Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/979 E. 2020/10 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/979 Esas
KARAR NO: 2020/10
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ: 09/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili ——–tarihli dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında ————-akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında —————— ekinde listelenen ve standart ve opsiyonel ekipmanları ile birlikte teslim edildiğini, ancak cihazın kullanıma uygun olmadığı ve ayıplı mal niteliğinde olduğunu, davalı şirkete bildirildiğini ve garanti kapsamında değiştirilmesini talep edildiğini, ayıbın gizli ayıp olduğunu, ihtarname aracılığı ile ve bizzat kullanıcı tarafından pek çok kez ürünün ayıp olduğunu ve ayıbın giderilmesine yönelik uyarılar yapıldığını, ancak davalı şirketin garanti sorumluluğuna aykırı davrandığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca ayıp tespiti halinde Borçlar Kanunu ve diğer tüm kanunlarda belirtilen süreler ile sınırlı olmaksızın davalı tarafın sorumlu olacağının belirtildiğini, cihazın teslim tarihi itibari ile 2 yıllık garanti süresi olduğunu, bugüne kadar defalarca talep edilmesine rağmen davalı tarafından hiçbir işlem yapılmadığını, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile, zararlarının tespit edilmesi durumunda davayı ıslah etme hakkı saklı kalmak kaydı ile, ayıplı cihazın taraflar arasındaki sözleşmedeki garanti yükümlülüğü kapsamında ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması durumunda davalıya ödenen cihaz bedeli olan ——— sözleşmenin akdedildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini, bu cihaz nedeniyle başta kaybedilen müşterilerden uğranılan zararlar olmak üzere tüm zararların tespitini ve şimdilik——— faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili ———– tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacı taraf ayıp bildirimini kanuna uygun olarak yapmadığını ve bu nedenle ayıp bildiriminin geçersiz olduğunu, cihazın davacı tarafa ——— tarihinde teslim edildiğini, davacının gerekli olan yasal süre dolduktan çok sonra bir tarihte usule uygun olmayan ayıp bildirimi iddiasında bulunduğunu ve dolayısı ile ayıp bildiriminin yaklaşık — ay sonra yapıldığı, davacı tarafın dava dilekçesinde ———– tarihli sözleşmenin 2. Maddesinde ayıp bildiriminin süreye bağlı olmaksızın yapılacağının kararlaştırılmış olduğu iddiası ile ayıp bildiriminin süresi dahilinde yapıldığını iddia etti ise de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu davanın tüketici hukukuna göre değil, TTK ve TBK’ya göre değerlendirilmesi zorunlu olduğunu, davacının ilk önce kendi edimini yerine getirmeden müvekkilinin edimini yerine getirmesini talep edemeyeceğini, davacı tarafın davaya konu cihazı davalı şirkete veya ilgili servislere kontrol amacı ile dahi getirmeden veya kontrol ettirmeden teslim alınmasını dahi talep etmeden doğrudan bu davayı açamayacağını, dava konusu cihaz için fatura kesinleştiğini ve davacı tarafın iade faturası dahi düzenlemediğini, davacıya dava konusu cihazı ——– satıldığı itiraza konu olmayan ve kesinleşen fatura ve belgelerle de sabit olduğunu, ayıbın kullanım veya davacının hatasından kaynaklanması ve diğer hallerde cihazın garanti kapsamından çıkacağının açık olduğunu, davaya konu cihazın ayıplı olmadığı gibi, yukarda belirttikleri sebeplerle müvekkilinin ayıp sebebi ile herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, cihazı ayıplı varsaydığımızda dahi müvekkilin bu ayıbı gizleme gibi bir niyetinin olmadığının açık olduğunu, bütün bu nedenlerle, dava konusu cihazın halen davacı elinde bulunması ve cihazda tespit edilmiş bir ayıp olmaması, ayıplı hale getirilme ihtimaline karşılık cihazın tedbiren ve ivedilikle yediemine teslimini, davaya konu cihazın değerinin ——TL olarak belirtmesi ayrıca ——–TL tazminat talep etmesi talebiyle dava değerinin ——-TL olduğu, ancak davacı tarafça sadece ———–TL üzerinden eksik harç yatırıldığı bu nedenle davanın usulden reddini, mümkün olmaması halinde davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal niteliğinde olduğu iddia edilen cihazın taraflar arasında garanti yükümlülüğü kapsamında yenisi ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmadığı takdirde cihaza ödenen bedelin faizi ile birlikte ödenmesi ve ayıplı cihaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce dava konusu ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, cihazın yenisiyle değiştirilip değiştirilemeyeceği, ayıpın gizli açık ayıp olup olmadığı, ayıpın kullanımından kaynaklı olup olmadığı, hususlarında taraflar arasındaki sözleşmeler de incelenmek suretiyle rapor düzenlenmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporda özetle;Keşfen