Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1031 E. 2018/961 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1031 Esas
KARAR NO : 2018/961

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun yıllardır devam eden ticari alışveriş sebebiyle ticari ilişki kurulmuş olup, bu ticari ilişki kapsamında gelişen cari hesap ekstreleri ve fatura alacaklarından dolayı davalının 58.782,67 TK borcu doğduğunu, ve müvekkili tarafından talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bu sebeple davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün 2017/17719 Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, ancak davalı borçlunun haksız bir şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına davalının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün 2017/17719 esas sayılı dosyasına konu borcun müvekkil şirket nezdinde hiç doğmamış olup karşı tarafça ispat edilememekte olduğunu, bahsi geçen cari hesap ve baturalara konu malların müvekkil şirket tarafından teslim alınmadığını, ne cari hesabın ne de faturaların tek başına bir alacak hakkı doğurduğunu söylemenin kabul edilebilir olmadığını, davacı iddialarının ispatının müvekkil şirketçe onaylanmış sevk irsaliyeleri ve müvekkil şirket cari hesaplarının davacıya örtüşüyor olması durumunda geçerli olacağını, davacı şirketçe girişilen icra takibinin müvekkil şirkete zarar verme kastıyla yürütülmüş olduğunu savunarak davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —————İcra Müdürlüğünün 2017/17719 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağından kaynaklı 58.782,67 TL asıl alacak, 1.695,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 60.478,51 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlere dayanıldığından tarafların defterleri üzerinde davacının takip tarihi itibariyle davacıdan alacağının olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı şirket tarafından ibraz edilen 2016 yılı ticari defterlerinden yevmiye defteri ve defter-i kebirin elektronik ortamda tutulmuş oldukları, usulune uygun olduğu, davacı şirketin takip ve dava tarihi itibarıyla davalı şirketten, kaydi olarak faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 58.782,67 TL asıl alacağı bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki ve belirtilen yasa kapsamında davacı şirketçe davalı şirket adına 2016 yılı öncesi yapılan satışlara ilişkin düzenlenen faturalar dolayısıyla oluşan 466.100,00 TL borç bakiyesinin davalı şirketçe 2016 yılı ocak-mayıs arası dönemde gerçekleştirilen banka havaleleri ve çek keşideleri suretiyle ödenmiş olduğu, Davacı şirketin daha sonra 28.09.2016 tarihinde, —————- Nolu, “185.000 Adet ———– içerikli, KDV dâhil 59.000,00 TL tutarlı e-faturayı düzenleyerek ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydını yaptığı ve bu kayıt sonucunda ticari defter kayıtları itibarıyla davalı şirketten 58.782,67 TL alacaklı duruma geçildiği, sevk irsaliyelerinin dava dışı şirket adına düzenlendiği, dava dışı şirket yetkililerine ait imzaların davalı şirketi bağlamayacağı, Mahkeme aksi kanaatteyse davacının 5 Adet irsaliye ile; (25.839 + 9.586 + 28.529 + 14.882 + 86.921=)165.739 Adet “——————” isimli ürünün sevk edildiği, ancak toplam bu 5 adet irsaliyelere dayanılarak düzenlenen 28.09.2016 tarihli, ————— nolu e-faturanın ise 185.000 adet ————-” olarak düzenlendiği, sunulan irsaliyelerdeki toplam adedin davaya konu faturadaki miktarı (185.000 -165.739= 19.261 adet fark) karşılamadığı, faturanın altında “ürünlerin bir kısmı daha sonra sevk edilecektir” ibaresine rağmen 19.261 adet ürünün şevkine ilişkin bir sevk irsaliyesi sunulmaksızın fatura bedelinin tamamı muaccel kabul edilerek takip ve dava dayanağı yapıldığı tespit edilmiş olup, davacı şirketin söz konusu irsaliyelere konu mallan davalı şirket adına dava dışı şirkete teslim ettiğini kanıtlasa bile davalı şirket adına teslim etmediği 19.261 adet ürünün bedeli olan;
