Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/662 E. 2019/921 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/662 Esas
KARAR NO: 2019/921
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/06/2016
KARAR TARİHİ: 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ———– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yakın zamana kadar ———- adlı bitkisel destek ürünleri satışına ilişkin bayilik yaptığını, davalıların ürünlerin üretilip——— tarafından bayiler aracılığıyla piyasaya arz edildiğini, ———- firmasının bu ürünlerin hem hak sahibi hem de marka sahibi olduğunu, —— ile müvekkili arasında akdedilen bayilik sözleşmesi gereği —– markalı ürünlerin aktar ve eczanelere verilmeyeceğini sadece—– bayilerinde satılacağını, ancak müvekkili tarafından bazı aktar ve eczanelerde belirlenen tek fiyat uygulamasına rağmen, satış fiyatının da altında ———- adlı ürün başta olmak üzere diğer ——-ürünlerinin de satıldığını gördüğünü, müvekkilinin yaptığı görüşmeler ve haricen yaptığı araştırmalar neticesinde bu ürünlerin davalılar tarafından verildiğini öğrendiğini, değişik yerlerde özellikle bayilerden daha ucuza ürün satan yerlerin varlığı sebebiyle müvekkilinin ciddi bir müşteri ve güven kaybına uğradığını, davalıların ürünleri vermediklerini iddia etmesine rağmen piyasaya el altından ürünler vermeye devam ettiklerini, bunun üzerine ———–firmasının davalıların ticari ilişkisinin sona erdiğini,——– ürünlerini kendisinin üretmeye başladığını, bunun üzerine aktar ve eczanelerde ——markalı ürünlerin kalktığını, estetik ve güzellik salonu sahibi olan müvekkilinin ———– ürünlerini satmak üzere biri ———-ilçesinde, diğeri ——- olmak üzere —— tarihinde- şube açtığını, müvekkilinin —- yılında —– TL kar ettiğini, ——- yılının sonlarına doğru satışlarının düştüğünü, —- yılında ——– TL zarar ile, —- yılını ——- şubesinin —– tarihinde, ———– şubesini de——– yılında kapanması ile —– TL zararla kapattıklarını, ——— yılının ikinci yarısından itibaren müvekkilinin ürün kalitesinin düştüğünü farkettiğini, müşterilerinin de eski faydayı bulamadıklarını söyleyerek şikayet etmeye başladıklarını, ürünü iade etmek için getirenler olduğunu, ürün satışlarının düşmeye başladığını, müşterilerin güveninin sarsıldığını, şikayetler üzerine ürünlerin ——— firmasınca analiz ettirildiğini ve ürünlerin bazı içeriklerinin gerekenden düşük olduğunu, davalıların ———- yılı üretimli ürünleri yenisi ile değiştirmek üzere kendilerinden istediğini, ancak bu süre içinde ürünlerin gereken faydayı sağlayamadığını, bunun kulaktan kulağa yayılarak her geçen gün satışın azalmasına sebebiyet verdiğini, ——–ile davalılar arasında yapılan sözleşme gereği ——— ürünlerin reklam yüzü olduğunu, kendilerinin … ismi ve resmini kullandıklarını, ——– ile davalılar arasında ticari ilişki sona erince … ismi ve resmini kaldırmak zorunda kaldıklarını, ürünlerin etkisinin düştüğü dönemde tüketicinin güven duyduğu ismin ve resmin de kalkmasının o güne kadar oluşan tüm olumlu intibaların sıfırlanması sonucu doğurduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —-TL menfi ve —- TL müspet zarar olmak üzere toplam ———- TL’nin işleyecek reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar … ve ———– vekili Mahkememize sunduğu ——- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: —- tarihinde kurulan ———bir bölümünü ———-.. ile birlikte geliştirdiği, değişik isim ve markalar altında——— niteliğindeki ürünlerin üretimini gerçekleştirdiğini, —— olarak isimlendirilen firmaların ——— distribütörü olarak bu ürünlerin satışını üstlendiğini, ——-sahibi olduğu ürünlerin önce————— üretildiğini, ———- tarihinden itibaren ise yönetim kurulu başkanlığını …’in yaptığı, ——— unvanıyla tescil edilen, —— tarihinde———————-unvanını alan firmanın kendi tesisini kurmasıyla üretimin ——- nakledildiğini, ———– yılının sonlarında kendisine verilen ürünün niteliğindeki bozulmadan kaynakla satışların düştüğünü