Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/112 E. 2019/996 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/112 Esas
KARAR NO : 2019/996
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/01/2017
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili — dava dışı ——– tüm hisselerini davalılar —- devralmış olduğunu,— %50, eşi —-%50 oranında hissedar olduklarını, … münferiden imza yetkilisi tek şirket müdürü iken —— tarihlerinde söz konusu hisse devirlerinin gerçekleştiğini, — tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ile hisselerin %50’si … tarafından …’ya, %1’i ise .— —-tarafından yine …’ya devredildiğini, bu devrin tescil ve ilanı ile tek yetkili olan …’nun şirket’teki müdürlüğünün sona erdiğini, —– tarihli hisse devir sözleşmesi ile tekrardan —- tarafından hisselerin %49’u …’ya devredildiğini, devirler- sayılı – tarihli ve -sayılı- tarihli —- ilan edildiğini, pay defterine kaydedildiğini, şirketin tek hissedarı ve müdürün … olduğunu, —- tarihinden devrin gerçekleştiği —- tarihine kadar ise tek ve münferit imza yetkilisi olarak müvekkili şirketin müdürlük görevini …’nun yaptığını, davalı … – ve hisse devrinin yapıldığı–tarihleri arasında şirket müdürü olarak şirket hesaplarından – adet ve toplam— TL tutarında işlem ve harcama yaptığını, harcamaların tespit edilmesi üzerine müvekkili şirket müdürü … tarafından —- tarihinde …’ya — gönderilerek bu harcama ve işlemlere ilişkin izahat istediğini, bu tutarların şirket harcamaları için kullanılmış olması halinde, ödemeye ilişkin fatura ve nakit tahsilat makbuzları talep edildiğini, bu evrakların muhatap firmalar ile mutabakat yapılması sonrasında işleme alınacağı belirtildiğini, aynı e-mail bildirimi içerisinde …’nun —–TL tutarındaki harcamayı şirket için yaptığını gösterir evrak ve belgeleri sunamayacak durumda olması halinde, bu tutarı en geç — Salı günü saat ——- kadar müvekkili şirkete ödemesinin talep edildiğini, bildirim üzerine … tarafından ——- tarihinde gönderilen —- ile bu harcama ve işlemlerin şirketin idamesi için yapıldığı belirtilerek, çalışanların maaş ödemelerinden, şahsi kredi kartından yapılan harcamalar ve şirket için yapılan alışverişlere kadar farklı işlemler, yapılan harcamalara mesnet olarak gösterilmiş ancak bu işlem ve harcamalara ilişkin fatura ve yazılı delilin sunulmadığını, müvekkili şirket müdürü … gönderdiği —– tarihli ikinci e-mail ile bir defa daha iyi niyetli olarak, yapılan ödemelerin fatura ve fişinin ve şahsi kartlardan yapıldığı belirtilen harcamalara ilişkin ekstrelerin teminini talep ettiğini, aynı e-mail içerisinde hisse devrinden bir gün önce ekte sunulan belgenin … tarafından sunulduğu, bu sebeple belirtilen harcama açıklamalarının ekli listede belirtilip yazarkasa fişi kesilmemiş paralar da dikkate alınarak yapılması, bankalardan çekilen paraların belirtilen işler için kullanılmış olması halinde, nakit alınan paraların nerelerde kullanıldığının bilgisinin istenmiş olduğunu, gönderilen — tarihli – rağmen … tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, şirket adına vekaleten —–Noterliği’nin ——- sayılı ihtarnamesi davalı …’ya keşide edildiğini, ihtarnamede …’ya göndermiş oldukları daha önceki –.Noterliği’nin -tarih ve—sayılı ihtarnamesinde belirttikleri gibi, …’nun müdür sıfatı ile sorumluluğu Türk Ticaret Kanunu’nun 626, 644, 533. maddeleri başta olmak üzere yasal mevzuatta düzenlendiğini, davalı …’nun yasal mevzuat kapsamında görev süresi boyunca görevini tüm özeni göstererek yerine getirmek, şirket’in menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlü olduğunu, bu yönde tüm belge ve beyanlarını yasalara uygun gerçekleştirmesi gerektiği, aksi takdirde şirkete karşı verdiği zararlardan sorumlu olacağının belirtilmiş olduğunu, gönderilen ihtarname ile davalı …’ya bildirilen işlem ve harcamaların detaylarının fatura, fiş, ekstrelerinde dahil belgeleri ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde sunulması, bu belgelerin belirtilen sürede sunulmaması halinde … aleyhine yasal yollara geçileceğinin ihtar edildiğini, davalı …’nun bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğunu, şirket kayıtları incelendiğinde …’nun Hisse Devir Anlaşması tarihinden önce — tarihinde -TL ve – tarihinde ise — TL olmak üzere Şirket hesabından kendi şahsi banka hesabına ödeme yaptığını, dekontlarda yer aldığının tespit edildiğini, davalı … tarafından hisse devir tarihinden hemen önce şirket hesaplarından çekilen bu tutarların iade edilmediğini, şirket ortağı ve imza yetkili müdürü …’nun şirket hesaplarından kendi hesaplarına aktardığı ——-TL tutarındaki borcun ödenmesini, aksi halde müvekkili şirketin uğradığı zararların tazmini dahil tutarın iadesi için yasal yollara geçileceğini ihtaren bildirdikleri ihtarnamede şirket adına vekaleten — tarih ve – sayılı ekli – ihtarnamesi davalı …’ya keşide edildiğini, davalı …’nun —–müvekkili şirkete iade etmediğini, müvekkili şirkete İstanbul Anadolu 5.