Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1003 E. 2023/397 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1003 Esas
KARAR NO: 2023/397
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/09/2017
KARAR TARİHİ: 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili —–sahibi olduğu — adına araç almak isteyerek bu konuda dava dışı —- vekaletname verdiğini, vekaletname uyarınca —— adına araç almak üzere piyasa araştırması yapmaya başladığını, ——- ilan gördüğünü, telefon ile adres bilgilerini alarak kendisine verilen adrese gittiğini, adreste —- tabelası gören müvekkile —-aynı işletme oldukları beyan edildiğini —–araç için anlaşmaya varılmıştır.——–seri nolu bir “alım-satım ve araç sipariş sözleşmesi” yapıldığını, sözleşmede ——– adına —– tarafından imzalandığını, aynı gün—–arasında aracın iç dizaynına yönelik sözleşme imzalandığını, müvekkili, ——aracılığıyla 21.200,00 TL’sini nakit olarak elden ödemiş olup bu ödemenin 20.000,00 TL’si için —– tarafından imzalanan ve —– anteti taşıyan bir tahsilat makbuzu düzenlenerek müvcekkillere verildiğini, 1.200,00 TL’si ise kredi masrafı kapsamında alındığını, araç bedelinin kalan kısmının 52.167,73 TL’si ——– başvuru nolu kredi ile kredilendirildiğini, bu kredide yetkili satıcı ——- olarak gözüktüğünü, araç bedelinin kalan 25.000,00 TL’si için ise —— bankasının ——— seri nolu ve 17.09.2017 tarihli çek verildiğini, müvekkili ilgili araç için 21.200,00 TL nakit, 25.000,00 TL tutarlı çek verdiğini, 52.167,73 TL’lik de kredi kullandığını, ödemeye rağmen aracın teslim edilmemesi üzerine şirket çalışanı ve yetkilileri hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan şikayette bulunduğunu, şüpheliler hakkında başka soruşturmaların olduğunu öğrendiklerini, dosyaların birleştirildiğini, —— soruşturma nolu dosyasından devam ettiğini, çek hakkında ödeme yasağı getirilmesini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, ———– bedelli dava konusu çekin bedelsiz kaldığının tespiti ile iptalini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda çekin istirdadını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, davacı tarafından davalıya araç alımına mahsuben verilen ———-bedelli çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti, çekin iptali aksi halde çekin istirdatı talebine ilişkindir.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——- soruşturma dosyası celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.——- sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, dosyamız arasına bir örneği alınmıştır. ———-sayılı dosyasının uyap çıktısının gönderildiği, yapılan incelemesinde; davacının da içinde bulunduğu bir kısım şahısların müşteki olduğu, davacı müşteki yönünden; dava dilekçesindeki iddialarla şüpheliler ——- nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle dava açıldığı, dosyanın —— sayılı dosyasıyla aralarında bağlantı bulunması nedeniyle birleştirildiği ve yargılamanın —– sayılı dosyasında devam ettiği görülmüştür.——– sayılı dosyası UYAP sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; dava dışı ——– tarafından davacı —–, davalı —- dava dışı ——- aleyhine 25.000,00 TL çek alacağı, 80,14 TL işlemiş faiz, 50,00 TL çek komisyonu, 2.500,00 TL çek tazminatı olmak üzere 26.630,14 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği tespit edilmiştir.
