Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1033 E. 2019/1243 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1033
KARAR NO: 2019/1243
BİRLEŞEN DAVA
İSTANBUL ANADOLU -. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ -ESAS
DAVA VE BİRLEŞEN DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 26/09/2017
KARAR TARİHİ: 11/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin eşi/annesi olan —…’ün birlikte yolcu olarak içinde bulunduğu davalı … şirketine sigortalı — plaka sayılı araca yine davalı … şirketine sigortalı, sürücüsü …, maliki … olan–plaka sayılı aracın arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkillerinin murisi …’ün – tarihinde, …’ün — tarihinde vefat ettiklerini, davalı …’un kazanın oluşumunda ağır kusuru bulunduğunu, …’un makas atmak şeklinde tabir edilen hatalı sollama ve hız davranışı sebebiyle iki araca çarparak zincirleme kazaya sebebiyet verdiğini, kazaya karışan her iki aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu, müvekkillerinin söz konusu kaza sebebiyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazmini talebiyle – tarihinde davalı … şirketine başvurulduğunu ancak müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmediğini, müvekkillerinin dava konusu olay nedeniyle derin acı ve üzüntü içinde olduklarını belirterek …’ün vefatı nedeniyle müvekkillerinden … için -TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, …’ün vefatı nedeniyle müvekkillerinden … için – maddi tazminatın tüm davalılardan, —TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya dava dilekçesinde ise davacılar vekili; asıl dava dilekçesini tekrarla muris …’ün vefatı nedeniyle müvekkili … için — TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, – TL manevi tazminatın ise … ile …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsiline, …’ün vefatı nedeniyle müvekkili … için—TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, — TL manevi tazminatın ise davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespit edilmesi, müteveffaların gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, davacı tarafından sigortalısının kusuru ile kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; davaya karışan araçların sürücülerin beyanları incelendiğinde kazanın oluşunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, — plakalı aracın arka koltuğunda– kişi oturduğunu ve hepsinin emniyet kemeri takma olasılığının olmadığını, emniyet kemerinin takılı olmamasının ölüm olayının gerçekleşmesinde etkisi olduğunu, müvekkillerinden …’un olayda hiç bir kusuru bulunmadığını, manevi tazminat talepleri yönünden Borçlar Kanunu 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava ve birleşen dava HMK 107 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılmış destek tazminatı ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Asıl dava da davacılar,— tarihinde … ve …’ün yolcu olarak bulundukları — plakalı araca davalılardan …’un kullanımındaki diğer davalı …’a ait olup- poliçesi davalı … şirketi tarafından düzenlenen – plakalı aracın çarpması ile gerçekleşen trafik kazası sonucu vefat ettiklerini, kazaya karışan — plaka sayılı araçların sigorta poliçelerinin davalı … şirketi tarafından düzenlendiğini bu yüzden her iki aracın trafik sigorta poliçesinden talepte bulunduklarını, davalı … şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek …’ün ölümü nedeniyle babası olan davacı … için — TL.maddi tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline yine – TL.manevi tazminatın davacı … için ve —TL.manevi tazminatı …’ün kaddeşi olan davacı … için davalılar — kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Birleşen davada ise aynı davacılar aynı davalılardan aynı kazada vefat eden — ötürü eş durumundaki davacı … ile …’ün oğlu durumundaki … için destek tazminatı ve manevi tazminat talep etmişlerdir Davalı … şirketi vekili her iki dava yönünden sunduğu cevap dilekçelerinde olaydaki kusur durumunun tespitini istediklerini, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlulukları bulunduğunu, dava öncesinde herhangi bir ihbarda bulunulmadığından ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunmuş, davalı araç maliki ve araç sürücüsü ise kazanın meydana gelişinde araçların hasar aldığı bölgeler ve sürücü beyanları dikkate alındığında kusurlu olmadıklarının anlaşılacağını, davacının murislerinin içinde bulundukları araçta arka koltukta – kişi olarak oturduklarını, bu yüzden emniyet kemeri takmadıklarını, ölüm olayının gerçekleşmesinde bu durumun etkisinin olduğunu, araç maliki …’a husumet yöneltilemeyeceğini, talep edilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Dava ve birleşen dava yönünden dilekçeler teatisinin tamamlanmasıyla mahkememizin — günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar yönünden değerlendirme yapılmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları tespit edilip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Dosyaya alınan nüfus kayıtlarından …’ün — tarihinde vefat ettiği geriye eşi davacı … ile oğlu davacı … ve …’ün kaldığı …’ün aynı olay nedeniyle — tarihinde vefat ettiği,…’ün annesi——ile babası —– da hayatta olduğu görülmüştür. …’ün bekar olarak vefatı neticesinde geriye babası ve kardeşi olan davacıların kaldığı anlaşılmıştır.