İş Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyasından —– tarafından belirsiz alacak davası açıldığını, iş bu davanın …’ya ihbar edilmiş olduğunu, müvekkili şirkette aşçı olarak çalışmış olan — İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasına kayden alacak davasının açtığını, bu dava …’nun tek yetkili müdür sıfatı ile çalıştığı döneme ilişkin taleplerini içerdiğini, —— tarafından açılmış olan bu dava ile ilgili olarak …’nun sorumluluğunun mevcut olduğunu, davanın, …’ya ihbar edildiğini, davalı …’nun kendi banka hesabına aktardığı –TL başta olmak üzere dava dışı şirkete ve müvekkillerine gerekçesini açıklayamadığı toplam ——-TL’lik işlem ve harcamasının söz konusu olmuş olduğunu, bu tutarların ne kadarının şirketin gerçek borcu için üçüncü kişilere ve davalı …’ya ödendiği bilinmemekte olduğunu, ——–TL’lik belirsiz alacaklarının tazmini talep ettiklerini, satıcı … alıcı …’ya ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olduğunu, – ve hisse devrinin yapıldığı – tarihleri arasında şirket hesaplarından davalı … tarafından–adet ve toplam – TL tutarında işlem ve harcama yapıldığını, satış sırasında gizlenen bu işlemler ayıp teşkil etmediğini, satıcı … alıcı davacı …’ya ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olduğunu, – ve hisse devrinin yapıldığı – tarihleri arasında şirket hesaplarından davalı … tarafından -adet ve toplam -TL tutarında işlem ve harcama yapıldığını, —hisselerinin tamamının …’ya devrolunması sonrasında ortaya çıktığını, devreden …, bu devirden hemen önce şirket hesaplarında ——– adet ve toplam– TL tutarındaki işlem ve harcamayı devir aşamasında, devralan …’dan gizlemiş olduğunu, şirkette yapılan incelemede bu paraların neye ilişkin olarak şirket hesaplarından çekildiği tespit edilemediğini, bunlara ilişkin belge ve makbuza rastlanamadığını, şirket hesabından eksilen bu paralara ilişkin bilgi devirden 1 gün önce … tarafından devralan …’ya şirket’in mali durumuna ilişkin verilen belgede açıklanmamış olduğunu, bilgisi verilen işlemlerden — tarihinde —— TL ve – tarihinde ise —— TL olmak üzere gerçekleşen iki işlemin ise şirket hesabından doğrudan kendi şahsi banka hesabına para aktarma şeklinde gerçekleştiğinin tespit edildiğini, müvekkili … kendisine devirden – gün önce … tarafından şirket hakkında verilen bilginin doğru olmaması sebebiyle kendisine bildirilen nitelikleri taşımayan hisseleri satın aldığını, … Şirket kasasında … tarafından gerçekleştirilen bu işlemleri yani mevcut olmayan bu paraları biliyor olsaydı hisseleri satın almaktan vazgeçebileceğini veya hisseler için daha düşük bedel ödemeyi teklif edebileceğini, ayıplı olarak gerçekleşmiş bu satış ile ilgili olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere alıcı …’nın – TL tutarındaki zararını satıcı sıfatıyla sorumlu olan … —–olan bildirim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmin edilmesinin gerektiğini beyan ettiğini, davalıların şimdilik ——– TL’lik belirsiz alacak dava çerçevesinde ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre alıcı konumundaki müvekkilinin semenin indirilmesi hakkını kullanmasına istinaden veya tavsifine göre sözleşmeye aykırılığa istinaden şimdilik — TL’Iik tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; —————- müvekkiline ait hisseler —- tarihinde …’ya devredildiğini, davacı ile davalı arasında devre yönelik olarak — tarihinde —. Noterliği nezdinde—- yevmiye numarası ile Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesinin yapıldığını, devir tarihi itibariyle şirketin tek hissedarı ve müdürü … olduğunu, —- tarafından şirket, aktif ve pasifine ilişkin olarak tüm hak ve borçlarıyla birlikte devir alındığını, devir tarihi itibariyle müvekkilinin şirketteki müdürlüğü ile şirketi temsil ve ilzam yetkisinin sona erdiğini, şirketin işleyişi ile ilgili olarak söz hakkının kalmadığını, müvekkili şahıs tarafından davacının göndermiş olduğu – tarihli —- tarihinde cevap verdiğini, yapılmış olan işlem ve harcamalara dair bilgilendirmelerde bulduğunu, davacı tarafından ilgili açıklamalar dikkate alınmaksızın yeniden aynı talepleri içeren — tarihli bir – gönderilmiş olduğunu, söz konusu —tarihli e-mail davacının daha önce göndermiş olduğu ve müvekkili tarafından ayrıntılı şekilde cevaplarının sunulmuş olduğu – tarihli – ile aynı mahiyette olduğunu, -Noterliği’nin – yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ilgili