Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1062 E. 2021/380 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1062 Esas
KARAR NO: 2021/380
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2017
KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: müvekkili —–ağırlıklı olarak —- alım satımı ile uğraşan bir firma olduğunu, davalı — konusu gereği — davalı her bir kolide —– tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, toplam sözleşme bedelinin —- olduğunu, müvekkili şirketin toplam tutarın —- sözleşme imzalandığında vadeli çek olarak vermeyi kalan tutarı ise teslimde vadeli çek olarak vermeyi taahhüt ettiğini, müvekkil şirket tarafından sözleşme şartlarına istinaden sözleşme imzalandığı tarihte davalı yanın işe başlaması ve hammadde alabilmesi için ——— bedelli — teslim edildiğini, malların teslim günü geçtiğini,—— etmediğini, taahhüt ettiği miktarda mal teslimi yapmadığını, müvekkili şirketin kar kaybına sebep olduğunu, taahhüde aykırı davranarak temerrüde düştüğünü, davalı —— sözleşme taahhütlerini yerine getirmediğini, temerrüde düştüğünü, haricen yaptıkları araştırma neticesinde sözleşme konusu —- numaralı çeki kötüniyetli olarak diğer davalı—– ciroladığını, anılan şirketin batık olduğunu, ticari işlerinin fiilen sonlandırdığını, yapılan araştırmalar neticesinde çekin bedelsiz olduğunu, çek cirosu olan diğer davalı —– ilişkisi incelendiğinde dava konusu çekin gerçeği yansıtmadığını, tarafların danışıklı hareket ettiği ortaya çıkacağını,——- bedelli çek bedelsiz olduğunu, taraflar arasında böyle bir borcun bulunmadığını, müvekkilinin davacılara borcunun olmasının söz konusu olmadığını, icra takibinin başlatılma ihtimalinden dolayı, müvekkili haciz tehdidi altında olduğunu, —— durdurulması gerektiğini, ihtiyati tedbir kararı talepli menfi tespit davası aşılması zorunluluğunun doğduğunu, davanın kabulünü, dava konusu çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, başlatılacak icra takip dosyasında haciz işlemlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararına davalıların kötüniyetli olmasından dolayı —– tazminata mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin — cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalıların cevaplarını kabul etmediklerini, davacı müvekkil ile davalı — tarafından imzalanan sözleşme gereği müvekkili tarafından — verilen çeklerin karşılığı edimlerin davalı —– tarafından yerine getirilmediğini, Mahkeme tarafından müvekkili şirket defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelelemesi neticesinde bu iddialarının haklı olduğunun ortaya çıkacağını, davalı şirketlerin danışıklı hareket ettiğini, davalılardan —- ait olan ve kendisi tarafından sunulmayan okunaksız fatura suretlerinin diğer davalı —- sunulmasının izaha muhtaç olduğunu, davalıların —- incelenmesi gerektiğini, davalıların geçmişe yönelik çalıştıkları — tespitine yönelik —- ve banka kayıtlarının celbini de talep ettiğini, Mahkemece yapılacak ince eme neticesinde davalıların danışıklı hareket ettiğini ortaya çıkacağını beyanla, davalarının kabulünü talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı—- cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket çeki —- teslim aldığını, halihazırda çekin yetkili ve yasal hamili müvekkili şirket olduğunu,keşidecisi davacı olan çek —— edildiğini, çek—— tarafından cirolanarak aralarındaki ticari ilişki gereği — teslim edildiğini, —– şirket arasındaki ticari ilişki gereği olarak da bu şirket tarafından çek cirolanarak müvekkili şirkete teslim edildiğini, kambiyo senetlerinde sebepten soyutluk ilkesi egemen olduğunu, müvekkili şirketin hamili olduğu çek müvekkilin ticari ilişkisi gereği ve cari alacağı sebebiyle uhdesinde bulunduğunu, haksız yere açılan menfi tespit davası ve bu davadan verilen tedbir kararı nedeniyle müvekkili alacağını tahsil edemediğini, bu nedenle çek hakkında verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu çekte müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, müvekkili bakımından davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin davaya konu —- bedelli çeki —ticari ilişkiye istinaden aldığını, diğer davalı — çeşitli tarihlerde çeşitli ürünleri— sattığını, —- aldığını, davacının çeklerin diğer davalı—- imzalanan sözleşme kapsamında avans olarak verildiği iddiasını usulüne uygun delillerle ispatlamasının gerektiğini, çek hakkında verilen tedbir kararının kaldırılmasını, usul ve yasaya aykırı olacak şekilde haksız yere açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle: davacı taraf davayı diğer davalılar ile birlikte müvekkili yönünden de borçlu olmadığını iddia ederek huzurdaki davayı açmış ise müvekkilinin iyi niyetli hamil durumunda olduğunu, imzaların istiklali ve çekte mücerretlik ilkesi gereği müvekkilinin yönünde iş bu davanın kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili yönünden davanın kabulünü yasa gereği ancak müvekkilinin hamilinin diğer borçlular ile borçlunun bile bile zararına hareket ettiğini, dolayısıyla kötü niyetli olduğunu, davacı tarafça ispatlanması halinde mümkün olacağını, açılan davanın müvekkili yönünden reddinin gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile—- adet çek nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.
