Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/730 E. 2018/218 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/730 Esas
KARAR NO : 2018/218

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya sattığı muhtelif ürünleri 2 adet irsaliyeli fatura karşılığında davalıya teslim ettiğini, davalı tarafından faturalara itiraz edilmediğini, T.T.K 21.madde hükmü gereği fatura içeriklerinin kesinleştiğini, müvekkilinin anlaşma gereği yükümlülüğünü tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, verilen hizmete ve kesinleşen fatura içeriğine karşı, davalı 5.261,90 TL satım bedelini ödemediğini, bu nedenle İstanbul Anadolu……İcra Müdürlüğünün 2015/16914 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı müvekkili şirkete borcu bulunmadığından bahisle takibe itiraz etmediğini, borçlu olduğunu ve miktaren de borcunu tam ve kesin olarak bilen davalının itirazı, ödemeden imtina ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, davalı kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davalının takibe yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli olan davalının alacaklarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, borçlunun üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkulleri 3.şahıslara devrettiğini, bu haliyle yargılama sürecinin alacağı zaman dikkate alındığında dava sonunda alacaklı müvekkilinin alacağını tahsilde ciddi sıkıntılar yaşayacağını, alacağını tahsilde ciddi sıkıntılar yaşayacağını, hatta haklı alacağını tahsil edemeyeceğini, bu nedenle dava konusu alacakla sınırlı olmak üzere, borçlunun adına kayıtlı malları üzerine ihtiyati tedbir (haciz) konulmasına karar verilmesini, icra dosyasına yapılan itirazın iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olup, davalı taraf cevap vermemiş, yargılamanın hiçbir aşamasında duruşmalara katılmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağından doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, bildirilen deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde; davacının davalı hakkında 27/08/2015 tarihinde 2 adet faturaya dayalı olarak 5.261,90 TL asıl alacak, 200,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.462,35 TL üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların tacir oluşu göz önünde bulundurularak ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş, belirlenen inceleme gün ve saatinde davalıya muhtıra tebliğ edilmiş olmasına rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından yalnızca davacıya ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davacının defterlerinin usule uygun olduğu, takip konusu 2 faturanın da davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının 5.261,90 TL alacaklı olduğu, ancak davacı tarafın malları teslim ettiğini gösterir bir delil sunmaması nedeniyle teslim hususunu kanıtlayamadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; davalı borçlunun fatura ve içeriği malları teslim almadığına dair bir itirazda bulunmadığını, faturanın kargo ile gönderildiğini, malların davalı şirketin gösterdiği adrese teslim edildiğini, davalı şirketin BA- BS formlarının istenilmesini, tanıklar dinlendiğinde malların teslim edildiğinin anlaşılacağını beyan etmiştir.
Mahkememizce …….. Vergi Dairesi’nden davalı şirkete ait BA formları celbedilerek ek rapor alınmıştır.
Mali müşavir ek raporunda özetle; davacının düzenlemiş olduğu faturalar KDV hariç 5.000,00 TL’nin altında olduğundan davalı şirketin BA formunda beyan konusu olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın fatura alacağından kaynaklandığı, faturaların mal satışına ilişkin olduğu, takip dayanağı irsaliyeli faturalarda fatura içeriği malların ve faturaların teslimine ilişkin davalı şirketçe herhangi bir alındı vs şerhine rastlanılmadığı, davacı şirketin sunduğu 14/04/2015 gönderi 15/04/2015 teslim alındı tarihli gönderi fotokopisinde herhangi bir açıklama bulunmadığı, 14/04/2015 tarihli irsaliyeli fatura içeriği malların teslimini kanıtlamaya yeterli olmadığı, faturanın davalı tarafa teslimine dair herhangi bir delil sunulmadığı gibi malın teslim edildiğine dair de herhangi bir delil ibraz edilmediği, dosyada mevcut deliller itibariyle takibe konu edilen faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği ispatlanamadığı gibi bu fatura konusu malların teslim edildiğini de ispat yükü kendisine ait olan davacının iddialarını ispat edemediği, salt davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına dayanılarak faturalardan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğunun kabul edilemeyeceği, davalı şirkete ait getirtilen BA formlarında da takibe konu faturaların toplamlarının KDV hariç 5.000,00 TL’nin altında olması nedeniyle faturaların görülemediği, her ne kadar davacı vekili teslime ilişkin tanık dinletilmesini talep etmiş olsa da teslim hususunun tanıkla ispatlanamayacağı, yazılı delille ispatlanması gerektiğinden tanık dinletme talebinin reddine karar verildiği, yapılan yargılama ve dosyadaki delillere göre; davacının davaya konu takibe dayanak faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat yükümlülüğünü yerine getirememesi nedeniyle (iş bu dava dosyası 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğünden sonra açıldığından delilleri arasında yemin deliline açıkça dayanmadığından mahkememizce yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususu resen sorulmamıştır) dolayısıyla davanın sübuta ermediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 89,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 53,97 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.