Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/663 E. 2019/242 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/663 Esas
KARAR NO : 2019/242
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/06/2016
KARAR TARİHİ: 05/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin aradaki ticari ilişkiye binaen müvekkili şirketten cam alımı gerçekleştiğini, müvekkili şirketin davalıya satmış olduğu ürünlere ilişkin ——- tarih ve ——–seri numaralı toplam———- -USD tutarlı fatura kestiğini, söz konusu faturaya binaen davalı şirketin 6.795,92 -USD bakiye borcu bulunduğunu, müvekkilinin tüm ürünleri eksiksiz teslim etmesine rağmen davalının müvekkili şirketin hak ettiği ödemeyi bugüne kadar yapmadığını, müvekkili şirketin teslim edilen ancak ücreti ödenmeyen ürünlerin 6.795,92 USD bakiye ödemesinin yapılması için davalı ile görüştüğünü ancak bir netice alamadığını, sözlü görüşmelerden netice alınamayınca Van 3. Noterliğinin —– tarih ve ———yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek faturalara konu 6.795,92 USD bakiye alacağın ödenmesinin ihbar ve ihtar edildiğini, keşide edilen ihtarnameden de herhangi bir sonuç alınamadığını, davalı şirketin ise takibe itiraz ettiğini, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalı şirketin bugüne kadar herhangi bir ödeme yapmadığı gibi müvekkili şirketin haklı alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine kötü niyetli olarak zaman kazanmak amacıyla itirazda bulunduğunu, müvekkilinin haklı ve gerçek alacağına kavuşmasını engellemeye çalıştığını belirterek davanın kabulü ile davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı tarafın cam alım satımı açısından satım sözleşmesi yaptıklarını, —– numaralı ——– tarihli davacı firmaya ait fatura ile de malların miktarı ile fiyati noktasında anlaştıklarını, buna göre müvekkili firmanın davacı firmadan aldığı camlar karşılığında 38.330,36 USD karşılığında anlaştıklarını ve anlaşma tarihindeki kur fiyatı esas alınarak 1 USD karşılığı olarak 2,4896 TL olarak anlaştıklarını ve bu hususun davacı firma tarafından hazırlanan faturada da belirtildiğini, buna göre tarafların——–6 USD karşılığı——– TL de anlaştıklarını, müvekkili şirketin söz konusu satım sözleşmesi uyarınca üzerine düşen edimi ifa ederek davacı firmaya —– tarihinde ———- tarihinde —- TL ve ——- tarihinde ——– TL olmak üzere toplamda kararlaştırıldığı üzere —- TL ödeme yaptığını, müvekkili şirketin davalı şirkete sözleşmeden kaynaklı borcunu ödemiş olmasına rağmen davacı tarafın ——– Noterliğinin —— tarihli ihtarnamesi ile cam satımından kaynaklı 6.795,92 USD bakiye alacağının olduğunu belirttiğini, müvekkili firmanın da işbu ihtarnameye karşılık —- Noterliğinin —- tarih ——-yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi ile cevap verdiğini ve borcun ödendiğini bu nedenle bakiye alacağın kalmadığını belirttiğini, davacı tarafın daha sonra kötü niyetli olarak İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyasıyla müvekkili şirket aleyhine kötü niyetli icra takibine itiraz ettiğini belirterek davanın reddini, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün ———- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine faturaya dayalı 6.795,92 USD asıl alacak, 504,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.300,33 USD’nin tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce taraflar arasında dava konusu fatura dışında önceye dayalı ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bu ilişkiler neticesinde düzenlenen faturaların döviz cinsinden düzenlenip düzenlenmediği, ödeme araçlarının ve kur farkının faturalara yansıtılıp yansıtılmadığı, dava konusu fatura öncesinde taraflar arasında teamülün ne şekilde olduğu, taraflar arasında kur farkı alacağına ilişkin yazılı sözleşme bulunup bulunmamasının kur farkı alacağına etkisi hususlarında tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre TL hesabının bakiyesinin sıfır olduğu ve USD hesabında ise davalıdan 6.797,17 USD tutarında alacaklı olduğu, davalı şirketin takip tarihine göre davacıya borcunun bulunmadığı, davalı tarafın USD cinsinden borçlandığı ve dava konusu fatura USD cinsinden düzenlendiğinden, davacının davalıdan 14.01.2016 takip tarihi itibariyle 6.197,17 USD asıl alacak ve 9,13 USD işlemiş faiz alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; alacağın yalnızca faturadan kaynaklanmadığını, cari hesap alacaklarının da bulunduğunu, 600,00 USD tutarında “4 tır palet” alacaklarının da mevcut olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde; ——– nolu faturada tarafların döviz USD karşılığını 2,4896 TL olarak belirleyip sabitlediklerini, bu kur üzerinden yapılacak toplam ödemeyi 95.427,26 TL olarak kararlaştırdıklarını, bu bedelin tamamen ödendiğini, talep edilen vade/fark alacağına ilişkin müvekkili şirkete gönderilen bir fatura olmadığını beyan etmiştir.