ihtarnameye- Noterliği’nin —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, ihtarnamede —tarihi ile devir tarihi olan —————— tarihleri arasında …, şirkette müdür olarak çalışmaya devam ettiğini, yasalar gereği şirket müdürü olarak şirketin idaresi ve işlerliğini devam ettirmek sorumluluğu ve amacı kapsamında yapılması gereken işlemleri şirket hesabına yapmaya devam ettiğini, şirket müdürleri ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlü olduklarını, müvekkili davacının devir tarihine kadar şirket müdürü olarak şirket hesabına hareket etme, gerekli işlemleri yapma yetkisinin açıkça olduğunu, bu yetki dahilinde yapılan harcamalar ve harcamalara ilişkin açıklamaların dilekçe ekinde ayrıntılı şekilde belirtilmiş olduğunu, konuya dair tüm evrakların – tarihinde davacı vekili———– ekinde iletilmiş olduğunu, davacı tarafından müvekkili şahıs tarafından yapılan harcamaların neye dayanılarak yapıldığı hakkında davacıya bilgi verilmediğini, fatura ve belge sunulmadığı yönünde öne sürülen iddia ve beyanların tamamen asılsız olduğunu, müvekkili şahıs tarafından şirket hisse devrine dek yürütülen müdürlük görevi nedeniyle ilgili harcamalar yapıldığını, müdürlük görevinin gereği olarak Kanun kapsamında hukuka ve usule uygun işlemlerin gerçekleştirildiğini, yapılan açıklamalara, sunulan belgelere, fatura, ekstre ve makbuzlara davacı tarafından itibar edilmediğini, davacı tarafından müvekkili şahsa bu keretarih ve – yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye – tarihinde -. Noterliği’nin — yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davacı yana gerek e-mailler gerekse de gönderilen ihtarnameler ile müvekkilin hesabına geçirildiği iddia edilen toplam —— TL bedelindeki para …’nun şahsi işlemleri için kullanılmadığını, hatta belirtilen bedelden çok daha fazlası söz konusu tarihlerde aşağıdaki işlemler için şirket müdür sıfatı ile TTK gereği harcandığını, diğer harcamalara yönelik belgeler yanı sıra söz konusu harcamalara ilişkin olarak da fiş, fatura ya da belgeler ile listelerin davacı vekiline -tarihli ———– ve – Noterliği’nin —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gönderildiğini, müvekkili tarafından tamamen şirket için harcanmış olan bu bedellerin müvekkili şahıstan talep edilmesinin taraflar arasındaki hukuki ilişki ve yasal mevzuat kapsamında yanlış ve haksız olduğunu, İstanbul Anadolu 5. İs Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyasına ilişkin beyan ve itirazlarının ilgili dosyada ——nezdinde aşçı olarak çalışan —- maaş ücreti, ihtar gideri, asgari geçim indirim alacağı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, fazla çalışma ücreti, kıdem tazminatı giderlerinin belirsiz alacak davası olarak ele alındığının görülmekte olduğunu, —devir tarihi olan —- tarihinde şirkette çalışmaya başladığını, müvekkilinin şirketi devir tarihine kadar olan dönemde söz konusu şirkette sorunsuz bir şekilde çalıştığını, şirketin devrinden sonra ise devir hükümleri gereğince çalışmasını sürdürdüğünü, iş akdinin şirket devir tarihinden sonra söz konusu şirketin tek hissedarı ve müdürü … iken sona erdiğini, davalının söz konusu devir ile iş akitlerinin de devamını sağlayarak devir hükümlerine uygun olarak devrini gerçekleştirildiğini, iş akdi feshinin müvekkilinin şirket ile hiçbir bağının söz konusu olmadığı dönemde gerçekleştiğini, şirketin yetkilisi konumundayken iş akdinin sorunsuz şekilde devam ettiğini, ———- iş akdini fesih sebebini mobbing uygulamasına bağlaması ve bu iddianın şirket ile herhangi bir bağı bulunmayan müvekkili şirket ile hiçbir ilgisi olmamasından ötürü müvekkilden herhangi bir talepte bulunulmayacağının aşikar olduğunu, gerek—gerekse iş yeri kayıtları ile — kayıtlar getirtildiğinde —, şirket nezdinde çalışmakta olup, söz konusu Şirket davacı .— ait olduğunu, iş yerinin devri ile birlikte devralan işveren önceki işverenin işçilere karşı olan genel hak ve borç statüsünü üstlenmekte, iş ilişkisinden kaynaklanan tüm yükümlülüklerin borçlusu ve aynı zamanda tüm hakların da alacaklısı durumuna gelmekte olduğunu, müvekkili şahsın iddia edildiği gibi söz konusu devirden önceki döneme dair sorumluluğu olduğu kabul edilse dahi Yargıtay kararlarında ihbar tazminatı ancak iş sözleşmesinin fesih bildirimi sürelerine uyulmaksızın feshi tarihinde doğan ve muaccel olan bir alacak olarak nitelendirilmekte olduğunu, bu durumda devirden sonra iş sözleşmesinin devralan işveren tarafından feshi üzerine işçinin hak kazanabileceğinin ihbar tazminatından, tek başına devralan işverenin sorumlu olacağını, işyeri devrinde ihbar tazminatından sorumluluk konusundaki esaslar, yıllık