Davaya konu —- vadeli, keşidecisi davacı Şirket, lehdarı davalı—-çek örneği incelendiğinde, çekin lehdar davalı — firmasının çeki .—- diğer —– ettiği görülmüştür.
—- incelendiğinde; davalı —– davalılar —– hakkında davaya konu çeke dayalı takip başlatıldığı görülmüştür.
—— sayılı dosyası mahkememiz dosyasıyla birleştirilmiş, birleşen dosyada aynı davacı aynı ilişkiden kaynaklı başka bir çek yönünden ———– dava açmış ancak asıl dosyadaki yargılama tamamlandığı ve birleşen dosyada eksiklikler olup her iki dosyanın davalıları farklı olması nedeniyle birleşen dosyanın tefrikine karar verilerek mahkememiz ayrı bir esasına kaydedilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle: davacı tarafından sunulan——- yılına ait ticari defterlerin usule uygun olduğu, davacı şirketin defterlerine göre dava tarihi itibarıyla davalı——-açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı —- alacaklı olduğu, davacı şirketçe davaya konu edilen —— başlıklı sözleşmede belirlendiği gibi ileri vadeli olarak — tarihinde davalı ——-edilerek ticari defterlerde aynı tarihte —-borç kaydedilmiş bulunduğu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında davalı —- keşide edilen çekler karşılığında yapılmış bir mal alım kaydının bulunmadığı gibi dosyada mübrez — da bu yönde bir beyana raslanılmadığı, ancak —- tarihinde davacı şirkete ciro edilen bu — adet çekin ticari defter kayıtlarında davalı—- çek iadesi olarak çeklerin vade tarihlerinde iade kayıtlarının yapılarak davalı —– hesabından tenzil edildikleri, bu hususun mahkemenin takdirinde olduğu, davalı — ibraz ettiği,—– sunulmamış olması nedeniyle —- biribirihi teyit etme şartı sağlanamadığı, davalı —–incelenen ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketle herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, dava konusu çeki müşterisi konumunda olan diğer davalı —–yoluyla cari hesap alacağına istinaden portföyüne alarak çekin hamili olduğu ve ticari ilişki içinde bulunduğu davalı —- hesap borçlarından mahsup ettiği, davalı —-defterlerini ibraz etmediği belirtilmiştir.
Ek rapor; birleşen dosya yönünden alındığından özetine gerek duyulmamıştır.
