Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1109 E. 2021/48 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1109 Esas
KARAR NO: 2021/48
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı kooperatif üyelik hakkını — tarihinde eşi —— tarihinde davalı —- ortağı olduğunu, kooperatif aidatları ve ödemelerini —- tarihinden itibaren ödemeye devam ettiğini ve kooperatife —– ödediğini, davacı kooperatiften bir daire sahibi olacağını zannederek, yıllardır iyi niyetli olarak aidatlarını ve ek ödemeleri ödediğini, davalı kooperatif tarafından müvekkiline tahsisi taahhüt edilen ——- tarihinden natamam teslim edildiğini, müvekkilinin dairenin kendisine ait olduğunu zannederek dairesine birçok masraf yaparak oturulacak hale getirdiğini, dairesini kiraya verdiğini ancak müvekkiline tahsis edilen dairenin ——- adına tapuda kayıtlı olduğunu öğrendiğini, kooperatifin durumu düzeltmesini ve kendisine başka daire tahsis edilmesini talep ettiğini, kooperatifin başka daire olmadığını ve birçok dairenin birkaç kişiye birden tahsis edildiğini öğrendiğini, müvekkilinin kendisine tahsis edilen ancak başkasına ait bulunan bir dairenin aidatlarını ödemesi ve de kooperatif yönetimi tarafından hiçbir işlem yapılmaması nedeni ile istifa etmek zorunda kalarak ——– karar sayılı davayı açmak zorunda kaldığını, açmış oldukları bu davada kooperatif hesapları ile davacının ödeme dekontlarının incelendiğini ve müvekkilinin alacağının —— cari hesap ekstresi ile de sabit olduğunu, mahkemenin bu davayı süre yönünden usulden ret ettiğini, müvekkilinin alacağının ——- tarihinden itibaren muaccel olduğu halde kooperatif yönetiminin —— hükümlerine aykırı, yasal olmayan kararlar alarak mağdur olan üyelerden aldığı haksız aidat ve ödemeleri geri ödememekte ısrar ettiğini, kooperatif yönetimine —— tarihinde ihtar gönderildiğini ancak hiçbir netice alınamadığını, yapılan tüm taleplerden de herhangi bir cevap ve netice alınamadığından, —- sayılı dosyasında da tespiti yapılan alacakları için ——– esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı kooperatif yönetimi tarafından davacıya borcu olduğunu bile bile, gerekçesiz olarak icra dosyasına itiraz ederek, alacaklı müvekkiline hiçbir borcunun olmadığını belirtmesinin tamamen kötü niyetli yapılmış bir itiraz olduğunu, izah edilen nedenlerle———- dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin faizi ile birlikte devamına, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesin talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin üzerine düşen tüm yükümlülükleri tam ve eksiksiz yerine getirmek suretiyle anılan taşınmazı davacıya teslim ettiğini, hatta davacı tarafından anılan bağımsız bölümde tadilat yapılarak 3. Şahıs ile kira sözleşmesi dahi akdedildiğini, dolayısıyla davacı tarafın huzurdaki davayı açmasının açıkça hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiğini, huzurdaki davanın açılmasında davacı tarafın hukuki hiçbir menfaatinin bulunmadığını, hiçbir ad altında ikrar anlamına gelmemekle birlikte, sayın mahkemeniz tarafından yapılacak olan yargılama sonucunda dava da kısmen kabul kararı verilse ve davalı müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir ad altında ödeme yapması şeklinde bir hüküm kurulsa dahi, bu ödeme hakkında bir ödeme planı düzenlenmesi ve ——–tarihli —– tarihinden itibaren üç yıl sonrasından başlamak suretiyle erteleme kararı verilmesi gerektiğini, —- tarihli olağan ——- ayrıca önceki tarihli muhtelif —–kurul kararları dolayısıyla ve asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının haksız, hukuken mesnetsiz ve dava şartı noksan olan davasının öncelikle usul ve esastan ayrı ayrı reddine, ———-sayılı icra takibinin iptaline, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, taraflar