Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/881 E. 2021/659 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/881 Esas
KARAR NO : 2021/659

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2016
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ——– kurulmuş bir — olduğunu, sigortalısı —–. tarafından —- ileride detaylı olarak açıklanacağı üzere, taşımayı gerçekleştiren —-. ile nakliyesi esnasında emtia zayi olduğunu, sigortalı nezdinde doğmuş ve doğacak olan dava ve talep hakları müvekkili şirketçe yapılan ödeme karşılığında temlik alındığını, müvekkili şirket tarafından ödeme, ilgili taşımada bir başka sigortalı şirket olan —- binaen yanlışlıkla yapıldığını, iki şirket arasındaki yakın bağ nedeniyle —– tarafından sigortalı —- zarar bedeli fatura karşılığında aktarıldığını, dava dışı —– firma tarafından 240.000,00 TL + % 018 KDV değerinde 1 Adet ——— 1 Adet ——- makine emtiası, 14.08.2015 tarih ve —– ekli fatura ile, —-. adlı alıcı firmaya satıldığını, emtianın taşınması —— ile gerçekleştirildiğini, davalı tarafından gerçekleştirilen taşıma esnasında, emtia — teslim alındığını, sürücü —- tarafından 17.08.2015 tarihinde alıcı firma tesisine vardığını, alıcı deposunda tanzim edilen ve ——– imzasını havi 17/8/2015 tarihli Tutanakta, — olmadığı, —- ile bağlanmadığı ve —- çakılmadığı ve bu nedenlerle araç içindeki makinanın kaydığının belirtildiğini, alıcı firma tesislerinde, emtianın hasarlanmış olduğunun tespitini, Sigortacılık Kanunu m.22 hükmü uyarınca, bağımsız ve alanında uzman eksperler ile hasarın nedeni, miktarı ve meydana geliş şeklinin tespiti amacıyla inceleme yapıldığını, inceleme neticesinde emtianın, araç içi emniyete alma ve sabitleme yetersizliği ile birlikte sürücünün yükün özelliği ve yolun şartlarını gözetmeksizin aracını kullanması sonucu her iki makinenin de — içerisinde öne kayarak, birbirine ve kasanın ön tarafına çarparak hasarlandığının tespiti yapıldığını, makinelerin, —- parçalarında ağır derecede ezilme, kırılma, eğilme, taşlanma ve sürtünme şeklinde hasarlar meydana geldiğini, fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, 19.958,96 Euro hasar bedelinin, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereği dava tarihinden itibaren işleyecek —- cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama harç ve giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, dava dışı — satılan emtianın — plakalı araçla taşınması sırasında hasar gördüğü, sürücü — imzasının bulunduğu 17/08/2015 tarihli tutanakta aracının—– olmadığı,—- bağlanmadığı, —– çakılmadığı ve bu nedenle makinanın kaydığının belirtildiği, davacının taşımayı —- dava dışı —..—- hasar bedeli ödediğini, hasar bedelinin fiili taşımayı yapan şirketten rücuen tazmini talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davalı şirkete başlangıçta tebligat yapıldığı, bilirkişi raporunun tebliği aşamasında davalı şirkete yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle —– müzekkere yazıldığı, gelen müzekkere cevabında belirtilen adrese çıkarılan tebligatın şirketin her iki ortağının da vefat etmesi nedeniyle tebligatın yapılamadığı, bu nedenle — —– müzekkere yazılarak davalı şirketin 2 ortağının da ölmesi nedeniyle şirket ortaklarının mirasçılarının hisse—— herhangi bir işlem yapıp yapmadıkları, şirketin tüm ortakları—– ———- tarafından resen herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı, yapılacak işlemlerin ne olduğu, şirketin durumunun böyle bir durumda nasıl etkilendiği hususlarının sorulduğu, mahkememizce davalı şirkete temsilci tayini için dava açmak üzere kesin süre verildiği, davacı vekilinin davalı şirkete temsilci tayini için dava açtığı, ——– davalı şirkete — davalı şirkete temsilci olarak tayin edildiği, makine mühendisi—- tarafından hazırlanan bilirkişi raporu temsil kayyımına tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Bilirkişi — alınan bilirkişi raporunda özetle:İncelememize sunulan ekli belgeler ve tarafımızdan yapılan incelemeler doğrultusunda, söz konusu hasarın —- plakalı —– yapılan taşıma esnasında, yükün —– içerisinde öne doğru kayarak birbirine ve araç kasasına çarpması/temas etmesi sonucu oluştuğu, tahliye öncesi —-içerisinde çekilmiş olan fotoğraflar ve yapılan tespitlere istinaden söz konusu hasarın, araç içi emniyete alma ve sabitleme yetersizliği ile birlikte sürücünün yük özelliği ve yol şartlarını gözetmeksizin aracını kullanması—- sonucu oluştuğu, sigortalı firma araç sürücüsünün sorumluluğu kapsamında olduğundan, belirtildiği şekilde meydana gelen hasarın sigortalı——- firmaya ait ekli sorumluluk poliçesi teminatları kapsamında değerlendirilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce makine mühendisi ve taşıma konusunda uzman bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmıştır.