makine üzerinde yapılan incelemede makinenin ve ekipmanlarının kullanımdan kaldırılıp ambalajının içine konulduğu .makinenin bütün ekipmanları ile birlikte tam,sağlam ve eksiksiz olarak bulunduğu,makinenin çalışır durumda olduğu,çalışma konusunda hiç bir sorunun olmadığı,makinenin işlevini yerine getirip getirmediği ancak uygulama aşamasında anlaşılabileceğidava konusu cihazın ayıplı olduğu hususunun anlaşılamadığı,taraflar arasındaki sözleşmede yasal süreler içinde ayıp ihbarında bulunulması gerektiği,halbuki davacının —— tarihli ihtarnamesinde makinenin ayıplı olmasının————- civarında anlaşılmışdığı ve bu ihtarnameden daha önceki bir zamanda ayıp ihbarında bulunulmadığı,dolayısıyla yasal süreler içinde ayıp ihbarında bulunulmayarak makineyi ayıpla birlikte kabul ettiği sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından;Dava, davalıdan satın alınan ve ayıplı olduğu ileri sürülen cihazın yenisi ile değiştirilmesi mümkün olmaması halinde cihaz bedelinin ödenmesi ve uğranılan zararın ödenmesi talebine ilişkindir.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında ———— tarihinde ———— imzalanmış olup,sözleşmenin konusu ise sözleşmede ———– sorumluluğundaki işinde ————kullanıcısı olarak ———— altında çalışma ve bu isim altında geliştirilen teknikleri kullanma hakkına sahip olduğu şeklinde yazılıdır.Davacı,dava konusu makineyi davalı ile akdetmiş olduğu —— tarihli sözleşmeyle satın almış olup, makineyi de —— tarihinde teslim almıştır.Bilirkişi heyetince keşfen yapılan incelemede makinenin ve ekipmanlarının kullanımdan kaldırılıp ambalajının içine konulduğu .makinenin bütün ekipmanları ile birlikte tam,sağlam ve eksiksiz olarak bulunduğu,makinenin çalışır durumda olduğu,çalışma konusunda hiç bir sorunun olmadığı,makinenin işlevini yerine getirip getirmediği ancak uygulama aşamasında anlaşılabileceği, dava konusu cihazın ayıplı olduğu hususunun anlaşılamadığı bildirilmiştir.
Dava konusu yapılan makinenin ayıplı olduğunu ispat etme yükümlülüğü davacıya aittir.Bilirkişi heyetince yapılan incelemede makinenin çalışır durumda olduğu,çalışma konusunda hiç bir sorunun olmadığı, makinenin işlevini yerine getirip getirmediği ancak uygulama aşamasında anlaşılabileceği bildirilmekle, makinenin ayıplı olduğu hususunun bilirkişice tespit edilememiş olması ve dosya kapsamında davacı tarafın ayıp iddiasını ispat edecek bir delilinin de bulunmaması sonucunda, makinenin ayıplı olduğu iddiası dosya kapsamı itibariyle davacı tarafça ispat edilememiş olarak mahkememizce kabul edilmiştir.Esasında makinenin ayıplı olduğu hususu davacı tarafça ispat edilmiş olsa da yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığı için davacı tarafça makinenin ayıpla birlikte kabul etmiş sayılması gerekecekti.Şöyleki taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin ”Genel Hükümler”başlıklı kısmında yer alan 1 nolu madde yorumlandığında, davacının makinenin ayıplı olduğunu tespit etmesi halinde yasal süreler içinde ayıp ihbarında bulunmasının zorunlu olduğu,her ne kadar ilgili maddede ”Borçlar Kanunu ve diğer tüm kanunlarda belirtilen sürelerle sınırlı olmaksızın ”ifadesi yer alsa da bu ifadeyle anlaşılması gerekenin, davacının makinenin ayıplı olduğunu,kanunda belirtilen gözden geçirme süresi ile bağlı olmaksızın tespit edilebileceği olup yani TTKm.23/c de düzenlenmiş olan 8 günlük muayene süresi içinde davacı tarafından muayenesi yapılmamış olsa da makinenin kullanımı sırasında ayıplı olduğu tespit edilirse,davacı yasal süresi içinde yani ayıbın tespitinden itibaren hemen ayıp ihbarında bulunması gerektiği anlaşılmıştır.Davacının davalıya gönderdiği ——— tarihli ihtarnamesinde incelendiğinde satın alınan makinenin ayıplı olduğu ————– ayları civarında anlaşılmış olup ilgili ihtarnameden önce davacı tarafça davalı tarafa çekilen bir ihtarname yoluyla ayıp ihbarında da bulunulmamıştır. Makine davacıya ———– tarihinde teslim edilmiş olup, davacı tarafça ayıp ————- ayları civarında anlaşılmış olup ————- tarihli ihtarnamede ayıp ihbarında bulunulduğu göz önüne alınıldığında davacının yasal süresi içerisinde ayıbın tespitinden itibaren hemen ayıp ihbarında bulunmadığı için davalıyı ayıptan dolayı sorumlu tutma hakkını kaybetmiş olup makineyi ayıpla kabul edilmiş olduğu mahkememizce kabul edilmesi gerekecekti.Bilirkişi heyetinden alınan raporun mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek hükme esas alınmış olup davacı tarafça makinenin ayıplı olduğu iddiası ispatlanamadığı için davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 341,55 TL’den mahsubu ile 287,15 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 128,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 3.400,00 TL nispi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2020