Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/954 E. 2021/481 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/954 Esas
KARAR NO: 2021/481
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Davacının —- ettiğini, bu kapsamda müvekkilin davalı Borçlunun—— üstlenmiş olduğu tadilat ve inşaat işlerinde sipariş verilen——— işleri hazırlayarak teslim etmek ve de işçilik hizmeti vermek suretiyle davalıyla Ticari İlişki içerisine girdiğini, müvekkil davacının davalıya ait tadilat ve inşaat işlerini zamanında yapıp, teslim ettiği halde davalı şirkete kesilen faturalar ve cari hesaptan dolayı müvekkile ——– kaldığını ve yapılan tüm uyanlara rağmen borcu ödemediğini, bunun üzerine davalı borçlu aleyhine cari hesaptan kalan —- tutar üzerinden ———– dosyasıyla ilamsız takip başlattıklarını, davalı borçlu tarafından alacak miktarının — üzerinden kabul edildiğini, kalan —– için ise haksız ve hukuka aykırı olarak kısmi itirazda bulunularak bu kısım için takibin durmasına sebebiyet verildiğini, müvekkil davacının ve davalının ticari defterlerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde kısmi olarak yapılan itiraz edilen tutar yönünden de müvekkil davacının alacaklı olduğunun görüleceğini iddia ederek, davalı şirketin vaki kısmi itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20′ den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —–Davacı —— hiçbir ticari faaliyeti olmadığının defter incelemesinde anlaşılacağını beyanla, davacının itirazın iptali ve %20 icra inkâr tazminatı istemlerinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; Davacı tarafça davalı aleyhine —– asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalı tarafın borca kısmi itirazda bulunarak —- kısmını kabul ettiği, ileri sürülen borcun ——– işlemiş ve işleyecek faiz ile bundan doğacak takibin diğer ferilerine itirazda bulunulduğu, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından tarafların ticari defter ve dayanak kayıtları ile tüm dosya kapsamının incelenerek rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişisine dosya tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişisi —- hazırladığı raporunda —–Davaya konu ihtilafın, Davacı yanın davanın dayandığı takibe konu yaptığı alacağının varlığı ve varsa miktarı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Dosya münderecatı ve tarafların ticari defter ve kayıtları ile dayanak belgeleri üzerinde yapmış olduğumuz incelemeler ve tespitler sonucunda; davacı firmanın davalı şirkete —— yılı içinde muhtelif tarih ve tutarlarda — adet satış faturasıyla toplamda —— dahil —— hizmet satışı gerçekleştirmiş bulunduğu, bu satışlara ilişkin faturaların aynı tutarlarla her iki tarafında ticari defterlerinde herhangi bir uyuşmazlığa yol açmayacak şekilde kayıt altına alınmış bulundukları, dolayısıyla alacağın dayanağı olarak gösterilen faturaların yasal sürelerinde herhangi bir itiraza uğramayarak münderecatları itibarıyla kesinleşmiş oldukları, yukarıda hesap incelemesi bölümünde belirttiğimiz üzere, her iki tarafında ticari defterlerinin noter kapanış onamalarının yaptırılmamış olmaları nedeniyle sahipleri lehine delil olabilme ve ispat gücüne haiz olmadıkları, sunulan ticari defterlerin bu halleriyle ancak sahipleri aleyhine delil olabilecekleri ve yine ticari defterlerin dayanak belgeleriyle uyum içinde tutulmadıklarından itibar edilecek nitelikte olmadıkları tespit edilmiş olup, davalı şirketin davanın dayandığı icra dosyasında takip konusu yapılan ve —– adet faturanın toplamına denk geldiği görülen —- takip tutarının —– —– kısmına ise itirazda bulunduğu, ancak gerek icra dosyasına yapmış olduğu itirazında, kısmi itirazına dayanak teşkil edecek hukuki nitelikli bir belge sunmadığı gibi, ticari defter kayıtlarında da itirazına konu ettiği ———- borcuna ilişkin ifası gerçekleşmiş bir ödeme kaydına rastlanılmamış olup, davalının kısmi itirazda bulunduğu —– ödendiğine ilişkin ispat külfetini yerine getiremediği, bunun yanı sıra davacı şirketin ticari defterlerinin de itibar edilecek nitelikte olmadığı, davalı şirket defterlerinde cari hesap kaydı yapılmış faturalardan —- seri numaralı, ———olan faturaları, açık kesilmiş faturalar olmalarına rağmen peşin satış faturası gibi göstermek suretiyle kasaya tahsilat kaydı yapmış bulunduğu, bakiye kalan ——-tarihinde çek tahsilatı şeklinde kayıtla hesap bakiyesini sıfırladığı görülmüş olup,
,davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş bulunan ve davanın dayandığı takibe konu yapılan toplam tutarı ——- fatura içeriği mal ve hizmetlerin davalı şirkete verilmiş olduğu ve işbu faturaların münderecatları itibarıyla kesinleşmiş ve davalı şirket adına borç külfeti yükleyebilecek nitelikte açık faturalar olduğu, dolayısıyla bu faturaların ödendiği iddia edilen kısmının ödendiğinin ispat külfetinin davalıya ait olacağı, davalı şirketin münderecatları itibarıyla kesinleşmiş bu faturalardan kaynaklanan ve takip konusu yapılan borcun kısmi itirazda bulunduğu ——- kısmını ödediğini ispatlayacak herhangi bir hukuki nitelikli belgeyi dosyaya ibraz etmediği ve buna ilişkin ispat külfetini yerine getiremediği görülmekle, davalı şirketin davanın dayandığı takibe yapmış olduğu kısmi itirazın hukuken yerinde olmadığı sonuç ve kanaatlerine varılmıştır.”denilerek görüş belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun ——- tarihinde alınanan çekler açıklamasıyla tahsil edilerek hesap bakiyesinin sıfırlandığının belirtildiği, —- Sayfasında ise toplam —— faturanını peşin satış faturası gibi gösterilerek kasaya tahsilat kaydı yapılmış olduğunun, kalan ——– çek tahsilatı şeklinde kayıtlı olduğunun belirtildiği anlaşılmakla önceliklebu çelişkinin giderilmesi ve davacı defterindeki fatura ve ödeme kayıtlarının tablo şeklinde gösterilmesi, davacı defterlerinde kayıtlı çeklere ilişkin bilgilerinde gösterilmesi, takip tarihi itibariyle taraf defterlerindeki borç tutarının tespiti için bilirkişiden alınan ek raporda —-tarihli kök raporumuzun —-sahifesinde yer alan tespitlerle —– alan açıklamalar arasında ki çelişkinin giderilmesi yönünden; raporun—-sahıfesınde yer alan —— hesabında yer alan —-borç kaydının, ———- tarihinde alınan çekler açıklamasıyla tahsil edilerek hesap bakiyesinin sıfırlanmış olduğu” ifadesi doğru tespit olup, raporun— yer alan ————– tarihinde çek tahsilâtı şeklinde kayıtla hesap bakiyesini sıfırladığı görülmüş olup” ifadesinde yer alan —- olarak yazılması gerekirken sehven ——olarak yanlış yazılmış olup, hesabı sıfırladığı sonucunu değiştirmemekle birlikte çelişkinin giderilmesi yönünden bu tutarın — olarak değiştirilmesi gerekmektedir——– yukarıda izah edilen sehven yapılan ancak hesap bakiyesinin sıfırlandığı şeklindeki sonuca etki etmeyen maddi hatanın düzeltilmesi halinde Raporun ilgili bölümü şu şekilde olacaktır. Şöyle ki;”Bunun yanı sıra Davacı Şirketin Ticari Defterlerinin de itibar edilecek nitelikte olmadığı, davalı şirket defterlerinde cari hesap kaydı yapılmış faturalardan ———— olan ——— olmalarına rağmen —–gibi göstermek suretiyle — yapmış bulunduğu, bakiye kalan —— şeklînde kayıtla hesap bakiyesini sıfırladığı, Her iki tarafında ——–olduğu, diğer bir deyişle —— göre tarafların birbirleriyle Borçlu/Alacaklı bulunmadıkları,—-yer alan Kayıtların —- inildiğinde; Davacı ——-adına düzenlenmiş olan———– Tarihi farklılıkları dışında çelişkisiz ve karşılıklı olarak ——- Fatura olmasına rağmen Davacı —— karşılaştırılmak suretiyle ——— şekilde kaydedilmiş oldukları, —— ise beigelendirilmediklerinden dayanaksız oldukları. Davacı — kaydettiği, ——— —— tamamını ise sanki Davalı —— tahsil etmiş gibi —– kaydederek bu faturadan kaynaklanan —— sıfırlamış bulunduğu, ancak bu alınan çeklere ilişkin olarak herhangi bir —- kayıtlarda yer verilmediği gibi, bu kayda ilişkin herhangi bir dayanak belge——- de sunulmamıştır. Davalı ——— Davacı ———- yapmış olduğu, iş bu dava