Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/870 E. 2018/951 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/870 Esas
KARAR NO : 2018/951
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/08/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.01.2016 tarihinde davalı——– yönetimindeki ——– plakalı araçla seyir halindeyken tedbirsiz dikkatsizlik ve aşırı sürat nedeniyle ——- Mahalles———yolu caddesi——- otobüs garajları girişinde —— garajı tarafına doğru karşıdan karşıya gelmekte olan müvekkiline çarptığını, hayati tehlike geçirdiğini, ve vücudunda ağır kemik kırıklar oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı araç şoförünün tedbirsiz ve dikkatsizce ve aşırı hızlı bir şekilde araç kullanması sebebiyle kaza meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağının ikinci sayfasında aracın hasar derecesi 4(hareket edemez)olarak belirlendiğini, iş bu durum bile tek başına çarpmanın ne kadar şiddetli olduğunun davalının ne kadar hızlı gittiğinin ve karakol ifadesindeki 30 km hızla gittiğine ilişkin beyanında gerçeği yansıtmadığının açık gösterdiği olduğunu, araç şoförünün doğru söylemediği dosya kapsamı ile sabit olduğunu, araç şoförünün karakolda vermiş olduğu ifadenin aksine kaza her ne kadar akşam vakti meydana gelmiş olsa da kaza tespit tutanağıyla sabit olduğu üzere yol eğimsiz düz bir yol olduğunu görüşe engel cisim bulunmadığını, yolda aydınlatma bulunmadığını, araç şoförünün yaya olan müvekkili fark edememesi veya müvekkilinin aniden yola çıkması mümkün olmadığını, kaza yapan araç davalı araç şoförünün annesi olan diğer davalı ———– adına kayıtlı olduğunu, kaza yapan aracın sigortası davalı ———– Sigorta şirketi tarafından yapıldığını, Davalı araç şoförü hakkında kusurlu bir şekilde müştekiye çarparak alınan doktor raporuna göre hayati tehlike geçirecek ve vücudunda kemik kırıkları oluşacak şekilde yaralanması sebebiyle istanbul Anadolu 4. Asliye ceza Mahkemesinin——— Esas sayılı dosyasıyla ceza davası açıldığını, kaza sonrasında 07.01.2016 tarihinde müvekkilinin ambulansla ———– Araştırma Hastanesine acil hasta olarak getirilmiş olduğunu, 31/01/2016 tarihine kadar yatarak tedavi gördüğünü, müvekkili kaza tarihinden itibaren tedavi ilaç ve bakım masrafları aktif ve pasif dönem maluliyeti için 3.000,00 TL maddi tazminat talep ettiklerini, davaya konu kaza sonucu yaşadığı ölüm tehlikesi geçirdiği ameliyetlardan dolayı acı ve elem duymuş olduğunu, aşırı stres ve acı çekmiş olduğunu, 40.000,00 TL manevi tazminat talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı ————-Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle;dava konusu kazaya karıştırığı iddia edilen, ——— plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen —– vadeli ———- poliçe nolu maksimum trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu talep zamanaşımına uğramış olduğunu, kaza sırasında sigortalı aracın işletenin sigorta ettiren olup olmadığının araştırılmasını, trafik sigortacısı işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğundan somut olayla işletenin sorumluluğunun bulunmaması karşısında davalı sigorta şirketinin de sorumluluğunun olmadığını, zarardan sorumlu tutulabilmesi hallerde zararı gidermkele yükümlü olduğundan somut olayda işletenin sorumluluğunun bulunmaması karşısında davalı sigorta şirketinin de sorumluluğu olmadığını, zorunlu mali mesuliyet sigortası meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan davacı tarafın uğradığını, davacı yanın kusuru nazara alınarak tazminatın kaldırılmasını, davacının zararının SGK tarafından karşılanma ihtimali de mevcut olup davanın SGK’ya da ihbar edilmesini talep ettiğini, davaya konu edilen kazadan dolayı açılan ceza soruşturma ve kovuşturma dosyasının celbini talep