beyan ve zararının karşılanması talep etmesine rağmen iddia kanıtlayan herhangi bir zarar gösteremediğini, ——– adına iddia edilen zararın bahane edilerek——-alındığını, ———— şirketlerinin hissedarlarını ve yakınlarını kişisel olarak borçlandıran, açık senetlere imza attırıldığını,———- darp edilmesine kadar varan ve kamu davası açılmasıyla devam eden süreç içinde … ve ailesinin tüm mal varlıklarının ellerinden alındığını, diğer davalının belirttiği üzere … de öldüresiye dövüldüğünü, bayılmış olması nedeniyle elinden senet alınamadığını, ancak ——– hisseleri ve ————aktifindeki fabrika binası ile oldukça yüklü nakit ve senetlerin elinden alındığını, ürünlerin ———— üreticisi ———— hisselerinin davacıya ———verdiği ve——— olduğu ifade edilen ———-Firmasına devredildiğini, ——- yılında —–ve dava dışı ———— sözleşmesi imzalandığını, ———- gerçekte———— tarihi itibari ile yaklaşık üç milyon cari hesap borcu bulunmasına karşılık, bu borçlarını ödemedikleri gibi, —– Şubatında ———— el konulduğunu, müvekkili ve ailesinin mal varlığının elinden alındığını, müvekkilinin her şeyi göze alarak ———– tarihinde ——— feshettiğini ve ———– aleyhine tazminat davası açıldığını, ————– noterliğinde yapıldığı ifade edilen———– sürecinde uygulanmadığını, tarafların özgür iradesi ile imzalarının olanaksız bulunduğunu ve BK’nın 37, 38 ve 20. Maddeleri uyarınca da hükümsüz ve butlan ile malul olduğunu, Distribütörlük sözleşmesi’nin 17.2 maddesi gereği Distribütörlük sözleşmesine aykırı olabilecek herhangi bir hükmün uygulanamayacağını, davacının ürünün bozulduğu ve haksız rekabet yapıldığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, ürünlerin içinde bulunması gereken madde ve oranların sözleşmede yer almadığını, ayrıca davacının sözleşmenin tarafı olmadığını, ürünlerin tüm kontrol ve analizlerinin kamu otoriteleri tarafından ———– yıllarında periyodik olarak yapıldığını ve niteliklerine uygun olarak üretildiğinin ifade edildiğini, davacının iddialarının gerçek dışı, kurmaca bir senaryonun ürünü olduğunu kanıtladığını, davacı tarafından davalıların eczane ve aktarlara ürün satarak davacıyı zarara uğrattığı iddiasını ispatlayamadığını, Distribütörlük sözleşmesinin 10.1 ve 17.6 maddelerinin davalı şirkete, Distribütör dışındaki şahıslara satış yapma hakkı verdiğini, ancak iddia edildiği gibi aktar ve eczanelere yapılmış bir satış bulunmadığını, Müspet ve menfi zarar kalemlerinin karşılıklı borç doğuran sözleşmelerde talep edilebileceğini, oysa müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını beyanla, davanın sıfat yokluğundan reddine, zamanaşımı nedeniyle reddine, hukuki yarar yokluğundan reddine, söz konusu davanın mükerrer dava olduğunu, aynı davanın Ankara 13. ATM’nin ————- Esas sayılı dosyasında açıldığını, davanın bağlantı nedeniyle İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’in Mahkememize sunduğu ———- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile ya da inorganik bağı ya da alışverişi bulunmadığını, husumet yokluğundan davanın esasa geçilmeden reddedilmesi gerektiğini, dava hakkında ———— mahkemelerinin yetkili olduğunu, tek satıcılık sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bunun için bilirkişi tespiti talep ettiğini, talebin zaman aşımına uğradığını, ————- herhangi bir bayi ile doğrudan anlaşması olmadığını, iki sene öncesine kadar sahibi olduğu ancak ————- gerçekteki sahibi ———– ve vekili tarafından zorla elinden alınan ——ile —— anlaşması olduğnuu,———- dışında————- gibi firmalara da —— olarak ürün yaptırdığını, ürünlerin sahibinin———– firması olduğunu, ürün etiketlerinde —– davamı senelerde ürün sahibi ———— genel dağıtıcı ————olarak yazdığını aynı sistemin hala devam ettiğini, bunu kendilerinin üretip sattıkları halde bu iddialarla dava açmalarının en basit ifade ile hilafı hakikat olduğunu, davacının hiç bir iddiasını kabul etmediğini, ——– bütün hisselerinin ——- tarihinde ticaret odasından ———– geçtiğini öğrendikleri günden sonra —— hiçbir bağlantı ve sorumluluğu kalmadığını, ——- tarihinde bu tescilin onaylandığını,—— kurdukları günden ——- devredildiği güne kadar ———tarafından bayilerden alınan ve işletmelerinden alınan numunelerin tamamının gıda kodeksine uygun bulunduğunu, devirden sonra dönemlerine ait seri numaralı bir üründe sıkıntı yaşanmasının manidar ve düşündürücü olduğunu, işlerin sağlık bakanlığının bitkisel ürünler konusunda ———- yılı sonlarında başlatmış olduğu kamu spotlarıyla düşmeye başladığını, bu durumdan bütün gıda takviyesi üreticileri, hammadde tedarikçileri, toptan ve perakende satıcılarının etkilendiğini, tek satıcılık sözleşmesinin hukuken geçerliliği olmayan zor ve tehdit ile alınmış bir belge olduğunu, belgenin ——— devredilmesinin bu olayların palanlanarak bayi olan kişilerin aldıkları emirle bir kalemden çıkmış iftiralarla kendisini yıldırmak için dava açtıklarını, bir merkezden emirle hareket edildiğinin delillerinden birinin de ilk davayı açan ——— dilekçesinin ——— tarafından bazı ifadelerin kendisi ile alakası olmamasına rağmen kopya edilmesi olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile maddi taleplerin ve kusur açısından miktarların fahiş olduğunu, davanın maddi koşullarının oluşmadığını beyanla, tarafına açılan ve tarafından açılan savcılık dosyalarının bu davayı esastan etkileyeceğini belirterek bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, haksız rekabet nedeni ile maddi tazminat davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Ankara 13.ATM’nin ——— esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacısının ———- davalılarının mahkememiz dosya davalılarıyla aynı olduğu, dava konusunun tek satıcılık sözleşmesinin ihlalinden kaynaklı cezai şartın tahsili ve uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkin olup, mahkememiz dosya konusu ile bire bir aynı sebepten kaynaklanmadığı, davacılarının farklı olduğu anlaşıldığında davalılar vekilinin derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı …’in ikameti ———- bulunsa da davalı …’ın adresinin mahkememiz yetki sınırları içinde bulunduğu, davanın tüm davalılar açısından aynı yerde görülmesinin usul ekonomisi açısından yararlı olduğu ve mahkememizin ortak yetkili mahkeme olması nedeniyle davalı …’in yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 1.ATM’nin ——— esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacısının ——–, davalıların mahkememiz davalılarıyla aynı kişiler/şahıslar olduğu, yine mahkememiz dava konusu ile aynı olup maddi manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, ancak söz konusu dava ile mahkememiz davasının davacıları farklı şahıslar olduğundan ve birleştirmeye yönelik herhangi bir başka neden bulunmadığından davalılar vekilinin birleştirme talebinin reddine karar verilmiştir.
Her 3 davalının da zamanaşımı ve husumet itirazları bulunmakla yargılama yapıldıktan sonra esasla birlikte değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının ——– olarak —- ——- satışını yapması sırasında———– üretimini yapan davalıların ——- ile aralarında olan tek satıcılık sözleşmesine aykırı olarak piyasaya ürün verip vermedikleri, bu nedenle davacının kar kaybının ve zararının oluşup oluşmadığı, tek satıcılık sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, aynı mahiyette açılan davalar ile dosyamızın derdest olup olmadığı, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve mahkememizin yetkisi, ayrıca davacı tarafından davalılara karşı bu davanın açılıp açılamayacağı, haksız rekabetin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Haksız rekabeti düzenleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 56. Maddesindeki “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse (…) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini isteyebilir. Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir. ” şeklindeki düzenlemedir.