konusu yapılan faturalardan kaynaklı —— cari hesap borcunu ise sıfırladığı tespit edilmiş olup, Davalı —- yer alan bu —-ilişkin herhangi bir dayanak belge—– rağmen sunulamamıştır. Sonuç olarak Tarafların Ticari Defterlerinde birbirlerinden ——- bulunmadığı, ancak —— yer alan kayıtlar Dayanaklarla uyumlu olmadığından ve/veya dayanaklandırılmadıklarından——- edilecek nitelikte olmadıkları, İşbu Raporun hazırlanış Tarihi itibarıyla Davalı Şirketçe Davacı —— dosyaya sunulmadığından—- belirlenemediği, Davacı Şirketin —— Alacak Talebiyle başlatmış olduğu İcra Takibine Davalı —- bulunduğu ve —-isabet eden kısmını kabul ettiği, ——– kısma ise itirazda bulunduğu, Davacı —- İtiraza konu edilen kısmı olan ——— üzerinden konu ettiği İtirazın İptali Talebi hususunda Takdirin Yüce Mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatlerine varılmıştır.” denilerek görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava,cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı şirket ,davanın dayanağı icra dosyasında takip sebebi yapılan ve ——–faturanın toplamına denk gelen —- cari hesap alacağının — kısmını kabul etmiş olup, itirazda bulunduğu ——- kısmı ise davacı tarafından dava konusu yapılmıştır.
Hükme ve denetime elverişli olan bilirkişi kök raporunda davacı firmanın davalı şirkete—- yılı içinde muhtelif tarih ve tutarlarda —– adet satış faturasıyla toplamda ——— hizmet satışı gerçekleştirmiş bulunduğu, bu satışlara ilişkin faturaların aynı tutarlarla her iki tarafında ticari defterlerinde herhangi bir uyuşmazlığa yol açmayacak şekilde kayıt altına alınmış bulundukları, dolayısıyla alacağın dayanağı olarak gösterilen faturaların yasal sürelerinde herhangi bir itiraza uğramayarak münderecatları itibarıyla kesinleşmiş oldukları, her iki tarafında ticari defterlerinin noter kapanış onamalarının yaptırılmamış olmaları nedeniyle sahipleri lehine delil olabilme ve ispat gücüne haiz olmadıkları, sunulan ticari defterlerin bu halleriyle ancak sahipleri aleyhine delil olabilecekleri ve yine ticari defterlerin dayanak belgeleriyle uyum içinde tutulmadıklarından itibar edilecek nitelikte olmadıkları tespit edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin noter kapanış onamalarının yaptırılmamış olmaları nedeniyle sahibi lehine delil olma ve ispat gücüne haiz olmadığından, sunulan ticari defterler bu haliyle ancak davalı aleyhine delil olarak değerlendirilebilecek olup, davacı şirketin , davalı şirkete —— yılı içinde muhtelif tarih ve tutarlarda düzenlediği — adet satış faturasının, davalı tarafça defterlerine kayıt edilmesi karşısında ———— bu faturalara konu malların davacı tarafça davalı tarafa teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı tarafın defterlerinde ——ödeme yapıldığı kayıtlı olsa da , icra dosyasında yapılan kısmi itirazda borcun —— kısmı kabul edilmiş olup, davalının defterlerindeki kayıtları aleyhine delil olarak değerlendirildiğinde—– kısmının nakit ödeme olarak yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekili ——- davacı tarafa ödendiğini kabul etmiştir.——- bedellerinin davacı tarafa ödenmediği dosya kapsamından anlaşılmış olup bu çeklerin toplam bedeli olan —- bedelin davacıya ödenmediği yani davacının cari hesaptan kaynaklanan ——– bakiye alacağı olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının—– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —— oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, fazla talebin reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 587,79 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 558,59 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvuru, 29,20TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 58,40 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 265,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.365,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 970,32 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021