izin ücretinden sorumluluk açısından geçerli olduğunu, işçinin hak kazanıp kullanmadığı yıllık izin haklarına ilişkin ücret alacakları, iş sözleşmesinin sona ermesi ile muaccel hale geleceğinden devirle birlikte iş sözleşmesi sona ermediğinden, işçinin devirden önce hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin haklarına ilişkin ücretler, devir tarihinde ödenmesi gereken alacaklar kapsamında yer almayacak ve bunun sonucu olarak, devirden önceki dönemde kullanılmayan yıllık izin haklarına ilişkin ücretlerden, devreden işverenin herhangi bir sorumluluk taşımadığını, bu alacaklardan sadece devralan işverenin sorumlu olduğunun kabul edilecek olduğunu, müvekkili şahsın söz konusu ihbar ve yıllık izin ücretlerinden hiçbir koşulda sorumluluğunun bulunmadığını, davacının tek yetkilisi ve müdürü olduğu şirket tarafından —–.Noterliği’nin —- yevmiye numaralı ihtarnamesi davalıya gönderildiğini, ————– isimli çalışanın İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesinin —— esas sayılı dosyası ile alacak davası açtığını mahkemenin istediği işyeri dosyasına ait evrakların ise müvekkili şahıs nezdinde olduğu belirtilerek bunların sunulmasının istenildiğini, açılan alacak davasında istenen evraklar davalının nezdinde bulunmadığını, —- isimli çalışana ait ücret bordroları, yıllık ücretli izin belgeleri, fazla mesai puantaj kayıtları, yazılı hizmet sözleşmeleri, işyeri giriş ve çıkış bildirgeleri ve bunun gibi belgeleri içeren işyeri şahsi sicil dosyası diğer çalışanlarla birlikte devir sırasında davacı yanın müdür olarak görev yaptığı şirket nezdinde bırakıldığını, şirket devriyle birlikte şirkete ait tüm evraklar, dokümanlar, ticari defter ve ilgili kayıt ve evraklar şirketin yeni hissedarlarına teslim edildiğini, müvekkili şahıs tarafından şirket müdürlüğü yapıldığı sırada tüm iş ve işlemleri yasaya uygun şekilde gereği gibi yerine getirildiğini, İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosyasına ilişkin beyan ve itirazlarının —- iş akdi feshi gibi söz konusu davada da davacı şahsın tek yetkilisi ve müdürü olduğu şirket çalışanı —— iş akdi fesih tarihi söz konusu şirket devrinden sonra gerçekleştiğini, müvekkili şahıs ancak şirket tarafından kendisine gönderilen ihbar dilekçesi ile söz konusu davadan haberdar olduğunu, davacı — iş akdinin başlangıcından müvekkili şahsın şirketi devir tarihine kadar olan dönemde söz konusu şirket’te aynen —- gibi sorunsuz bir şekilde çalıştığını, iş akdinin şirket devir tarihinden sonra söz konusu şirketin tek hissedarı ve müdürü … iken sona erdirildiğini, müvekkili söz konusu devir işleminde iş akdinin devamını sağlayacak şekilde ve devir sözleşmesine uygun olarak devri gerçekleştirmiş olduğunu, iş akdi feshinin müvekkili şahsın şirket ile hiçbir bağının söz konusu kalmadığı dönemde gerçekleştiğini, —–iş akdinin davacı şahsın tek yetkilisi ve müdür olduğu şirket tarafından haksız olarak sona erdirildiğini, —– beyanı da göz önüne alındığında şirket ile herhangi bir bağı bulunmayan müvekkili şahsa davanın ihbar ile yönlendirilmesi ve huzurdaki davada ilgili dosyanın öne sürülerek taleplerin müvekkili şahıs ile irtibatlandırılmak istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, işyerinin devri ile birlikte, devralan işveren önceki işverenin işçilere karşı olan genel hak ve borç statüsünü üstlenmekte, iş ilişkisinden kaynaklanan tüm yükümlülüklerin borçlusu ve aynı zamanda tüm hakların alacaklısı durumuna gelmekte olduğunu, işyerinin devri halinde devralan işveren yasa gereği tüm hak ve borçları ile birlikte iş sözleşmelerinin tarafı olurken devreden işveren, devir ile birlikte iş sözleşmelerinin tarafı olmaktan çıkmakta ve gerçekleşen borçlu değişikliği nedeniyle kural olarak işçilere karşı her türlü yükümlülüklerinden kurtulmakta olduğunu, davacının iddiasına göre iş akdi davalı şirket tarafından haksız yere sona erdirildiğini, iş aksinin sona erdirilmesi hususunda davalının herhangi bir ilgi ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacı şahsın tek yetkilisi ve müdür olduğu şirket tarafından öne sürülen tüm iddia ve taleplerin hakkaniyete aykırı olduğunu, ————isimli kişilerin iş akitlerinin feshi ile müvekkil şahsın hiçbir bağlantısı olmadığını, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretleri başta olmak üzere şirketin devredilmiş olması sebebiyle tüm talep edilen alacak kalemlerinden davacının tek başına sorumlu olduğunu, İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyası sonuçlanmadığını, davacı tarafından sonuçlanmamış davalara dayanılarak huzurdaki davada talepte bulunulmuş olduğunu, davacı yanın iddia ve beyanlarının aksine hisse devri sırasında