ettiklerini, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını, davacıların sosyal ve konomik durumları ile hagi Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olduklarının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından dava açılmadan önce herhangi bir başvuru yapılmadığını, meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———— vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, olayın oluş biçiminin polis raporlarında kaza tutanaklarında ve tarafların ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla yaya geçidi olmayan bir yerde motorlu taşıtlara ayırılan alanda yayalaların geçmesinin veya girmesinin yasak olduğu bir alanda aniden yola çıkması sonucunda aracın çarpması olduğunu, davacının bir kısım zararları müvekkili davalı tarafından giderildiğini, tedbir talebinin kabul edilemez olduğunu davanın reddini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin de davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı ——–vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, sevk ve idaresindeki ——— plakalı aracın kendisine trafik kazası sonucu çarpması uğradığı maddi ve manevi zararlarının tazminini, trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davaları Karayolları Trafik Kanunun ilgili maddesi uyarınca Türk Borçlar Kanunun haksız fiil hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmekte olduğunu, davacı asli ve tam kusurlu olup müvekkil davacı kusurlu olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde bizzat kendisi müvekkilinin karşıdan karşıya geçerken aracın çarptığını, olayın oluş biçimi ise polis raporlarında kaza tutanaklarında ve tarafların ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla yaya geçidi olmayan bir yerde yani motorlu taşıtlara ayrılan alanda bir diğer ifade ile yayaların geçmesinin veya girmesinin yasak olduğu bir alanda aniden yola çıkması sonucunda müvekkilin sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu oluştuğunu, davacının yakın bir mesafedeki yaya geçidini kullanmak yerine uyması gereken temel bir kuralı ihlal ederek asli kusurlu durumuna düştüğünü, kaza raporuna görede olayda fren izinin olmadığını, bunun anlamının da müvekkilin frene basma imkanı dahi olmadan çarpmanın gerçekleşmiş olması olduğunu, bunun sebebi ise davacının yola aniden fırlaması olduğunu, kazanın akşam saatlerinde meydana geldiğini, bu durum da davacının fark edilirliğini azaltmış olduğunu, davacının bir kısım zararları diğer davalı tarafından giderilmiş olduğunu, tedbir talebinin kabul edilemez olduğunu davanın reddini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin de davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava trafik kazası nedeniyle maluliyet, tedavi, ilaç, bakım masrafları, kazanç kaybı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili davadan önce sigorta şirketine başvurduğuna ilişkin gönderi belgesini mahkememize sunduğu görülmüştür.
İstanbul Anadolu 4.Asliye Ceza Mahkemesinin —– esas —- karar sayılı dosyası dosyamız arasındadır. Yapılan incelemesinde; ceza dosyasında ATK’dan kusur raporu alındığı, kusur raporunda sanık sürücü ——— tali derecede, müşteki yaya ———asli derecede kusurlu olduğunun belirtildiği, kusur raporu uyarınca ve davacının yaralanması nedeniyle mahkemece sanık ———-para cezası ile cezalandırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
Sigortalı aracın tescil kaydı getirtilmiş, aracın davalı ———- adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
SGK’nın yazı cevabı, hastane kayıtları, davacının ve davalıların ekonomik araştırma sonucu, hasar dosyası dosyamız arasındadır.
————–Eğitim Araştırma Hastanesinden alınan maluliyet raporunda; davacının sürekli maluliyet oranının % 12,1 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 ay olduğu belirtilmiştir.