Celp ve tetkik edilen ———Noterliğinin —– tarih ve ——- yevmiye nolu tek satıcılık (Genel dağıtıcılık) sözleşmesi incelendiğinde; Sözleşmenin … ve ——— üretici olarak, dava dışı ——— “tek satıcı” olarak imzaladığı, sözleşmenin konusunun “üretici tarafından üretilen, aşağıda belirtilen ürünlerin gerçek ve tüzel kişilere perakende ve toptan olarak Dağıtıcı ya da onun tarafından belirlenecek kişi ve kurumlar aracılığı ile satılması ve bu ürünlerin tüm haklarının dağıtıcıya ait oluğunun tespitidir, Dağıtım bölgesi tüm Dünya’dır. Üretici 20 yıl süre ile üretilen ürünlerin tamamını sadece dağıtıcıya ya da onun tarafından belirlenecek kişilere vermeyi kabul ve taahhüt eder. Üretici, dağıtıcının yazılı onayı olmaksızın kendilerinin, birinci derecede yakınlarıının ve bu kişilerin ortak oldukları, şiretlerin şuana kadar ürettikleri ve şimdiden sonra üretecekleri ürünleri 3. Kişilere toptan veya perakende satamaz, Dağıtıcı sözleşme konusu ürünleri ve benzer ürünleri kendisi üretebilir. Başka markalar ile piyasaya sürebilir. Dağıtıcı başka bir ticari isim (marka) ile satış yapsa dahi üretici ürünleri kendisi ya da başka kişi veya kurum aracılığı ile satış ve pazaralamasını yapmaz, üreticinin üretmiş olduğu ve şirmdide sonra üreteceği tüm bitkisel gıda takvileri, kozmatik ürünler, bitkisel ve aromatik sular ve ilaçlar ile ilgili tüm marka patent ve diğer haklar dağıtıcıya aittir. Üretici, tüm hakları dağıtıcıya aiit olan aşağıda belirtilen ürünlerin reklam ve tanıtım yüzüdür. Üreticiden dağıtıcıya ait ürünlerin reklam yüzü olmaları nedeniyle, üreticilerin ismi ve resmi ile oluşan marka hakları dahi dağıtıcıya aittir. Bu konuda üreticiinin dağıtıcıdan her hangi bir talebi olmaz. Bu çerçevede üretici sadece ürünleri üretip dağıtıcıya teslim etme ve tarafları arasında kararlaştırılan bedeli talep etme hakkı vardır, dağıtıcı, sözleşmeye konu ürünleri başka gerçek ve tüzel kişiler eliyle ürünlerin üretimini, satışını, dağıımını ve pazarlamasını yapabilir. Dağıtıcı bu sözleşme ile elde ettiği hak ve yetkileri toptan ya da kısmen başka gerçek ya da tüzel kişilere devredebilir. Dağıtıcının Yetkilendireceği kşi ya da kurumlar da bu sözleşme de dağıtıcıya verilen hak ve yetkileri üreticiye karşı kullanabilir, dağıtıcı veya onun tarafından belirlenecek kişi ya da kurumlar üreticinin izni olmaksızın ürünlerle ilgili olarak üreticileriin görüntülerini, resmini, ismini kullanabilir. Ürünlerin reklam ve tanıtımı tasal mevzuat çerçevesinde dilediği gibi yapabilir. Bu konuda üretici dağıtıcının planladığı tüm tanıtım ve programlara katılma mecburyeti vardır. ürünlerin Satış fiyatlarını dağıtıcı tarafından belirlenir. Bu konuda üreticinin her hangi bir hak ve yetkisi yoktur, ——isimi, resim ve markası ————- diğer markalar ile üretilecekler), ———–…….”Marka hakkının Üreticilere ve 1. Derece yakınlarına ve bunların ortak olduğu tüzel kişlere ait olan veya olacak tüm ürünler, marka ve patentler, Üreticinin 3. Kişilere yapacağı satışın tespitini dağıtıcı, tanık da dahil her türlü delil ile ispat edebilir. Üreticinin 1. Derece hısımlarının ve bu kişilerin ortak oldukları tüm şirketlerin ve de tüm bu özel ve tüzel kişilerin yanında çalışan personellerin, hesaplarına yatan paranın başka bir konuya ilgili olduğu şüpheden uzak kati bir delil ile üretici tarafından ispatlanmayan her bir para hareketi, 3. Kişiyi yapılan satış kabul edilir. Cezai şart bu değer üzerinden tespit edilir, üretici, yukarıda beirtilen markalar ve ürünlerle ilgili tüm haklar ve bu ürünlerle ilgili patent haklarının dağıtcıya ait olduğunu kabul eder. Halen üretici elinde yada ortak oldukları şirket elinde bulunan marka ve patent haklarını dağıtıcıya ya da onun tarafından belirlenecek gerçek ve tüzel kişilere devretmeyi taahhüt eder.” şeklinde düzenlendiği, sözleşme bedelinin ise ———————- TL olduğu anlaşılmıştır,