herhangi bir yanlış bildirim yapmayan ve tüm devir evraklarını açık ve net bir şekilde sunmuş olan müvekkili şahsın kusurundan bahsedilmesinin doğru olmadığını, sözleşmede sorumluluğunu beyan ve taahhütlerle sınırlanması halinde bu beyan ve taahhütlere aykırılık halinde alıcı satıcıdan tazminat talep edecek, sözleşmede düzenlenen durumlar haricinde ise satıcıya başvurma hakkını kaybedecek olduğunu, gerekli özen ve dikkati göstermesi gereken ve basiretli bir tacir olan davacının hisseleri devralmadan önce kendi ifadeleriyle beyan ettiği şekilde – yılı nizamı dahil inceleme yaptığı göz önüne alındığında ve müvekkili şahıs hisse devri akabinde diğer hisse sahibi —- hisselerini de satın aldığı göz önüne alındığında davacının söz konusu şirket işleyişi hakkında bilgi sahibi olması nedeniyle alıcının kontrol ettiği ve bildiği ayıplardan sorumlu olduğunu, davacının müvekkili şahsa yönelttiği taleplerin kabul edilmesinin hukuken hatalı olduğunu, davacı tarafından hisse devirleri yapılırken tüm evrak ve belgeler incelendiğini, hisse devri şirketin mevcut işleyişi kabul edilerek yapıldığını, davacının iddia ettiği şekilde davalı müvekkili şahıs tarafından herhangi bir evrak ya da belge gizlenmesinin söz konusu olmadığını, davacı yan şirket hisselerini devralırken şirketin işleyişini bildiğini, şirketi devralmadan önce şirket evraklarını istediğini, kendisine sunulan evrakları incelediğini, şirket hisse devri ve iş akitleri feshi nedeniyle meydana gelen zararlar ile müvekkili şahsın herhangi bir bağı bulunmadığını, müvekkili şahıslar ilgili iş akdi fesihleri arasında illiyet bağı bulunmadığını, müvekkili şahıs ile diğer davalı daha önceden evli olduğunu, evlilik birliğini sona erdirme aşamasında şirket hisselerini devretmeyi düşündüğünü, şirket hisse devri için davacı şahıstan önce muhtelif görüşmeler yaptığını, daha sonra alıcılarla yapılan görüşmeler neticesinde müvekkili şahıs tarafından ilgili hisselerin davacıya devri uygun görüldüğünü, davacıya incelenmesi için şirket ile ilgili bilanço ve mizan bilgileri teslim edildiğini, devir işlemleri davacıdan ziyade davacının eşi Yasin Kasa tarafından takip edildiğini, ————– olduğunu, davacı devir işlemleri ile ilgili her türlü bilgiye sahip olduğunu, davacı ile yapılan görüşmelerde davacının eşi ve vekilleri tarafından şirketin esas sermayesi ve hisselere ilişkin bilgiler, ifşa edilen pasiflerin ve ödenmemiş temettülerin listesi, – tarihli geçici mizan, gelir tablosu ve bilanço, her türlü kredi anlaşması, çekler vb listesi, şirketin —- tarihi itibari ile borçlarının listesi, — ile imzalanmış lisans anlaşması ve varsa diğer lisanslar, şirketin taraf olduğu tüm anlaşmaların listesi şirketin idaresinin ve hissedarlık yapısının değişmesi durumunda fesih edilebileceğine dair hükümler bulunan anlaşmalar, vergi dairesinden alınmış vergi borcu yoktur yazısı, —- borç bulunmadığına dair yazı, güncel personel listesi ve maaşları, şirket aleyhine açılmış ve hali hazırda derdest bulunan iş davaları listesi gayrimenkuller listesi, şirket’in taraf olduğu ya da şirket’in kendisinin veya mallarının ya da haklarının tabi olduğu tüm davalar listesi, güncel alacaklar ve borçlar listesi, stok listesi talep edildiğini, ilgili belgelerin incelendiğini, davacının kendisinin talep etmiş olduğu belgeleri incelemeksizin şirket hisse devrinin yapılmış olmayacağının açık olduğunu, listeye bakıldığından davacının tüm personel bilgilerine sahip olduğu yine aynı şekilde ———– tarihi itibariyle şirkete ilişkin bilançoyu bildiği açık olduğunu, kaldı ki zaten şirket hisse devrinden önce yaklaşık 1 ay gibi bir sürede davacı ve eşi —- görüşmeler yapıldığını, davacıya şirketin mali yapısı, banka kredileri, borçları, personel kıdem tazminatları ve alacakları ile ilgili bilgiler dahil yukarıda açıklanan tüm hususlar hakkında detaylı bilgi verildiğini, yapılan görüşmeler neticesine riskler göz önüne alınarak, şirket ile ilgili tüm resmi evraklar, personel bordroları, izin belgeleri, müşteri faturaları, şirketin fatura koçanları dahil tüm belge ve evraklar teslim edilerek ve söz konusu riskler şirket hisse devir bedelinden düşülerek hisse devri gerçekleştirildiğini, şirket aleyhine açılmış olan iş akdinin feshine ilişkin davaların hisse devrinden sonra davacının iş akitlerini haksız olarak feshetmesi nedeniyle açıldığını, müvekkili davalının hiçbir kusuru olmaması nedeniyle ilgili bedellere yönelik talepleri ve müvekkili tarafından şirket müdürü sıfatına haiz olunduğu dönemde müdürlük görevini ifa etmek maksadıyla kullanılan bedellerin açıklamalarının yapılması davacının tüm bu harcamaları devirden önce biliyor olması nedeniyle bu bedellere yönelik