen dava konusu fatura içeriği ürünlerin olduğu——- tarihli faturanın davalının —- nolu maddesinde kayıtlı olduğu,davacı tarafından davalıya —- ödemenin —– maddesinde kayıtlı olduğunun tespit edildiğini,davacı tarafından davalı tarafa kesilen —– numaralı fatura ile bu defa davalı ticari defterlerinin alacak kısmına kayıtlı olduğu netice itibariyle—- tarihinde davalı tarafın davacıdan —– alacak bakiyenin bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava ve karşı davadaki tüm iddia ve itirazların ve mevcut bilirkişi raporunun değerlendirileceği şekilde rapor hazırlanmak üzere dosyanın tevdi edildiği Mali Müşavir—- ve hesap uzmanı bilirikişi —- oluşan iki kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişisi raporunda özetle, Davacının davalıdan — tarihli fatura ile tanesi —– olduğu,söz konusu malları —–sevk irsaliyeleri ile teslim aldığını, davacının ——- defterlerine 6102 sayılı TTKnın 64/3 maddesi hükümlerine uygun süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığını,davacının defterleri üzerinde yapılan incelemede davalıdan —– alacağı olduğunun görüldüğü,davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede davacıdan —— alacaklı olduğunun tespit edildiğini,tarafların cari hesapları arasındaki farkın davacı tarafından düzenlenen ——- tutarındaki faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, söz konusu faturanın —– ilişkin olduğu belirtilmiştir.
Hesap uzmanı raporunda özetle, Davalı satıcının davacı alıcıya satılıp teslim edilmiş olan televizyonlardan üç tanesini ayıplı olduğu gerekçesiyle bunların bedelinin iadesine yönelik davacı talebinin, satım sözleşmesinin üç adet televizyonun satımına ilişkin kısmından,davalı satıcının ayıplı ifası nedeniyle dönme ve üç adet televizyona ilişkin satım bedeli tutarının davacı alıcıya iadesi talebi niteliğinde olduğunu,davacının talebinin haklı görülebilmesi için, davalı satıcı tarafından satılıp teslim edilmiş olan teşlevizyonlardan üç tanesinin ayıplı olduğunu davacı alıcının ispat etmesi gerektiğini,davacının iddiasını ispatlar delil dosyaya sunulmadığını, dosyadaki mali bilirkişi raporlarındaki tespitlere göre taraflar arasındaki satım sözleşmesinden dlayı davalının —davacıdan—– satım bedeli alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı-karşı davacı vekilince davalı şirketin adresi —– olduğundan HMK m.6 gereğince ——mahkemesinin yetkili olduğu itirazında bulunulmuşsa da HMK’nın 6.maddesi gereğince davalının ikametgahı yetkili olmakla birlikte, HMK madde 10 gereğince dava konusu uyuşmazlık sözleşmeye dayanmış olması sebebiyle özel yetkili mahkeme olan sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olması sebebiyle somut olayda faturada davacı-karşı davalı adresinin ve sevk irsaliyelerinde alıcı adresi olarak ——- adresi olduğu görülmekle Mahkememizin yetkili olduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda davalı-karşıdavacı tarafından davacı-karşıdavalıya — tarihli —— tutarında ki fatura, davacı tarafa keşide edilmiş olup fatura içeriği ürünler——- tarihinde davalı-karşı davacı tarafından ———- sevk irsaliyeleri ile davacı-karşı davalı tarafa teslim edilmiştir. Davacı vekili, ayıplı olduğu iddia edilen üç ürünün ayıplı olduklarının tespiti için yetkili servise ——- tarihinde inceleme yaptırdıklarını ve ürünlerin kırık olduklarının tespiti üzerine davalı satıcı firmayla iletişime geçilerek cihazlardaki ayıpların ihbar edildiğini ve ayıbın hile ile gizlendiğini dava dilekçesinde belirtmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde düzenlenmiş ve “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” düzenlemesi mevcuttur.
Tacirler arasında satışa konu malın ayıplı çıkması halinde, alıcının yasal haklarını kullanabilmesi için 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesindeki süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunması zorunludur. Bu süreler, satılan malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise iki gün, açıkça belli değilse sekiz gündür.
Davacıya —- tarihinde teslim edilen ürünlerin yetkili servise —- tarihinde götürülerek kırık olduklarının tespiti için inceleme yaptırdıklarını ve satıcı firmayla iletişime geçilerek ayıbın ihbar edildiği davacı tarafça belirtilse de ambalaj içerisinde gelen ürünlerin sekiz gün——- içinde davacı tarafça incelenmesi gerekirken ya da servise götürülerek incelettirilmesi gerekirken davacı alıcı tarafından yukarıda anlatılan TTK’nın 18/3. maddesindeki usule göre, maldaki ayıpla ilgili muayene ve ihbar yükümlülüklerinin süresi içerisinde ve kanunda belirlenen usule uygun yerine getirilmemiş olduğundan ayrıca her ne kadar ayıbın hile ile saklandığı iddia edilse de somut olaydaki ayıbın niteliği gereği açık ayıp olduğundan asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde ——- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı yandan tahsili ile —-yönünden ise———- müvekkilin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olmakla mahkememizce asıl dava, maldaki ayıpla ilgili muayene ve ihbar yükümlülüklerinin süresi içerisinde ve kanunda belirlenen usule uygun yerine getirilmemiş olduğundan —- davalı-karşı davacı yandan tahsili talebi ve davacı-karşı davalı vekilince ödenmediği ikrar edilen —–yönünden menfi tespit talebi reddedilmekle ve davacı-karşı davalı vekilince ödenmediği ikrar edilen ve karşı dava konusu yapılan —–kadar davacı-karşı davalının borçlu olduğu kabul edilerek, dosyadaki hükme ve denetime elverişli olan mali müşavir bilirkişilerince taraflar arasındaki satım sözleşmesinden dolayı davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıdan bakiye ——alacağının bulunduğunun tespiti karşısında karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Asıl davada karar harcı 59,30TL’den, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 138,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 79,51 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl davada davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karşı davanın KABULÜNE,
—– temerrüt tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
6-Karşı davada karar harcı 152,26 TL’den karşı davacı-davalı tarafça peşin olarak yatırılan 14,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 137,76 TL harcın karşı davalı-davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Karşı davacı-davalı tarafça peşin olarak yatırılan 14,50TL harcın karşı davalı-davacı taraftan tahsili ile karşı davacı -davalı tarafa ödenmesine,
8-Karşı davacı-davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karşı davada karşıdavacı- davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.229,00 TL vekalet ücretinin karşı davalı-davacıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,
10-Asıl ve karşı davada davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Karşı dava yönünden kesin olmak üzere, asıl dava yönünden davacı karşı davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021