Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/620 E. 2018/53 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2016/620 Esas
KARAR NO : 2018/53

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin oğlu …’ın 24.01.2016 tarihinde …….mevkiiinde Elazığ Tatvan seferini yapmakta olan …… sefer sayılı trenin Benekli köyü yolundan gelmekte olan müteveffa yönetimindeki …… plaka sayılı otomobile kontrolsüz hemzemin geçidi üzerinde çarpması neticesinde hayatını kaybettiğini, meydana gelen kaza sonucu 03.07.1994 doğumlu …’ın çarpmanın etkisi ile yaralandığını, tedavi amaçlı olarak ……. Hastanesine getirildiğini, 11.02.2016 tarihine kadar yoğun bakım ünitesinde tedavi edildiğini, yapılan otopsi incelemesi neticesinde künt travmaya bağlı beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiğini, müvekillerinin oğlunun ölümü üzerine desteklerinden yoksun kaldıklarını, müteveffa vefat ettiği tarihte tarlada, inşaatlarda çalıştığını, günlük yaklaşık 20 TL ile 50 TL arasında yevmiye ile geçimini temin ettiğini, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile destekten yoksun kalma tazminatı açısından … yönetimindeki ……… plakalı araca ait …………A.Ş’den sigorta poliçelerindeki limitle sınırlı olmak üzere müteveffanın annesi … için 25.000,00 TL babası … için 25.000,00 TL olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte toplam 50.000,00 TL bedelli maddi tazminatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ……… plakalı araç, sigortacı şirket tarafından tanzim edilen …. vadeli ……… nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu talep karşısında müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu talep zamanaşımına uğradığını, uzamış zamanaşımının uygulanabilmesi içinse kanun koyucu avanın cezayı gerektirir bir fiilden doğması gerektiği şartını aradığını, kişinin kendi kusuru ile kendine zarar vermesinin ceza hukukunda cezayı gerektirir bir fiil olarak karşılığı bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini, davaya konu olay davacılar murisinin mirasçılarının kendi poliçelerinden tazminat taleplerinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olması ve asıl olarak sorumluluğun doğmaması nedeniyle, talep konusunun zamanaşıına uğramış olması nedeniyle reddini, vekalet ücreti ve mahkeme masraflarının davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davacı taraf davadan önce sigorta şirketine başvuru şartını tamamlamadığından davacı vekiline sigorta şirketine başvuru şartını tamamlamak üzere süre verilmiş ve davacı tarafça dava sırasında bu eksiklik giderilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davalının zamanaşımı itirazında bulunduğu, kaza tarihinin 24/01/2016 olduğu ve zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Davacılar murisine ait aracın trafik sigorta poliçesinin kaza tarihini de kapsar şekilde davalı … şirketi tarafından 18/11/2015 tarihinde düzenlendiği görülmüştür.
24/01/2016 tarihli kaza tespit tutanağı incelendiğinde, müteveffa sürücü …’ın hemzemin geçit üzerinden geçerken hareket halinde bulunan trenin duramayarak müteveffaya çarptığı, kazanın oluşumunda müteveffanın aksine işaret olmadıkça araçların ray üzerinde hareket eden taşıtlara öncelik hakkını vermek kuralını ihlal ettiği ve tamamen kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Ceza soruşturması sonucunda; Tatvan CBS tarafından müteveffanın ölümünde kendisinin tamamen kusurlu olduğu, tren makinisti İ……….. kusurlarının bulunmaması nedeniyle 06/01/2017 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan kusur-zarar raporunda; müteveffa sürücü …’ın % 100 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü ……. kusurunun bulunmadığı, davacı annenin zararının 77.095,17 TL, davalı babanın maddi zararının 53.667,43 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; destek şahsının kusuruna denk gelen zararların teminat kapsamında olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili; rapor doğrultusunda davasını ıslah etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde; davanın trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketlerinin 3.şahıslara karşı sürücünün kusuru oranında sorumlu oldukları, dosyada mevcut kaza tespit tutanağına göre, murisin kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurunun bulunduğu, her ne kadar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/17-142 Esas 2011/411 Karar sayılı kararı uyarınca mirasçı olan hak sahiplerinin destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla trafik sigortacısı olan şirketten tazminat talep edebilecekleri kabul edilmiş iken, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6 maddesi d bendi uyarınca destekten yoksun kalan hak sahibinin destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin açıkça teminat dışı bırakıldığı, daha sonra 6704 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu 2918 sayılı KTK’nun 92/g maddesinin de aynı yönde değiştirildiği, dava konusu poliçenin Genel Şartların yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra 18/11/2015 tarihinde düzenlenmiş olması nedeniyle Genel Şartlardaki hükümlere tabi olduğu, dolayısıyla davacıların murisin kusuruna denk gelen destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin de teminat dışı olduğu ve davacıların murisinin de kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olması nedeniyle davanın sübuta ermediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 134,88 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.