talepler de dahil davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuki yarar yokluğundan reddini, davacının dava dilekçesindeki iddia ve talepleri haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, davacıya ———– tüm hissesini — tarihinde -.Noterliği’nde yapılan – yevmiye nolu——– ile devrettiğini, davacı sözleşme ile şirket hisselerini aktif ve pasifleriyle, hukuki ve mali yükümlülükleriyle devir aldığını, doğmuş veya doğacak borç ve alacaktan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını beyan ettiğini, usul ve yasaya aykırı açılan davanın öncelikle hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddini, davanın esasına girilmesi halinde ise huzurdaki davanın haksız ve dayanaksız olarak, nedensiz zenginleşme amacıyla açıldığı sabit olduğunu, davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hisse devrinden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkin açılan belirsiz alacak davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespit edilmiştir. Dava dilekçesindeki zarar kalemlerinin açıklanması açısından ön inceleme duruşmasında davacı vekilinden bu husus sorulmuş ve davacı vekili beyanında; davadaki taleplerinin hisse devrinin düşmesine neden olan——- TL tutarındaki davalı tarafça yapılan işlem ve harcamaların, pay devrinden sonra şirkete karşı açılan işçilik davaları nedeniyle ödenen ve ödenmesi söz konusu olan bedellerin ve —— yılına ilişkin idari para cezası nedeniyle ödedikleri bedel toplamından ibaret olduğunu, bu bedellerin pay devrini düşürdüğünü, bu nedenle talepleri talep toplamları kadar bedellerin hisse devrinden mahsup edilmesini veya açıkladıkları bedeller toplamı kadar tazminata hükmedilmesini talep ve beyan ettiği, böylece uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesinin —-Esas nolu dosyasını yapılan incelemesinde; davacı — tarafından — tarihinde davalı———Aleyhine davacının ——- tarihleri arasında davalı şirkette çalışmasından bahisle alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) davasına ilişkin olduğu,İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesinin —- Esas nolu dosyası incelendiğinde; davacı — vekili tarafından —- tarihinde davalı—— aleyhine alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) davasına ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava dışı —— sicil kaydı, banka ve noter yazı cevapları dosyamız arasındadır.
Davacı vekili tarafından devir öncesine ait ticari defterlerinin davalılar tarafından müvekkiline verilmediğini davalıların uhdesinde olduğu beyan edilmekle, davalı …’ya, dava dışı —— yılından geriye doğru yıllara ait ticari defterlerin bulunduğu yeri, mali müşavir ve adresini bildirmek üzere muhtıra çıkarılmış davalı … defterleri sunmamış ve bu hususta beyanda bulunmamıştır.
Mahkememizce dava dışı——- ticari defterleri üzerinde dava konusu itibari ile inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişiler —– tarafından hazırlanan raporda; dava dışı şirketin tüm ticari defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu ve ——— yılları ticari defterlerinin (HMK md. 222) sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, —- yıllarına ait defterlerin sunulmadığı, inceleme sırasında davacı tarafça verilen beyanda —- yılı defterlerinin kayıp olduğuna dair bildirimde bulunulmuş ise de dava dışı şirketin defterlerinin kayıp olmasına ilişkin resmi olarak herhangi bir vesaikin bulunmadığı, dava dışı tarafça sunulan yasal defterlerde davalı …’nun —— TL’si iş avansı borcunun olduğu, davalı taraf verdiği ihtarname cevabında dava dışı şirketten ——- TL’yi aldığına dair kabulünün olduğu, ihtarnamede belirttiği ödemeler ile ilgili davaya cevap dilekçesi ekinde vesaikler sunulduğu, davalı tarafça sunulan listelerde ise toplam ——- TL’lik ödeme ile ilgili vesaikin sunulmuş olduğu, davalı tarafça yapılan ödemeler ile ilgili kendisine ait kredi kartı hesap özetleri ile birlikte yapılan nakdi ödemeler ile ilgili de ödeme makbuzlarının sunulu olduğu, ödemelerin yapıldığı iddia edilen —- yılı ile ilgili yasal defterlerin incelemede hazır edilmediği gibi —- yılına ilişkin defter ve belge ibrazının da yapılmadığı, davacı taraf beyanlarında davalının yaptığı ödemelerin bir kısmının şirkete ilişkin olduğunu ifade etmiş ise de bunların hangileri olduğunu belirtmediği, yine davalının beyanlarında geçen ödemelerin ne kadarının dava dışı şirketin yasal defterlerinde kayıtlı olduğunun tespitinin (davacının —- yılı defterlerinin kaybına ilişkin inceleme sırasında ki beyanı) yapılamadığı, dosya kapsamında davacının davalıdan aldığı hisselerin değerinin azaldığına dair ispat edici mahiyette vesaikin ibraz edilmediği belirtilmiştir.
