Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/98 E. 2020/563 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/98 Esas
KARAR NO: 2020/563
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/01/2016
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sözleşmesinden———— tarafından, davalı şirketle imzaladığı iş sözleşmesinden kaynaklı bir takım tazminat ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini temin için, davacı ile davalı şirket hakkında————-esasına kayden alacak davası açıldığını, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, işbu davada davacı konumunda olan ilgili kişinin davalı şirketin elemanı olduğunu, anılan şahsın davacı şirkette işçi, memur veya sözleşmeli personel olarak çalışmadığını, davacı şirket ile arasında akdedilen bir sözleşmenin olmadığını, davacı şirketin, dava dışı şahsın istihdam edildiği iş açısından ihale makamı (iş sahibi) konumunda olduğunu, davalı şirketin ihale yoluyla davacıdan iş aldığını ve anılan kişinin de bu işlerde yüklenici firma tarafından istihdam edildiğini, davacının yetki ve görevi kapsamına giren bir takım iş ve hizmetlerini ihale yoluyla yürüttüğünü, ihaleye konu işlerin yürütülmesinde yer alacak personelin işe alınmasında, çalıştırılmasında, çalışmanın karşılığı olarak hak ettiği yasal haklarının ödenmesinde, mazeret veya izin işlerinin takibinde ve de işten çıkartılmasında, davacının dolaylı veya dolaysız hiçbir etkisinin bulunmadığını, ayrıca ihaleye konu iş ve hizmetlerin yürütülmesinde firmaca görevlendirilen kişilerin günlük işlerini teslim aldıklarını, işe giriş ve çıkış kayıtlarının tutulduğunu, ikmali yapılan günlük işlerin teslim edildiğini, sosyal ve fiziki ihtiyaçların giderildiği işyerlerinin, kesinlikle davacıya ait olmadığını, söz konusu yerlerin ilgili firmaca ya mülkiyeti alınmış ya da kiralanmış olduğunu, bu yerlere davacının hiçbir şekilde müdahalesinin olmadığını, hem ekonomik hem de yönetim olarak tamamen davacıdan bağımsız olduğunu, bahse konu işte çalıştırılan yüklenici firma işçilerini tarafından açılan davalarda, iş hukuku kuralları uyarınca davacının da sorumluluğu cihetine gidilmesinin, yüklenici firmanın sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, hal böyle iken iş davasının görüldüğü mahkemece davacının asıl işveren olarak kabul edildiğini ve davaya konu edilen ücret ve tazminatların, davacı ile davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, davanın kısmen kabulle neticelenmesini takiben kararın,————– esas sayılı dosyasına konu edilerek davacı ile davalı şirket hakkında ilamlı icra takibi başlatıldığını, akabinde alacaklı vekili tarafından davacıya borcu bulunan üçüncü şahıslara haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve borcun haciz tazyiki altında icra dosyasına ödenmesinin sağlandığını, işbu dava ile rucuen tahsili istenilen bedelin hukuken salt sorumlusunun davalı şirket olduğunu, davacının ihale makamı, davalı firmanın ise asıl işveren konumunda olduğunu, ayrıca söz konusu firmanın müvekkilinden hiçbir alacağının olmadığını, davacının yukarıda adı geçen dava dışı işçi de dâhil olmak üzere, ihale konusu işte çalışan kişilerin tüm kanuni haklarını, işi üstlenen ve o işte eleman çalıştıran şirketlere tamamıyla ödediğini, ancak ilgililerin kanuni haklarını ödemeyenin davalı firma olduğunu, davacının daha önce ödediği bedelleri bu sefer mahkeme kararı gereği mükerreren ödemek durumunda kaldığını, haciz tazyiki altında tahsil edilen davacı alacağının, davalı ile akdedilen ihale sözleşmesi hükümleri gereği rucuen tahsil edilmek istenildiğini, ancak davalı firmanın davacı uhdesinde banka teminat mektubu ya da kesin hesap hak edişleri bulunmadığından bunun mümkün olamadığını, ayrıca davalı şirketin bu yönde bir talebi ve girişiminin de olmadığını, bunun üzerine, rucuen alacak davası ikamesi için, ————– sayılı yazı ile makam olurunun alındığını, haciz tazyiki altında davacıdan tahsil edilen —- ödeme tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten rücuen tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafça sunulmuş cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davanın, asıl işveren – alt işveren ilişkisi kapsamında davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarına ilişkin bedelin davalı yüklenicinin bu bedelden sorumlu olduğu iddiasıyla rücuen tazmini talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış olmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek yargılamanın ön inceleme aşaması bitirilmiş, HMK.nun 142.maddesi kapsamında hak düşürücü süre ve zaman aşımı itiraz ve def’i yönünden inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu dosyamız arasındadır. Davacı vekili bilirkişi raporuna itirazla davanın tamamen kabulünü talep etmiştir.
——– Tarihli ilamı,————— ilamı, davacı ile davalılar arasında imzalanan sözleşme ve ekleri, ———— sayılı icra takip dosyası dosyamız arasındadır.
