Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/956 E. 2018/162 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/956 Esas
KARAR NO : 2018/162

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin davalıya satıp teslim etmiş olduğu mallar karşılığında faturalar düzenlediğini, davalının cari hesap borcunu ödemediğini, 18/01/2016 tarihinde tarafların davalı borcunun 41.973,84 TL olduğu yönünde mutabakata vardıklarını, bundan sonra davalının kısmi ödemeler yaptığını, ancak bakiye 35.272,19 TL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇEZ: Dava, 3 adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 28/03/2016 tarihinde 3 adet faturaya dayalı olarak 35.272,19 TL asıl alacak ve 466,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.739,08 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu irsaliyeli faturaların, teslim alan kısımlarında davalı kaşesi ve davalıya atfen imza taşıyan açık faturalar olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça sunulan ve davalı kaşesi ile davalıya atfen imza taşıyan 18/01/2016 tarihli cari hesap mutabakatında, bu tarih itibariyle davalı borcunun 41.973,84 TL olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; ihtarata rağmen taraf defterlerinin sunulmadığı, davacı tarafça sunulan defter çıktılarının lehe delil vasfı bulunmadığı, davacı tarafça sunulan hesap mutabakatındaki imzanın davalı yetkilisi eli ürünü olup olmadığının tespitinin gerektiği, dava konusu faturaların 2 tanesinin teslim alan kısımlarında bulunan ismin okunamadığı, dava cari hesaba dayalı olmasına rağmen neden sadece 3 adet fatura sureti sunulduğunun anlaşılamadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin e-defter uygulamasına geçmiş olması nedeniyle defterlerin fiziken kalemde hazır edilemediğini, daha sonra bilirkişi tarafından istenilen günde defterlerin sunulmuş olmasına rağmen sunulmadığının belirtildiğini, sadece 3 adet faturanın bakiyesinin bu davaya konu edildiğini belirterek farklı bir bilirkişiden rapor alınmasını istemiştir.
Bilirkişiden davacı defterleri incenerek ek rapor düzenlenmesi istenmiş, ek raporda özetle, lehe delil vasfını haiz olan davacı defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 35.272,19 TL alacaklı olduğu, davaya konu faturalara konu malların davalı imzasına teslim edilmiş olduğu belirtilmiştir.
Davalı, kök ve ek rapora yönelik herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
Dava konusu irsaliyeli faturalardaki teslim alan imzaları yönünden ve 18/01/2016 tarihli mutabakat belgesindeki imza yönünden davalı şirketin isticvabına karar verilmiş ve davalı şirket yetkilisi adına isticvap davetiyesi düzenlenerek davalı şirket adresine gönderilmiş, ancak davalı şirket adına duruşmaya katılan olmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, 3 adet faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dava konusu faturaların taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde düzenlenmiş olan son 3 fatura olduğu, davalının davaya cevap vermemiş olması nedeniyle davayı inkar etmiş sayıldığı, bu durumda davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle dava konusu 3 adet fatura nedeniyle 35.272,19 TL alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmadığı, bunun yanında davacı tarafça sunulan irsaliyeli faturaların teslim alan kısımlarında davalı kaşesi, (isim) ve imza bulunduğu, söz konusu irsaliyeli faturaların ve 18/01/2016 tarihli mutabakat belgesinin isticvap davetiyesi ile davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelen olmadığı ve herhangi bir beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla mutabakat belgesi altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun ve irsaliyeli faturalardaki teslim alan imzalarının davalı şirket yetkilisine veya şirket adına mal teslim almaya yetkili çalışanlarına ait olduğunun kabul edilmiş sayıldığı(Emsal: Yüksek Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 08/02/2016 tarihli 2015/11129 E., 2016/1805 K. sayılı kararı), buna göre davacının faturalara konu malları teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, buna karşılık davalının ödeme yönünde bir savunmasının bulunmadığı, asıl alacağa yönelik davanın sübuta erdiği, bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle işlemiş faiz talebinin haklı görülmediği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin haklı görüldüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, davalının icra takibinde asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve buna takip tarihinden itibaren %10,5 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,hüküm altına alınan alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu …….İcra Müdürlüğü’nün 2016/6743 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin 35.272,19 TL asıl alacak ve buna takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 35.272,19 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gereken 2.409,44 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 431,64 TL harcın mahsubu ile 1.977,80 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça yatırılan 431,64 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk dava masrafı, 164,50 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.198,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.182,35 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.229,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.