Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/772 E. 2019/128 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/772 Esas
KARAR NO : 2019/128
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 16/03/2016 tarihli eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede taraflarca yetkili mahkeme olarak İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetki şartı kabul edildiğini, eser sözleşmesi gereğince davalı tarafın sözleşmesel sorumluluğu ———– standartlarına uygun şekilde 6 adet araç kasasının belirtilen koşullarda imal edilmesi ve müvekkili şirkete sözleşmede kararlaştırılan süre olan 30 iş günü içinde teslim edilmesi olarak hüküm altına alındığını, bunun karşılığında da işveren-alacı sıfatına haiz müvekkili şirket ise davalıya sözleşmesel borcuna karşılık sözleşme konusunun 6 adet kasanın bedellerini ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, iş bu eser sözleşmesi konusu 6 adet araç kasasının toplam bedeli KDV dahil ———– TL olduğunu, aynı sözleşmede yer alan hüküm uyarınca müvekkili şirket tarafından davalıya toplam 5 adet çek teslim edildiğini, geri kalan ——– TL teslimat sırasında nakit olarak ödenmesi kararlaştırıldığını, toplam meblağ—– TL ettiğini, çeklerin davalı şirkete teslim edildiğine ilişkin müvekkili şirket ile aralarında ——tarihli teslim tesellüm tutanağı bulunduğunu, müvekkili şirket sözleşmesel sorumluluğunu bu yolla yerine getirdiğini, sözleşmenin teslim süresi başlıklı hükmü davalı şirketçe sözleşme sipariş tarihi olan —– tarihinden itibaren 30 gün olarak taahhüt edildiğini, müvekkili şirket kendi sözleşmesel yükümlülüğü olan sözleşme bedelini kararlaştırıldığını, 6 adet çek keşide ederek yerine getirduğunu, davalı şirket sözleşme uyarınca son teslim tarihi olan —- tarihine kadar makinaların teslimatını gerçekleştirmeyerek sözleşmeye açıkça aykırı davrandığını, müvekkili şirket üretime başlanılması ve ardından teslimatın gerçekleştirilmesine yönelik olarak davalı şirket yetkilisini telefonla aradığını, teslimatın gerçekleştirilmediğini, üretiminde yapılmadığını, davalı şirketin sözleşmeden doğan teslim borcu ——– tarihinde sona erdiğini, sözleşme konusu 6 adet araç kasasının teslimatını bu tarihte gerçektirmediklerini, bunun üzerine davalı müvekkili şirket tarafından———.Noterliği’nin——- tarihli ——- yevmiye numaralı ihtarname ile tarafların aralarında imzaladıkları sözleşmeye açık aykırılık nedeniyle Türk Borçlar Kanunu’nu 124.maddesi gereğince ifadan vazgeçtiğini, iş bu sözleşmeyi fazlaya ilişkin haklarının ve tüm dava, talep ile sözleşmesel haklarının saklı kalmak kaydıyla tek taraflı olarak haklı nedenle feshettiklerini, karşı tarafa ihtar edildiğini, müvekkili şirket tarafından ihtarname ile taraflar arasındaki eser sözleşmesi haklı nedenle tek taraflı olarak feshedildiğini, davalı şirket ihtarnameyi ———- tarihinde tebellüğ ettiklerini, kendilerine verilen 3 gün sürenin —- dolmuş olmasına rağmen halihazırda sözleşme kapsamında davalı şirketin uhdesinde bulunan müvekkili şirkete ait 6 adet çek iade etmediklerini, davalı tarafın sözleşmeye uygun olarak edimlerini yerine getirmediğini, müvekkili sözleşmeyi haklı neden ile fesih etmek zorunda kaldığını, bu kapsamda davalı yanın kötüniyetli olarak aldığı ve hiçbir iş edim karşılığı olmayan veya herhangi bir borç karşılığı olmayan çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, sözleşme kapsamında verilen çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla başlatılan menfi tespit talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davanın, davalı tarafından 6 adet araç kasasının yapılması karşılığında davalıya verilen çeklerin mal teslim edilmediğinden çeklerin bedelsiz kaldığı ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve bedeli ödenen çeklere yönelik istirdat talebine ilişkin olduğu, davacının davalı aleyhine İstanbul Anadolu 17.