———– sayılı kararında; dava dışı ——– isimli işçinin alacaklarından davalı ile birlikte davacı kurumun da sorumlu tutulduğu, davalılar arasında organik bağ bulunduğunun iş mahkemesi kararında sabit olduğu,———adına ——- dosyasından icra takibine geçildiği ve davacının mahkeme ilamından doğan alacağından ———– cebri icra yoluyla tahsil edildiği, davalı ile davacı arasında imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca işçilik alacaklarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürdüğü, ——-sayılı dosyası incelendiğinde;———–davacı, davamız davacısı ——- ve davamız davalısı ——– davalı oldukları, kararda davacının —– kıdem tazminatı, ——- ihpar tazminatı,—— yıllık ücretli izin,—– ücret alacağı,—– fazla mesai ücreti, —- genel tatil ücret alacağı,——hafta tatil ücreti alacağının davalılardan tahsiline karar verildiği, karar ve ilam harcının, yargılama giderinin ve —– vekalet ücretinin davacıya ödenmesine karar verildiği, kararın ———— sayılı ilamıyla onandığı ve kesinleştiği görülmüştür.
———- sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden,———— sayılı kararına dayanılarak takibe geçildiği, faiziyle birlikte takip çıkış tutarının ——- olduğu, alacaklının talebiyle davacı ————– olan alacağına 89/1. Haciz İhbarnamesi gönderildiği, dava dışı ———— tarihinde icra dosyasına ödendiği görülmüştür.
Mahkememizce istenilen hususlarda rapor vermek üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi ———— tarafından tanzim ve ibraz edilen raporlarda özetle ve sonuç olarak; davalıya rücu edilecek tutarların hesaplanmasında dava dışı işçi ————- çalışmasının bulunması sebebiyle dava dışı işçinin bu tarihlerde çalışmasına isabet eden işçilik alacaklarını tahsil ettiği ———– dosyasında, davacı —- ödediği —— tutardan davalının su sayaç okuma işinden olan —– hak edişini mahsup ettiğinden davalıdan —– alacağının kaldığı belirtildiği, davalı vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine alınan ek raporda ———— kararı ile kesinleşen tutar üzerinden hesaplama yapıldığı, yargıtay kararı —— alacağın kesinleştiği, davacının bu tutarı ödemekle yükümlü olduğu, davacının —- alacağına ——– faiz tahakkuk edeceği, toplam —- alacaktan — hak ediş mahsup edildiğinde ———alacağının kaldığı, kalan alacağa dava tarihine kadar — faiz işleyeceği, davacının bu tutarın tamamını davalıdan rücu hakkı olduğu, davacı ile dava dışı alt işverenler arasında düzenlenen sözleşme/ teknik şartnamelere, BK 167. Maddesi ve yargısal içtihatlara göre, kıdem tazminatı gibi işçilik alacaklarından alt işverenlerle birlikte davalı ———– davacıya karşı sorumlu olduğu belirtilmiş, mali müşavir bilirkişi kapak hesabı hazırlanırken davalının mahsup edilen alacağı ve yargıtay kararı ile kesinleşen tutar dikkate alınarak hesaplamanın yapıldığını beyan etmiştir.
Davacı ile davalı arasında imzalanan hizmet sözleşmesi uyarınca davalı kendi işçileriyle davacıya ait birtakım işleri yerine getirecektir. İşçinin davalının işçisi olduğu hususunda bir uyuşmazlık yoktur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve yeni tarihli yargısal içtihatlar, ————- kararı ve ———– İcra Müdürlüğü dosyasına yapılan ödeme, hizmet alımı tip sözleşmeleri, ihale teknik şartnameleri ve tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; dava dışı ——— davalı şirkette işçi olarak çalıştığı ve işten çıkarıldığı, kanuni haklarının tam olarak ödenmemiş olduğu, akabinde iş mahkemesine dava açarak davayı kazandığı, dava dışı işçi —— alacağının davacı idare tarafından ödenmiş olduğu, davacı idarenin alt işveren-taşeron firma konumundaki davalı şirkete ihale verdiği, taraflar arasında imzalanan hizmet alımları sözleşmesi ve genel şartname uyarınca işçilerle ilgili hukuki sorumluluğun davalı yüklenicide olduğu, sözleşme ücretinin içinde işçiye ait her türlü işçilik alacaklarının bulunduğunun aksi iddia edilmediğinden her türlü işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğu, İş mevzuatı gereği her türlü işçi alacağı ve haklarından üst işveren olarak dava açan işçiye karşı yüklenici ile birlikte sorumlu olması nedeniyle dava konusu bedeli ödemiş olan idarenin bu bedelin tamamını davalıdan sözleşme hükümlerine göre talep hakkına sahip olduğu, dolayısıyla dava dışı işçi lehine hükmedilen tazminatların davacı ——- yüklenmesinin mümkün olmadığı, davacının davalı şirkete rücu hakkının doğmuş olduğu anlaşıldığından, hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bilirkişi raporlarının hükme esas alındığı, davalı şirketin işçiye ödenmesi gereken tutardan sorumlu olduğu, davacının bozulmadan önceki yerel mahkeme kararına istinaden yaptığı hesaplama neticesinde yapılan fazladan ödemeden sorumlu olmadığı, davacı —— fazla yapılan ödemeye ilişkin dava dışı işçiye talepte bulunma hakkının olduğu, davalı ——- rücu olmak üzere toplam — asıl alacağın ve—– işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.———
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—– aslı alacağın ve —- işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 1.283,80 TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 202,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 802,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 649,62 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.4000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/10/2020