Davacı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesinde; davalı …’nun dava dışı şirkete —TL iş avansı borcunun olduğu hususunun defterlerde kayıtlı olduğu, yine raporun 14. Sayfasında davalı tarafın ihtarname cevabında dava dışı şirketten —- TL aldığına dair kabulün olduğu hususunun tespit edildiği, — tarihi ile hisse devrenin gerçekleştiği ——- tarihi arasında yapılan harcamaların şirket adına yapıldığı hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı, hisse devredilirken bu mali kayıtları müvekkilinden kötü niyetli olarak saklandığını, davalı çalışanların maaş ödemelerini, kendi şahsi kredi kartından yapılan şahsi harcamalarını ve alışverişlere kadar farklı işlemlerin şirket için kullanıldığına ilişkin fatura ve yazılı delil sunmadığını gösterilen delillerin —– yılına ait harcamalara ve faturalara ilişkin olduğunu, raporda şirket kredi kartları ve nakit hesabı yerine davalının şahsi kredi kartını kullanmış olmasının dikkate alınmadığını, şirket kasasında nakit para mevcut iken şahsi kredi kartı ile yapılan harcamaların ve maaş ödemelerinin herhangi bir mantığının bulunmadığı gibi hisse devrinin hemen öncesinde müvekkiline herhangi bir bilgi verilmeksizin davalı tarafından şahsi hesabına para transferi yapılmış olmasının da kötü niyetli olduğunu, hisse devrine — tarihinde gerçekleşmiş olup, —- yılına ait yasal defterlerinin sorumluluğunun davalı tarafta olduğunu, dava dışı şirkete açılan iş davalarının şirketi zarara uğrattığını, davalının kredi kartından yapılan harcamaların şirket adına yapıldığının yazılı delillerle ispat edilmesini beyan etmiştir.
Davalı … rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesinde; dava dışı şirketin tüm ticari defterlerini davacıya teslim ettiklerini, davacı tarafın belirtmiş olduğu toplam — TL meblağ ——– hesaptan nakit olarak çekilmek suretiyle alındığını ve bu çekilen paraların şirket işleyişiyle ilgili harcandığını, ayrıca bu tarihte şirketin davacıya devrinin henüz yapılmadığını, şirketin davacı tarafından aktif ve pasifiyle birlikte devralındığını, şirketin tek hissedarının davacı olduğunu beyan etmiştir.
————– vekili tarafından muhatap—— tarihinde keşide edilen — – Yevmiye nolu ihtarnamesinde; —- hisselerinin %50’si muhatap tarafından —-tarihli hisse devri anlaşması uyarınca …’ya devredilmiş olduğunun, anılan hisse devri sözleşmesi sonrasında —- hisselerinin tamamının … tarafında devralınmış ve …nın tek yetkili müdür olarak atandığının, anılan hisse devrinin ——- tarihinde ilan edilmiş olduğunun, —- hisselerinin tamamının …’ya devrolmadan önceki dönemde muhatap, —- münferit imza yetkilisi sıfatı ile müdür olarak görev almış ortak olduğunun, bu yönde muhatabın müdürlüğü ve ortaklığı dönemine ilişkin daha önce şirket kayıtları incelendiğinde muhatabın hisse devir anlaşması tarihinden önce — tarihinde – TL ve — tarihinde ise – TL olmak üzere şirket hesabından kendi hesabına ödeme yaptığının, —yılı öncesi yapılan işlemler ve nakit kasa ile ilgili işlemler, muhatap şirket hesaplarından kendi hesaplarına aktardığı —TL tutarındaki borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren – gün içinde ödenmesi aksi halde müvekkil şirketin uğradığı zararların tazmini dahil tutarın iadesi için yasal yollara başvurulacağının “ihtaren bildirilmiş olduğu belirlenmiştir.