—- Tarihli protokol incelendiğinde; —— Noterliğinin ————— tarih ve ———- yevmiye nolu tek satıcılık sözleşmesi ile ilgili olarak imzalanan protokolde, Devredenin —–, Devralan’ın ise ————olduğu, sözleşmenin 3. Maddesinde Tek Satıcılık Sözleşmesinde ———-ait olan tüm hak ve yetki ——-yıl süre ile ———– devredildiği, — yıllık süre dolmadan ———– verdiği bu yetkiyi yazılı olarak bildirmek suretiyle geri alabileceği hususlarının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulu bila tarihli distribütörlük (tek satıcılık sözleşmesi) incelendiğinde;——————-olarak sözleşmeyi imzaladıkları anlaşılmıştır.
——-. Noterliğinin ——— tarih ve——- yevmiye nolu Marka Devir Sözleşmesi göre ——– markalarını ———— devrettiği anlaşılmıştır.
——– kayıtlarına göre ————– son tescil bilgilerine göre ortaklarının ————olduğu anlaşılmıştır.
——-kayıtlarına göre ——— ana sözleşmesinin ——— tarihinde tescil edildiği ve ortaklarının ———- olduğu anlaşılmıştır.
Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.(TTK madde: 54/2)
İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranış haksız rekabet hâllerindendir. (TTK madde: 55/1-c-3-e)
Tek satıcılık sözleşmesi; üretici ile tek satıcı arasındaki ilişkileri düzenleyen, üreticinin mallarını belirli bir bölgede tekel şeklinde satmak üzere tek satıcıya göndermeyi üstlendiği, tek satıcının da kendisine gönderilen malların sürümünü artırmak için kendi adına ve hesabına faaliyette bulunduğu, taraflar arasında sürekli borç ilişkisi doğuran isimsiz bir sözleşmedir.—————-
———-kayıtları, tek satıcılık sözleşmesi, distribütörlük sözleşmesi, protokol, marka tescil belgeleri, marka devir sözleşmesi, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- e sayılı dosyası, yine Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— e sayılı dosyasında verilen karar, vergi kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalılardan———–ürünlerinin üreticisi oldukları ve ürettikleri bu ürünlerin toptan ve perakende satış yetkisini dağıtıcı dava dışı ————- devrettikleri, ———- ise adi yazılı bir protokol ile —- yıl süre ile tek satıcılık yetkisinin ———- devredildiği, davacının, ———— bayisi olduğunu iddia etmiş ise de dosyada mevcut herhangi bir bayilik sözleşmesi bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddialarını davalılara karşı ileri süremeyeceği, zira davalılar ile davacı arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki bulunmadığı gibi davalılar tarafından davacı lehine verilmiş tek taraflı bir taahhüt de bulunmadığı, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince davacının davalılar ————ile dava dışı ———-. arasındaki sözleşmeler ile yine davalı———- arasındaki distribütörlük sözleşmesine dayanmasının mümkün olmadığı, tek yetkili satıcılık sözleşmesi hak sahibi ile satıcı arasında hak ve yükümlülükleri düzenleyen bir sözleşme niteliğinde bulunduğundan, piyasaya sunulan ürünler nedeniyle haksız rekabete dayalı olarak talepte bulunma ve dava açma hakkı da sözleşmenin diğer tarafı olan gerçek hak sahibine ait ————olduğu, davacının haksız rekabete dayalı eldeki davayı açmasında aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 29,90 TL harcın, alınması gerekli olan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı …’in yargılama sırasında yapmış olduğu 6,75 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
5-Davalılar … ———yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve ———— verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; delil avansının davalı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların ve vekillerinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2019