Bilirkişi tarafından mahkememizce sorulan tüm sorular değerledirilmediğinden bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda; taraflar arasında —— tarihli —— nolu fatura dışında başka bir fatura bulunmadığı, bu faturanın sol alt kısmında “döviz USD kur: 2,4896 TL, TL karşılığı 95.427,76 TL” ibaresi bulunduğu, taraflar arasında bir adet fatura olduğundan herhangi bir teamül bulunmadığı, dava konusu fatura USD üzerinden düzenlendiğinden davalının yaptığı TL ödemelerin, ödeme tarihindeki TCMB’nin yayınladığı USD kurları baz alınarak USD’ye çevrilmesi gerekeceği, davacı tarafın davalının ödemelerini bu şekilde USD’ye çevirdiği, bu şekilde davacının davalıdan 6.197,17 USD alacağının kaldığı, palet bedelinin uzmanlık alanınına girmediği beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte, ticari ilişkinin ve davacı tarafından davalı adına düzenlenen ——— tarihli ——–nolu ve ———USD bedelli faturanın her iki tarafında kabulünde olduğu, bu durumda taraflar arasında mal alımı satımı ve mal bedeli yönünden bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın fatura bedelinin ödenip ödenmediği noktasında olduğu, 25502 nolu faturanın dolar üzerinden düzenlendiği, faturanın sol alt kısmında “döviz USD kur: ——–TL, TL karşılığı ——– TL” ibaresi bulunduğu, davalı tarafından—– tarihinde —- TL, 24.10.2015 tarihinde 13.500,00 TL ve 07.11.2015 tarihinde 13.000,00 TL olmak üzere toplamda 95.427,26 TL ödeme yapıldığı, işte davalı taraf fatura bedelinin düzenlendiği tarihte TL’ye çevrilerek toplam fatura bedelinin 95.427,76 TL olduğunu ve bu bedelin tamamının da TL olarak davacıya ödenmesi nedeniyle davacı tarafa herhangi bir borçlarının kalmadığını ileri sürdüğü, ancak söz konusu faturanın üzerinde elle yazılmış TL’ye çevrilme ibaresinin tarafların TL üzerinden anlaştıkları anlamına gelmeyeceği, bu hususta taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davacı tarafın faturayı defterlerine USD cinsinden kaydettiği ve davalı tarafından yapılan ödemelerin, ödeme günündeki TCMB’nin yayınladığı USD kurları baz alınarak USD’ye çevirerek defterlerine kaydettiği, faturanın USD olarak ödenmesi gerektiğinden söz konusu davacı uygulamasının kanuna ve yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, zira TBK’nın 99. Maddesinde; sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borcun, ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parasıyla ödenebileceğinin belirtildiği, davacı da aynen bu şekilde davalı tarafından yapılan ödemeleri, ödeme günündeki rayiç bedel üzerinden USD’ye çevirerek fatura bedelinden düştüğü, davacının bu şekilde fatura alacağından bakiye davacının talep ettiği şekilde 6.195,92 USD alacağının kaldığı, davacı tarafın aynı zamanda tır paleti karşılığı 600,00 USD alacak talebinde bulunduğu, davacı vekilinin davalı tarafın bu paletleri aralarındaki teamül gereği kendilerine iade ettiklerini, ancak son seferde paletlerin iade edilmediğini, ileri sürmüş olsa da paletlerin davalı tarafa teslimine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, dosyada taraflar arasında buna ilişkin teamül olduğuna yönelik herhangi bir delilde bulunulmadığı, dolayısıyla palet bedeli 600,00 USD hesaplanamadığından buna yönelik talebin reddine karar vermek gerektiği, davacının bakiye fatura bedeli olan 6.195,92 USD alacağı talep etmekte haklı olduğu, davacı tarafından davalıya Van 3. Noterliğince söz konusu bedelin ödenmesi amacıyla ihtarname tebliğ edildiği, söz konusu ihtarnamenin davalıya 22/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 23/12/2015 tarihinde temerrüte düştüğü, davacı tarafın temerrüt tarihi olan 23/12/2015 tarihi ile takip tarihi olan 14/01/2016 tarihleri arasında faiz talep etmekte haklı olduğu, bu faizin TCMB’nin yayınladığı faiz oranları üzerinden 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca mahkememizce resen hesaplandığı, davacının 26,50 USD işlemiş faiz talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün ———– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 6.195,92 USD asıl alacak, 26,50 USD işlemiş faiz üzerinden devamına, bakiye talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, alacak likit olduğundan, hüküm altına alınan 18.818,86 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal; Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin ———— Esas——— Karar sayılı kararı,Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 2014/16391 Esas 2015/2905 Karar sayılı kararı) yargılama giderleri ve vekalet ücreti takip tarihi olan 14/01/2016 tarihinde takip konusu miktar ————— USD efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek hesaplanmıştır. (takip tarihinde TCMB 1 USD=3,0373 TL)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 6.195,92 USD asıl alacak, 26,50 USD işlemiş faiz üzerinden devamına, bakiye talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 18.818,86 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.258,16 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 258,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 999,66 TL harcın davalılardan alınarak hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 258,50 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç olmak üzere 287,70 TL harcın davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 185,00 TL tebligat ve müzekkere gideri 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 785,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek 669,39 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve kabul edilen miktarı geçmemek üzere 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan dan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/03/2019