arasındaki ilişkiden kaynaklanan her türlü hakları ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; kooperatif üyeliğinden istifa eden davacının çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkin başlattığı icra takibine —–maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——— takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine—- esas sayılı dosyasında tespit edilen alacağına dayalı ———— alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dosyamız arasına alınan ——- dosyası incelendiğinde; Davacının; —davalının ise—- olduğu, davacının — tarihli dava dilekçesiyle, kooperatif üyeliğinden —- tarihinde istifa ettiği, kooperatife ödediği —- iadesini talep ettiği, bu hususta hazırlanan —tarihli bilirkişi raporunda; davacının —- tarihinde kooperatife üye olduğu, —-tarihinde kooperatiften istifa ettiği, kooperatife ödediği paranın — bilançosunun görüşüleceği —– ay sonra muaccel olacağı, davalı kooperatifin ——— tarihinde —kurul toplantısı yaptığı, bu durumda davacının alacağının —- tarihi itibariyle muaccel olacağı, görüşünün sunulduğu,———— tarihli kararında: —yılında istifa eden davacının alacağının, — yılı bilançosunun görüşüleceği — yılı —–kurul tarihinden —ay sonra muaccel olacağının belirtildiği, davalı kooperatifin —– tarihinde —-kurul toplantısı yaptığı, —–kurulun yapıldığı — tarihinden —- tarihinde alacağın istenebileceği, alacak muaccel olmadan ——- tarihinde bu davanın açıldığı, muaccel olmadan açılan davada, dava şartı oluşmadığından (davacının yeniden dava açma hakkı saklı kalmak üzere) HMK’nun 114/2 ve Kooperatifler kanununun 17.maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği ve bu kararın ———– sayılı ilamıyla da kesinleştiği görülmüştür.
Davalı taraf tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Davacının, takipteki alacağının; —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —– olduğu, davacının, istifa tarihine kadar ödediği —- davalı kooperatiften—- muaccelıyet tarihi itibariyle tahsilini talep ettiği, davacının, davalı kooperatife, istifa tarihine kadar —- ödediği ve bu ödemenin, muaccel olacağı —-tarihi itibariyle talep edilebileceği hususunun, —- incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacının bu karara müsteniden,—- tarihinde yaptığı takiple bu alacağını talep ettiği, ancak davalı kooperatif vekilinin, geri yapılacak ödemelerin, kooperatif varlıklarını tehlikeye düşürecek olması nedeniyle — yıla kadar ertelendiğini ve erteleme kararının —- tarihli —–kurulda alındığını öne sürerek itiraz ettiği, Kooperatifler Kanununun 17 maddesinin 2.paragrafında, Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile —-kurulca geciktirilebilir.” hükmü bulunduğu, bu madde uyarınca davalı kooperatifin —- tarihli olağan — gündem maddesinde, —– dönemleri içerisinde çıkan ve çıkarılan ortağa yapılacak iade ödemelerin kooperatifimizin mevcudiyetini tehlikeye sokacak, kooperatifimizin amacını tehlikeye sokacak kooperatifimizin amacına ulaşmasını engelleyecek ve bütçenin bu ödemeleri yapamayacak durumda olması dolayısıyla bu ödemelerin Kooperatifler kanununun 17/2. maddesi uyarınca — yıla kadar ertelenmesi’ kararı aldığı, davalı kooperatifin —— yılına ilişkin de aynı kararı aldığı, —- davacıya geri ödenmesi halinde, davalı kooperatifin varlıklarının tehlikeye düşecek olup olmadığı ve dolayısıyla da kooperatifin faaliyet amacını engelleyebilecek nitelikte bir ödeme olup olmayacağı hususunun değerlendirilmesi bakımından davalı kooperatifin ticari defterlerinin incelenmesi istenmiş ise de, davalı kooperatif —- yılı ticari defterlerinin kooperatifte olmadığı,—– dosya içinde bulunduğunu belirttiği, — yetki yazısı alınarak—– sayılı dosyası içindeki ticari defterler incelenmek istenilmişse de, dosyadan gönderildiğini, ancak