—-vekili tarafından muhatap —- tarihinde keşide edilen — Noterliği’ nin — Yevmiye nolu ihtarnamesinde; “Muhatap Şirket tarafından keşide edilen – Noterliğinin- —- yevmiye numaralı ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmiş olduğunun, keşideci müvekkil – tarihi ile hisse devrinin yapılması akabinde —- tarihine kadar şirket müdürü olarak çalışmaya devam etmiş ve şirketin idaresi ve işlerliğini devam ettirmek sorumluluğu ve amacı kapsamında yapılması gereken işlemleri şirket hesabına yapmaya devam etmiş olduğunun, söz konusu işlemlere dair tüm açıklama ve belgeleri muhatap şirketlere — Noterliğinin ——-yevmiye nosu ile sunmuş olduğunun, …’nun devir tarihine kadar şirket müdürü olarak şirket hesabına hareket etme, gerekli işlemleri yapma yetkisinin söz konusu olduğunun, Muhatap Şirket tarafından Keşideci Müvekkilin hesabına geçirildiği iddia edilen toplam —— bedelindeki paranın …’nun şahsi işlemleri için kullanılmadığı ve belirtilen bedelden çok daha fazlasının söz konusu şirket müdürü sıfatı ile TTK gereği harcanmış olduğunun, harcamalara ilişkin fiş, fatura ya da belgeler ile listelerinin muhatap şirket vekiline — tarihli — Noterliğinin ——— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gönderildiğini, Şirket adına şirket müdürü sıfatıyla Müvekkili tarafından yapılmış olan söz konusu harcamalarının, Muhatap Şirket tarafından ihtarname ile müvekkilinden talep edilmesinin taraflar arasındaki hukuki ilişki ve yasal mevzuat kapsamında doğru olmadığının, haksız olduğunun, bu sebeple ihtarnamedeki talepleri kabul etmediklerinin” ihtarnameye cevaben bildirmiş oldukları belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davalıların dava dışı ——– adlı şirkette % 50’şer oranında hissedar, davalı …’nun münferiden yetkili ve şirket müdürü olduğu, —- tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ile davalı … tarafından hissesinin tamamının, davalı — ise hissesinin % 1’ni davacıya devrettiği, böylece davalı …’nun şirket müdürlüğünün sona erdiği, daha sonra —- tarihinde —- ile davalı .—-kalan % 49 hissesini de davacıya devrettiği, şirketin tek hissedarı ve müdürünün davacının olduğu, davanın — tarihi ile hisse devrinin yapıldığı—tarihleri arasında şirket hesaplarından davalı … tarafından – adet ve toplamda — TL tutarındaki işlem ve harcama yapılmış olması ile satış sırasında gizlenen bu işlemler nedeniyle ayrıca şirket pay devrinden sonra işten çıkan işçilerin işçilik alacaklarına yönelik ödenen veya davalar sonucu ödenecek olan bedellerin ve idari para cezası olarak ödenen bedeller toplamının semenden indirilmesi veya sözleşmeye aykırılık nedeniyle bu bedellerin tazmini talebine ilişkin olduğu, bilirkişi heyeti tarafından dava dışı —- yıllarına ilişkin ticari defterlerin incelendiği, —– yıllarına ait ticari defterlerin davacı tarafça sunulmadığı, her ne kadar davacı vekili – nolu celsede devir tarihinden önceki yıllara ait defterlerin müvekkiline verilmediği, davalı tarafın anlaşmalı olduğu mali müşavirde olduğunu beyan etmişse de şirket hisselerinin tamamının davalılardan devralındığı, dolayısıyla defterlerinin davacıya teslim edilmesi gerektiği, davacı tarafından davalılara bu hususta davadan önce herhangi bir ihtarname gönderilmemiş olduğu ve davacı vekili tarafından —yılı ticari defterlerinin sunulduğu, inceleme sırasında —- yılı defterlerinin kayıp olduğuna dair bildirimde bulunulmuş ise de dava dışı şirketin defterlerinin kayıp olmasına ilişkin resmi olarak herhangi bir vesaikin bulunmadığı da nazara alınarak hisse devrinden önceki defterlerin de sunma yükümlülüğünün davacı tarafta olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafın bu husustaki itirazına itibar edilmediği, davalı …’nun şirketin devir tarihine kadar şirket müdürü ve tek yetkilisi olduğu, davalı …’nun ihtarname cevabında dava dışı —– TL aldığını kabul ettiği, ancak bu —-TL’nin ve hatta fazlasının şirket için harcandığını beyan ettiği, davalı tarafça sunulan listelerde toplam —- ödemeyle ilgili belgelerin sunulduğu, davalı tarafça yapılan ödemelerle ilgili …’ya ait kredi kartı hesap özetleriyle birlikte yapılan nakdi ödemeler ile ilgilide ödeme makbuzlarının sunulduğu, ancak – yılı defter ve belgelerin sunulmadığından davalının beyanlarında geçen ödemelerin dava dışı—- defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunun bilirkişilerce incelenemediği bu nedenle davacının davalı tarafından —- TL tutarındaki harcaması kısmına yönelik talebin ispatlanamadığı, yine işçilik alacakları nedeniyle dava dışı ——– açılan davalar nedeniyle ödenmiş ve ödenecek olan bedeller yönünden ise söz konusu davaların hisse devrinden sonra açıldıkları, davacının söz konusu şirkete aktif ve pasifiyle birlikte devraldığı, dolayısıyla bu davalar nedeniyle hisse payından indirim yapılmasını isteyemeyeceği ancak şartların oluşması durumunda İş Kanunu hükümleri uyarınca davalılara bir kısım alacaklar yönünden rücu edebileceği, ancak bununda davamız konusu olmadığı, vergi cezası yönünden ise hem dava dışı ——- devirden önceki defterlerinin incelenememesi, hem davacının şirketi devralırken şirket mali durumunu inceleyip duruma göre hareket etmesi gerektiği, davalıların söz konusu durumları kötü niyetli olarak davacıdan sakladıkları gibi bir durumun ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacının bu iddiasınında yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın her iki davalı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 126,38 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından 30,50 TL yargılama giderinin davacı tarafından alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından 62,60 TL yargılama giderinin davacı tarafından alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa talep halinde iadesine,
Dair davacı vekili, davalı vekilinin ve davalı …’in yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2019