Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/787 E. 2018/194 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/787 Esas
KARAR NO : 2018/194

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 06/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ün, kullandığı ve sahibi olduğu…….plakalı araç ile 09.04.2016 günü müvekkilinin kullandığı ve sahibi olduğu ……. plakalı araca çarptığını, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın, yolun her iki tarafında park yapılan ve oldukça geniş bir cadde olan ……..09.04.2016 tarihinde saat 18:00 civarında meydana geldiğini, müvekkilinin kızını fotoğraf stüdyosuna götürmek için sağ tarafta park halindeki bir aracın önünde durakladığını, kızını aracının sol arka kapısını açarak bebek koltuğundan kucağına aldığı sırada, ….. yönüne doğru seyir halinde olan davalı …’ün …… plakalı aracı ile müvekkilinin aracının sol arka kapısı ile sol ön kısmına çarpıp kaçtığını, olay sırasında müvekkilinin yanında bulunan eşi ve çevreden geçen kişilerin kaçan aracın plakasını kaydederek müvekkiline ilettiklerini, bunun üzerine müvekkilinin polisi aradığını, olay yerine gelen polis ekiplerince düzenlenen….. tarihli trafik kazası tespit tutanağında da; “Bu kazada, kaza yerinde durmayarak firar eden …… Plakalı araç sürücüsü 2918 Sayılı KTK’nın, 47/1-D “Trafik Güvenliği ve Düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklerine uymamak kuralını ihlal ettiği, kaza yeri incelemesi sonucunda kanaate varılmıştır.” denildiğini, kaza tespit tutanağına ekli alkol tespit tutanağında da müvekkilin alkollü olmadığının anlaşıldığını, davalı araç sürücüsünün firari olması sebeiyle alkol muayenesinin yaptırılamadığını, davalı sürücünün oldukça geniş bir caddede park halindeki bir araca müvekkili ve kucağındaki çocuğunun canına kast edecek şekilde aracı sevk ve idare ettiğini ve kaçtığını, polis memurlarınca kaza yerinde ve tarihinde tutulan Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile, kazanın maddi hasarlı bir trafik kazası olduğu, davalı …’ün kazada asli kusurlu olduğu ve çarpıp kaçtığı tespit edildiğini, meydana gelen kazanın ve polis tespitinin ardından müvekkili davacının, plaka sorgusundan davalıya ulaşarak zararını gidermesini istemişse de davalının bu talebi reddettiğini, bunun üzerine müvekkilinin davalının sigortalı olduğu şirketle irtibata geçtiğini, kazada asli kusurlu olduğu kaza tespit tutanağı ile sabit olan davalıya ait ……. plakalı aracın kaza tarihini kapsayan ….. sayılı poliçe ile davalı …ye sigortalı olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra durumu davalı … şirketine ihbar ettiğini, ilgili bedeli karşılaması için talepte bulunduğunu, müvekkiline gönderilen 15/06/2016 tarih 3800 referans no ve ……. konulu “Trafik kazasına ilişkin kusur tespitinde ……. plakalı sigortalımızın herhangi bir kusurunun olmadığı tespit edilmiştir.” cevabi yazısı ile müvekkilinin talebinin reddedildiğini, davalıların müvekkilinin aracına verdiği zararı karşılamayı reddettiklerini, müvekkilinin yetkili servise giderek aracını yaptırdığını, meydana gelen kazada davalının verdiği zarar sebebiyle toplamda KDV dahil 3.207,24 TL ödediğini, fazlaya ve tazminata ilişkin tüm dava ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla, davalı sürücünün, müvekkilin aracına çarpıp kaçmak suretiyle faiz ve masraflar hariç olmak üzere müvekkilinin aracına 3.207,24 TL tutarında maddi hasar vermiş olduğu tespit edildiğini, öncelikle işbu davanın kabulü ile maddi hasarın davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …Ş ( eski unvanı: ……. ) vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin ikametgahının ……. olduğunu, bu nedenle dosyanın yetkili Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, trafik sigortası genel şartlarının A.6.B maddesinde de belirtildiği üzere hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminatları teminat dışında kalan hallerde olduğunu, bu sebeple kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesini, davacının gerçek zararının tespitini, davacının parça onarımı ve işçilik masrafı için talep ettiği miktarın fahiş olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, bununla birlikte 2016 yılı için maddi hasarlar için araç başına teminat limiti 31.000,00 TL iken kaza başına teminat limiti 62.000,00 TL olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faizi olması gerekmediğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faizi olması gerekmediğini, davanın usulden ve esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın gerçekleşmesinde müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, haksız fiilin şartlarından biri olan kusurun yokluğunda, davanın reddinin gerektiğini, davacı …’nın trafiğin tek yönlü olduğu yolda aracını yolun sağına park ettiğini ve sol arka kaıyı açmak suretiyle araçtan iniş yaptığını, davacı tarafın müterafik kusurunun dikkate alınması ve davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin kaza sonrasında kaza mahallinde durduğunu, otomobilde yalnız seyreden bir kadın olarak davacı tarafın saldırgan tavrından ürktüğü ve korktuğu için kaza mahallinden ayrılmak zorunda kaldığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava trafik kazası sonucu araçta meydana gelen hasar bedelinin tazmin edilmesi istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı … vekilinin itirazında bulunduğu ancak haksız fiil nedeniyle tazminat davalarında H.M.K’nın 16. maddesi uyarınca davacının yerleşim yeri de yetkili olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları, davalı … şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesi getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Olaydaki kusur durumu ve zarar miktarı açısından bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü …….. davacı aracının arkasından aynı yönde hareket halinde olarak olay yeri kavşak yakınına gelirken aracn hızını düşürmesi, öndeki araçla kendi aracı arasında, güvenli takip mesafesi bırakması, öndeki araca tüm hareketlerini dikkatle izlemesi, öndeki araç sürücüsünün durakladığını görünce derhal etkili fren yaparak duruşa geçmesi gerekirken öndeki araçla arasında yeterli takip mesafesi bırakmadan izlemesi ve öndeki aracın sol arka kapısının açıldığını gördüğünde önlem almada gecikerek aracın sağ önü ile açılan kapıya çarpmış olması nedeniyle asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın yönetimindeki araçla tek yönlü ve her iki yanıda park halinde araçlar bulunan kavşağa iyice yaklaştığı ve trafik ışıklarına en yakın bina önüne geldiğinde yolun sağında park halinde olan araç varken yol tarafında duraklama yapması yasak olmasına rağmen duraklama yaptığı, yasak olan yerde duraklama yaptıktan sonra arkadan gelen taşıt trafiğini tehlikeye sorakar sol arka kapısın açmış olması nedeniyle kusurlu olduğu ve kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ……. % 60 oranında, davacı sürücü …’ın % 40 oranında kusurlu oldukları, araçtan değişmesi gerekli parçaların KDV dahil 2.206,60 TL, amortisman ve hurda bedelinin 886,60 TL olup net parça bedelinin 1.320,00 TL, onarım işçiliklerinin işçilik bedelinin 1.000,60 TL olup toplam zararın 2.320,60 TL olduğu davalı sürücünün kusuruna isabet eden kısmı 1.392,36 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; davalının kusurlu olduğunu, davalının olay yerinden firar etmesi nedeniyle alkol testinin yapılamadığını, bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme yapıldığını, davacının park halindeki bir aracın yanında değil, sağ tarafta park halindeki bir aracın önüne park ederek aracını durdurduğunu ve araçtan inerek sol kapıyı açtığını hasar bedelini kabul etmediklerini, bilirkişinin amortisman ve hurda bedelini yüksek hesapladığını beyan etmiştir.