İcra Müdürlüğü’nün ————- Esas sayılı dosyasında; çek bedellerinin tahsili amacıyla ———— TL asıl alacak, ——- TL işlemiş faiz üzerinden takip başlattığı, taraflar arasındaki ———– tarihli sipariş formuna göre; davalının davacıya 6 adet araç kasasının belirtilen koşullarda imal edilmesi için KDV dahil —— TL’ye anlaşıldığı, ödemenin ——- tarihli —– TL bedelli,- tarihli –TL bedelli, – tarihli – TL bedelli,- tarihli – TL bedelli, – tarihli – TL bedelli, – tarihli — TL bedelli 6 adet çek ve kalan – TL’nin teslimatta nakit olarak yapılacağı, 30 iş günü içinde teslim edilmesi hususunda anlaşıldığı, — tarihli davalı şirketin kaşe ve imzası olan tahsilat makbuzunda —–TL bedelli ve bilgileri yazılan toplam 5 adet çekin davalıya teslim edildiği, davacının söz konusu çekleri davalıya teslim etmesine rağmen süresi içinde araç kasalarının teslim edilmediğini ileri sürdüğü, davacı tarafın davalıya ———- Noterliği’nin —– yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalının teslim borcunun —- tarihi itibariyle sona ermesine rağmen halen araç kasalarının teslim edilmemesi nedeniyle TBK’nın 124. Maddesi gereği ifadan vazgeçildiğini, sözleşmeyi feshettiklerini, sözleşme kapsamında davalıya verilen 6 adet çekin 3 gün içinde taraflarına teslim edilmesini ihtar ettikleri, söz konusu ihtarnamenin davalıya 18/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı ancak davalı şirket yetkilisi —– 16/02/2017 tarihli öninceleme duruşmasında; “davacı ile 16/03/2016 tarihinde —— standartlarına uygun şekilde 6 adet araç kasası yapmak üzere sözleşme yaptık, daha sonra davacı tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetti, fesih edildiği tarihte biz çekleri 3.şahıslara ciro etmiştik, 22/06/2016 tarihli—– adına 5 adet —- TL çekler tarafımıza işlemsiz olarak tarafınıza teslim edilecektir yazılı ve çek bilgileri verili şirketin kaşesi bulunan belgedeki imza benim çalışanım—————– aittir, bu belgenin imzalanmasında haberim vardır, —-TL’lik—– tarihli çeki ben ödedim, davanın reddini talep ediyorum,” şeklinde beyanda bulunduğu, ayrıca yine İstanbul Anadolu CBS’nin ——- soruşturma nolu dosyasında davalı şirket yetkilisi —– savcılığa verdiği —– tarihli ifadesinde; davacıya yapacağı 5 adet kasa karşılığında 5 adet —– TL bedelli çeki aldığını, bu çeklerin bir kısmını başka firmalara ciroladıklarını, kasaları zamanında yetiştirmediğini, daha sonra yaptığını ancak davacının o sırada sözleşmeyi feshettiğini beyan ettiği, davalı şirket yetkilisi bu şekilde beyanda bulunmasına rağmen herhangi bir tereddüte mahal bırakmamak adına mahkememizce davalı vekiline dosyada mevcut 16/03/2016 tarihli sipariş formunda ve —— tarih —— nolu tahsilat makbuzunda ve —– tarihli 5 adet —– TL’lik çeklerin davacıya iade edileceğine ilişkin belgenin altında davalı şirket kaşesi üzerinde imza bulunduğundan söz konusu belgeler altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda beyanda bulunması için 2 haftalık kesin süre verildiği, davalı vekilinin ebyanda bulunmaması nedeniyle söz konusu belgeler hususunda davalı şirkete HMK’nın 171. Maddesi gereğince isticvap davetiyesinin tebliğ edildiği, davalı şirket adına duruşmaya katılan olmadığı veya mazeret de bildirilmediğinden söz konusu belgelerdeki imzaların davalı şirkete ait olduğunun kabulünün gerektiği, zaten yukarıda da belirtildiği gibi davalı şirket yetkilisinin bu hususu kabul ettiği, davacının sözleşme kapsamında davalıya 5 adet toplam ——- TL bedelli çek verdiği, ancak