Dava konusu çek incelendiğinde; —– seri nolu, keşidecisinin davacı —– olup, çekin ara yüzünde sırasıyla ———-cirosu olduğu, çekin bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız olduuğu örülmüştür. Davacı taraf; davacının vekili sıfatıyla hareket eden —–, davacı ——- tarafından kendisine verilen vekalet ile ———- aynı işletme olduğu ifade edilen ——– yetkilisi ——– ile; —– aracı almak için “Araç-Alım Satım ve Araç Sipariş Sözleşmesi” ile söz konusu aracın İç Dizaynının yapılarak servis aracına dönüştürülmesi için ——- karşılıklı olarak 22/02/2017 tarihinde imzaladıklarını, davacının 21.200,00 TL nakit, 25.000,00 TL çek ile ödeme yaptığını, ayrıca 52.167,73 TL kredi kullandığını, verilen çekin karşılığı olarak 25.000,00 TL’nin ayrıca nakit olarak kendilerinden zorla alındığını, buna rağmen çekin iade edilmediğini ve kararlaştırılan özellikleri taşımayan bir aracın kendilerine teslim edildiğini ileri sürerek ——— bedelli çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, çekin iptalini, aksi halde çekin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Davalı vekili 9 nolu celsede; “önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, eksik hususlar giderilsin, Araç Satış ve Sipariş Sözleşmelerinde araç plakası genellikle yazmaz, çünkü bu araçlar boş olarak satılır, iç dizaynı müşterinin isteğine göre planlanır ve yapılır ve daha sonra ———- muayenesi yapılarak geçilir ve araç bu şekilde yola çıkmaya hazırdır, bu işlemlerden sonra araç plakalandırılır, proforma faturadaki şase ve motor numaraları genelde satılan araçlara ait değildir, örnek araçlara ilişkin şase ve motor numaralarıdır, müşterinin istediği doğrultusunda araç şekillendirilir ve verilir, ancak dediğim gibi sözleşme ve——- faturadaki şase ve motor numarası dava konusu araca ait değildir, tarafımıza süre verilirse davacıya teslim edilen araca ilişkin motor ve şase numaraları veya araca ilişkin diğer belgeleri mahkemenize ibraz edebiliriz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyada bulunan —— amblemli 22/02/2017 tarihli Alım Satım Ve Araç Sipariş Sözleşmesin, yine —— amblemli bila tarihli iç-dizayn sözleşmesinde ve —– tarihli —– makbuzunda satıcı firma yetkilisi olarak —— isim ve imzası olduğundan söz konusu imzaların ——-ait olup olmadığı hususunda davalı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı vekili 05/03/2019 tarihli beyan dilekçesinde; ——- şu an itibariyle müvekkili firmada çalışmadığını, müvekkili şirketin gayri faal olduğunu, bu nedenle imzanın ——- ait olup olmadığı hususlarını sormak mümkün olmasa da sözleşmelerin ve dava dilekçesi ekinde sunulan tüm evrakların ticari ve hukuki mahiyeti itibariyle doğru ve müvekkili firma ile ilgili olduğunu, davacıya bir panelvan araç satıldığını ve bu aracın iç dizaynı yapılmak suretiyle servis minibüsüne çevrildiğini ve aracın satış tutarının ——–faturada belirtildiği gibi 115.000 TL olduğu hususlarının doğru olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçtiği ve dilekçe ekinde dosyaya sunulduğu üzere iki adet sözleşme bulunduğunu, bu sözleşmelerden birisi panelvan aracın alımına ilişkin olduğunu, bu sözleşmenin aynı zamanda aracın iç dizaynının yapılıp servis aracına dönüştürülmesi hususunda bir sipariş sözleşmesi olduğunu, diğer sözleşmenin ise iç dizayn işine ilişkin olarak imzalandığını, müşterinin iç dizaynda hangi özellikleri istediği işaretlenmek suretiyle doldurulduğunu, ayrıca müşterilere aracın panelvan fiyatı + iç dizayn bedelinden oluşan bir proforma fatura tebliğ edildiğini, dosya içeriğinde davacıya tebliğ edilen proforma faturanın mevcut olduğunu, yani aracın satış tutarının yalnızca panelvan fiyatından