Bilirkişiler makine mühendisi ——- tarafından hazırlanan raporda özetle: davalı şirketin % 50 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, toplam hasar tutarının: 20.235,96 Euro- muafiyet 250 euro =19.985,96 Euro Değişen hasarlı parçaların sovtaj değeri olmadığı, dava konusu makinaların ağır parçalar olduğu göz önüne alınarak, birbiri ile ve kasa ile sürten parçalar üzerinde meydana gelen hasarın nitelik ve niceliği, teknik yönden somut olay ile uyumlu olduğu, değişen parçaların ve işçiliklerin kadri maruf olduğu, somut olayda ——- yük olarak taşınan vc alıcısı emrine hasarlı vaziyette teslim edilebilen dava konusu 1 makinenin toplam ağırlığı 18,5 ton olduğundan taşıyıcının TTK Md.882’de öngörülen mesuliyeti, makinelerin ——— gönderildiği 14.08.2015 tarih.—- irsaliyesinin düzenlendiği tarihte geçerli olan —– 3,9751 TL” olan SDR/TL kuruyla (18.500 kg. x 8.33 SDR X 3.975I SDR/TL=> 612.582,79 TL.” ile sınırlıdır ve bu miktar her halükarda derdest davada tartışılan ve taşıyıcının tazminat bağlamında sorumluluğunda olan miktarın (gerek TL bazında, gerekse aynı tarihte geçerli olan Euro/TL döviz satış kuruyla üst sınırın karşılığı ——- çok üstünde olduğu, taşıyıcının sorumluluğu, müterafik kusuru, tazminat bağlamında mesuliyeti ve sorumluluk üst sınırı yönünden hal böyle olmakla birlikle; somut olayda dava dışı üst nakliyeci ——- derdest davada tartışılan hasarın, taşıyıcının müterafik kusuru nispetine isabet eden kısmı için değil, oluşan zararın tamamı için dava dışı alıcı —-tarihinde havale yoluyla fiilen 64.840,45 TL tazminat ödediği, bu durumda ——davacıya temlik edebileceği tazminat alacağı en fazla 64.840,45 TL olduğu halde, —- yaptığı bu ödemeden kaynaklanan tazminat alacağının (yani 64.840,45 TL’nin) karşılığını davacıya 19.985,96 Euro olarak devir ve temlik ettiği, davalı tarafın kendi akidi konumundaki dava dışı üst taşıyıcı —‘— aldığı taşıma işini icra ederken vuku bulan hasar dolayısıyla, kendisine taşıma isini verene ve/veya onunla birlikte müteselsil sorumluluğu dolayısıyla taşıdığı yük üzerinde hak sahibi olana karşı, %50 oranında müterafik kusuru nispetinde sorumluluğu (tazminat hak sahibine fiilen döviz üzerinden ödenseydi —-Mahkeme’ye ait olması kaydıyla; — — karşılığı olarak dava dışı alıcı —– tarihinde fiilen tazmin ettiği—– % 50 sine tekabül eden 32.420,23 TL ile sınırlı olduğu, dava dışı —davacıya somut olayda döviz üzerinden temlik edebileceği alacağının bulunmadığı, davacının (TBK md.183 nazarından akdi halef sıfatını kazandığının kabulü halinde) —- hasar gören makinalar üzerinde oluşan zararın telafisi için ödenen tazminatın tamamını değil, temlik alacaklısı olarak “taşıyıcının müterafik kusur oranına göre —- davalıdan talep edebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
Taşıma sözleşmesi Ticaret Kanunu’muzda şekil şartına bağlanmamıştır, sevk edilecek eşyanın taşıyana teslimi ile taraflar arasında taşıma anlaşması kurulmuş olur (6102 Sayılı TTK. Md.856 2). Bu aşamadan sonra taşıyıcı taşıma sorumluluğunu üstlendiği malı ister kendi aracıyla veya kiralık bir araçla taşısın, ister anladığı başka bir nakliyeciye veya onun aracılığı ile tedarik ettiği araçla taşıtsın; — üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşıma sorumluluğunu üstlendiği eşyaya gelecek zararlardan mesuldür; kendi adamlarının, taşımanın verine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, yerine geçen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. (6102 Sayılı TTK. Md.S75, Md.m Md.929),