bunların karşılığında davalının üreteceği malların zamanında yapılmadığı ve davacıya teslim edilmediği hususunun sabit olduğu, zira davalının malları teslim ettiğine dair herhangi bir iddiada bulunmadığı gibi bu hususta bir delil de ibraz edilmediği, çeklerin bedelsiz kaldıkları, davacı asilin 2 nolu celsede imzalı beyanıyla; davalı 5 adet çek verdiğini, her birinin—- TL bedelli olduğunu, ——–TL bedelli çekin dava konusu olmadığını, —– TL çek hakkında dava açıldı ise de yanlışlıkla açıldığını, çeklerin halen kendisine iade edilmediğini beyan ettiği, tahsilat makbuzunda da zaten —– TL çeke ilişkin herhangi bir ibareye rastlanılmadığı, diğer dava konusu çeklerin her birinin ayrı ayrı ilgili bankalardan ödenip ödenmediği hususlarının sorulduğu, banka yazı cevaplarında çeklerin karşılıksız olması nedeniyle bedellerinin ödenmediğinin ve takas sistemi kapsamında ödeme yapılmadığının belirtildiği, yalnızca ——-nolu çek yönünden çek yasal yükümlülük tutarının ödendiğinin anlaşıldığı, davacı vekiline dava konusu çeklerle alakalı davacı hakkında icra dosyası varsa bildirmek üzere süre verildiği, davacı vekilinin birtakım icra dosyalarını bildirdiği mahkememizce davacı vekili tarafından bildirilen bu dosyaların celbedildiği, yapılan incelemelerinde dava konusu çekler nedeniyle başlatılan takipler olmayıp davacı hakkında başka alacaklar nedeniyle başlatılan takipler olduğu, bu nedenle dikkate alınmadığı, çeklerin bedelsiz kaldıkları anlaşıldığından davacı tarafından davalıya sözleşme kapsamında verilen———–vade tarihli —- nolu —– TL bedelli, —-vade tarihli—- nolu —- TL bedelli, ————nolu —— TL bedelli, —– vade tarihli —- nolu ———— TL bedelli, —-vade tarihli —– nolu ——- TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ———- nolu çek yönünden çek yasal yükümlülük tutarının ödendiği ve bu kısım yönünden dava istirdat davasına dönüştüğünden ödenen —— TL’nin ödeme tarihi olan —— tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan istirdatına, dava dilekçesinde belirtilen ———- vade tarihli —– nolu ——TL bedelli çek yönünden sehven açıldığı belirtilen davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kısa karar davalı vekilinin yokluğunda verildiği ancak istinaf yolu hatırlatıldığı sırada davalı vekilinin yazılmasına rağmen yokluğunda kısmının yazılması sehven unutulduğu, bu hususun hak kaybına neden olmadığı, gerekçeli kararda bu şekilde açıklanarak eksiklik belirtilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının ———– ait;
—— vade tarihli —–nolu———–TL bedelli
———–vade tarihli——– nolu—– TL bedelli
——–vade tarihli —- nolu —– TL bedelli
—– vade tarihli—- nolu —–TL bedelli
—— vade tarihli —- nolu —— TL bedelli çekler nedeniyle davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
———— nolu çek için yasal yükümlülük tutarı ödendiğinden bu kısım yönünden dava istirdat davasına dönüştüğünden ödenen —— TL’nin ödeme tarihi olan ——- tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan istirdatına,
2————-vade tarihli —— nolu—– TL bedelli çek yönünden sehven açıldığı belirtilen davanın reddine,
3-Alınması gerekli 10.246,50 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 2.903,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.343,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.903,18 TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.932,38 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 226,60 tebligat ve müzekkere giderinin kabul-red oranına göre 199,94 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca 14.750,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak daval ———— verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2019