hangi yere veya mahkemeye gönderildiği hususunda kayıt düşülmediği bildirildiğinden defter incelemesinin yapılamadığı, —- yılı bilançosuna göre davacının giderlerden payına düşen miktarın —olduğu, bu miktarın davacının alacağından düşülmesinden sonra —- alacağının alacağın muaccel olduğu — tarihinden itibaren —- tarihine kadar işlemiş faizin taleple bağlı kalınarak —-davalıdan talep edebileceği, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan Tasfiye Halinde————- toplantı tutanağı ile çıkan ve çıkarılan ortaklara yapılacak iade ödemelerinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye sokacak, kooperatifin amacına ulaşmasını engelleyecek ve bütçenin bu ödemeleri yapamayacak durumda olması nedeniyle bu ödemelerin Kooperatifler Kanunu’nun 17/2 maddesi uyarınca 3 yıla kadar ertelenmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verildiği, ancak Kanun, Kanunlarda ve ana sözleşmelerde yazılı yetkilerin devredilemeyeceğini hükme bağladığı, buna göre —–kurulun ana sözleşmede bulunan yetkilerini, ana sözleşmede değişiklik yapmak suretiyle devredilebileceği, ancak Kanunda yazılı bulunan bir yetkinin devredilmesinin mümkün olmadığı, KK 176. maddesine göre, erteleme kararının kooperatif —–kuruluna ait olup devredemeyeceği yetkileri arasında olduğundan davacıya yapılacak olan iade ve ödemelerin usulüne uygun bir şekilde —-kurulca ertelenmiş olduğundan bahsedilemeyeceğinden davacının talebinin ——- üzerinden iptalini talep edebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce, davalı kooperatifin bilirkişi incelemesinde defterlerini ibraz etmemiş olması, davacı tarafın taşınmazın kendisine tahsisinden sonra taşınmazı kiraya verdiği yönündeki itirazlarının ve tarafların diğer itirazları karşılanmak ve önceki raporlarda değerlendirilmek suretiyle taşınmazın kiraya verilip verilmediği ve verilmiş ise davacı tarafça tahsil edilen kira bedellerinin hesaplanması ve davacının davalıdan alacağının olup olmadığının tespiti için davalının defterlerinin ve taraf delilleri incelenmek suretiyle davalı tarafın ——– arası yıllarına ait tüm yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle dosya kapsamında davacıya yapılacak olan ödemenin kooperatifler Kanunu 17/2 maddesi değerlendirilmek suretiyle davalı kooperatifin varlıklarının tehlikeye düşecek olup olmadığı ve dolayısıyla da kooperatifin faaliyet amacını engelleyebilecek nitelikte bir ödeme olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi, davalı kooperatifin ——— tarihli —-kurulunda alınan erteleme kararının davacıya yapılacak ödemeye engel olup olmadığı, erteleme kararının usule uygun olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda; Kooperatif merkezinde ibraz edilen——- yevmiye defterinin sunulmadığı, —- yılı yevmiye defterlerinin süresinde noter kapanış tasdiklerinin yapıldığı,———– sayılı dosyasında olduğu belirtilmiş ise de bu dosya içerisinde ticari defterlerin bulunmadığı, davacının taşınmaz üzerindeki tamir ve tadilatları bitirdikten —— kira alacağı elde ettiği, ——– yılı bilançosuna göre davacının giderlerden payına düşen miktarın —- olduğu, bu miktarın davacının alacağından düşülmesinden sonra —alacağının kalacağı bu alacağından da —– kira alacağının düşülmesi halinde davacının alacağın muaccel olduğu —— tarihine kadar işlemiş faizi taleple bağlı kalınarak davalıdan — işlemiş faiz olmak üzere toplam ———– talep edebileceği belirtilmiş, ancak defterlerin sunulmamış olması sebebiyle ek raporda ödemenin kooperatifler Kanunu 17/2 maddesi değerlendirilmek suretiyle davalı kooperatifin varlıklarının tehlikeye düşecek olup olmadığı ve dolayısıyla da kooperatifin faaliyet amacını engelleyebilecek nitelikte bir ödeme olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmamıştır.
