Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/847 E. 2020/311 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/847
KARAR NO: 2020/311
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/07/2016
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığını ve %12 oranında sakatlık tespiti yapıldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı ——– asli kusurlu olduğunu, diğer davalı—- kazaya sebebiyet veren—– plakalı aracın malik ve işleteni olduğunu, aracın —- şirketine —– ile sigortalandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ——- sakatlık iş göremezlik tazminatının tüm davalılardan, ——- manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışında kalan diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, —— ve geçici iş göremezlik zararı ve tedavi giderlerinin ——- karşılanacağını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının maluliyet oranının adli tıp kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, sürekli sakatlığın kaza ile bağlantısı bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, kaza ile bağlantısı olmayan sakatlık için davacının başvurusunun reddedildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı taraflar cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı, —— tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını, ——- Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında yapılan yargılamayla davalı sürücü——- kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, diğer davalı ——- aracın malik ve işleteni olup, —– plakalı aracın —- davalı ——- tarafından düzenlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107 maddesi uyarınca işgörmezlik tazminatı olarak —— davalılardan ve manevi tazminat olarak ——- davalı ———- dışında kalan diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı —- şirketi aracın trafik sigorta poliçesini düzenlediklerini kabul etmekle birlikte davacının maluliyet oranının tespiti gerektiği gibi sürekli sakatlığın kazayla bağlantılı olup olmadığının da belirlenmesi gerektiğini, temerrüde düşürülmediklerini, dava açılmasına sebebiyet verilmediğini, bu nedenle faiz ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarını, poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlulukları bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı —– cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalılardan —— çıkarılan tebligatın iade olması üzerine nüfus kaydı çıkarılmış, şahsın — tarihinde vefat ettiği görülmüştür. Davacı vekiline muhtıra tebliği ——– mirasçılarına karşı davaya devam edip etmeyeceği sorulmuş, davacı vekili mirasçılara karşı davaya devam edeceklerini bildirdiğinden mirasçıların davaya dahili sağlanarak yargılamaya devam olunmuştur.——- adına dosyaya vekaletname ibraz eden vekil tarafından cevap süresi uzatım dilekçesi sunulmuş ancak cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ——– günlü ön inceleme duruşmasında davacı şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
—-plakalı aracın tescil kaydı getirtilmiş, kaza tarihi itibariyle —— kayıtlı —– marka hususi ——- olduğu anlaşılmıştır.
Davalı — nezdinde düzenlenen hasar dosyası getirtilmiş, davacının —– tarihi itibariyle tazminat ödenmesi için başvuruda bulunduğu görülmüştür. Araca ait —- poliçesinin ———–tarihleri arasında teminat sağladığı, davaya konu kazanın poliçe süresi içinde meydana geldiği, poliçenin düzenleme tarihi ve kaza tarihi itibariyle sigorta genel şartlarında ——– tarihinde yapılan değişikliklerin uygulanmayacağı görülmüştür.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış davacının tedavi gördüğü hastanelerde mevcut tedavi evrakları getirtilmiştir.
Dava konusu trafik kazası nedeniyle ——-Asliye Ceza Mahkemesi ——— esasta davalı —— yargılama yapılmış ve mahkemenin ——- tarihinde kesinleşen kararı uyarınca davalının olayda 1.derecede kusurlu olduğu kabul edilerek cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Ceza Mahkemesi dosyasında alınan raporlardan birer örnek dosyamız içine konulmuştur.
Davacının maluliyet oranının ve iyileşme sürecinin tespiti bakımından ———- rapor alınmış, — tarihli raporda davacının kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca maluliyetine neden olacak düzeyde arazının olmadığı, sürekli maluliyet tayinine yer olmadığı belirtilmiş, davacının olay tarihinden itibaren —ay içinde iyileşebileceği açıklanmıştır.
Davacı vekili, ———— tarihli ——— müvekkilinin maluliyet oranının %12 olarak tespit edildiğini belirterek itiraz etmiş ise de bu raporda davacının eklem ağrısı, diz içi bozukluğu, sol ayak bileği fleksiyon kısıtlılığı karşılığı %4 ve her iki diz medial eklem yüzeyi daralmış, başkaca ortopedik patoloji yok denilerek %8 olmak üzere toplam %12 engelli oranı verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin talebi ile dosya tekrar değerlendirme yapılmak üzere ——– gönderilmiş, gelen —- tarihli cevapta ——— görev tanımı kapsamında kalan bir iş olmadığı belirtildikten sonra özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı ve çalışma gücü kaybı kavramlarının birbirinden farklı olması nedeniyle raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği, değerlendirmelerin farklı tüzük ve yönetmelikler uyarınca yapıldığı, aralarında bağlantı olmadığı belirtilmiştir. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında mevcut —- tarihli ————– davacı hakkında düzenlenen kati rapor, kazadan hemen sonra düzenlenen ——- tarihli —— rapor ve diğer raporlar mukayese edildiğinde davacının kaza sonrası baş ve boyun ağrısı, burunda ağrı ve kanama şikayetleriyle ——— gittiği ayrıca sol diz ön yüzde ———alan belirlendiği, kafa travması olabileceği düşüncesiyle ———– sevk edildiği anlaşılmıştır. ——– raporunda yazılı tespitlerin kaza sonucu meydana gelen şikayetlerden farklı olduğu, sağlık kurulu raporunun maluliyet tespitine ilişkin olmadığı anlaşılmakla davacının itirazları yerinde görülmemiş ve dosya kusur ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi bakımından konu uzmanı bilirkişilere verilmiştir.
