Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/761 E. 2019/176 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/761 Esas
KARAR NO : 2019/176
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ 24/06/2016
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirket müvekkili şirketten mal satın aldığını, buna karşılık faturalar tanzim edildiğini, davalı şirket müvekkili şirketten almış olduğu mallar karşılığında müvekkili şirkete borçlandığını, faturalar toplamından bakiye kalan ———– TL bedeli ödemediğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğü’nün——– esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirket ödeme emrini ———– tarihinde tebellüğ ettiğini, davalı haksız ve mesnetsiz bir şekilde ve dilekçesinde hiçbir açıklama yapmadan borcun tamamına itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı şirket müvekkili şirkete olan borcunu ödemediğini, davalı şirketin herhangi bir neden belirtmeksizin borca itiraz ettiğini, ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda davalı şirketin müvekkili şirkete olan borcunu ödemediği ortaya çıkacağını, davalı tarafın takibi sürüncemede bırakmak, alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla borcun tamamına itiraz ettiğini, itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borcu ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığını, alacak likit ve muaccel olduğunu, bu nedenle alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetle yaptıkları itirazın iptalini, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, tarafların dava konusu satıştan kaynaklanan ticari ilişkisi, tüm bedellerin ödenmesi sebebiyle sona erdiğini, bu tarih itibariyle davacının müvekkilinden hiçbir bakiye alacağının kalmadığını, müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesiyle müvekkili şirketin borçlu olduğu tüm meblağı ödediği ve bakiye hiçbir alacağın kalmadığı görüleceğini, dolayısıyla müvekkilinin davacıya hiçbir bakiye borcu kalmadığını, iş bu davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin tüm ödemeleri banka kanalıyla gerçekleştiğini, banka kayıtlarının celp edilmesi halinde davacıya yapılan ödemelerin tamamlandığını, herhangi bakiye borcun kalmadığını, müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmadığını, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi haksız olduğunu, itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini, kötü niyetle takip başlatan davacı alacaklı aleyhine % 20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğünün ————- E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatmış borçlu davalıya 10.351,02 TL bedelli ödeme emrinin tebliğ edildiği, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlere dayanıldığından tarafların defterleri üzerinde davacının takip tarihi itibariyle davacıdan alacağının olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı yana ait 2015 ve 2016 dönemine ait yasal defterlerinin TTK ilgili maddeleri gereği açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, davacı defterlerine göre davacının davalıdan— tarihi itibariyle ———–TL alacaklı olduğu, davalı yana ait 2015-2016 dönemi yasal defterlerinin inceleme günü incelemeye ibraz edilmediği, davacı tarafın davalıya toplam tutarı ——– TL olan 31 adet fatura düzenlediği, bunun karşılığında—— TL toplam tutarlı 5 adet ödeme aldığı, kalan alacağının —TL olduğu, —– bankası tarafından gönderilen davalıya ait banka hesap hareketlerinde davacıya herhangi bir ödeme olmadığı tespit edildiği, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 11.05.2016 tarihi itibariyle 9.442,98 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; davalı taraf borcu ödediğine ilişkin herhangi bir belgede sunmadığını, davalı şirketin BA formlarının istenilmesine gerek olmadığını, davalı şirketin malı teslim almadığına ilişkin itirazı bulunmadığını, davalı tarafın borcu ödediklerini beyan ettiklerini, fakat buna ilişkin bir kayıt sunmadıklarını, bu nedenle rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekiline dava dilekçesinde dava konusu irsaliyeli fatura ve 26/01/2016 tarihli mutabakat formu asıllarını sunmak üzere kesin süre verilmiştir.