Davalı vekili rapora karşı itirazında, ek raporda müvekkili kooperatifin üzerine düşen tüm yükümlülükleri tam ve zamanında yerine getirerek taşınmazı davacıya teslim ettiğini, davacının beyanı ile de sabit olduğu üzere davacının taşınmazdan kira geliri elde ettiğini, kısmen de olsa müvekkili aleyhine hüküm kurulması halinde elde edilen kira gelirlerinin alacaktan mahsup edilmesi gerektiği, yine önceki beyanlarında da izah edildiği üzere davacının alacağının bu aşamada ödenmesinin KK 17/2 maddesinde ifade edildiği üzere kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceğini savunmuştur.
Davacı vekili mahkememizde seri olarak görülen ——- sayılı davasının da aynı taleple aynı davalıya karşı yürütüldüğünü, davanın mahkememizce karara bağlanarak İstinaf incelemesinde bulunduğu, bu dosyanın ve raporlarının mahkememiz dosyası arasına alınmasını ve bu dosyada değerlendirilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Mahkememizde aynı davalıya karşı aynı konuda görülen —-Esas sayılı seri dosyasında alınan ek raporda özetle;—– dönemi arasındaki mali tablolar değerlendirildiğinde;—— açılış bilançosunda, kooperatif ortaklığından ayrılan veya ihraç edilen ve aralarında davacının da bulunduğu —- kooperatif üyesine ödenmesi gereken iade tutarın —olduğu, bu tutarın; —— olduğu, —– dönemine ait tüm —–kurul tutanakları incelendiğinde, tüm —–kurullarda, çıkan veya çıkarılan ortaklara yapılacak geri ödemelerin, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek olması nedeniyle — yıla kadar ertelenmesi kararı verildiğinin görüldüğü, —-yılı bilançosuna bakıldığında, çıkan veya çıkarılan ortaklara yapılacak geri ödeme toplamının —- olduğu, aynı yılın —- alacaklar (tahakkuk etmiş olup, henüz üyelerden tahsil edilmemiş geçmiş yıllardan bu yana gelen aidat) tutarının —- olduğunun tespit edildiği, kooperatifin, üyelerden olan toplam —-alacak tutarı, kooperatif ortaklığından ayrılmış/ihraç edilmiş üyelere ödenecek —– borç tutarını aştığı, bu paranın ortaklardan tahsil edilmiş olması halinde, ayrılan ortaklara ve dolayısıyla da davacıya bu paranın ödenmesinin mümkün olabileceği, kooperatifin —- itibariyle artık inşaat imalatı yapmadığı, bu tarih itibariyle tüm konutların imalatının bitirilip ortaklara dağıtılmış olduğu, kooperatifin giderlerinin; cari giderlerden ibaret olduğu, somut olay ——– veya sonraki yıllar için değerlendirildiğinde, ortaklardan birikmiş alacaklar tahsil edilmedikçe veya —-kurullarda, çıkan/çıkartılan üyelere özgü bir aidat toplanması cihetine gidilmedikçe çıkan veya çıkarılan ortaklara geri ödeme yapılmasının mümkün olamayacağı, zira —— dönemine ilişkin —–kurul tutanakları sırasıyla incelendiğinde, çıkan veya çıkartılan ortaklara yapılacak ödemeler için, aidat toplama planlamasının yapılmadığı, rutin giderler için aidat toplandığı, üyelikten ayrılan ortaklara yapılacak geri ödemelerin ise, her yıl —- yıl süreyle ertelenmesinin tekrarlandığı, bu durum muvacehesinde davalı kooperatifin, — bilançosunun görüşüldüğü —– kurul tarihi itibariyle, davacının geri ödemesini yapabilecek gelire —– sahip olduğu hususunun kabulü gerektiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının, davalı kooperatifin eski