Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/101 E. 2019/786 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/101 Esas
KARAR NO: 2019/786
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2017
KARAR TARİHİ : 16/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili şirket alacağını davalı borçlu şirketten tahsil edemediğini, borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğünün——— esas sayılı dosyası ile 12/01/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine takibe konu olan asıl alacağa, faize, tüm ferilerine ve yetkiye itiraz ettiğini, davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğünün——— esas sayılı takibe yapılan itirazın iptalini, takibe kaldığı yerden ticari faiz ile devam edilmesini, % 20’den aşağı olmamak kaydıyla esas alacak üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yerleşim yerinin Torbalı olduğunu, İstanbul Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, bu nedenle takibin durduğunu, davacının açmış olduğu davanın haksız olduğunu, müvekkilinin davacı şirkete böyle bir borcunun bulunmadığını, takip konusu faturalara süresi içinde itiraz edilmemiş olması borcun varlığını ispatlamadığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında düzenlenen faturaya ilişkin alacağın tahsili amacıyla icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dava dilekçesi davalı şirkete usule uygun tebliğ edilmiş, davalı cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, faturaya bağlanan cari hesap alacağından bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazının iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine —–TL asıl alacak, ——- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ———— TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ———- tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalının —- tarihinde yasal süresinde borca, faizine ve ferilerine yönelik itiraz ettiği ve davacının da İİK nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Torbali Vergi Dairesinden davalı şirkete ait BA formları celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların tacir ve işin ticari iş olması sebebiyle taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce alınan mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ibraz etmiş olduğu 2016-2017 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterlerinin noter kapanış onamalarının süreleri içinde yaptırılmış olduğu, birbirini teyit ettiği, talimat mahkemesince davalı tarafa ihtarname gönderilmesine rağmen davalı tarafın ise inceleme günü hazır bulunmadığı gibi ticari defterlerini de ibraz etmediği, davacı tarafça davalı taraf adına düzenlenen —— tarih —– no’ lu ve ——-TL tutarlı faturanın, davacı defterlerine kaydedildiği, davalı tarafın iş bu faturanın varlığını kabul edip fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine teslim edilmediğini iddia etmesine karşın, davalı şirket tarafından davalı şirketin banka hesabına 27.09.2016 tarihinde (fatura düzenlendiği gün) 66.756,00 TL olmak üzere fatura tarihinden 1 ay sonrasında 21.10.2016 tarihinde 14.000,00 TL ile yine 1,5 ay sonrasında 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 90.756,00 TL ödeme yapıldığı, fatura bedelinden düşülmesi ile davacı taraf alacak bakiyesinin 8.529,20 TL kaldığı belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesinde; sevk irsaliyesi teslim alan olarak isim ve imzası bulunan Hadi Tanrıverdi’nin davalı şirket çalışanı olmadığına yönelik davalının bir itirazının olmadığını, defterlerinde kayıtlı alacak doğrultusunda davanın kabulünü talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; sevk irsaliyesi üzerindeki imzanın müvekkil şirket yetkisine ait olmadığını, teslim alan bölümünde yazılı Hadi Tanrıverdi isimli şahsın nakliyeci olup davacı firma elemanı olduğunu, müvekkili şirketin defterleri üzerinde yeniden inceleme yapılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 19/03/2019 havale tarihli dilekçesinde sevk irsaliyesi belgesinde makinenin tesliminin ————n yerinde ——- gerçekleştirildiğini ve bu şirkete müzekkere yazılmasını talep etmesi üzerine mahkememizce ismi geçen şirkete müzekkere yazılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, bir adet fatura alacağının bakiyesinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabın 1 adet faturadan oluştuğu, Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalının defterlerinin incelenmesi için ilgili mahkemeye talimat yazıldığı, ihtarata rağmen davalının defterlerini sunmadığı, bu nedenle davalı vekilinin yeniden defterlerinin incelenmesine yönelik talebinin mahkememizce kabul görmediği, yalnızca davacının defterlerinin incelendiği, davacı satıcının faturaya konu malı davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacının kendi ticari deftelerine göre 8.529,20 TL alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle cari hesap kayıtlarının karşılaştırılamadığı, ancak davalı şirketin getirtilen BA formlarında davacı tarafından davalı adına düzenlenen 1 adet faturanın davalı şirketçe BA beyannamesine konu edildiği ( KDV hariç bildirilen bedel 84.140,00 TL, KDV’li hali fatura tutarı kadar), dolayısıyla söz konusu fatura açısından davacının davasını ispat ettiği, her ne kadar davalı taraf sevk irsaliyesindeki teslim alan kısmında bulunan ————- adlı şahsın müvekkili şirket çalışanı olmadığını beyan etmesi ve davacı vekilinin malı ——————— teslim etmeleri nedeniyle ismi geçen şirkete müzekkere yazılmış olsa da davalının BA formunda faturanın kayıtlı olması nedeniyle iş bu müzekkere cevabının beklenilmesinden vazgeçildiği, bilirkişi tarafından davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan incelemesinde davalı tarafından faturaya yönelik toplamda 90.756,00 TL ödeme yapıldığı, ve davacının bakiye 8.529,20 TL alacağının kaldığının belirtildiği, davalının bundan başka ödeme savunmasında bulunmadığı veya ödemeye ilişkin makbuz, dekont vb. Sunmadığı, davacının bu bedeli ispatlamış olduğu, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin haklı görüldüğü anlaşılmakla davanın asıl alacak üzerinden kısmen kabulü ile, davalının icra takibine itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı taraf icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmuş olsa da davacı tarafın takipten önce davalı tarafı temerrüte düşürecek herhangi bir ihtarnamesi olmadığından davalının takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmakla davacı tarafın işlemiş faize yönelik talebinin reddine karar verilmiştir. Alacak likit ve belirlenebilir olmakla hüküm altına alınan alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 8.529,20 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, işlemiş faize yönelik talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 8.529,20 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 582,63 TL harçtan 104,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 477,79 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 104,83 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 136,23 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 319,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 769,70 TL yargılama giderinden kabul red oranı gözetilerek 756,43 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 149,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/07/2019