Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1029 E. 2019/207 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/1029
KARAR NO : 2019/207

DAVA : İtirazın İptali (Alacağın Temliki Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( Alacağın Temliki Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——————Derneği arasında ———— hizmetine ilişkin olarak 02/04/2013 tarihli sözleşme ve 02/08/2013 tarihli ek sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca edimin yerine getirilmesinden ötürü iş bedelinin %40’ı oranında 1.613.524,82 TL.nın ——————tarafından ————– hesabına 07/06/2013 tarihinde ödendiğini, bu tutarın 1.613.524,82 TL.lık kısmının takip borçlusunun hesabına kötü niyetli şekilde aktarıldığını, ————–firmasının işlerini kendisine verilen vekaletnamede bulunan yetkilerle yürütmekle mükellef olan ———– şirket yetkilisi——– tarafından imzalanan boş evrakı doldurup banka talimatı haline getirmek suretiyle söz konusu paranın takip borçlusunun hesabına aktarımını sağladığını, müvekkilinin ————– firmasından 10/06/2013 vade tarihli keşidecisi ————— kefili ——– olan senetten ötürü alacaklı olduğunu, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle —————— firmasıyla 09/09/2014 tarihinde alacağın temliki sözleşmesi imzalandığını, temlik edilen alacağın ————–irmasıyla ——– arasında imzalanan sözleşme bedeli olduğunu, temlikin ———————- ve takip borçlusuna ihtarnameyle bildirildiğini, davalının gönderdiği ihtarnameyle —————firmasına borcu olmadığını aksine müvekkilinin alacaklı olduğunu, ————–ile ———— arasında düzenlenen sözleşmenin 10.maddesiyle yapılacak her tür temlikin ———yazılı muvafakatına tabi olduğunu, bu nedenle gönderilen ihtarnameyi kabul etmediklerini bildirdiğini, ihtarnameyle talep edilen alacağın ödenmemesinden ötürü davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, —————- firması arasındaki sözleşmede temlik ———–muvafakatına tabi tutulmuş olup, temlik bildirimine karşı ————–tarafından herhangi bir cevap verilmemiş olmakla muvafakat gösterdiğinin kabulü gerektiğini, öte yandan takip dosyasıyla talep edilen alacağın temlik yasağı kapsamında olmadığını, takipte talep edilen asıl alacağın —————- tarafından— firmasına havale edilen miktar olduğunu, bu tutarın haksız olarak davalının hesabına gönderildiğini, ——– firmasının takip borçlusundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi alacağı doğduğunu, temlik sözleşmesinin konularından birinin de bu tutar olduğunu, icra takibine konu edilen sahte evrak düzenlenmek suretiyle yapılan havale miktarının likit olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptaliyle aynen devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ olmuş, cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı yargılamanın devamında kendisini vekil ile temsil ettirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı alacağın temliki sözleşmesi uyarınca temlik aldığı tutarın, davalının hesabına haksız olarak geçirildiği iddiasına dayalı olarak sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan tahsili için başlattığı takibe itirazın iptalini taleple dava açmış ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 31/10/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tarafların bildirdiği deliller toplanmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu———-.İcra Müdürlüğünün 2015/12475 sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında 1.600.000 TL.asıl alacak ve işlemiş faiziyle birlikte 2.004.887,67 TL.nin tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe süresinde itiraz ile takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir.
Davacı taraf, dava dışı ————— keşidecisi olduğu 10/06/2013 vade tarihli 2.286.714 Euro bedelli senet alacağının ödenmediğini bu yüzden dava dışı ————- firması ile senet alacağının tahsilinin temini bakımından alacağın temliki sözleşmesi (09/09/2014 tarihli)imzaladıklarını, bu sözleşme ile kendilerine temlik edilen alacak kalemlerinden birinin de ————- firmasının banka hesaplarından davalı ————- ve bünyesinde bulunan şirketler ile ———— hesabına aktarılan 1.600.000 TL.alacak olduğunu, ————— firmasının banka hesabına ——————- tarafından 07/06/2013 tarihinde gönderilen 1.613.524,82 TL.nin 1.600.000 TL.sinin takip borçlusu olan davalıya kötü niyetle havale edildiğini, o dönemde ——– firmasının işlerini kendisine verilen vekaletname de bulunan yetkilerle yürüten —– şirket yetkilisi —–tarafından imzalanan boş evrakı doldurup banka talimatı haline getirerek söz konusu tutarı davalının hesabına aktardığını, alacağın temliki sözleşmesinin imzalanmasıyla temlikin hem —– hem de davalıya bildirildiğini, davalının cevabi ihtarname ile —— firmasına borçlu olmayıp alacaklı olduklarını, ———— firması arasında imzalanan sözleşmenin 10.maddesi uyarınca ———- yazılı muvafakatı olmadan temlik yapılamayacağını ileri sürerek ödeme taleplerini reddettiğini, yapılan temlikin geçerli olduğunu, bu davanın konusu olan alacağın temlik yasağına tabi alacak olmadığını ileri sürmüştür.