Taşıma işi (6102 Sayılı TTK. Md.9l7/3’e göre taşıma işleri komisyoncusu ile ilgili özel hükümler saklı kalmak üzere), kısmen veya tamamen akdi ya da üst taşıyıcı yahut da kendi aracı ile bizzat taşıma işleri —- taşıyıcısı/taşıyıcıları tarafından veya farklı bir nakliyeciden temin edilen araçla/araçlarla yerine getirildiğinde, — taşıma mesuliyetini üstlendiği eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmcsi nedeniyle taşıma sürecindc ortaya çıkan zararın tahmininden akdi ya da üst taşıyıcı gibi (onunla birlikle müleselsilen) mesuldür (6102 Sayılı TTK 883/3).
Her ne kadar taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten, alıcısına teslim edildiği tarihe kadar oluşan hasardan sorumlu ise de; 6102 Sayılı TTK. Md. 878 hükmü uyarınca; “gönderenin yaptığı kifayetsiz ambalajdan” (878/1-b maddesi) ya da “eşyanın gönderen veva gönderilen tarafından isleme tabi tutulması, yüklenmesi veva boşaltılmasından” (Md.878/l-c) yahut da eşyanın; özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan lire yoluyla kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliğinden (Md. 878/1-d) ya da üstü açık bir aracın kullanılmasından (Md. 878/1-a), taşınacak paketlerin gönderen tarafından yetersiz etiketlenmiş olmasından (Md.878/1-e) veya nakliye sürecinde oluşan hasarın / zararın taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedene bağlı olarak meydana gelmesi halinde (Md.876 hükmünden istifade edip) taşıyıcının kendisini mesuliyetten kurtarabilecek olan beyyinelerden yararlanabilmesi mümkündür. Bu sorumsuzluğu tespitte ölçü ise “deneyimli vc basiretli bir taşımacının göstermesi gerekli olan” özendir. 
Bu düzenlemelerde sarahaten yükün ambalajının kifayetsiz va da ambalajsız olmasından ve/veya araca hatalı yüklenip, sabitlenmesinden dolayı vuku bulan hasardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı öngörülmüş olmakla birlikte; ambalajlama, yükleme, sabitleme, boşaltma ve istifleme göndericiye / yükleyene veya alıcıya ait olsa da taşıyıcının basiretli bir tacir gibi davranarak nezaret görevi —- bulunduğu,—” edilmektedir. Fiili taşıyıcı böyle bir durumda yükleyeni/göndereni veya yükü araca istifleyip/sabitleyeni uyarmadan ve uyardığı halde netice alamaması durumunda çekincesini taşıma belgesinde belirtmeden (yani yüklemeye veya sabitlemeye karşı çıktığını kanıtlamadan) yükü teslim alırsa eğer ki — yüklemeye nezaret borcu esnasında taşıyıcının kendi bilgisiyle fark edebileceği — vuku bulan hasar kifayetsiz —- istif hatasından ya da yükün usulüne uygun bir şekilde aracın kasasına sabitlenmemesi yüzünden de kaynaklansa; zararın gönderen/yükleyen/istifleyip sabitleyen ile taşıyıcı arasında paylaştırılması ve bunun için de taşıyıcının “yüklemeye nezarete ilişkin görevini ihlalden” doğan müterafik kusuru nispetinde zarardan/hasardan sorumlu tutulabilmesi (TTK. Md.875/2) mümkündür.
Taşıyıcının kendisini mesuliyetten kurtarabilecek beyyinelerden istifade edemeyeceği veya müterafik kusuru dolayısıyla —- kendisine taşıma işini verene karşı mesul tutulabileceği durumlarda ”hasardan kaynaklanan tazminat’ı 6102 Sayılı TTK, Md.880/2 e göre, “eşyanın taşınmak üzere nakliyeciye teslim edildiği ver ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki farka” göre tayin edilir.