ortağı olduğu, —— tarihli dilekçesiyle, kooperatif üyeliğinden istifa ettiği, istifa dilekçesinin —– tarihinde kooperatife tebliğ edildiği, yatırmış olduğu paraların ödenmesi talebinin, kooperatifin ——- toplantısında, çıkan veya çıkarılan ortağa yapılacak geri ödemelerin, kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye girecek olması nedeniyle —— yıla kadar ertelenmesi kararı verildiği ve davalının temerrüde düşmediği savunularak yerine getirilmediği anlaşılmış olup, davacının alacağını talep ettiği —-yılına ilişkin bilançoyu —— yılında tasdik eden —-kurulda alınan kararın, bu —-kurul tarihi itibari ile ayrılan tüm ortaklara yapılacak ödemelerin bu tarih itibariyle kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği ve alınan kararın kanuna ve ana sözleşmeye uygun olup olmadığı hususu mahkememizce değerlendirilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 10 uncu maddesinde düzenlendiği üzere “Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak isteyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabilir”.
Kooperatifler Kanununun 17 nci maddesi hükmü aynen “Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile —-kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür” şeklindedir.
Bu yasa hükmü uyarınca ayrılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı (istifa) veya çıkartıldığı (ihraç) yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Hakların geri ödenmesi ise bu bilançonun kesinleşmesinden, başka bir anlatımla bilançonun —-kurulca kabulünden itibaren bir ay içinde yapılabilir. Dolayısıyla alacak, bilançonun —–kurulca kabulünden itibaren bir ay sonra muaccel hale gelir.
Aynı yasa hükmünün ikinci fıkrası gereğince, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile, —-kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir.
Erteleme kararı, kooperatife sadece yapacağı geri ödemeleri üç yıla kadar erteleme hakkı verir. Bu sürenin sonunda ortak, yine aynı yasa maddesi ile tip anasözleşmenin 15/1.maddesi uyarınca, yaptığı ödemelerin iadesini, ayrıldığı yılın bilanço tarihinden itibaren bir ay geçtikten sonraki tarihten itibaren faiziyle birlikte geri isteyebilir. Ancak, davacıya yapılacak geri ödeme, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecekse, dolayısıyla erteleme kararı geçerliyse ve dava, erteleme süresi dolmadan açılmışsa, zamanından önce açılan davanın reddi gerekecektir.
Davalı kooperatifin——- yılı itibariyle inşaat imalatı yapmadığı, bu tarih itibariyle tüm konutların imalatının bitirilip ortaklara dağıtılmış olduğu, kooperatifin giderlerinin; cari giderlerden ibaret olduğu, ——- veya sonraki yıllar değerlendirildiğinde, ortaklardan birikmiş alacaklar tahsil edilmedikçe veya —-kurullarda, çıkan/çıkartılan üyelere özgü bir aidat toplanması cihetine gidilmedikçe çıkan veya çıkarılan ortaklara geri ödeme yapılmasının mümkün olamayacağı, zira —— dönemine ilişkin —-kurul tutanaklarında, çıkan veya çıkartılan ortaklara yapılacak ödemeler için, aidat toplama planlamasının yapılmadığı, rutin giderler için aidat toplandığı, üyelikten ayrılan ortaklara yapılacak geri ödemelerin ise, her yıl —— süreyle ertelenmesinin sürekli tekrarlandığı görülmüştür.
