Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/882 E. 2019/467 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2016/882 Esas
KARAR NO : 2019/467

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2016
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın —- ile borçlu arasında kredi genel sözleşmesi imzalandığını, borçluya kredi kullandırıldığını, kredinin teminatında borçlu tarafından —- plakalı aracın müvekkili bankaya rehin verildiğini, borçlu ile ayrıca rehin sözleşmesi imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine borçluya Beyoğlu —.Noterliğinin 06/08/2013 tarih ve– yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, borcu ödenmesini istendiğini, bu ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün 2015/20002 esas sayılı dosyası ile menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıklarını, —-plakalı aracın kaydına yakalama şerhi konulduğunu, borçlu vekilince hem takibe hem de araçtaki yakalama şerhinin kaldırılmasını talep edildiğini, araçtaki yakalama şerhinin kaldırılması talebi icra müdürlüğünce reddedildiğini, davalının borca ve asıl alacağa ilişkin itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptalini, haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatına, harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu——.İcra Müdürlüğünün 2015/22002 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine taşınır rehninin paraya çerilmesi yoluna dayalı toplamda 82.038,22 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde yetkiye, takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, her ne kadar davalı icra dairesine sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olsa da yetkili icra dairesini bildirmediği, dolayısıyla usule uygun bir yetki itiraz olmadığı anlaşıldığından icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanarak öncelikle bankacı bilirkişi ———- bilirkişi kök ve ek raporları alınmış, ancak bilirkişi tarafından 06.11.2015 – 03.05.2017 tarihleri arası yapılan toplam 18 adet ödeme sonrası her bir kredi için ayrı ayrı hesaplama yapılmayıp bedeller toplanarak tek bir alacak talep etmiş gibi hesaplama yapıldığından ve ödemelerin mahsubunun ne şekilde yapıldığı anlaşılamadığından takipten sonra dava tarihinden önce yapılan ödemelerin her bir kredi için hangi tutar ödendi ise ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle ödeme tarihi itibariyle de alacak tutarının tespiti (icra dosyası masraf ve ferileri de dikkate alınarak ve TBK 100. Maddesi uyarınca) için başka bir bilirkişi —– kök ve son ödeme tarihi itibariyle banka alacağının tespiti için ek rapor alınmış ve bilirkişi—- tarafından hazırlanan ek rapor gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından, davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında 312.500,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, taraflar arasında ayrıca davacı bankanın lehine doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olarak —– plakalı aracın 312.500,00 TL üzerinden davacı bankaya rehin ettiğine ilişkin 22/01/2013 tarihli araç rehin sözleşmesi olduğu, davalının 3 ayrı taksitli ticari kredi kullandığı, hesabın 06/08/2013 tarihi itibariyle kat edildiği, hesap kat ihtarının davalı borçlunun bizzat kendisine 16/08/2013 tarihi itibariyle tebliğ edildiği, 1 gün sonrası olan 17/08/2013 tarihi tatil olduğundan davalının 20/08/2013 tarihinde temerrüde düştüğü, her ne kadar davalı icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde kendisine gönderilen bir kat ihtarnamesi olmadığından borcun muaccel olmadığını belirtmişse de kat ihtarnamesinin bizzat kendisi tarafından tebliğ alındığı görülmekle bu itirazına itibar edilmediği, davacı bankanın keşide ettiği 06/08/2013 tarih ve– yevmiye no.lu kat ihtarına itiraz edildiğine ilişkin dosya içeriğinde somut bir belge bulunmadığı, bilirkişi———tarafından bankada bizzat inceleme yapılarak rapor hazırlandığı, davalının kat tarihi ile takip tarihi arası ödemeye devam ettiği, takipten sonra davadan önce ve davadan sonra da ödemelerde bulunduğu, takip tarihinden sonra davadan önce yapılan ödemelerin