Tüm dosya kapsamından; davanın, “üst taşıyıcı olan dava dışı — nakliye sürecinde hasar gören emtianın alıcısına olan dava dışı —-tazmin ettiği bedelden kaynaklanan alacağını TBK Md. 183 ve devamında yor alan düzenlemelere göre temlik alan akdi halefinin olan davacının temlik alacaklısı olarak, zarar sorumlusu olduğu gerekçesiyle nihai taşıyıcı olan davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, dava dışı —-. adlı firma tarafından 240.000 TL+ %18 KDV değerinde 1 adet —— adet —— kullanılmış makine emtiasının —–nolu fatura ile —- adlı alıcı firmaya satıldığı, emtianın taşınması —– nolu sevk irsaliyesi ile —plakalı nakliye aracı ile gerçekleştirildiği, sevk İrsaliyesinde teslim alan olarak —- adlı şahsın görüldüğü,—- adlı şahsın sevk irsaliyesini imzaladığı, emtiaların —- tarafından teslim alınırken irsaliyenin altına ; “17.08.2015 tarihinde makineleri hasarlı olarak teslim aldım. Durumu ——bildirdim. Tutanak tutup fotoğraflandırıldı” şeklinde açıklama yapıldığı, —– — da atanan plakalı — —- makine bugün 17.08.2015——- bize indirecekti. Aradığımızda telefonu açmadı ve —‘— durumu bildirdim. ——— cevap —- yakınlarından bir kişinin vefat ettiği, ve aracı başka kişinin getireceği söylendi. Gelen arkadaş —, —- makinaların kaymış olduğunu, ezildiğini bize bildirdi. Aracı içeri soktuğumuzda —— çakılmamıştı. Ve makinalar kaymış ezilmiş bu durumu fotoğraflayıp e mail attım. Gelen——aracı bize diğer —-olmadığı için getiren kişidir. Durumu kendisi ile konuştuk. Tutanak tutulup ——— imzalatıldı. Bu durumu — bulunan —bey ile telefonda konuştuk. Gereken ne ise yapın tutanak tutup —- imzalatın şirket ne gerekiyorsa onu yapacaktır dedi. Ayrıca —– — teslim alırken makinaların birbirine kayıp ezildiğini görmüş —– şekilde getirmiş, durumu bize bildirmiştir. ” şeklinde tutanak tutulduğu, bu tutanağın —- tarihinde indirme noktasında —— tutulduğu, —-, Yetkili — tarafından imzalandığı, mahkememizce — davalı çalışanı olup olmadığı —– araştırıldığı, — kayıtlarında davalı şirketin — adında bir çalışanına rastlanılmadığı, bu kapsamda davalı şirket temsil kayyımının isticvaben dinlendiği, temsil kayyımın söz konusu şahsın davalı şirket çalışanı olup olmadığını bilmediğini beyan ettiği,
Dosyada davalı alt taşıyıcı —-dava dışı üst taşıyıcı —….——adına “dava konusu —- plakalı araç için —— navlun açıklamasıyla” düzenlediği —–bedelli nakliye faturasının mevcut olduğu, dava dışı üst taşıyıcı —. firmasının, davacı firma——— alacak hakkını temlik ettiği,
—yüklenen makinalann herbirinin komple ve ağır olduğu,—– yüklenirken — zemini üzerine —- sabitlenmemiş, —-bağlanmamış —– içinde hareketinin önlenmemiş olduğu, araçlara yükleme yapıldığı durumlarda yüklemenin dengeli ve sabitlenerek yapılması gerektiği, aracın seyri esnasında— yapması, çukura girmesi, bozuk yollardan gitmesi —— zemini üzerindeki bağlanmamış ve sabitlenmemiş makinaların kaymasına devrilmesine neden olabildiği, bunun için sürücülerin yüklemeye nezaret etmesi, nezaret görevini ihmal etmemesi ve makinelerin kasaya gerekli sabitleme ve bağlama işlerini yapması/yaptırması ayrıca seyir halinde iken taşıdığı malların fren, viraj ve çukurlu yollardan etkilenip kaymaması için sürüşüne dikkat ve özen göstermesi de gerektiği, somut olayda nakliye sürecinde araç hamulesi yükün kayması/sürtünmesi /birbirine ve araç kasasına çarpması neticesinde vuku bulan hasarların bu tür tedbirlerin alınmaması, ekspertiz raporunda yer alan bilgilere göre toplam ağırlığı 18,5 ton olarak tespit edilen dava konusu —– özelliklerine uygun bir şekilde araç kasasına istiflenip sabitlenmemiş olması nedeniyle, iki makinenin “—– içerisinde öne doğru kayarak birbirine ve kasanın ön tarafına