Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/815 E. 2018/160 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEEKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/815 Esas
KARAR NO : 2018/160

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili; müvekkilinin davalıya satıp teslim etmiş olduğu mallar karşılığında faturalar düzenlediğini, davalının cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava konusu icra dosyası indelendiğinde takibin 10.462,97 TL asıl alacak, 3.158,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.621,84 TL üzerinden başlatılmış olduğu, davalının borcun tamamına itiraz ettiği, dava dilekçesinde itirazın iptalinin talep edildiği, ancak harca esas değer olarak asıl alacak tutarının gösterildiği anlaşılmakla, ön inceleme duruşmasında HMK 31.maddesi uyarınca davacı vekilinden takibe kadar işlemiş faiz talepleri olup olmadığı sorulmuş, davacı vekili takibe kadar işlemiş faiz taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
SAVUNMA:Davalı; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında …… tarihinde cari hesaba dayalı olarak 10.462,97 TL asıl alacak ve 3.158,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.621,84 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; ihtarata rağmen davalı defterlerinin sunulmadığı, davacı tarafın 2011 yılı defterlerini sunduğu, ancak ilişkinin 2011 yılı öncesinde başladığı, envanter defterine kayıt düşülmemiş olması nedeniyle defterlerinin lehe delil vasfı bulunmadığı, davacı defter kayıtlarına göre davacının 2012 yılı sonu itibariyle 10.462,87 TL alacaklı olduğu, 2012 yılı sonunda cari hesap ilişkisinin sona erdiği, davalı tarafından yapılan ödemelere ilişkin dekontların sunulmadığı, tüm fatura,sevk irsaliyesi ve ödeme belgelerinin sunulması gerektiği belirtilmiştir.
Taraflar rapora yönelik beyan dilekçesi sunmamışlar, 26/10/2017 tarihli duruşmada davacı vekiline taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı tarihi bildirmesi ve ticari ilişki boyunca düzenlenen tüm fatura ve sevk irsaliyelerini sunması için kesin süre verilmiş, davacı vekili ticari ilişkinin başladığı tarihi bildirmemiş, ancak 2009,2010 ve 2011 yıllarına ilişkin fatura ve sevk irsaliyelerini sunmuştur. Sunulan sevk irsaliyelerinin önemli bir bölümünün teslim alan kısmının boş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan faturaların mal satışına ilişkin olduğu, davalının davaya cevap vermemiş olması nedeniyle davayı inkar etmiş sayıldığı, bu durumda davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 10.462,87 TL alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle cari hesap kayıtlarının karşılaştırılamadığı, bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak buna dayanmasına bağlı olduğu(Emsal: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 tarihli 2014/11-1159 E., 2016/967 K. sayılı kararı), davacının davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığı, Mahkememizce talep edilmesi üzerine davacı tarafça fatura ve sevk irsaliyeleri sunulmuş ise de hem taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı tarihe ilişkin bilgi verilmemiş olması hem de sunulan sevk irsaliyelerinin önemli bir bölümünün teslim alan kısımlarının boş olması nedeniyle sunulan belgelerin iddiayı ispata yeterli görülmediği, davacının cari hesabı oluşturan tüm faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat edemediği, davanın sübuta ermediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 178,69 TL harçtan mahsubu ile 142,79 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.