Kazaya karışan — plakalı aracın — plakalı aracın davalı … ve— plakalı aracında – kullanımında olup, — plaka sayılı araçların – poliçelerinin kaza tarihini kapsar şekilde davalı … şirketi tarafından düzenlendiği, davacıların her iki aracın – poliçesinden ötürü talepte bulundukları ve davalı … şirketine bu nedenle —- tarihinde başvuruda bulundukları hasar dosyalarından anlaşılmıştır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırmalar yapılmış dosya içine konulmuştur. Murislerden …’ün ücret bordroları dosya içine alınmıştır. Davaya konu kaza nedeniyle — ‘dan davacılara rücuya esas olabilecek herhangi bir ödeme yapılmadığı da belirlenmiştir. Muris … ise olay tarihi itibariyle — yaşında olup aktif çalışma hayatı yoktur.
Davalı taraf olayın oluş şekline ilişkin olarak tanık dinletme talebinde bulunmuş, – tarihli duruşmada dinlenen tanık … ” ben olayın tarihini tam olarak hatırlayamıyorum ancak olay — sıralarında meydana gelmişti. Ben …’un kullandığı aracın ön sağ koltuğunda oturuyordum.— tarafından – tarafına doğru ikinci köprü yolunda sol şeritte seyir halindeydik. — km hızla gidiyordu. Yaz mevsimi olduğu için hava yağışlı değildi normal bir hava vardı. Söylediğim gibi en sol şeritte akan trafikte seyrediyorduk. Üzeri kapalı kasa şeklinde tarif edebileceğim — diye hatırladığım ticari araç bizim sağımızdaki şeritte önümüzde seyir halinde idi. Olayın olduğu esnada aramızda yaklaşık -metre mesafe vardı. Söz konusu araç sinyal vermeden önümüze kırdı ve — aracının önüne geçti.—fren yapmasına rağmen mesafe 3- metre kadar olduğu için duramadı ve bu araca çarptı. Bu çarpmanın etkisi ile içinde bulunduğum aracın hava yastıkları açıldı ve aracın içini bir toz bulutu kapladı bu nedenle sonrasını göremedim. Bizim aracın öndeki araca çarpmasından sonra başkaca bir çarpma hissetmedim. Biz araçtan çıktığımızda karşı taraftan bir grup insan bize doğru geliyordu. Hatta … bu gelenler tarafından darp da edildi. Olay yerine polisler geldi. Arabadan indiğimde ilk aşamada kazaya karışan başkaca bir araç görmedim. Olay yerinden ayrılırken dört şeritli yolun en sağında bir başka aracın daha olduğunu gördüm. Rengi —– idi diye hatırlıyorum. Markasın——— diye hatırlıyorum. Araç söylediğim gibi kazalı gibi duruyordu. Benim göğsümde ağrı olduğu için polislere benimle ilgili işleri yok ise ayrılacağımı, hastaneye gitmek istediğimi söyledim ve olay yerinden ayrıldım. Dolayısıyla kazada üçüncü bir aracın hasarlanıp hasarlanmadığını, kazaya karışıp karışmadığını görgüye dayalı olarak bilmiyorum. Sonradan öğrendim.”şeklinde beyanda bulumuştur.