19.261 Adet X 0,2703 TL/Ad.=5.206,25 + 937,12 TL KDV= 6.143,37 TL’ lık kısmın takibe konu edilen 59.782,67 TL alacaktan tenzil edilerek 53.639,93 TL olarak talep edebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora yönelik itiraz dilekçesinde; malların tamamının müvekkili şirket tarafından üretildiği için fatura miktarında alacak oluştuğunu, davalının sözleşmeye aykırı davranması sonucu müvekkilinin müspet zarara uğradığını, bu müspet zararın da müvekkilinin ürettiği tüm malların değerini kapsadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili rapora yönelik itiraz dilekçesinde; davacının malın müvekkiline teslim edildiğine ilişkin bir delil sunmadığını, irsaliyelerde malların müvekkili şirkete teslim edildiğine ilişkin bir imzanın bulunmadığını, beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, faturaya ve cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın, davacı şirketin davanın dayandığı takibe konu yaptığı faturaya dayalı açık cari hesap alacağının varlığı ve varsa miktarı hususlarında toplandığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye bağlı olmaksızın 2016 yılı öncesinden süre geldiği görülen muhtelif emtia alım/satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğu,taraflar arasındaki ticari ilişki ve belirtilen yasa kapsamında davacı şirketçe davalı şirket adına 2016 yılı öncesi yapılan satışlara ilişkin düzenlenen faturalar dolayısıyla oluşan 466.100,00 TL borç bakiyesinin davalı şirketçe 2016 yılı ocak-mayıs arası dönemde gerçekleştirilen banka havaleleri ve çek keşideleri suretiyle ödenmiş olduğu, davacı şirketin daha sonra 28.09.2016 tarihinde, ——— Nolu, “185.000 Adet ———————-” içerikli, KDV dâhil 59.000,00 TL tutarlı e-faturayı düzenleyerek ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydını yaptığı ve bu kayıt sonucunda ticari defter kayıtları itibarıyla davalı şirketten 58.782,67 TL alacaklı duruma geçildiği, dolayısıyla takibe konu cari hesap alacağını 28.09.2016 tarihli ——— nolu KDV dâhil 59.000,00 TL tutarlı e-faturanın oluşturduğu, davacının bu faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini ispatlamasının gerektiği, davacının incelenen ticari defterlerinde davalı şirketten 58.782,67 TL alacaklı olduğu, e-fatura ile yapılan satışların normal fatura ile yapılan satışların tabi olduğu sevk irsaliyesi düzenlenmesi şartına tabi olduğu, takibe konu 59.000,00 TL tutarlı fatura incelendiğinde, davacı şirketçe e-fatura düzenlemek suretiyle elektronik ortamda davalı şirkete tebliğ edilen söz konusu satış faturasının(e-fatura) içeriği malların davalı şirkete sevk ve teslim edildiklerini kanıtlamak üzere davacı şirketçe 5 adet sevk irsaliyesinin sunulduğu, bu irsaliyelerin dava dışı “—————————————- adına düzenlenmiş ve irsaliyenin altında “———————————————adına sevk edilmek üzere” şeklinde düzenlenmiş oldukları, düzenlenen irsaliyelerde ise ————– gazetesi için…” yazdığı ve çeşitli şehirler belirtildiği, yine sevk yerinin ve nakliyeci isminin yazdığı, davacı şirketin dava dışı şirket adına düzenlediği, dava dışı şirket adına düzenlenen iş bu irsaliyelerde belirtilen sevk eden kişi ve araç plakaları ile dava dışı şirket yetkililerine ait teslim alındı imzalarının dosyada mübrez deliller çerçevesinde davalı şirketi bağlamayacağı, kaldı ki davalı şirketin bu teslimatları kabul etmediği, malların davalı şirkete tesliminin yapılmadığını beyan ettikleri, bu durumda davacı şirketin bu sevk irsaliyelerine dayanarak davalı şirket adına takip ve davaya konu faturayı düzenleyebilmesi ve husumet konusu yapabilmesi için buna ilişkin sipariş miktarı, siparişlerin ne şekilde, kime, kaç adet teslim edileceği gibi detayları içerir hukuki nitelikli yazılı bir protokolle ve/veya siparişe dayanan icap ve kabulünü gösterir belgeyle ispatlaması gerektiği, ancak davacının buna ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, dolayısıyla dava dışı şirketlere teslimi yapılan sevk irsaliyelerine konu mallar için davacının davalıdan alacak talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, dava reddedildiğinden davacının inkar tazminat talebinin reddine, yine davalı tarafça kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilememiş olması nedeniyle davalının tazminat talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafın inkar tazminat talebinin, davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 35,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.003,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 967,97 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——— deki esaslara göre belirlenen 6.816,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.