Davalı ……. vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; müvekkilinin olayda kusurlu olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda itirazların değerlendirilmesi açısından bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; mahkemece davacı sürücünün aracını taşıt yolunun sağında park halindeki araçların önüne park ettikten sonra sol arka kapısını açtığı sırada olayın meydana geldiğine kanaat getirilirse davalı sürücü …… %80 oranında kusurlu, davacı sürücü …’ın %20 oranında kusurlu oldukları, mahkemece davacı sürücünün aracını taşıt yolunun sağında park halindeki araçların sol yanında (yol tarafına) duraklama yaptığı sırada sol arka kapısını açtığına kanaat getirirse davalı sürücü …… % 60 oranında kusurlu, davacı sürücü …’ın % 40 oranında kusurlu oldukları, aracın 2001 model hususi otomobil olup olay tarihinde 15 yaşını doldurduğu sol arka kapının yeni kapıyla değiştirildiğinden 15 yıldır kullanılmış parça yerine yeni parça takılmasının aracın değerinde bir artış sağlayacağı bu nedenle değiştirilen parça bedeli üzerinden araç yaşına uygun olarak amortisman bedeli ve hurda bedeli tenzili yapılarak hasar bedelinin hesaplandığını ve bu araç için % 2.60 oranında amortisman bedeli uygun bulunarak + hurda bedeliyle birlikte 886,60 TL tenzil edilmesi gerektiği ve gerçek zarar bedelinin 2.320,60 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök ve ek raporuyla 09/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait …… plaka sayılı aracın hasarlandığı, davacının araçta meydana gelen hasar bedeli talebiyle mahkememizde dava açtığı, davalı …. kazaya karışan …… plaka sayılı aracın sürücüsü, davalı … Aş tarafından bu aracın kaza tarihini de kapsar şekilde aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporuna yönelik tarafların itirazları bulunduğundan ek raporda bilirkişinin kusuru yönünden alternatifte olarak görüş beyan ettiği, her ne kadar bilirkişi kök raporunda davacı …’ın aracını taşıt yolunun sağında park halindeki araçların sol yanında (yol tarafına) duraklama yaptığı sırada sol arka kapısını açtığına yönelik beyanda bulunmuş olsa da dava dilekçesinde davacı sürücünün aracını taşıt yolunun sağında park halindeki araçların önüne park ettikten sonra sol arka kapısını açtığı sırada olayın meydana geldiğinin belirtildiği, olaya ilişkin taraflarca düzenlenmiş bir kaza tespit tutanağının olmadığı zira davalı sürücünün olay yerinden kaçtığı davacı beyanın aksine davacının sağ tarafta park edilen araçların soluna park ettiğine ilişkin somut bir delil bulunmadığı bu nedenle mahkememizce davacının aracını taşıt yolunun sağında park halindeki araçların önüne park ettikten sonra sol arka kapısını açtığı sırada olayın meydana geldiğinin anlaşıldığı ve bilirkişi ek raporunda olayın mahkememizce kabul edildiği şekilde gerçekleştiği takdirde davacının % 20 oranında, davalı sürücünün % 80 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği yine bilirkişi tarafından hesaplanan hasar bedelinin mahkememizce uygun görüldüğü toplam hasar bedelinin 2.320,60 TL olarak hesaplandığı, davalının % 80 kusuruna isabet eden hasar bedelinin 1.856,48 TL olduğu, davalı … şirketinin davacının başvurusunu 15/06/2016 tarihinde reddettiği, bu tarihten itibaren 8 iş günü eklenmek suretiyle davalı … şirketinin 28/06/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı …… ise kaza tarihi olan 09/04/2016 tarihinde temerrüde düşmüş sayıldığı hasar bedeli olan 1.856,48 TL hasar bedeline davalıların temerrüde düştükleri tarihlerden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle her iki davalıdan müştekeren ve müteselsilen tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-1.856,48 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihi olan 09/04/2016 tarihinden itibaren davalı …… A.Ş açısından temerrüt tarihi olan 28/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte her iki davalıdan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alınması gereken 126,81 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 54,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 54,78 TL harcın tüm davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,78 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 83,98 TL harcın her iki davalıdan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 329,40 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 929,40 TL yargılama giderinin kabul red oranları gözetilerek 537,97 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve kabul edilen miktarı geçmemek üzere 1.856,48 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen reddedilen miktarı geçmemek üzere 1.350,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı …vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.