Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/654 E. 2019/1121 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/654
KARAR NO: 2019/1121
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/03/2016
KARAR TARİHİ: 13/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … adına kayıtlı taşınmaz üzerine inşaat yapılması hususunda davalı şirket ile adi ortaklık ilişkisi kurduklarını, —- tarihinde ortakların dava dışı mütaahhit firma ile çeşitli işlerin yapımı konusunda sözleşme imzaladıklarını ayrıca —- tarihinde adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, aynı gün davalı … ile davalı şirket arasında da kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın tamamlanıp dairelerin teslim edildiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince adi ortaklığa inşaatın yapımından elde edilen % – pay karşılığı —daire ve dükkanın — sinin kaldığını, adi ortaklık sözleşmesi gereğince müvekkiline bunun % 50 payının verilmesi gerektiğini ancak ortaklık payına isabet eden — daire ve dükkanın — sinin ortaklar arasında bölüşülmediğini halen arsa sahibi adına kayıtlı olduğunu, alacağın tahsili amacı ile gönderilen ihtara cevap verilmediğini ileri sürerek müvekkilinin payı oranında tapu kaydının belirlenerek müvekkili adına tesciline , tescil mümkün olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile HMK 107 maddesi uyarınca belirlenecek tutarın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar —- cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’a husumet yöneltilemeyeceğini, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin müvekkili şirket ile davalı … arasındaki inşaat sözleşmesi ile ilgisinin olmadığı, adi ortaklıksözleşmesinin hayata geçmediğini, proje aşamasında kaldığını, davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, dava konusu inşaat işine her hangi bir katkısının olmadığını, —- tarihli sözleşmenin de müvekkili şirket ile mütahhit arasında imzalandığını, davacının bu sözleşmeye tanık olarak imza attığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediğini, davalı … ile —- tarihinde gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeye istinaden diğer davalı —- sahibi olduğu arsada bina inşa ettiğini, davacının açtığı dava ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile;adi ortaklık sözleşmesi nedeniyle dava konusu taşınmaz üzerinde inşa edilen binadaki hak ve alacaklarına denk gelen pay oranında tapu kaydının belirlenip adına tapuda kayıt ve tescili mümkün olmadığı taktirde HMK 107 maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yargılama neticesi belirlenecek miktarın temerrüd tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesi talebine ilişkindir. Davacı adi ortaklık ilişkisine dayanarak talepte bulunmuş, davalılardan ——- aralarında %50 -%50 oranla kat karşılığı inşaat ortaklığı kurulduğunu, ortaklığın konusunun ——– parselde kayıtlı olup davalı … adına kayıtlı olan taşınmaz olduğunu, ilk başta sözlü olarak anlaştıklarını ve aynı zamanda işin müteahhit firma sıfatıyla—- tarafından yapılması için — tarihinde sözleşme imzalandığını, —.Noterliğinin —-yevmiye no.lu Adi Ortaklık sözleşmesinin düzenlendiğini, yine aynı tarihte aynı noterliğin — yevmiye no.lu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin de arsa maliki ile davalı —–arasında imzalandığını, tüm ortaklık müzakereleri, anlaşma, binadaki mevcut durum konusunda davalı …’ın da bilgi sahibi olduğunu, binanın kendilerinin de işgücü ve sermaye katılımıyla tamamlandığını, dairelerin teslim edildiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca adi ortaklığa — daire ve dükkanın—— pay olarak kaldığını ancak bu payın adi ortaklar arasında bölüşülmediğini, tapuların davalı … adına olduğunu, ortaklıktan doğan hak ve alacakların tahsili için gönderilen ihtarında sonuçsuz kaldığını ileri sürmüştür.
Davalılardan … davalılardan … ile yine davalı —- yetkilisi sıfatıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, bunun dışında açılan dava ile bir ilgisinin bulunmadığını savunmuştur.
