Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/897 E. 2018/536 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/897 Esas
KARAR NO : 2018/536

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

İstanbul Anadolu …… Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/06/2016 tarih 2016/147 E., 2016/225 K. Sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya davalı borçlu … tarafından keşide edilen …. tanzim tarihli …. ödeme tarihli 4.000 TL bedelli kambiyo senedi verildiğini, davalı borçluya İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2016/1409 E. Sayılı icra takibi ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, fazlaya ilişkin dava talep, ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla davalı …’ın İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünde yapmış olduğu itirazın 4.000 TL asıl alacak 1.293,00 TL faiz yönünden toplam 5.293,00 Tl alacak miktarı yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı taraf usulünce yapılan tüm tebligatlara rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmaya da katılmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu ……….İcra Müdürlüğünün 2016/1409 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı ve dava dışı ……….. adlı şahıs aleyhine 07/07/2012 ödeme tarihli bonoya dayalı 4.000,00 TL bono, 2.864,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.864,19 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 22/05/2016 tarihli “Sözleşme” başlıklı belgede; İstanbul andolu …… İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasında bulunan borcu kabul ederek borcu taraflar arasında 3.000,00 TL ve 6 eşit taksitler halinde ödeneceği, 1. Taksidin……. tarihinde 500,00 TL olarak ödeneceği ve kalan taksitlerin her ayın 22’sinde ödenmek kaydıyla uzlaşmaya varıldığına ilişkin beyanın mevcut olduğu, bu tutanağın altında davacı ve davalının isim ve imzası görüldüğünden davalıya bu sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunda beyanının alınmak üzere usulüne uygun isticvap davetiyesi tebliğ edildiği, ancak davalı duruşmaya katılmadığından söz konusu belge altındaki imzanın kendisine ait olduğu kabul edilmiştir.
Davanın, zamanşımına uğramış bonoya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davalının cevap dilekçesi sunmadığı, takip ve dava konusu bono incelendiğinde; keşidecisinin davalı, lehtarının davacı, dava dışı……………………. kefil olduğu, ………. düzenleme, 07/07/2012 ödeme tarihli ve …. bedelli olduğu, davalının da icra takibine itiraz dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu görülmüştür.
Zamanaşımına uğramış bono nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın her türlü delille ispatı mümkün hale gelir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise 6762 s. TTK’nun 644. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanılarak alacak talebinde bulunulabilir. Böyle bir durumda ispat külfeti sebepsiz zenginleşmediğini savunan keşidecidedir. Başka bir anlatımla keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekmektedir.
Senedin tarafları arasında temel ilişki bulunması halinde kuşkusuz temel ilişkinin tabi olduğu zamanaşımı hükümleri uygulanacaktır. Ancak temel ilişki bulunmaması halinde 6762 s. TTK’nun 644. maddesine dayanılarak açılacak davalarda zamanaşımı süresi bir yıl olup bu süre bononun vade tarihinden itibaren geçecek 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten itibaren başlar.
Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; somut olayda davacı bonoda lehtar olup davalı ise keşideci durumundadır. Dolayısıyla davacı lehtar davalı keşideci olduğundan taraflar arasında temel ilişki olduğu, genel zamanaşımı süresinin 10 yıl olup bu sürenin dolmadığı, kaldı ki taraflar arasında temel ilişki olmayıp sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanacak olsa dahi takibin bononun vade tarihinin dolumundan itibaren 1 yıl içinde başlatıldığı ve itirazın iptali davasının da süresinde açıldığı, davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığı, dolayısıyla her iki durumda da bono bedelinin kabulü gerektiği, davacı vekiline eksik harcın tamamlatıldığı, bono vade tarihi ………, icra takibi tarihinin ise 21/01/2016 olduğu, bu tarihler arasında yıllık % 9 oranında faiz işletmek gerektiği ve bu durumda 1.275,00 TL faiz işletilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu ……… İcra Dairesi’nin 2016/1409 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin 4.000,00 TL asıl alacak, 1.275,29 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, bakiye talebin reddine karar vermek gerekmiş, alacak likit olmakla hüküm altına alınan 5.275,29 TL’nin % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Emsal; Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 2013/1458 Esas 2013/10431 Karar sayılı kararı, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 2014/12495 Esas 2014/16568 Karar sayılı kararı) Kısa kararda kanun yolu gösterilirken her ne kadar sehven davalı vekilinin yokluğunda denilmişse de davalının vekili olmadığından istinaf başvuru süresinin davalı …’a tebliğinden itibaren başlaması gerektiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu ………. İcra Dairesi’nin 2016/1409 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin 4.000,00 TL asıl alacak, …… işlemiş faiz üzerinden devamına, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 5.275,29 TL’nin % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 360,36 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 90,40 TL ve eksik harcı tamamlama ile 26,84 TL olmak üzere toplam 117,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 243,12 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 117,24 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL ilk masraf, 165 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 194,20 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ………. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.