çarpması” sonucunda meydana geldiği, araç sürücüsünün bu durumu yüklemeye nezaret görevi esnasına basit bir değerlendirmeyle öngörüp 2 makinenin sevkiyat sürecinde özellikle de yokuş iniş çıkışlarında ve virajlarda aracın mutat salınımlarından etkilenip, zarar görebileceğinin yükleme yapılırken gönderene bildirmesi gerektiği halde bu görevini yerine getirmediği ve herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmemiş olması nedeniyle yükleme/istifleme/sabitleme hatası neticesinde taşıma sırasında oluşan hasara etkisi dolayısıyla dava konusu makineleri ———göndermek için —plakalı araca komple kamyon hamulesi olarak yükleyip, sabitleyenlerle birlikte eşit oranda (% 50 oranında) kusurlu olduğu, bu kapsamda mahkememizce davalının tamamen kusurlu olduğu tespitini içerir makine mühendisi —alınan rapordaki kusura ilişkin tespitlere itibar edilmediği,
davaya konu taşımada davalı —dava dışı üst taşıyıcı ——— ne karşı —- plakalı araçla —– (KDV dâhil) 826,00 TL bedelle taşıma sorumluluğunu üstlendiği makineleri teslim alan sürücü —– yakının vefatı nedeni ile üst taşımacı şirket —- bilgisi dâhilinde aracı sürücü —– —teslim ettiği, nakliye sürecinde hasarlanmış makinaları; sürücü — alıcı firmaya teslim ettiği, hasar tutanağında imzasının bulunduğu,—– araştırmasında davalı alt taşıma şirketinde olayın olduğu —- listesinde her iki sürücünün de çalışan olarak yer almasa da taşımanın fiilen davalı şirket tarafından yerine getirilmesi nedeniyle söz konusu —— eyleminden davalı şirketin de sorumlu olduğu kanaatine varıldığı, dolayısıyla davalı şirketin kusuru oranında zarar miktarının yarısından sorumlu olduğu, her ne kadar davacı şirket kendi sigortalısı dava dışı üst taşıyıcı —- ödeme yaptıklarından —- talebinde bulunmuş olsalar da, öncelikle davalı şirketin her —-ederken vuku bulan hasar dolayısıyla, kendisine taşıma isini verene ve/veya onunla birlikte müteselsil sorumluluğu dolayısıyla taşıdığı yük üzerinde hak sahibi olana karşı, %50 oranında müterafik kusuru nispetinde sorumluluğu bulunduğu, davacının tazminat hak sahibine fiilen döviz üzerinden ödeme yapmadığı,—- 19.985,96 Euro karşılığı olarak dava dışı alıcı ——-08.04.2016 tarihinde fiilen tazmin ettiği 64.840,45 TL ödeme yaptığı anlaşılmakla davacının euro üzerinden talepte bulunamayacağı, ödediği miktar olan 64.840,45 TL’nin davalının kusuru oranı olan % 50 sine tekabül eden ( 64.840,45 TL/ 2 = 32.420,23 TL) 32.420,23 TL’yi talep edebileceği, zira dava dışı —— davacıya somut olayda döviz üzerinden temlik edebileceği alacağının bulunmadığı anlaşılmakla mahkememizce alınan 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davadan önce davalıya gönderilen bir ihtarname olmadığından dolayısıyla davalı taraf davadan önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faiz işletmek gerektiği, sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile 32.430,23 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-32.430,23 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Karar harcı 2.215,31 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.143,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.072,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 1.143,28 TL peşin harcı olmak üzere toplam 1.172,48 harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 322,55 tebligat ve müzekkere gideri, 1.850,00 TL bilirkişi ücreti (3 farklı bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 2.172,55 TL yargılama giderinin kabul-ret oranları gözetilerek 1.052,43 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 4.864,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve kayyum —- yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.