Kusura ilişkin olarak alınan raporda bilirkişi araç sürücüsünün 2918 sayılı Kanun’un 57-c/2, 52/a, 84/h maddeleri uyarınca kavşaklarda geçiş hakkı, hızını gerekli olduğu şartlara uydurmama ve kavşaklarda geçiş üstünlüğüne uymama maddelerini ihlal etmek suretiyle %100 kusurlu olduğunu belirtmiştir. Rapor, ceza mahkemesi dosyasında alınan kusur raporlarıyla olayın oluş şekline uygun gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili, ——— tarihli duruşmada dava dilekçesindeki işgöremezlik tazminatı taleplerinin —- geçici ve ———- de sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu beyan ederek dosyanın tazminat hesabı yapılmak üzere bilirkişiye verilmesini talep etmiş, ———– alınan engelli —– uyarınca da hesaplama yapılmasını istediklerini bildirmiştir. Alınan ——— tarihli raporda bilirkişi hem ———- raporlarını baz alarak ayrı ayrı hesaplama yapmış, davacı vekili %12.lik oran esas alınmak suretiyle tespit edilen rakamlar üzerinden taleplerini arttırdıklarına dair —– tarihli dilekçeyi sunmuştur. Davacı vekilinin talep arttırım dilekçesine esas aldığı ————- Raporu maluliyet oranının belirlenmesine ilişkin olmadığı gibi davacının kaza sonrası şikayetleri nedeniyle düzenlenen raporlar ile arasında illiyet bağı da olmadığından mahkememizce ———-alınan maluliyet raporuna itibar edilmek suretiyle davacının yalnızca geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceğinin kabulü ile karar verilmiştir.
Davalı ——- mirasçıları vekili, müvekkillerinin murisinin dava açılmadan önce öldüğünü, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağını, bu yüzden ölü kişinin mirasçılarına da dava yöneltilemeyeceğini ileri sürmüş ise de ————sayılı kararı————— karar sayılı kararlarında açıkça ifade edildiği üzere ölü kişi aleyhine dava açılması dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmediği takdirde mirasçıların davaya dahil edilmesi yoluyla davaya devam edilmesi mümkün olduğundan davalı mirasçıları vekilinin bu yönde ileri sürdüğü itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacının bir diğer talebi de manevi tazminata ilişkindir. Meydana gelen trafik kazası sonucu davacı yaralanmış ve tedavi görmüştür. Kaza nedeniyle bir maluliyeti oluşmamış olsa dahi olay nedeniyle acı ve üzüntü yaşadığı, iyileşme süreci geçirdiği gerçektir. Kaza, davalı sürücünün tam kusuru ile meydana gelmiştir. Manevi tazminat TBK 56.maddesinde düzenlenmekte olup bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde bulundurularak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir. Duyulan üzüntünün parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi –hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Manevi tazminat takdir edilirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olaydaki kusur durumu, olay tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alınarak zarar gören için hak ve nesafet kuralları, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini sağlayıcı şekilde manevi tazminata hükmedilmelidir. Somut olayda davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle üzüntü ve acı duyduğu açıktır. Dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, davacının manevi tazminat istemi de kısmen kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ıslah edilen haliyle KISMEN KABULÜNE, ———-geçici iş göremezlik tazminatının tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Hükmedilen tutara davalı —- yönünden —- itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan —– tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Fazla talebin reddine.
2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, ——manevi tazminatın olay tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——mirasçılarından tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Fazla talebin reddine,
3-Hükmedilen maddi tazminat yönünden karar harcı 38,95 TL ile hükmedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan karar harcı 136,62 TL’nin davacı tarafça yatırılan toplam 206,92 TL harçtan mahsubu ile bakiye 31,35TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından maddi tazminat yönünden ödenen 38,95 TL karar harcının tüm davalılardan, manevi tazminat yönünden ödenen 136,62 TL.harcın davalılar —– mirasçıları ile ——– tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 34,25 TL ilk masraf, 668,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.702,25 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranı göz önünde bulundurularak( %4 ) 68,00 TL.nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 570,22 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar ———- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı ——— kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat tutarı yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 570,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davalı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 570,22 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
Davalı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
9-Davalı taraça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı ile davalı ——– tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve bu davalılara iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020