Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/879 E. 2023/379 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/879
KARAR NO:2023/379
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:05/08/2016
KARAR TARİHİ:16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– sevk ve idaresinde bulunan davalı —– plakalı araç ile trafik kazası geçirdiğini, kaza sonucu müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını, —– tarafından müvekkilinin %34 oranında sürekli iş göremezlik derecesi belirlendiğini ve —-ayından itibaren iş göremezlik geliri ödendiğini, müvekkilinin başka hiç bir ödeme almadığını, — tarafından tespit edilen maluliyet oranına itiraz ettiklerini ancak reddedildiğini, davalı —— dilekçe ile ödeme talepli başvuruda bulunduklarını, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, 15/12/2015 tarihinde —- başvurulduğunu, yargılama sırasında bilirkişi incelemesi sonucu tazminatın hesaplandığını,—— tarafından rücu davası açıldığının öğrenildiğini ve davanın bekletici mesele yapıldığını, ——– tarafından verilen 18/05/2016 tarihli karar ile uyuşmazlığın yetkili mahkemece halledilmek üzere dosyanın iadesine karar verildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan —— plaka sayılı aracın müvekkili tarafından sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur durumu ile davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafından yapılan masraflardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, sorumluluğun —- ait olduğunu,—— tarafından davacıya yapılan ödemelerin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, bu ödemelerin net olarak belirlenmesi gerekeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminata hükmedilmesi halinde ——— tarafından yapılan ödemelerin de hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkilinin ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu nedenle faize hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından doğan sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir. Davacı 17/12/2010 tarihinde davalı şirketin sigortalısı —– bir başka çalışanı —kullanımındaki —– plakalı araç ile geçirdiği trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını, davalı şirkete yaptıkları başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL.maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı ise aracın trafik sigorta poliçesini düzenlediklerini, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumluluklarının bulunduğunu, ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 20/12/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacıya ait nüfus kaydı ve davacının ekonomik ve sosyal durumunu gösteren araştırma yazısı dosya içine alınmış, yine davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle kendisine uygulanan tedaviye ilişkin hastane evrakları da getirtilmiştir. Kazaya karışan —- plakalı aracın tescil kaydından —- araç olduğu,———kayıtlı olduğu, davacının da bu şirkette teknik hizmetler sorumlusu olarak görev yaptığı, aracın davalı —- tarihleri arasında geçerli —-poliçesi ile sigortalı olduğu ve davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle davadan önce davalı ——– tarihinde başvuruda bulunduğu, hasar dosyası açıldığı anlaşılmıştır.Kaza tespit tutanağının içeriğine göre— plakalı aracın ———-kullanımında olup, aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağına doğru aracın yoldan çıkarak yol kenarında bulunan beton zemine aracın alt kısmı ile çarpması ve motorun kopması, takla atması neticesinde kazanın meydana gediği, araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının da araç içinde yolcu konumunda olup kaza neticesi yaralandığı belirlenmiştir.Davacı kaza sonrasında ———başvurmuş, ancak uyuşmazlık hakem heyeti tarafından ——- İş Mahkemesinde görülen dava nedeniyle herhangi bir karar verilmediği ——dosyasının incelenmesinden anlaşılmıştır.
Davacı tanıkları dinlenmiş, tanık ———davacı ile aynı işyerinde çalıştığını, kazayı görmediğini, ancak kaza sonrasında davacının omuriliğinin zedelendiğini, davacının işyerinde kalite kontrol elemanı olarak çalıştığını, halen aynı işi yaptığını, ancak ayakkabısını giyerken bile zorlandığını, kazadan sonra yaklaşık 1 yıl çalışamadığını, halen aynı işte çalışmaya devam ettiğini, kazanın fiziken hayatını zorlaştırdığını, aldığı ücreti bilmediğini ifade etmiş, tanık —- ise davacı ile ——-de bir dönem birlikte çalıştıklarını, kazadan önce davacının sağlık problemi bulunmadığını, şirkette teknik servis personeli olarak çalıştığını, kazadan sonra davacının omuriliğine 8 adet platin takıldığını, işyerindeki pozisyonunun değiştiğini, teknik servis sorumlusu olduğunu, ücretinin değişip değişmediğini bilmediğini, kaza sonrası ekonomik sıkıntı yaşadığını beyan etmiştir. —–dosyasında davacının ——aleyhine açtığı davada davalı kurumun belirlediği %34 oranındaki sürekli işgöremezlik oranına itirazı hakkında verdiği ——– kurum işleminin iptalini ve maluliyet oranının yeniden tespitini talep ettiği, aynı zamanda eksik ödemenin de işleyecek faiziyle birlikte tahsilini istediği, yapılan yargılama neticesinde alınan ——– raporuyla davacının kaza nedeniyle maluliyet oranının %34 olduğu tespit edilerek ispat edilemeyen davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf denetiminden geçtiği, davacının istinaf başvurusunun ——— kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili 27/10/2017 günlü duruşmada iş bu karara karşı temyiz yoluna başvurmayacaklarını, maluliyet raporuna itibar edilerek kusur ve zarar yönünden inceleme yapılmasını istediklerini beyan ve imza etmiş, — dosyasından alınan — maluliyet raporu davalı —- tebliğ edilmiştir. Davalı vekilinin —–arihli raporda belirlediği maluliyet oranına yönelik itirazları mahkememizce yerinde görülmeyerek ——- raporunda saptanan oran mahkememizce hesaplamalarda esas alınmıştır.