İstifa eden ortağın geri iade hakkı istifa ettiği tarihe ait bilançonun —-kurulca kabul edilip kesinleştiği tarihten itibaren – ay sonra doğar. Somut olayda —— yılına ait —-kurulun yapıldığı bilançonun kabul edildiği —- tarihli —–kurulda yönetim kuruluna ödemelerin— yıl ertelenmesi yönünde yetki verildiği, yönetim kurulunun da bu yetkiye dayanarak ödemelerin — yıl ertelenmesine karar verdiği, dolayısıyla üç yıl sonra, — tarihinden itibaren — ay sonra alacak muaccel olacak ve istenilebilir bir hale gelebilecektir.
Bunun yanında, aynı kanunun 42. maddesinde —-kurulun devredemeyeceği yetkileri düzenlenmiş olup, 5.fıkrasında, karar alma yetkisinin kanun veya ana sözleşme ile —-kurula tanınmış olduğu hallerde bu yetkinin devredilemeyeceği açıklanmıştır.
Somut olayda, davacının istifasından sonra ——- tarihinde yapılan —-kurulun 10.maddesinde istifa eden üyelere yönetim kurulu tarafından ana sözleşmenin ilgili maddesinin uygulanması konusunda yetki verilmiş olup, yönetim kurulu aldığı bu yetkiye istinaden istifa ederek ayrılan üyelerin ödemelerinin — yıl ertelenmesine karar vermiştir.
—— tarihli —-kurulda, yönetim kuruluna verilen yetkinin niteliği açıklanmadığı gibi, yukarıda açıklandığı şekilde kooperatiften çıkan veya çıkarılan üyelerin iade ve ödemelerinin geciktirilmesi yönündeki yetki, 1163 S.K.nun 17.maddesi ile kooperatif —-kuruluna tanınmış olup, 42/5 maddesi uyarınca bu yetkinin —-kurulca yönetim kuruluna devri mümkün değildir.
Sonuç olarak, davacının alacağını talep etmekte haklı olduğu, davalı kooperatifin ——- yılı itibariyle artık inşaat imalatı yapmadığı, bu tarih itibariyle tüm konut imalatlarının bitirilip ortaklara dağıtılmış olduğu, kooperatifin giderlerinin cari giderlerden ibaret olduğu, kooperatif yönetiminin ortakların ödemediği aidatları tahsil, ödeme yapılmaması halinde yaptırımların uygulanması yönünde yükümlülüğünün bulunduğu, kooperatifin ortaklıktan çıkan/çıkartılan üyelere, davamızda alacağı yargıtay kararı ile de kesinleşmiş davacıya geri ödeme yapılması yükümlülüğü taşıdığı, davalı kooperatifin,— bilançosunun görüşüldüğü —— —-kurul tarihi itibariyle, davacının geri ödemesini yapabilecek gelire (likitideye) sahip olduğu gibi —-kurul tarafından yönetim kuruluna yapılan yetki devrinin geçersiz olduğu, —-kurulun bu yetkisini devredemeyeceği, dolayısıyla davacıya yapılacak olan iade ve ödemelerin usulüne uygun bir şekilde ———kurulca ertelenmiş olduğundan bahsedilemeyeceğinden davacının alacağını talep etmekte haklı olduğu hususunun kabulü ile davacının mahkeme kararı ile kesinleşen alacağından, davacının payına düşen giderler ve taşınmazın kendisinde olduğu dönemde elde ettiği kira geliri düşüldükten sonra kalan kısım yönünden davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan davacının inkar tazminatı talebinin kabulüne, davacı takip başlatmakta haksız ve kötü niyetli olmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —— Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin —asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 103.780,47 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar harcı 9.520,76 TL’den davacı tarafça peşin(peşin +tamamlama) olarak yatırılan 1.872,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.648,75 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL ilk masraf ve 2.372,85 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 2.133,65 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 668,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 67,39 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17.190,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021