Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1042 E. 2020/45 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/1042 Esas
KARAR NO : 2020/45

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2017
KARAR TARİHİ : 16/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında —— nedeniyle faturalardan kaynaklı — ödenmesi konusunda talepde bulunulduğunu, borçlu tarafından bir ödeme yapılmadığını, borçlu aleyhine İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlu kötüniyetli olarak yetkiye, borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiğini, bu nedenle bu davayı açtıklarını, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiğini, uyuşmazlığın süregelmiş bir ticari ilişkiye dayanan para alacağı olması, taraflar arasıda ödenmiş borçlar da bulunması sebebiyle ticari ilişkinin kabul edilmiş olması sebebiyle TBK’nın para alacaklarının alacaklının ikametgahında ödeneceğine dair açık hükmü karşısında ve müvekkilinin ikametgahının —-olması sebebiyle itirazın yerinde olmadığını, İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün ——esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, ——takip tarihinden itibaren işlemiş ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına, bu tutar üzerinden % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yerleşim yeri ——– olduğunu, hem bu davanın hem de yapılan icra takibinin — açılmasının gerektiğini, davanın usul yönünden reddini, müvekkili şirket yol üzerinde bulunan halk arasında yol çizgileri olarak da bilinen trafik işaretlerini ———eden bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin yapacağı işler ve aldığı ihaleler için yol çizim işleminde kullanmak üzere boya temin etmesi gerektiğini, boya tedarikçisi olan davacı firma ile irtibata geçtiklerini ve boya tedariği konusunda anlaşmıştıklarını, boyaların belli standartlara haiz olması gerektiğini, hem alınan ihale şartnamelerinde hem de yapılan işler de açıkça belirtildiğini, boyanın içeriğinin şartlara uygun olması gerektiğini, boya sökülmeden ve istenen garanti süresi içerisinde yolda kalabilmesinin gerektiğini, davacı tarafından boyalar istenilen kalitede gönderilmediğini, müvekkili şirket aldığı boyalarla dava dışı ————- önündeki yol çalışmalarını gerçekleştirdiğini, boyaların bu denli kalitesiz olması neticesinde müvekkili firmanın yaptığı yol çalışmaları —– tarafından beğenilmediğini, müvekkili şirkete —ceza kesildiğini,—– yapılan işin yenilenmesini istediğini, aynı yere tekrardan işlem yapıldığını, bu işlemler sırasında nakliye ve yenileme bedelleri —— harcandığını, bu giderler için İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış, davacı şirket haksız olarak itiraz ettiğini, söz konusu ödemeler için karşı dava açacaklarını, müvekkili şirket açılan takipte ——– işi olarak belirtilen iş için kesin hak ediş olarak —— faturayı —— kestiğini, —— tarafından —— fatura müvekkili şirkete ceza olarak kesildiğini, —-işinde kullanılmak üzere boyalar gönderildiğini, gönderilen boyaların hatalı ve iyi olmadığı tespiti karşısında davacı gönderdiği kalitesiz boyaların ücretlerini istediğini, yenileme yapılması için —— tekrar boya geldiğini de içeren ve daha önceki maillerinde içinde bulunduğu bir yazı gönderdiğini, yenileme için gönderilen boyalara ilişkin kesilen —– iade faturası ve yenileme için gönderilen boyalara ilişkin kesilen ——– iade faturası ve yenileme için gönderilen—- halinde gönderilen boyaların 6 adet faturası da dosyaya sunulduğunu, davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaate ise davanın esas yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine faturalardan bakiye —- asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, yetkili icra dairelerinin İzmir icra daireleri olduğunu ileri sürdüğü, mahkememizce TBK’nin 89. Maddesi uyarınca para alacaklarında davacı alacaklının adresinde takip başlatılabileceğinden icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin süresinde mahkememizin yetkisine de itiraz ettiği, yine aynı nedenle mahkememizin yetkisine yönelik itirazın da reddine karar verilmiştir. tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davalı tarafın defterleri üzerinde talimat aracılığıyla yapılan incelemede mali müşavir tarafından düzenlenen raporda özetle; — tarihi itibariyle davalının davacıya —– borçlu olduğu, — tarihinde davalının davacıya —- nolu faturalar toplamı — tutarında 3 adet “iade” faturası düzenlediği (defter kayıtlarına —- tarihinde alınmıştır.), bu faturalardan sonra davalının davacıya —- borcunun kaldığı, davalının — nolu icra dosyasına —- ödemede bulunduğu, rapor tarihi itibariyle davalının davacıdan —– alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla mali Müşavir— —– tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı tarafın 2015/2016 yılı defterlerinin incelendiği, davalı şirketin, davacı şirket ile 2015 hesap dönemleri içinde mal/hizmet alımı — bildirimi bilgilerine ilişkin olarak Davalı tarafından davacı firmadan — değerinde mal veya hizmet alımının yapılmış olduğu belirlenmiştir. Davacının —- aylarında yapılan satışların KDV hariç 5.000,00 TL’sinin altında olduğu, bu itibarla davalının Ba bildirimler ile davacının satışlarının birbiri ile uyumlu olduğu, tarafların 26.07.2016 tarihi itibari ile mutabakatsızlıklarının nedeninin — vadeli —–çekin karşılıksız çıkması dolayısıyla davalı hesabına— tarihinde borç kaydedilmesinden kaynaklandığı, söz konusu çek ile ilgili 1.290,00 TL’sinin bankadan tahsil edilmek sureti ile davalı aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —. Sayılı dosyasında —— takip yapılmış olduğu, söz konusu takibin iş bu davanın konusu olmadığı, davalının —–faturasının davacı yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, takip sonrasında icra müdürlüğüne —- tarihinde yapılan — ödeme ile birlikte yine takip sonrasında — tarihinde tanzim edilen —- —– olmak üzere toplam 153.247,35 TL’lik işlemlerden kaynaklandığı, davalının davacı hesabına yaptığı borç kayıtlarının tamamının 26.07.2016 takip tarihi sonrasında olduğu ayrıca davalı tarafça tanzim edilen iade faturalarının davacı tarafça kabulünün yapılmadığı, davacının — takip tarihi itibari ile dava konusu yaptığı cari hesap ile ilgili 160.416,61 TL’lik asıl alacağının olduğu belirtilmiştir.