Davacı yana takip çıkış miktarı üzerinden eksik peşin harç tamamlattırılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya kapsamında sunulan delillerden, dava dışı ————- ve——-.arasında 02/04/2013 tarihli ———- bedelli bir sözleşme imzalandığı sabittir. ————— tarafından ——– firmasının ———– hesabına 07/06/2013 tarihinde 1.613.524,82 TL.gönderildiğine ilişkin dekont davacı delilleri arasında mevcuttur.
Yine aynı gün ———— firmasının hesabından 1.600.000 TL.nin davalı ———————-.nin hesabına aktarıldığı da dekont ile sabittir.
Davacı ile dava dışı ————-firması arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesine konu tutarlardan biri de davalıya havalesi yapılan bu miktardır. Davacı yan alacağın temliki sözleşmesini hem ————- hem de davalıya göndermiştir. Davalı taraf cevabı ihtarında ——————— firmasından alacaklı olduğunu, —————— firması arasında imzalanan sözleşme uyarınca temlikin —————– muvafakatına tabi olduğunu ileri sürmüştür. ————-ile ——— firması arasındaki sözleşmesinin 11. maddesinde devir ve temlik konusu düzenlenmiş —————- olan alacaklarını temlik ve ciro edebilmesi ———- iznine tabi kılınmıştır. Bu davanın konusu, ———– bünyesindeki mevcut alacağı değil, —————— tarafından ———firmasına gönderilen ——– firmasının tasarrufuna geçen kısımdır. Dolayısıyla temlik yasağına tabi olması mümkün görülmemiştir.
Davacı taraf davalıya ————— firması tarafından gönderilen bu paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak iadesini talep etmekte ve ————— firması yetkilisinin boş kağıda attığı imzanın üst kısmının vekaletle hareket eden ————– tarafından doldurulup kullanıldığını, banka talimatı haline getirildiğini iddia etmektedir.
Dosyaya sunduğu İzmir —————-.Noterliğinin 04/02/2013 tarih ———— yevmiye no.lu genel vekaletnamesinin dava dışı ———– firmasının yetkilisi ——————————- tarafından düzenlendiği, süresiz olduğu ve——– —————– ————– vekil tayin edildiği anlaşılmıştır.
Vekaletnamesindeki yetkilerden birinde “hakedişlerin tamamını veya bir kısmını başkalarına devir ve temlik etme yetkisi”dir. Bu vekaletname uyarınca —————————- adına para gönderme yetkisinin olduğu belirlenmiştir.
————– genel müdürlüğünden paranın davalı hesabına gönderilmesine ilişkin talimat aslı getirtilmiş, davacının iddiasının aksine bizzat ————— tarafından düzenlenip şirket kaşesi üzerine imza atılmak suretiyle talimat evrakının düzenlendiği, talimat evrakında kaşe üzerine atılan imza ile şirket yetkilisi —————– imzalarının benzerlik göstermediği anlaşılmıştır.
Davacı taraf sahte evrak düzenlediğini ileri sürdüğü ————— hakkında şikayette bulunmadıklarını da 05/04/2018 tarihli dilekçesinde beyan etmiştir.
Davacı taraf delil olarak, dava dilekçesine eklediği kararda tartışılan belgeler yanı sıra tanık ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır. Tanıklarını uyuşmazlığa ilişkin görgüye dayalı bilgi sahibi kişiler olmaları nedeniyle dinletmek istemiş, davalı yan muvafakat etmemiştir. Bildirilen sebepler ve dava konusunun miktarı dikkate alınarak tanık dinletme talebi reddedilmiştir. Davacı vekiline duruşma sorulduğunda bilirkişi incelemesi talebini aynen “biz bilirkişi incelemesini davalının sebepsiz zenginleşip, zenginleşmediğinin tespiti bakımından hukuk bilirkişisine dosyanın verilerek incelenmesini istiyoruz. Bilirkişi incelemesine bu nedenle dayandık, başkaca bilirkişi incelemesi yapılmasını istediğimiz bir husus yoktur”diyerek açıklamış ve beyanını imzalamıştır. HMK 266/1 maddesi uyarınca davacı vekilinin açıkladığı haliyle bilirkişi incelemesi talebi de reddedilmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında davacı yanın davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini ispat edemediğinin kabulüyle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 24.182,62 TL.nin toplamı 24.214,02 TL.den mahsubu ile bakiye 24.169,62 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli————– deki esaslara göre belirlenen 80.273,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.