Dava dilekçesinin ekinde sunulan irsaliyeli faturaların bir kısmında teslim alan olarak isim ve imza olarak yer aldığından ve davacı vekili tarafından sunulan 26/01/2016 tarihli mutabakat formunda davalı şirket kaşesi üzerinde imza bulunduğundan davalı vekiline söz konusu irsaliyeli faturalar ve mutabakat formu hakkında beyanda bulunmak üzere kesin süre verildiği, davalı vekiline duruşma zaptının tebliğ edildiği, davalı vekilinin 2 haftalık süre içerisinde fatura ve mutabakat mektubu hakkında beyanda bulunmadığı, bu nedenle davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkarıldığı, isticvap davetiyesinin davalı şirkete tebliğ olmasına rağmen davalı şirket adına duruşmaya katılan olmamıştır.
Ziraat Bankasından gelen yazı cevabında bir çok ödeme bulunduğundan davalı vekiline bu yazı cevabındaki ödemeleri belirlemesi için kesin süre verilerek, davalı vekili beyanda bulunduktan sonra bilirkişiden her bir irsaliyeli fatura için ayrı ayrı değerlendirme yapmak üzere ve ——– ödeme kayıtları değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş ise de davalı vekili ödemeler hakkında beyanda bulunmadığından ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, icra takibinde belirtilen faturalardan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, bilirkişi tarafından hazırlanan kök raporda; davacı tarafından davalıya toplam tutarı 17.651,66 TL olan 26 adet fatura düzenlendiği, bunun karşılığında davacının 8.208,68 TL toplam tutarlı 5 adet ödeme aldığı, Ziraat bankası tarafından gönderilen davalıya ait banka hesap hareketlerinde davacıya herhangi bir ödeme olmadığının tespit edildiği, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 31.12.2016 tarihi itibariyle 9.442,98 TL alacaklı olduğu, davalı yana ait 2015-2016 dönemi yasal defterlerinin inceleme günü incelemeye ibraz edilmediği, davacının faturaya konu malları davacıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı vekilinin davalı şirkete ait BA formlarının celbine gerek olmadığını beyan ettiği, bu nedenle davalı şirkete ait vergi kayıtlarının celp edilmediği, davalı tarafın ödeme savunmasında bulunduğu ancak buna ilişkin bir delil bulunmadığı, davacı vekili tarafından sunulan irsaliyeli faturalardan 23 tanesinde teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu, 3 tanesinin teslim alan kısmının boş olduğu, ayrıca davacı vekili tarafından sunulan ——- tarihli mutabakat formunda davalı şirket kaşesi üzerinde imza bulunduğundan söz konusu irsaliyeli faturalar ve mutabakat formu altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda isticvap davetiyesi tebliğ edildiği, davalı adına duruşmaya katılan olmadığı, beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla irsaliyeli faturalardaki ve mutabakat belgesindeki imzaların davalı şirket yetkilisi veya söz konusu mutabakat formunu imzalamaya yetkili çalışan tarafından imzalandığının kabul edildiği, her ne kadar davacı taraf icra takibinde ———— TL üzerinden alacak talebinde bulunulmuşsa da davacı şirketin defterinde tüm irsaliyeli faturaların kayıtlı olduğu ve kendi kayıtlarına göre davalıdan ——— TL alacaklı olduğu, ——– nolu ———-TL bedelli, ———- nolu ——— TL bedelli, —– nolu—- TL bedelli irsaliyeli faturalarda teslim alan kısmında imza bulunmadığı, davacı tarafın bu fatruralara konu malları davalıya teslim edildiğini ispatlayamadığı, bir kısım irsaliyeli faturaların mutabakat belgesinden sonra düzenlendiği, bu nedenle her bir fatura yönünden değerlendirilme yapıldığı, davacı tarafından ispatlanamayan irsaliyeli fatura bedellerinin defterlerinde kayıtlı olan ——— TL’den mahsup edilmesiyle alacak miktarının belirlendiği ve davacının davalıdan —-TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği, davalının İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğünün ———– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin ———- TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin ——–TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 8.890,52 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 607,31 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 176,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 430,54 TL harcın davalıdan alınarak hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma, 176,77 TL peşin/nispi harç olmak üzere 205,97 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça 218,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 818,10 TL yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek 702,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, yargılaması sonunda,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktarı geçmemek üzere karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.460,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde, talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2019