Davalının ayıp iddiasının değerlendirilmesi amacıyla kimya mühendisi —- alınan raporda özetle; Davalı firmadan şikâyete ilişkin sadece mail ifadelerinin dosyada yer aldığı, ancak kayıt altına alınmış her hangi bir labaratuar analiz sonucunun davacı tarafa iletilemediği, kaliteye ilişkin bir şikâyet varsa bunun akredite bir labaratuar da analizlenerek sonucun rapor halinde tedarikçi davacı tarafa bildirilmesinin somut delil olarak değerlendirilebileceği, davalı tarafın fotoğraflarla tespit ettiği yol boya çizgilerine ilişkin bozuklukların boya kalitesine bağlanabileceği gibi, boyanın uygulama koşullarının uygunsuzluğundan da kaynaklanabileceği, bu konudaki detayların teknik açıklamalar paragrafında yer aldığı, kaliteden şikâyet edildiği zaman bozuk olduğu düşünülen partiden bir şahit numunenin saklanması gerektiği, bu numune analizi ile üretici parti numarasının analizlerinin çapraz kontrolle karşılaştırılabileceği, bununda raporlanarak müşteri şikâyeti şeklinde davacı tarafa bildirilmesi gerektiği halde davalı tarafın böyle bir yöntemi benimsemediği, davalı tarafın yaptığı işlerin nihai olarak Karayollarınca kontrol edilerek kabul gördüğü anlaşıldığı, karayollarının teknik imkânları ve lab. olanaklarının geniş olduğu, boya konusunda kalite bozukluğu kuşkusu— test ettirilebileceği ve kayıt altına alınarak davacı tarafa belgeli olarak müşteri şikayeti şeklinde iletilebileceği, ancak bunun yapılmadığı, bu hatanın sebebinin hangisi olduğunu tespit etmenin tek yönteminin, hatalı va da bozuk olduğu iddia edilen bova partisinden bir şahit numunenin akredite bir laboratuvarda analiz ettirilerek üretici davacı tarafa iletilip çapraz kontrole tabi tutulması, ilgili parti analiz sonuçları ve — karşılaştırılması, sonuç alınıncaya kadar şahit numunenin saklanması gerektiği, ancak böyle bir yola başvurulmadığı, davalı tarafın bu önemli noktayı ihmal ettiği, bu nedenle bova çizgilerindeki bozukluğun bova kalitesinden mi yoksa uygulama hatasından mı kaynaklandığı konusunun netleştirilemeyeceği, şahit numune saklama sorumluluğunun da davalı tarafa ait olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacının fatura alacaklarından bakiye bedelinin tahsili amacıyla takip başlattığı, taraflar arasında davacı tarafından davalıya boya tedarik edilmesine yönelik anlaşma olduğu, davacıdan satın alınan bu boyaların davalı tarafça yol çizgileri yapılmak üzere kullanıldığı, incelenen taraf defterlerinde davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu hususta taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, davalının davacı taraftan satın aldığı boyaların belirli standartlara haiz olmadığını, bunun şart namede belirlenmesine rağmen davacı tarafından boyaların istenilen kalitede gönderildiği iddiasıyla davalının davacıdan tedarik ettiği boyalarla dava dışı —–ile önündeki yol çalışmalarını gerçekleştirdiği, ancak kalitesiz boyalar ile yapılan işin — beğenilmediği, bu nedenle davalı şirkete — ceza kesildiği, —- talebi doğrultusunda işin yeniden yapıldığı, bu iş sırasında nakliye ve yenileme bedeli olarak — harcandığı, bu giderler için İst. Anadolu —- İcra Md.’nün — sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, ancak davacı tarafın itiraz ettiği belirtilmişse de hem ayıp ihbarının süresinde yapıldığı hususunun ispatlanamadığı hem de kimya mühendisinden alınan raporda belirtildiği üzere boyalarda meydana gelen çatlakların yalnızca boyanın kalitesizliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının anlaşılamadığı zira bu durumu başka nedenlerden dolayı da gerçekleşebileceği, davalı şirketin boya numunesini saklamadığı, boya üzerinde inceleme yapılamaması nedeniyle boyanın kalitesinin kontrol edilemediği, davalının ayıp iddiasını ispatlayamadığı, bu hususta davalının düzenlediği yansıtma faturalarına itibar edilmediği, dolayısıyla davacının fatura bedellerinden bakiye — alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10.50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine karar verilmiş, talep fatura alacağından kaynaklanmış olsa da ayıp hususunun değerlendirilmesi yargılamayı gerektirdiğinden davacının inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10.50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı —- davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan– başvurma ücreti,— – peşin harç olmak üzere toplam—-harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri, — talimat bilirkişi raporu, — bilirkişi raporu olmak üzere toplam — yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan —bilirkişi rapor ücretinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.