talep edilen rakamdan düşülmesi gerektiği, bilirkişiye bu hesabın yaptırıldığı, ———- nolu kredi için dava tarihi itibariyle hesaplanan bedelin icra takibinde talep edilen asıl alacak tutarından fazla olduğu, bu nedenle bu kredi için asıl alacak yönünden taleple bağlı kalınması gerektiği,——– nolu kredi yönünden yine ———— tarafından hazırlanan ek rapor ve davacının takip talebinde talep edilen miktarlarla bağlı kalınmak suretiyle karar verildiği, davalı tarafından takip sonrası dava öncesi yapılan ödemeler nedeniyle ödenen miktarlar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı (Yargıtay —. Hukuk Dairesi’nin 2016/7084 Esas 2016/14611 KArar sayılı kararı), davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği (Yargıtay —. Hukuk Dairesi’nin 2016/1656 Esas 2017/410 Karar sayılı kararı), davacı bankanın — numaralı kredide asıl alacak için talepte bulunmadığı, davalı borçlu tarafından yapılan ödemelerin önce faiz ve BSMV’den ve ödemeden bakiye kaldıysa anaparadan düşülmesi ile takip tarihi itibarı ile bu kredi alacağı yönünden faizlerin tamamının ödendiği anlaşıldığından yani bu kredi yönünden ödenmeyen faizin bulunmadığı anlaşılmakla bu kredi alacağı yönünden talebin reddine karar vermek gerektiği, bilirkişi — tarafından belirlenen akdi ve temerrüt faiz oranlarının da uygun olduğu, dava tarihi itibariyle yapılan hesaplama ile hüküm kurulduğundan temerrüt faizinin de dava tarihi itibariyle işletilmesine karar vermek gerektiği, sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğü’nün 2015/22002 Esas sayılı takip dosyasında itirazlarının;—- nolu kredi için; 502,53 TL asıl alacak, 3.220,76 TL işlemiş temerrüt faizi, 161,04 TL gider vergisi olmak üzere toplam 3.884,33 TL üzerinden iptaline ve takibe bu kredi için belirtilen miktarlarda ve 502,53 TL asıl alacağa 08/08/2016 (dava tarihi) tarihinden itibaren %39 temerrüt faizi yürütülmek suretiyle devamına, davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, — nolu kredi için; 31.246,43 TL asıl alacak, 37.819,97 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.891,00 TL gider vergisi olmak üzere toplam 70.957,40 TL üzerinden iptaline ve takibe bu kredi için belirtilen miktarlarda ve 31.246,43 TL asıl alacağa 08/08/2016 (dava tarihi) tarihinden itibaren %39 temerrüt faizi yürütülmek suretiyle devamına, davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit ve davalının itirazında haksız oluşu gözönünde bulundurularak hükmedilen asıl alacak olan 31.748,96 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğü’nün 2015/22002 Esas sayılı takip dosyasında itirazlarının;
———-nolu kredi için;
502,53 TL asıl alacak,
3.220,76 TL işlemiş temerrüt faizi,
161,04 TL gider vergisi olmak üzere toplam 3.884,33 TL üzerinden iptaline ve takibe bu kredi için belirtilen miktarlarda ve 502,53 TL asıl alacağa 08/08/2016 (dava tarihi) tarihinden itibaren %39 temerrüt faizi yürütülmek suretiyle devamına, davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
—– nolu kredi için;
31.246,43 TL asıl alacak,
37.819,97 TL işlemiş temerrüt faizi,
1.891,00 TL gider vergisi olmak üzere toplam 70.957,40 TL üzerinden iptaline ve takibe bu kredi için belirtilen miktarlarda ve 31.246,43 TL asıl alacağa 08/08/2016 (dava tarihi) tarihinden itibaren %39 temerrüt faizi yürütülmek suretiyle devamına, davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 31.748,96 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar harcı 5.112,44 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.401,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.711,43 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 1.401,01 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.430,21 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 229,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.450,00 TL ( 2 farklı bilirkişi) bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.679,50 TL yargılama giderinin kabul red oranları gözetilerek 1.532,17 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —.’deki esaslara göre belirlenen 8.582,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.