oluşmadığını, beyan etmiştir. Mahkememizce davacı tanığı dinlenilmiştir.Davacı tanığı———– ben davacının muhasebecisiyim, biz davacı için bir servis aracı bakıyorduk, davalı şirketten bir araç satın almak istedik, aracın 96.000,00 TL alımı konusunda anlaştık, davacı bir kısım bedeli nakit olarak verdi, 25.000,00 TL çek verdi, geri kalan bedeli de davalı ona kredi imkanı sağlayacaktı ve davacı adına kredi çekecekti, bu aşamada araba davacıya teslim edilmedi, biz sürekli davalı iş yerine gidip geliyorduk, 25.000,00 TL çek karşılığı olarak 25.000,00 TL getirirseniz çeki iade ederiz, aracı teslim ederiz dediler, biz bu aşamada ——— ile muhatap olduk, biz iş yerine gittik, 25.000,00 TL’yi ödedik, ancak bunun karşılığında bize çeki vermediler, bize bir protokol sundular ve bunu davacının imzalamasını söylediler, eğer davacı bu protokolü imzalamazsa aracın teslim edilmeyeceği hususunda davacıyı ve beni tehdit ettiler, o sırada ——–oradaydı, ben bacağımdan engelliyim, beni o halde görüp belki insaf ederler diye ben ——-bu halde iş yerine defalarca geldiğini ve mağdur olduğumu söyledim, ancak kendisi beni diğer bacağını da kırarım diye tehdit etti, —– şirket müdürü diye biliyorum, ——– isimli bir şahısta oradaydı, oda siz parayı verin, birşey olmaz, çekiniz iade edilir diye bizi kandırmak suretiyle ikna etti, davacıda aracın teslim edilmeyeceği, zaten zarara girdiği korkusuyla protokolü imzalamak zorunda kaldı, böylece 25.000,00 TL fazladan ödedi, davacıya çeki iade etmediler, ancak aracı teslim ettiler. ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı vekilince söz konusu aracın satın alınması için kredi çekildiğini ileri sürdüğünden bu hususta—– müzekkere yazıldığı, —- gelen müzekkere cevabında; davacının 23/08/2017 tarihinde —– plakalı aracın finanse edilmesi için —- unvanlı—- yetkili satıcı aracılığı ile 52.167,73 TL’lik araç kredisi kullandığı hususunun belirtilmiş ve buna ilişkin belgeler gönderilmiştir.
Mahkememizce satışa konu aracın davacıya teslim edildiği tarihte teslim tarihindeki özellikleri dikkate alınarak değerinin belirlenmesine, bu kapsamda dosyada bulunan—– özelliklerin mevcut araçta bulunup bulunmadığı, aracın davacının siparişine uygun olup olmadığı, söz konusu aracın anlaşılan araçtan farklı olup olmadığı, sonuç itibariyle aracın teslim/araç sipariş sözleşmesi tarihindeki değerinin belirlenmesi amacıyla rapor alınmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi ——- Yüksek Mühendisi bilirkişi ——-tarafından düzenlenen 07/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Taraflar arasında imzalanan, Araç alım – satım ve araç sipariş sözleşmesinde sözleşmeye konu araç sadece ——– olarak belirtilmiş, diğer özelliklerin belirtilmediği görülmüştür. —— arasında; Koltuk sayısı olarak / (14+1) ve (16+1) olarak 2 farklı çeşit, ——————farklı model çeşitleri vardır. Söz konusu sözleşmeden hangi özellikteki araç için anlaşma yapıldığı tam olarak anlaşılamamaktadır.——fatura da belirtilen araç tutarı ile teslim edilen araç özellikleri göz önünde bulundurularak, —– İnternet ——- sitesinde belirtilen kasko değerinin birbirine çok yakın olması sebebiyle araç değerinin sözleşme yapılan tarihteki tutarları uygun olarak görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan iç dizayn sözleşmesine göre, 10.120,00 TL tutardaki ekipmanın teslim edilen araçta eksik olduğu belirlenmiştir. Aracın davacıya teslim edildiği tarihte teslim tarihindeki özellikleri dikkate alınarak değerinin 115.