Davalılar vekillerinin maluliyet raporuna yönelik itirazda bulundukları görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen hasar dosyasının incelenmesinde; kazaya karışan ———– plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesi uyarınca ————– tarihleri arasında geçerli olmak kaydıyla davalı sigorta şirketince sigortalandığı,———— sigortalı sıfatıyla poliçede adının bulunduğu, davacının söz konusu kaza nedeniyle davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, sigorta şirketi tarafından —— yaralanmasından ötürü 22/11/2016 tarihinde ——- sigortaya 1.422,61 TL ödendiği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı, ceza dava dosyası birarada değerlendirilerek olaydaki kusur durumunun belirlenmesi ve davacının zarar miktarının belirlenmesi açısından trafik bilirkişisi ve hesap uzmanından rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı———- % 25 oranında, davacının % 75 oranında kusurlu olduğunu, davacının geçici iş göremezlik sebebiyle maddi zararının 1.601,89 TL, sürekli iş göremezlik zararının 12.042,78 TL, bakıcı gideri zararının 3.705,75 TL olduğunu belirtmişlerdir.
Davalılar vekillerinin kusura yönelik itiraz ettikleri, kusur raporu alınması için dosyanın ATK’ya gönderilmesini talep etmeleri üzerine bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; tarafların itirazlarının değerlendirerek kök raporu tekrar ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ——— Sigorta Şirketi vekilininin 23/01/2018 tarihli dilekçesi ile ibraname ve sulh dilekçesi sunduğu, davacı taraf ile anlaştıklarını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadıklarını beyan ettiği, davacı vekili ise 29/01/2018 tarihli dilekçesi ile davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını, birbirlerinden alacak, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadıklarını bildirir dilekçelerini mahkememize sundukları görülmüştür.
Davalılar—————–vekilinin ek rapora yönelik itiraz dilekçesinde; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketiyle davacının sulh olmasına diyeceklerinin bulunmadığını, ancak müvekkilinin kazada kusuru olmaması nedeniyle davanın reddini beyan etmiştir.
Davacı vekili 25/12/2018 tarihli 5 nolu celsede; davalı sigorta şirketi tarafından maddi manevi zararlarının karşılandığını, sigorta şirketiyle sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, davalılardan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadıklarını beyan etmiştir.
Aynı celsede davalılar ————— vekili; davacı taraf ile sulh olmadıklarını, karar verilecekse müvekkilinin tamamen kusursuz olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin mevcut olduğunu beyan etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 07/01/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı sürücü ———— sevk ve yönetimindeki, davalı —— maliki olduğu —— plaka nolu aracın yaya konumunda bulunan davacıya çarpması neticesinde davacının yaralandığı, her ne kadar davalılar vekili ——kusursuz olduğunu savunmuş olsa da ceza dosyasında alınan ATK raporunda davalı sürücü——— tali, davacının asli derecede kusurlu olduğunun belirlendiği, bu doğrultuda davalı sürücü —— cezalandırıldığı, yine mahkememizce alınan kusur kök ve ek raporunda davalı —— % 75 kusurlu olduğunun belirtildiği, her iki raporun aynı doğrultuda olduğu, dolayısıyla davalı —– vekilinin kusura yönelik itirazlarına itibar edilmediği, davacı tarafın davalı sigorta şirketiyle sulh oldukları, davacının maddi manevi zararının sigorta şirketi tarafından karşılandığı, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davalı ———– vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep ettiğinden davanın konusuz kalması durumunda yargılama gideri ve vekalet ücretinin yargılamaya devam edilerek haksız çıkacak olan tarafa yüklenmesi gerektiği, davalı sürücü – – kusurlu olması nedeniyle davacının yaralanarak zarara uğradığından davalılar—– ve —- lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacı vekili ve davalı sigorta vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden yapılan yargılama gideri taraflar üzerinde bırakılmış ve karşılıklı olarak vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 35,90 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 146,87 TL harçtan mahsubu ile bakiye 110,97 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafın ve davalı sigorta şirket vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekili ve davalı sigorta şirketi yönünden karşılıklı talep olmadığından, davalılar —— yönünden ——— —– kusurlu olması nedeniyle vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, davalı ——— vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2018