Olayla ilgili olarak —Ağır Ceza Mahkemesi — esas sayılı dosyada — taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçlarından ötürü yargılandıkları, yargılama neticesinde olay esnasında – plakalı aracı kullanan – yönünden beraat kararı verildiği, — plakalı aracı kullanan … yönünden ise taksirle ölüme sebebiyet vermekten ötürü cezalandırılmasına karar verildiği, kararın henüz istinaf denetiminde olduğu anlaşılmıştır. Ceza dosyası kapsamında alınan—- düzenlenen — tarili raporda alternatifli bir değerlendirme yapıldığı, kamyonet sürücüsü — ifade ettiği şekilde kazanın meydana geldiğinin kabulü halinde sanık sürücü …’un sevk ve idaresindeki otomobille seyri sırasında önünde aynı yönde seyreden diğer sanık idaresindeki aracın arka kısmına çarparak arkadan çarpma kural ihlali ile neden olduğu zincirleme kazada asli ve tam kusurlu, sanık sürücü — sevk ve idaresindeki kamyonetle kendi şeridinde seyri sırasında meydana gelen zincirleme kazada etkenlik arzedecek herhangi bir trafik kural ihlali görülmediğinden atfı kabil kusurunun olmadığı, müşteki sürücü — sevk ve idaresindeki otomobil ile kendi şeridinde seyri sırasında meydana gelen zincirleme kazada etkenlik arzedecek herhangi bir trafik kural ihlali görülmediğinden atfı kabil kusurunun olmadığı, olayın otomobil sürücüsü …’un ifade ettiği şekilde meydana gelmiş olması durumunda ise sanık sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında aniden önüne direksiyon kıran diğer sanık idaresindeki kamyonetin arka kısmına çarpıp savrularak müşteki idaresindeki araca da çarpması sonucu karıştığı olayda olayın oluş yeri ve oluş şekli itibariyle alacak bir önlemi olmadığı ayrıca olayda etkenlik arzedecek herhangi bir trafik kural ihlali görülmediğinden atfı kabil kusurunun olmadığı, sanık sürücü —- sevk ve idaresindeki kamyonetle seyri sırasında kontrolsüz bir şekilde şerit değiştirerek arkadan gelen diğer sanık idaresindeki aracın önünü kapatıp neden olduğu zincirleme kazada asli ve tam kusurlu olduğu, müşteki sürücü —– sevk ve idaresindeki otomobil ile kendi şeridinde seyri sırasında meydana gelen zincirleme kazada etkenlik arzedecek herhangi bir trafik kural ihlali görülmediğinden atfı kabil kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında olayın oluş biçimi “Tüm dosya kapsamı, sanık savunmaları, müşteki beyanları, kaza tespit tutanağı, ——- alınan bilirkişi raporu, tanık anlatımları, ölü muayene otopsi tutanağı, kaza tespit tutanağı birlikte değerlendirildiğinde olay günü sanık …’un sevk ve idaresinde bulunan– plakalı otomobille — otoyolu üzerinde seyrederken olay yerine geldiğinde aracının ön kısmı ile kendisiyle aynı yönde seyretmekte olan diğer sanık sürücü — sevk ve idaresindeki —plakalı kamyonetin arka kısmına çarpıp savrularak yine aynı yönde gtimekte olan müşteki sürücü——— sevk ve idaresindeki- plakalı otomobilin arka kısmına çarpması sonucu — plakalı aracın sağ tarafa doğru savrulup yan bariyerlere çarpması üzerine bu araçta yolcu olarak bulunan … ve …’ün ölümü ile müştekilerin yaralanmalarına sebebiyet verdiği,
Kazaya sanık …’un sevk ve idaresindeki otomobille seyrederken diğer sanığın aracına arkadan çarpma kuralını ihlal etmesinin trafikte hız sınırlarını aşarak araç kullanması ve halk arasında makas atma denilen hareketi yapmasının sebep olduğu,kazanın oluşumunda sanıkların kusurlu olup olmadıkları konusunda — — rapor alındığı, raporda kazanın oluşumunda sanık …’ın asli kusurlu olduğu, diğer sanığın ise kusursuz olduğunun bildirildiği, raporda kazanın oluşum şeklinin kabulüne göre kusur raporu düzenlendiği, mahkememizce olayın oluş şekli tanık anlatımları göz önünde bulundurularak yukarıda anlatılan oluş şeklinin kabul edildiği,
