Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1050 E. 2021/583 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1050 Esas
KARAR NO: 2021/583
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/10/2017
KARAR TARİHİ: 14/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket —— acentası olup, davalı şirkete uçak bileti satmaktadır. Davalı şirket ile cari olarak çalışılmakta olup Ödemeler pey der pey alınmaktadır. Ancak davalı şirketin
—- tutarında —–
—- seri nolu —- tutarında — faturası
— tutarında — seri nolu —- tutarında — faturası
— tutarında—- seri nolu ——- faturası
— tutarında — seri nolu —- tutarında —– faturası
Yukarıda tahdidi olarak sayılan —-bakiye borçlarının geçen süreçte ödemesi yapılmamış olup, borç bakiyesinin ödenmesi için —— dosyası ile İcra takibi başlatılmıştır. Davalı taraf işbu takibe borcunun olmadığına dair haksız ve kötü niyetli olarak——- ve akabinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Bu bağlamda davalı şirketin borcunun bulunmadığına dair takibi sürüncemede bırakma amaçlı yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetli olup işbu sebeple sayın mahkemeniz huzurunda işbu davayı açma zaruriyeti hasıl olduğunu, ——-sayılı icra takibine yapılan kötü niyetli itirazın İptali ile takibin devamına ve asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—— takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde;davacı tarafça davalı aleyhine dokuz adet faturadan kaynaklanan —temerrüt faizi olmak üzere toplam —— alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafın ——- defterlerinin incelenmesi için talimat mahkemesinden alınan raporda davalı şirketin adresinde faaliyetinin olmadığının tespit edildiği, rapor ekinde sunulan — gazetesinde davalı şirketi münferiden temsile yetkili temsilcisinin —— anlaşılmıştır.
Tarafların —– yıllarına ait yasal ticari defter ve dayanak belgeleri ile dosyaya sunulan belgeler üzerinde inceleme yapılarak rapor hazırlanmak üzere mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişisinin — tarihli raporunda” Davacının İncelenen —— yasal ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ve 213 saydı VUK/nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun tutuldukları, açılış kapanış noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış olduğu ve sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir. Davalının ise Sayın mahkemenin tayin ettiği gün ve saatte yapılan ticari defter incelemesine gelmediği, defter ve belgelerini ibraz etmediği nedeniyle incelemesi yapılamamıştır, Davacı ——-yasal ticari defterleri ve kayıtları ile dayanak belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde ; davalı ile cari hesap olarak çalışıldığı ve ödemelerin peyder pey alındığı ve muavin defterde de görüleceği üzere ; Davalının en son ödemesinin —- tarihinde yapıldığı, davalının bu tarihte yapmış olduğu —ödemeden sonra cari hesap bakiyesinin davalı lehine —- alacak bakiyesi verdiği, akabinde davacı tarafından düzenlenen —adet faturadan sonra davalının —— borç bakiyesinin oluştuğu tespit edilmiştir. ——– belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava——– doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemina ilişkindir.
Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki —— kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde, davalı tarafın mahkememizce verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmemesi ile davacının yasaya ve usule uygun tutulan ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğu mahkememizce kabul edilmiş olup davacının defterlerinin incelenmesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görüldüğünden hükme esas alınmış olup bilirkişi raporu ile davacının davaya konu faturalardan kaynaklanan alacağının ——- olduğunun tespiti ile davacının bu miktar kadar alacağının varlığı mahkememizce kabul edilmiş olup davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —-üzerinden devamına, asıla alacağa takip tarihinden itibaren yıllık—- oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, fazla talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan —– oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 349,34TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 92,98 TLharcın mahsubu ile bakiye 256,36 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 92,98 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 124,38 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 329,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.029,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 967,92TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi. 14/07/2021