Davalılardan … aynı zamanda diğer davalı —- imza yetkilisi olup, davacı ile şirket arasında adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, ancak davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin proje bazında kaldığını, öte yandan davalı şirket ile davalı … arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin adi ortaklık sözleşmesinin konusunu oluşturmadığını, bu sözleşmenin adi ortaklık adına yapılmadığını, davacının söz konusu işe sermaye yahut emek olarak bir katkısının bulunmadığını, sözlü olarak kurulan bir adi ortaklık ilişkisi de olmadığını, davacının bahsettiği — tarihli sözleşmenin davalı şirket ve – arasında imzalanmış olup, daha sonra – tarihinde karşılıklı feshedildiğini, fesih tarihine kadar olan harcamaların davalı şirket tarafından tahsilat makbuzlarıyla — ödendiğini, davacının fesih sözleşmesinde de imzasının bulunmadığını, davacı ile imzalanan adi ortaklık sözleşmesinin hayata geçmediğini ileri sürmüştür. Davalı … aynı zamanda husumet itirazında bulunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin — günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacının ortaklık konusu olduğunu iddia ettiği taşınmazda davacıya düşecek payın değerinin – TL.olduğu belirlenmiş, davacı vekili – tarihli talep arttırım dilekçesini sunmuş ve eksik peşin harcı yatırmıştır.
—Noterliğinin — yevmiye no.lu adi ortaklık sözleşmesi davacı adına – davalılardan —-.adına şirket yetkilisi ve aynı zamanda davalı … tarafından imzalanmış olup ortaklığın konusu inşaat ve taahhüt işleri, gayrımenkul alım satımı olarak belirlenmiştir, ortakların payları %50’şer orandadır, ortaklığın temsili müşterek imza şeklinde kararlaştırılmış olup, ortaklığın adresi —-.
—.Noterliğinin—- yevmiye no.lu düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi davalı … ve davalı şirket adına yetkilisi … tarafından imzalanmış olup konusu ——–parselde kayıtlı taşınmazdır. Bu sözleşmede adi ortaklıktan hiç bahsedilmemiş olup davalı şirket kendi adına imza atmıştır.
Davacı yan bu inşaat sözleşmesine konu taşınmaz üzerinde adi ortak sıfatıyla hak sahibi olduğuna ilişkin iddiasını ispat için 2– tarihli sözleşmeye —ile akdedilen sözleşme ve ödemeye ilişkin faturaya,—- firmaya inşaatın kapılarının sipariş verildiğine ilişkin sipariş formuna,—–inşaatın beton döküm işlerinin yaptırılmasından ötürü varılan mutabakat nedeniyle düzenlenen fatura ve ödeme belgelerine, —- çimento tedariki nedeniyle düzenlenen faturalar ve teklif fişlerine dayanmıştır.
— tarihli “daire karşılığı iş yapım sözleşmesi”başlıklı sözleşme yüklenici sıfatıyla —- müteahhit firma olarak … ve —imzalarını taşımakta olup, —- parsel inşaatı için düzenlenmiştir. Davalı taraf vekili bu sözleşmede davacı şirket yetkilisinin şahit sıfatıyla imza attığını beyan etmiş ise de imza şahit sıfatıyla atılmamıştır. Ancak daha sonra bu sözleşme davalı şirket adına —– tarihinde feshedilmiş olup fesih belgesinde davacının imzasının bulunmadığı, fesih tarihine kadar yapılan işler karşılığı ödemenin de davalı şirket tahsilat makbuzlarıyla yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili bu firmanın adresini bildirmiş ancak yazılan yazılara rağmen firmaya ulaşılamamıştır. Davacı vekili adres tespit edilemediğini bildirmiştir.
Davacı,—– adresindeki inşaatın çerçeve ve camları konusunda anlaşma yapıldığını, fatura bedellerinin ödendiğini ileri sürmüş, davalı —- iş yaptırılmadığını, pencere işlerinin — tarafından yapılarak fatura kesildiğini beyan etmiş, dayanak faturaları sunmuştur. İncelenen – tarihli sözleşmenin —– projesi ortaklığı ile —–arasında düzenlenmiş olduğu, inşaat adresinin ise —— olarak açıklandığı görülmüştür. Davacının sunduğu sözleşmede yalnızca —-adına imza atılmış olup, işveren olarak bu kez davacı ——- için imza yeri açıldığı, imzasız olduğu, ortaklık adına atılmış herhangi bir imza bulunmadığı görülmüştür. — müzekkere yazılmış, dava dışı——-vekili sözleşmedeki işin müvekkili tarafından yapıldığını ödemenin çekle davacı şirket yetkilisi olan —- tarafından yapıldığını bildirmiştir. Bu husus dosyaya davacı vekilinin sunduğu tahsilat makbuzlarından da görülmüştür.