Sanık …’ın savunmalarında suçlamaları kabul etmeyerek olay tarihinde makas atmadığını, kazaya diğer sanığın aracını kendi aracının önüne aniden çıkmasının sebep olduğunu belirttiği, dosya kapsamından anlaşılacağı üzere kaza olduktan sonra orada bulunan kişilerin sanık …’ın üzerine yürüyerek tepki gösterdikleri, bu haliyle kazada sanık …’ın kusurlu olduğunun anlaşıldığı, savunmalarının suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik beyanlar olduğu, müşteki — beyanlarında kaza yaptıkları sırada kendilerine yardımcı olan insanların makas olayındankendisine bahsettiklerini söylediği, tanık — poliste ve mahkememizde çelişkili beyanlarda bulunduğu, polisteki beyanının doğru olmadığını diğer sanıkla hızlarının eşit olduğunu, sanık ——- önünde giden aracın yavaş olduğunu poliste söylemesine rağmen bu beyanını düzelterek öndeki aracı hiç görmediğini beyan ettiği, sanık …’ın polisteki ve sorgudaki savunmalarında kendisinin en sol şeritte — hız ile seyir halindeyken aynı istikamette önünde seyir halinde olan — otomobil ve arkasındaki — kamyonetin takip mesafelerinin çok yakın olduğunu ve hızlarının – km civarında bulunduğunu, – kamyonetin birden kendisinin şeridine geçince kamyonete arkadan çarpmak zorunda kaldığını beyan ettiği, otobanda bir aracın — km hızla gitmesinin düşünülemeyeceği, kaldı ki –km hızla kendi şeridinde seyreden bir aracın birden bire sol şeride geçmesinin de hayatın olağan akışına ters olduğu, kazanın oluş şekline uygun savunmalar olmadığı, bu nedenle bu savunmalara itibar edilmediği,
Mahkememizce oluşa uygun olan ilmi fenni gerekçeli bulunan —- raporunun hükme esas alındığı ve yukarıda belirtilen şekilde oluş kabul edilerek sanıkların kusur durumlarının tespit edildiği, somut olayda sanık …’un asli kusurlu olduğu, — ise kusursuz olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.”şeklinde kabul edilerek hüküm kurmuştur.
Mahkememizce — seçilen 3 kişilik trafik bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup raporda kaza tutanağı, tanık anlatımları, kusura ilişkin dosyada mevcut tüm raporlar değerlendirilerek davalı …’un olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu iken kazaya karışan diğer araç sürücülerinin kusursuz olduğu belirtimiştir. Kusura yönelik alınan bu rapora davalı tarafça itiraz edilmiş ise de Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında kabul edilen oluş şekli dosyamız kapsamında alınan bilirkişi raporuyla da teyit edildiğinden itirazlar yerinde görülmemiş dosya tazminat hesabı yönünden bilirkişiye verilmiş, — tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle — tarihinde yürürlüğe giren – poliçesi genel şartlarındaki düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle bilirkişi tarafından davacıların davalılardan talep edebileceği tazminat tutarları ayrı ayrı hesaplanmıştır. Yapılan hesaplama gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır. Davacılar vekili de tazminat hesabına ilişkin rapor uyarınca talep attırım dilekçesi sunmuş ve harcını yatırmıştır. Davacılar vekili talep arttırım dilekçesi ile asıl davada … yönünden 37.642,32 TL., birleşen davada davacı … yönünden 242.035,79 TL.(sigorta şirketi için 210.983,78 TL.ile sınırlı)ve davacı … içinde 17.419,64 TL.(sigorta şirketi için 15.184,79 TL.ile sınırlı)’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istediklerini bildirmiştir.
