Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/666 E. 2020/212 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/666 Esas
KARAR NO : 2020/212

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2016
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelişi, araç özellikleri ve kaza sonrası gerçekleşen hasara ilişkin bilgilere göre olay günü olan ———– plaka nolu aracın—- plaka nolu ve —— yönetimin olan aracın tali yoldan ana caddeye aşırı hızlı bir şekilde çıkması sonucu müvekkiline ait aracın sol yan kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu aracın yetkili serviste tamir edildiği ve KDV dahil 47.808,18 TL tutarında hasar meydana geldiğini, müvekkilinin aracının —- olduğunu, bu nedenle kaza sonucunda aracın değer kaybına uğradığını, aracın müvekkili şirket tarafından 15/01/2015 tarihinde 200.000,00 TL bedelle satıldığını, kaza anında aracın piyasa değerinin —- civarında olduğunu, kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını, davalı tarafın %100 oranında kusurlu olduğunu, bütün bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL değer kaybı tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA:
Dosyada davalı sigorta şirketi ve diğer davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası nedeniyle aracın değer kaybı talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası getirtilmiş davalı—— poliçesini düzenlediği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı birarada değerlendirilerek davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespitiyle olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacı şirketin araç sürücüsünün kusursuz olduğu, —-plakalı araçta 16.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği belirlenmiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ve harç makbuzunu sunarak değer kaybı bedeli taleplerini arttırdıklarını bildirmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile 10/06/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı tarafa ait — plakalı aracın hasar gördüğü, —- plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, dava konusu olayı kapsadığı, olayın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davalılar tarafından davacıya değer kaybı alacağının ödenmediği, araçtaki değer kaybının bilirkişi tarafından 16.000,00 TL olarak hesap edildiği, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 26.800 TL olduğu, kaza sonrası davacıya ait aracın kasko sigortasını yapan —— sigortanın sigortacısına yaptığı hasar bedeli için davalı sigorta şirketine rücu ettiği, davalı sigorta şirketinin dosyamız arasında bulunan dekontlardan anlaşılacağı üzere teminat limitinin tamamını davacının kasko sigortacısı şirkete ödediği, davalı sigorta şirketinin teminat limitinin tamamını ödemiş olmasından dolayı davacıya karşı bir sorumluluğunun kalmadığı anlaşıldığından davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın talep artırım dilekçesi doğrultusunda kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafça dava dilekçesinde değer kaybı tazminatına dava tarihinden itibaren faiz talep edilmişse de mahkememizce sehven kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş, davacının avans faiz talebi kazaya karışan araçların ticari olmadığı anlaşıldığından yerinde görülmemiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-16.000,00 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının davalı sigorta şirketine yönelik davasının reddine,
3-Karar harcı 1.092,96 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 275,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 817,82 TL harcın davalılar —– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 275,14 TL harcın davalılar ——- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL ilk masraf, 352,92 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.082,12 TL yargılama giderinin davalılar —— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar—tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı —- vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.