Dosya kusur ve tazminat hesabı için bilirkişi heyetine verilmiş, kusur bilirkişisi olayın meydana gelmesinde ——— plakalı araç sürücüsünün meskun mahal dışında hız kuralını ve doğrultu değiştirme kuralını ihlal etmesi sonucu dalgın ve tedbirsiz davranması nedeniyle olayda birinci derecede tam kusurlu olduğunu açıklamıştır. Aktüer bilirkişide davacının talep edebileceği sürekli işgöremezlik tazminatı tutarını hesaplamış, ancak davalının poliçe limiti olan 175.000 TL.ile sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini belirlemiştir. Davacı vekili sunduğu 14/05/2018 tarihli talep arttırım/ıslah dilekçesi ile dava değerini 175.000,00 TL.ye yükseltmiş ve olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilin istediklerini bildirmiştir.
Davalı vekili rapora itiraz dilekçesinde —- tarafından müvekkili aleyhine ———- dosyada rücuen tazminat davası açıldığını bu davada hükmedilen tutarların tenzili gerektiğini ileri sürmüş, sunduğu 25/05/2018 tarihli dilekçe ile de —— kararı ile kaldırıldığını ve dosyanın yargılamasının ——– devam ettiğini bildirmiştir.
—– üzerinden getirtilerek incelenmiş ——— kararında belirtildiği üzere iş bu dosya mahkememiz dosyası yönünden bekletici mesele yapılmıştır. — Mahkemesinin dosyasında davacının — davalıların da davacının çalıştığı —- kazaya karışan aracın sürücüsü — mahkememiz dosyasında da davalı olan — olduğu, asıl ve birleşen davada —–,yönünden davanın kabulüne ve 76.812,00 TL. bağlanan gelirin peşin sermaye değeri, 2.730,92 TL. geçici işgöremezlik ödeneği olmak üzere toplam 79.542,92 TL. kurum zararının 76.812,00 TL.lik kısmına gelir bağlama onay tarihinden, 2.730,92 TL.geçici işgöremezlik ödemesine ise ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın ——— tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.Davalı vekilinden söz konusu karar nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda beyanda bulunması istenmiş, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacağına dair 15/12/2022 tarihli cevabi yazı gönderilmiştir. Söz konusu mahkeme ilamının icraya konulup kararda belirtilen tutarların davalıdan tahsil edildiğine ilişkin bir belirleme yapılmamış, davalı ödeme yapmadıklarını beyan etmiştir.
Daha önce alınan tazminat hesabı raporu —– kullanılmak suretiyle hazırlandığından — güncel kararlarında gerçek zarar hesabının yapılmasında bakiye ömrün belirlenmesinde —– tablosunun esas alınmasına karar verildiğinden, dosya tekrar tazminat hesabı için bilirkişiye verilmiş, alınan 28/02/2023 tarihli raporda davacının talep edebileceği sürekli işgöremezlik zararı belirlenip davalının poliçe limiti olan 175.000,00 TL.ile sınırlı sorumluluğu olduğu tespit edilmiştir. Yapılan yargılama toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarıyla 17/12/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı ve %34 oranında malul kaldığı, kazanın meydana gelmesinde davacının içinde bulunduğu —– plakalı araç sürücüsünün %100 oranında tam kusurlu olduğu, aracın —- poliçesinin davalı tarafça düzenlediği, davaya konu kazanın poliçe teminatı kapsamında kaldığı, davacının dava öncesinde sigorta şirketine başvurduğu, başvurusunun sonuçsuz kalması nedeniyle mahkememizde dava açtığı, davalının 03/12/2015 tarihi itibariyle temerrüdünün oluştuğu, kaza nedeniyle davacıya —— tarafından sürekli işgöremezlik geliri ödendiği bu tutarın davacının zararından düşülmesi gerektiği, alınan bilirkişi raporunda bu tutarın düşümünün yapıldığı, —-davalı ———düzenlenen poliçe limitinin 175.000,00 TL.olup davacının bu değer üzerinden harç yatırmak suretiyle talebini arttırdığı, dosya kapsamında alınan raporların gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olması nedeniyle hükme esas alınabileceği anlaşılmakla, davanın arttırılan haliyle kabulüne, 175.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 03/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN ARTTIRILAN HALİ İLE KABULÜNE, 175.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 03/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Karar harcı 11.954,25 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 34,16 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 2.847,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.073,09TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.881,16 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 34,25 TL ilk masraf, 516,15 TL tebligat, müzekkere ve talimat gideri, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.250,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5- Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 27.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023