Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/794 E. 2018/876 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/561
KARAR NO : 2018/883

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 24/04/2015
KARAR TARİHİ : 28/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin 24/03/2015 tarihli genel kuruluna katıldığını ve kooperatife ait arsanın satılması konusundaki karara muhalif kaldığını, söz konusu arsanın kendisine ait iken hakkında haksız olarak başlatılan icra takibi neticesinde taşınmazın kooperatife geçtiğini, arsanın her iki yanında bulunan taşınmazların yine kendisine ait olup taşınmazın komşu arsalardan bağımsız olarak kullanımının mümkün olmadığını, daha önce taşınmazın bedelinin 100.000 TL.olarak belirlendiğini, son genel kurulda bu tutarın 200.000 TL.na çıkarıldığını, arsayı geri almak amacıyla yaptığı başvuruların cevapsız kaldığını, kooperatifin amacının rant elde etmek olmadığını, kooperatifin taşınmaz alımı konusunda genel kurul kararı olmadığını belirterek 24/03/2015 tarihli genel kurulun 12.gündem maddesiyle gayrımenkul satımına ilişkin olarak alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen davacı aleyhine haksız olarak icra takibi başlatıldığına yönelik iddiaları kabul etmediklerini, takibin davacının hiç bir itirazı olmaksızın infaz edildiğini, genel kurul kararının iptali talebinin haksız olduğunu, davacının genel kurul kararına konu taşınmazı davadan sonra satın aldığını, bu davanın konusunun kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Davacı mahkememizde açtığı davada davalı kooperatifin 24/03/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında 12.gündem maddesiyle alınan karara muhalif kaldığını belirterek kararın iptalini talep etmektedir.
Davalı vekili genel kurulun 12.maddesine konu edilen taşınmazın dava sonrasında davacı tarafça satın alındığını bildirmiştir. Getirtilen tapu kaydın da genel kurulun 12.maddesine konu edilen taşınmazın davacı tarafça yargılama devam ederken satın alındığı görülmüştür.
Dava konusu edilen 24/03/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısının iptali talep edilen 12.maddesi incelendiğinde kooperatife ait ——— mevkiinde bulunan ——————— parselde kayıtlı 153 m2.lik arsanın 200.000 TL.den aşağı olmamak üzere satılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi hususunun görüşüldüğü, davacının söz olarak arsayı ihale satış bedeli üzerinden satın almak istediğini bildirdiği, yapılan oylama sonucunda bir red oyuna karşılık 160 kabul oyluğuyla oy çokluğuyla yönetim kuruluna yetki verildiği görülmüştür. Davacı, karara muhalif kaldığına dair herhangi bir şerh yazdırmamıştır. Genel kurulun 14.maddesinde ——– toplantıyı kapatmadan önce genel kurul toplantısına herhangi bir itirazı olan yahut şerh düşmek isteyenin olup olmadığını sormuş, olmadığını beyan ve şerh düşmek isteyenin olmadığını tespit etmiştir.
Kooperatifler Kanunu’nun 42.maddesinde genel kurulun devredemeyeceği yetkiler sayılmış olup, 6.fıkrasında gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usül ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerine ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari değerini belirlemek yetkisinin genel kurul tarafından devredilemeyeceği düzenlenmiştir. Dava konusu genel kurulun 12.maddesinde de söz konusu taşınmazın asgari satış değeri belirlenmiş ve bu konuda satış için yönetim kuruluna yetki verilmiştir. Genel kurul taşınmazın asgari satış değerini belirlemek suretiyle satış hususunda yönetim kuruluna yetki verebilir. Alınan genel kurul kararında gerek kanun gerekse ana sözleşme ile iyi niyet kurallarına aykırı bir durum tespit edilmemiştir.
Kooperatifler Kanunu’nun 53.maddesinde genel kurul kararlarının iptali davası düzenlenmiştir. Buna göre toplantıda hazır bulunup karara aykırı kalarak keyfiyetini tutanağa geçiren veya oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen veya toplantıya çağrının usulüne uygun şekilde yapılmadığını, yahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini, yahut genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kişilerin karara katılmış olduğunu iddia eden pay sahiplerinin toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere 1 ay içinde dava açabilecekleri kabul edilmiştir.
Somut olayda davacının davalı kooperatif üyesi olduğu uyuşmazlık konusu olmadığı gibi dava, yasada öngörülen süre içinde açılmıştır. Kanunda aranan bir diğer koşul ise toplantıya katılan ve karara karşı oy kullanan ortağın muhalefet şerhini tutanağa yazdırmasıdır. Toplantı tutanağında davacının oylamadan önce söz alıp taşınmazın kendisine satışını istediği, ancak oylama sonrasında muhalefet şerhini yazdırmadığı görülmüştür. Genel kurul kararının iptali davasını açmak için red oyu kullanarak muhalefet şerhini tutanağa yazdırmak zorunlu olup, bu şartlarda davacının dava açma hakkının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı TL 35,90’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —————-. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. –