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır. İç Dizayn Sözleşmesindeki özelliklerin yukarıda belirtilen 17 adedinin mevcut araçta bulunmadığı, aracın davacının siparişine uygun olmadığı, söz konusu aracın anlaşılan araçtan farklı olduğu, sonuç itibariyle aracın teslim/araç sipariş sözleşmesi tarihindeki değerinin (115.000,00 – 10.120,00= 104.880,00 TL) 104,880,00 TL olacağı kanaatine varılmıştır.” şeklindedir. Sonuç olarak; davacı ve tanık beyanı, davalı vekilinin dosyaya sunulan sözleşmeler, proforma faturaları kabul beyanı dikkate alınarak; davalı tarafından, davacıya bir panelvan araç satılması ve bu aracın iç dizaynı yapılmak suretiyle servis minibüsüne çevrilmesi hususunda tarafların anlaştığı, aracın panelvan fiyatı + iç dizayn bedelinden oluşan satış tutarının —— faturada belirtildiği gibi 115.000,00 TL olduğu, davacı taraf kendisine sözleşmede belirtilen niteliklerden daha düşük nitelikte aracın teslim edildiğini ileri sürdüğü, bu kapsamda mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davacıya teslim edilen araçtaki özellikler ile İç Dizayn Sözleşmesinde belirtilen niteliklerin karşılaştırılması ve davacıya teslimi yapılan aracın satış tarihindeki değerinin belirlenmesi amacıyla rapor alındığı, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, raporda davalı tarafından davacıya teslimi yapılan aracın anlaşılan araçtan farklı olduğu, araçta sözleşmeye göre birtakım eksiklikler bulunduğu ve aracın teslim/araç sipariş sözleşmesi tarihindeki değerinin (115.000,00 – 10.120,00= 104.880,00 TL) 104,880,00 TL olduğunun anlaşıldığı, davacının ise araç alımına karşılık 22/02/2017 tarihli 0072 nolu tahsilat makbuzuna göre 20.000,00 TL nakit ödeme yaptığı, —– gelen müzekkere cevabında görüldüğü üzere ————— plakalı aracın alımına yönelik 52.167,73 TL’lik araç kredisi kullandığı, 1.200,00 TL kredi masrafı olarak ödeme yaptığı, dava konusu 0496187 seri nolu 25.000,00 TL değerindeki çeki davalıya verdiği, ayrıca hem tanık beyanlarından hem de ceza dosyasında alınan beyanlar gözetilerek davacının dava konusu çek bedeline yönelik 25.000,00 TL’yi davalı tarafa verdiği, ancak bu kapsamda davalı tarafından dava konusu çekin davalıya iade edilmediği, sonuç olarak davacının bu araç için davalıya (20.000,00 TL nakit + 52.167,73 TL kredi + 1.200,00 TL kredi + 25.000,00 TL çek + 25.000,00 TL nakit = 123.367,73 TL ödeme yaptığı, ancak davacıya teslim edilen aracın değerinin 104.880,00 TL olduğu, dolayısıyla davacının davalıya fazladan (123.367,73 TL – 104.880,00 TL = 18.487,73 TL) 18.487,73 TL ödeme yapmış olduğu, dava konusu çekin davalıya araç bedeline mahsuben verildiği, davacının dava konusu çek nedeniyle davalıya 18.487,73 TL borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği, her ne kadar davacı taraf çekin iptalini talep etmişse de çekte dava dışı 3. Şahısların cirosu bulunduğundan çek iptali talebinin reddine, yine aynı nedenle çekin istirdatı talebinin reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının —— seri nolu 17/09/2017 tarihli 25.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalıya 18.487,73 TL borçlu olmadığının tespitine,
Bakiye talebin reddine,
2-Karar harcı 1.262,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin ve 426,94 TL peşin harç olmak üzere toplam 481,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 781,56 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin ve 426,94 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 512,74 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 222,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00 TL bilirkişi (2 farklı bilirkişi) masrafı olmak üzere toplam 2.722,20 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 2.013.09 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davac tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı13/04/2023