Davacı … firmasına inşaatın çelik kapılarının sipariş edildiğini belirterek bir adet sipariş formu sunmuş, davalı taraf sipariş formuna “nakit —TL.ödendi —-ifadesinin sonradan eklendiğini bu firmanın davalı şirkete fatura kestiğini, ödemeyi de kendisinin yaptığını beyan etmiştir. Sipariş formunun başında—- ismi yazmakta olup – ayrı inşaat için sipariş verildiği, -.inşaat adresinin ——–olup burası için -çelik kapı ve 1 giriş kapısı istendiği, sipariş formunda alıcı sıfatıyla ortaklık adına atılmış imza bulunmadığı görülmüştür. — firması tarafından davalı adına düzenlenen – adet çelik kapı ve – adet çelik kapı konulu -adet fatura bulunmakla birlikte kapıların nereye takıldığına ilişkin bilgi mevcut değildir. Bu firmaya da ulaşılamamış sipariş formu ve içeriği hakkında bilgi alınamamıştır.
— inşaatın beton döküm işleri için mutabakat yapıldığını belirterek — tarihli dilekçesi ekinde sunduğu faturaların ortaklık adına düzenlenip ödemelerinin yapıldığını, ileri sürmüş, davalı yan davacının sunduğu belgelerin sevk irsaliyesi olup ödemeyi göstermediğini, kendisinin de bu firmadan — yılları arasında beton aldığını, davacının alış verişinin ise – yıllarına ilişkin olduğunu, ortaklık iddiasında bulunulan inşaatın – yılında bittiğini, – yılında daireleri sattığını beyan etmiştir. Davacının sunduğu —- tarafından düzenlenen belgeler bila tarihli sevk irsaliyeleri olup teslim alan olarak —- imzasının bulunduğu, ürünün ne olduğu yazılmamakla bilikte varış yerinin-.olarak geçtiği ve el yazısı ile – yazıldığı görülmüştür. Bu firma tarafından mahkememize hitaben gönderilen cevapta ada ve parsel nosu belirtilmeden her iki firmanında kendisinden beton aldığı, davacının – davalı şirketin ise – yılları arasında beton alışverişi yaptığı belirtilmiştir. Davalı şirket vekilinin sunduğu -tarihli dilekçe eki belgelerden ortaklık iddiasına konu taşınmazın tescil istem belgesi ve satış sözleşmelerinden inşaatın davacının beton aldığı yıllar itibariyle tamamlanmış olduğu, sunduğu sevk irsaliyelerinin bila tarihli ve ne için düzenlediği belli olmayan fotokopi belgeler olduğu anlaşılmıştır.
Davacı son olarak-.den inşaat için çimento aldıklarını, alıcı olarak kendi adı yazmakla birlikte, teslim alan olarak davalı şirket yetkilisinin adının yazdığını ileri sürmüş, davalı taraf davacının beton temimine aracılık ettiğini, sevk irsaliyelerinin dava konusu iş ile ilgisi olmadığını, firmanın davacıya, davacının da kendilerine fatura kestiğini ve bedelinin ödendiğini beyan etmiştir. Firmadan dosyamıza gelen cevapta, davacı ile – tarihinde hazır beton sözleşmesi imzalandığı, adresin —- olduğu bildirilmiştir. Sözleşmede müşteri sıfatıyla – davacı şirket kaşesi üzerine imza attığı, teslimat yapılacak kişi olarak da —- adının yazılı olduğu, sözleşmenin ortaklık adına düzenlendiğine ilişkin hiçbir kayıt yer almadığı görülmüştür.