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacı şirketin davalılardan —- kapsamında keşide ettiği dava konusu çekin, davalı şirketin —– edimlerini yerine getirmediği, dolayısıyla çekin bedelsiz kaldığı iddiasıyla lehdar ve ciranta olan davalılar aleyhine açtığı menfi tespit talebine ilişkin olduğu, — tarihli, —- sözleşmeye göre; davacı şirketin davalılardan—- ürün özellikleri belirlenen herbir koli ——– davalı firmaca imal edilmesi ve imal edilen bu ürünlerin davali firmadan satın alınması hususunda anlaştıkları, sözleşmede tarafların imzasının bulunduğu, sözleşmede ürünlerin mal teslim tarihi olarak son teslimin —–tarihinde yapılacağı, ödeme —-olarak; toplam tutarın —-sözleşme imzalandığında vadeli çek olarak verileceği, kalan tutarın ise malların tesliminde vadeli çek olarak verileceği, ——– şeklinde düzenlemelerin yer aldığı, söz konusu sözleşmede davalının imzası bulunduğundan sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda davalı —–isticvap davetiyesi tebliğ edildiği, davalı mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığından söz konusu sözleşmedeki imzanın davalı—- ait olduğunun kabul edildiği, davacı şirketin sözleşme gereği toplam — tutarındaki avans çekini davalı —- ederek edimini yerine getirdiği çelişkisiz olup, davalı ——cevap dilekçesi sunmadığı ve malları teslim ettiğine ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, dolayısıyla gerek ticari defter kayıtları gerekse dosya kapsamından tespit edildiği üzere davalı lehdar—– ile yüklendiği sipariş ürünlerin imalat ve teslimine ilişkin edimlerini yerine getirmeyerek dava konusu avans çekinin bedelsiz kalmasına sebebiyet verdiği, her ne kadar davacı şirket kayıtlarında dava konusu çekin iade alındığına ilişkin kayıt mevcut olsa da dava konusu çekin halihazırda davacıya iade edilmediği sabit olduğundan davacı defterlerindeki bu kayda itibar edilmediği, sonuç olarak dava konusu —- bedelli çek yönünden davacı —– borçlu olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf mahkememizde açtığı davada çekteki diğer cirantalar —— hiçbir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürdüğü, davalıların ise çekte ciranta olduklarını, önceki cirantalar ile keşideci arasındaki hukuki ilişkiyi bilmelerinin mümkün olmadığını, bilmesinin de gerekmediğini, iyi niyetli olduklarını savundukları, davalı —— son hamil durumunda olup geçerli bir ciro silsilesine göre çeki elinde bulunduran yetkili hamil durumunda olduğu, davalı ——çeki ciro aldığı —- ticari ilişki içinde bulunduğu hem ticari defter kayıtları hem de davalı —— beyanlarından anlaşıldığı, keza davalı —alı ——mal ve hizmet, —- mal ve hizmet aldığını beyan ettiği, dolayısıyla davalı ——- tutarlı çek için, çekin mücerretliği ilkesinden yararlanabileck iyi niyetli —-konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Davalı —- tarafından ticari defter ibrazında bulunulmadığı, ancak davalı —– ve davalı — —- beyanlarından her iki davalı arasında ticari ilişki olduğunun anlaşıldığı, ancak hem —– defterlerini ibraz etmediğinden—– arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı hususlarında bir tespit yapılamadığı, ancak davacı tarafın davalı——-çekin bedelsiz olduğunu bildiği halde çeki aldığını usulüne uygun deliller ispat edemediği,
Dolayısıyla davacı tarafın hem davalı — de davalı ——–kötüniyetli olduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından adı geçen davalılar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.———-
Davacı taraf kötüniyet tazminatı talep etmişse de bir kısım davalılar yönünden davanın reddine karar verildiği ve davalı —– yönünden de adı geçen davalının alacaklı olmayıp —- şartları oluşmadığından davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar —– yönünden DAVANIN REDDİNE,
2-Davalı—–yönünden DAVANIN KABULÜNE,
Asıl dava konusu —-bedelli çek yönünden davacı —- BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı —- davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.091,85 TL harcın davalı —- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 62,80 TL harcın davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 742,10 tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL rapor ücreti olmak üzere toplam 1.342,10 TL yargılama giderinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı ———-yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen —– vekalet ücretinin davalı — davacıya verilmesine,
9-Davalı ——– kendilerini vekille temsil ettirdiğinden taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 10.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, asıl dosya davalı—- karşı, asıl dosya davalı —- asıl dosya davalı —vekili, asıl dosya ———- yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2021