Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1002 E. 2019/659 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/1002 Esas
KARAR NO : 2019/659

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2017
KARAR TARİHİ : 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu tarafından 25/04/2016 tarihinde —- bedelli keşide edilen çekin … tarafından cirolandığını, müvekkili bankaya verildiğini, çekin tahsili için davalı borçlu ve dava dışı … aleyhine İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazının kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu ile dava dışı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, borç inkar edilmediğini, borcun ödendiğini idda eedilmediğini, imzaya itirazda söz konusu olmadığını, İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü’nün 2016/19607 esas sayılı dosyasınıa yapılan itirazın reddini, icranın devamına, itirazdan ötürü % 20 inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün 2016/19607 sayılı takip getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı ve dava dışı — aleyhine 25/04/2016 tanzim ve 50.000,00 TL bedelli çek dayanak gösterilerek asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.861,64 TL 5 adet faturaya dayalı asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.528,40 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Serbest muhasebeci mali müşavir tarafından hazırlanan raporda özetle; dava dışı —-‘ ye 19.05.2019 tarihinde defter inceleme gün ve saatini bildirir muhtıranın tebliğ edilmiş olduğu, davalı şirkete inceleme gün ve saatini bildirir tutanağın 18.02.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen inceleme gün ve saatinde hazır bulunmadıkları, davacı tarafın 2016, 2017, 2018 yılları yasal defterlerinin birbirini doğruladığı, kanunlara uygun şekilde tutulduğu, sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafça sunulan vesaikler ve ticari defterlerde davacı bankanın davalı ile olan direkt bir kredi ve benzeri ticari ilişkisinin bulunmadığı, hesap ekstrelerine göre davacı ile dava dışı— arasındaki ilişkinin 31.03.2016 tarihi öncesinde başladığı, dava dışı firmanın davacı banka nezdinde 33.188,63 TL’ lik mevduatının olduğu, davalı ve dava dışı– firmalarının defter ve belge sunmamaları dolayısıyla dava konusu çek dolayısıyla davalının dava dışı —firmasına borçlu olup olmadığının da tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora itiraz dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, 6762 sayılı TTK’nın 644 (6102 sayılı TTK’nın 732.) maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkin olduğu, davalının takibe konu — keşide tarihli —çekin keşidecisi olduğu, lehtarın dava dışı —– firması olup, çek lehtar ciranta tarafından —- tarihinde davacı bankaya teslim edildiği, çekte dava dışı— firmasının cirosu sonrasında davacı bankanın kaşe ve imzasının olduğu, söz konusu cirolar haricinde çek üzerinde herhangi bir ibarenin bulunmadığı, davaya konu çekin arkasında davacı ve dava dışı—-firmasının ciroları haricinde başkaca (çekin karşılıksız kaldığına dair) bir ibarenin bulunmadığı, her ne kadar davalı borçlu vekili tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde; müvekkili şirketin takibe konu çeke ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığını, söz konusu çekin taraflarınca keşide edilerek ——.’ ye teslim edildiğini, — tarafından da ciro edilerek söz konusu şirketin kredi borçlarına karşılık olarak alacaklı şirkete teslim edilmiş olduğunu, keşide tarihi öncesinde dosya alacaklısı bankanın, diğer borçlu— ve şirketlerinin arasında varılan mutabakat ile takibe konu çekin şirkete iadesine karar verildiği ve alacaklı bankanın çekin arkasını yazdırmadığını ve takastan geri çekmiş olduğunu, alacaklı bankanın sonradan söz konusu çeki iade etmeyerek takip konusu yaptığını, takibe konu edilen çekin bedelsiz olup şirketin böyle bir borcunun bulunmadığını, dosya borcuna ve ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmişse de çek süresinde bankaya ibraz edilmediğinden ibraz edilmemiş kambiyo senetleri hükümlerine tabi olur ve TTK’nın 732.maddesine göre davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak talebinde bulunabileceği, davalının dava konusu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmedikçe sorumluluktan kurtulamayacağı, davacı bankanın davalının imzasını taşıyan ve imzası inkar edilmemiş olan çeke dayalı olarak talepte bulunduğu, davalı dava dışı—- firmasına keşide ederek verdiği bu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın asıl alacak yönünden kabulüne, takipten önce davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün 2016/19607 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 50.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, işlemiş faize yönelik talebin reddine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 50.000,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün 2016/19607 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 50.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, işlemiş faize yönelik talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 50.000,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.415,50TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 594,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.820,93 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 594,57 TL peşin harç, 31,40 başvurma harcı olmak üzere toplam 625,97 harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 125,80 TL posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 925,80 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——– deki esaslara göre belirlenen 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.