Her iki tarafın ticari defter ve dayanak kayıtları ile dosya kapsamında toplanan deliller üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak —- tarihli rapor alınmış, raporda sunulan deliller ve iki tarafın ticari kayıtları itibariyle adi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli duruşma ara kararı ile bilirkişi heyetinden “Davacının adi ortaklık ilişkisinin mevcudiyetine dair delil olarak dayandığı, —- ile aralarındaki sözleşmenin konusu—olup, bu adresdeki inşaatta- kapı ve pencerelerin – Deceunick firmasının – seri altınmeşe renkli profil olacağı, camların — çift cam olacağı kararlaştırılıp profilleri dosyaya sunulmuş ve bu firmadan gelen cevapta sözleşmedeki işin yapıldığı ve ücretinin alındığının yazılı olduğu, davalının,— yaptırmadık, —malzeme aldık savunması ve sunduğu faturalar karşısında – ile davacının imzaladığı —— tarihli sözleşmenin konusu adresin dava konusu taşınmaz ile aynı olup olmadığı, dava konusu taşınmazda kullanılan malzemenin sözleşmede bahsi geçen malzeme olup olmadığı,- profillerinin denetlenmesi, davacının defterlerinde —- tarafından düzenlenmiş fatura ve yine dosyaya sunulan tahsilat makbuzu uyarınca ödeme kaydı olup olmadığının belirlenmesi, davalının savunması uyarınca—————— ile iş yapılıp yapılmadığının denetlenmesi, dosyaya sunulan faturaların dava konusu taşınmazla ilgisinin saptanması ve ödemelerin denetlenmesi,
Davacı ile davalı arasındaki raporda 9.sayfada açıklanan ticari ilişki (mal alımı)nin neye ilişkin olduğunun açıklanarak faturaların ve dayanaklarının rapora eklenmesi, dosyaya ibraz edilen davacının davalı adına düzenlediği mal alımı faturaları, defterler incelenerek bu faturaların karşısında davacının adi ortaklık ilişkisinin varlığının ispatı için dayandığı —– davacı adına düzenlediği dosyaya sunulan faturalarla ilgisinin aynı içerikte olup olmadıklarının saptanması, davalının davacı yönünden beton alımına iştirak etmiştir yönündeki savunması göz önünde bulundurularak teslim adresi olarak görülen yeni adliyenin altı—- adresinin dava konusu taşınmaz olup olmadığı,
Davacının dosyaya sunulan tahsilat makbuzundaki ödemeleri defterlerinde ne şekilde kayıt altına aldığı,
Davalının … ile dava konusu inşaattan kaynaklı ticari ilişkisinin dosyaya sunulan faturalar ve ödemelerle denetlenerek—- ait sipariş formunda geçen —-adresinin dava konusu taşınmaz olup olmadığı, dosyaya sunulan davalı adına —- firması tarafından düzenlenen faturalarında bu sipariş formunda bahsi geçen kapılar olup olmadığı hususlarıyla taraf itirazlarının karşılanması” bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan — tarihli ek raporda davaya konu gayrımenkulün —– adresinde olduğu, Burakpen firmasının sözleşmesinde yazılı adresin bu adres olmadığı binada kullanılan – kapı ve pencere gibi doğramaların — seri (ahşap görünümlü)altın meşe renkli profil ve doğramalara takılan camların ise — ısıcam(çiftcam)olduğu, doğramalar üzerinde herhangi bir etiket ya da koruma bandı olmadığından marka belirlemesi yapılamadığı,—- firması ile davacı arasındaki —-tarihli hazır beton sözleşmesinde, teslimat adresi olarak gösterilen adresin dava konusu inşaatın bulunduğu adresle bir ilgisinin bulunmadığı, aynı şekilde —- arasında yapılan sözleşmedeki – adresin dava konusu yerle ilgisi olmadığı gibi sipariş verilen kapı sayısının da tutmadığı belirtilmiştir.
Davacı yan tanık dinletme talebinde bulunmuş, davalı taraf muvafakat etmediğini bildirmiştir. Davacı, tanıklarını adi ortaklık ilişkisinin varlığı, inşaatta kullanılan malzeme bedellerinin ödenmesi konularında dinletmek istediğini beyan etmiştir. Taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi mevcut olup ortaklık adresi olarak —— Adresi gösterilmiştir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde — —adresindeki inşaat için adı geçen dava dışı firmalarla anlaşma yapıp ödeme yaptığını ileri sürmüştür. Oysa davalı şirket davalı arsa sahibi ile —— adresindeki inşaat için sözleşme imzalamıştır. Bilirkişi heyeti bu iki adresin aynı yer olmadığını tespit etmiştir.
Davalı şirket davacı ile aralarında imzalanan adi ortaklık sözleşmesinin davacının sermayeyi koymaması nedeniyle proje aşamasında kaldığını, hak iddia ettiği inşaatın adi ortaklık sözleşmesinin konusu olmadığını savunmaktadır. Bu durumda davacı hak iddia ettiği inşaat konusunda davalı şirket ile aralarında adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu HMK 200 m.uyarınca yazılı delille ispat etmek durumunda olup dosyaya sunduğu belgeler yazılı delil başlangıcı niteliğinde de olmadığından davalı tarafça tanık dinletilmesine muvafakat edilmemiş olmakla tanık deliline de dayanamayacağından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 8.444,00 TL. harç toplamı 8.473,20 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 8.428,80 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar ——. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen—- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/11/2019