Davalı … vekili tarafından tazminat bilirkişisinin raporuna itiraz edilerek davaya konu olay nedeniyle …’ün vefatından ötürü dava dışı — TL.ödeme yapıldığını bu ödemenin göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etmiş ise de alınan bilirkişi raporunda …’ün vefatı nedeniyle babası ———- da payı ayrılarak poliçe limiti dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapıldığından davalının itirazı yerinde görülmemiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarıyla— tarihinde meydana gelen 3 aracın karıştığı trafik kazası neticesinde davacıların eşi, çocuğu ve kardeşi durumundaki … ile …’ün vefat ettiği, davacı …’ün eşini ve çocuğunu kaybetmiş olması nedeniyle onların desteğinden yoksun kaldığı, olayın meydana gelmesinde davalılardan …’un %100 tam kusurlu olduğu, diğer davalının araç maliki olarak, sigorta şirketinin de– plakalı aracın—- poliçesini düzenleyen olarak zarardan sorumlu oldukları, aynı şekilde davacı …’ün de olay nedeniyle annesini kaybettiği onun desteğini yitirdiği, davalıların oluşan zarardan birlikte sorumlu oldukları, ölen şahıslara yüklenebilecek bir kusurun da olmadığı, kazaya karışan – plakalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığı anlaşıldığından davacıların bu aracın -poliçesi yönünden davalı … şirketinden talepte bulunamayacakları anlaşılmış, bilirkişi raporlarıyla saptanan tazminat miktarları yönünden destek tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacıların bir diğer talebi ise manevi tazminata ilişkindir. Yukarıda da ifade edildiği üzere olay neticesinde davacı … eşini ve kızını, davacı … ise annesini ve kız kardeşini kaybetmiştir. Manevi tazminat TBK 56.maddesinde düzenlenmekte olup ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir tazminat verilmesi mümkündür. Duyulan üzüntünün parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Manevi tazminat takdir edilirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olaydaki kusur durumu, olay tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alınarak zarar gören için hak ve nesafet kuralları, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini sağlayıcı şekilde manevi tazminata hükmedilmelidir. Somut olayda davacıların, eş, anne, çocuk, kardeş kaybından ötürü büyük bir üzüntü ve acı duydukları açıktır. Dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, aşağıda belirtilen tutarlar yönünden davacıların manevi tazminat istemleri de kısmen kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davacı …’ün maddi tazminat isteminin arttırılan hali ile kabulüne, 37.642,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı … şirketi yönünden 21/09/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Asıl davada davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminat taktirine, davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla talebin reddine,
2- Birleşen dava dosyasında davacı …’ün maddi tazminat talebinin arttırılan hali ile kabulüne, 242.035,79 TL’nin ( davalı … şirketinin sorumluluğu 210.983,78 TL’si ile sınırlı olmak kaydıyla) tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı … şirketi yönünden 21/09/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Davacı …’ün maddi tazminat talebinin arttırılan hali ile kabulüne, 17.419,64 TL ( davalı … şirketinin sorumluluğu 15.184,79 TL’si ile sınırlı olmak kaydıyla)’nin tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı … şirketi yönünden 21/09/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Birleşen davada davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminat taktirine, davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla talebin reddine,
3-Asıl davada karar harcı 6.669,94 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 888,03 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 94,41 TL. harcın mahsubu ile bakiye 5.687,50 TL harcın davalı taraftan (davalı … şirketinin sorumluluğu 2.571,34 TL.ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Asıl davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 982,44 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Asıl davada davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 302,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.438,60 TL yargılama giderinden kabul edilen maddi ve manevi tazminat tutarları göz önünde tutularak takdiren 2.131,93 TL.nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl davada davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat tutarı üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.490,65 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine,
Asıl davada davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat tutarı üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.950,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Asıl davada davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat tutarı göz önünde bulundurularak karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.950,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Asıl davada davalı … tarafından yapılan 6.50 TL.yargılama giderinin takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,
Asıl davada davalı … ve …tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Asıl davada davacı ile davalı … ve … tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
10-Birleşen davada karar harcı 21.138,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.229,58 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 510,46 TL. harcın mahsubu ile bakiye 19.398,86 TL harcın davalı taraftan (davalı … şirketinin sorumluluğu 15.449,57 TL.ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Birleşen davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 1.740,04 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
12-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 97,30 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 133,30 TL yargılama giderinden kabul edilen maddi ve manevi tazminat tutarları göz önünde tutularak takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
13-Birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat tutarı üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 21.517,32 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan (davalı … şirketinin sorumluluğu 19.533,67 TL.ile sınırlı olmak kaydıyla)alınarak davacı tarafa verilmesine,
Birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat tutarı üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
14-Birleşen davada davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat tutarı göz önünde bulundurularak karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalılara verilmesine,
15-Birleşen davada davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
16-Birleşen davada taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı şahıslar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2019