Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/645 E. 2018/293 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/645 Esas
KARAR NO : 2018/293

DAVA : İstirdat(Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat(Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili; taraflar arasında … tarihinde akdedilen ….. nolu abonelik sözleşmesi uyarınca müvekkilinin … tarihinde davalıya 1.915,00 TL güvence bedeli ödemesi yaptığını, ancak daha sonra bu sözleşme feshedilerek 21/11/2011 tarihinde …. nolu abonelik sözleşmesi imzalandığını ve yeniden …TL güvence bedeli yatırıldığını, ancak feshedilen sözleşmeye ilişkin olarak yatırılan güvence bedelinin iade edilmediğini, davalının kendisine yapılan başvuruya bedelin iade edildiği yönünde cevap verdiğini, ancak buna ilişkin belge sunmadığını ileri sürerek 1.915,00 TL güvence bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili; öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, husumetin ….a yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak açıldığını ancak 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu, kaldı ki dava konusu güvence bedelinin davacıya iade edilmiş olduğunu, davanın ….. ihbarının gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, abonelik sözleşmesi uyarınca ödenen güvence bedelinin, sözleşmenin feshi nedeniyle istirdatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Öncelikle davalının husumet itirazı incelenmiş, davalı vekili abonelik sözleşmesinin ……. ile yapıldığından bahisle husumetin ona yöneltilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de 1…. tarihinden itibaren pazarlama ve satış faaliyetlerinin davalı tarafından yürütülmesine karar verildiği, dolayısıyla aboneliğe ilişkin yükümlülüklerin ve hakların davalıya devredilmiş olduğu anlaşılmakla bu itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalının zamanaşımı define gelince, dava konusu alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değil feshedilen sözleşmeye dayalı olarak talep edilmekte olduğu, dolayısıyla TBK 146.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşılmakla bu defi de haklı görülmemiştir.
01/02/2018 tarihli duruşmada davalı vekiline ihbar dilekçesini sunması, aksi halde ihbar talebinden vazgeçmiş sayılacağına ilişkin kesin süre verilmiş, herhangi bir dilekçe sunulmamıştır.
Davalı şirkete ve …….’a müzekkereler yazılarak taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmeleri ve dava konusu güvence bedelinin iadesine ilişkin belge sureti istenmiş, ancak istenilen belgeler gönderilmemiştir.
Uzman bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı defterlerinde 28/09/2011 tarihinde ödenen 1.915,00 TL güvence bedelinin kayıtlı olduğu, iadesine ilişkin bir kayda rastlanmadığı, bunun yanında davadan sonra davalı şirketçe düzenlenmiş ..nolu tesisat numarası ile ilişkilendirilmiş …nolu tüketim faturasında 2.846,32 TL mahsup işlemi yapıldığı ve bu tutarın 1.915,00 TL’lik kısmının depozito hesabnından mahsup edildiği, abonelik numarası eşleşmeyen dava sonrası bu mahsup indiriminin dava konusu olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde, davalı ile olan sözleşmelerin tamamen feshedilmesi nedeniyle bakiye kullanım faturaları düzenlendiğini,…. .dönemi için düzenlenen faturada mahsup işlemi yapıldığını, dolayısıyla mahsup edilen güvence bedelinin dava konusu olmayan feshedilen son aboneliğin güvence bedeli olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde, önceki itirazlarını tekrarlamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, elektrik aboneliği sözleşmesi uyarınca ödenen güvence bedelinin, sözleşmenin feshi nedeniyle istirdatı istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın davalı ile akdedilen ilk abonelik sözleşmesinin feshi üzerinde yeni bir sözleşme akdedildiğini, ancak feshedilen sözleşmeye ilişkin ödenen güvence bedelinin iade edilmediğini ileri sürdüğü, davalı tarafın ise feshedilen sözleşmeye ilişkin güvence bedelinin iade edilmesi gerektiğini kabul ettiği ve iade edildiğini savunduğu, ancak bu savunmasına ilişkin olarak herhangi bir ödeme belgesi ibraz edemediği, sunulan davalı kayıtlarının ödemeyi ispata yeterli olmadığı, sözleşmenin tarafı olan dava dışı …..a müzekkere yazılarak ödeme belgesinin celbinin istenildiği, ancak cevabi yazıda söz konusu belgenin davalıdan istenilmesi gerektiğinin bildirildiği, dolayısıyla davalının ödeme savunmasını kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 1.915,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Dava açılırken harç yatırılmadığından alınması gereken 130,81 TL karar harcı ile 35,90 TL dava başvuru harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 5,05 TL ilk dava masrafı, 159,50 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 564,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 1.915,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. ..

.