Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/616 E. 2018/166 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/616 Esas
KARAR NO : 2018/166

DAVA : Alacak (Depolama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Depolama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkili nezdinde ……. ile sigortalı dava dışı………’ye ait etil asetat emtiasının …….Türkiye’ye gemi ile getirildiğini, emtianın tahliyesi sırasında davalının sorumluluğunu gerektirecek şekilde 4.787 mt emtia eksik olarak alıcısına teslim edildiğini, müvekkilinin sigortalısına eksik emtia bedeli karşılığı sigorta tazminatı ödediğini, ekspertiz tarafından yapılan incelemede eksik teslimin davalının kontrol ve sorumluluğunda bulunan tahliye limanı dahilindeki ölçümleme hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini, davalının kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin TTK 1472.maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu, ayrıca sigortalının alacak hakkını müvekkiline temlik ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.208,78 USD’nin fiili ödeme günündeki ……..döviz satış kuru karşılığı olan TL hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek USD reeskont avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili; öncelikle zamanaşımı definde bulunduklarını, ayrıca taraflar arasında akdedilen depolama sözleşmesi uyarınca müvekkilinin edimlerine eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin tanklarına giren ve beyannamede belirtilen emtianın eksiksiz olarak teslim edildiğini, aynı gözetim firması tarafından gemide yapılan ölçümle sahilde yapılan ölçüm birbirinden farklı olup karada yapılan ölçümün daha sağlıklı olması nedeniyle dikkate alınması gerektiğini, kaldı ki emtia uçucu bir madde olup niteliği gereği fire vermiş olmasının da muhtemel olduğunu, ayrıca gemiden sahil depolama tankına veya sahil depolama tankından gemiye aktarımın gümrük muhafaza müdürlüğünün denetimi altında olması nedeniyle kalibrasyon hatası olmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, ……Poliçesi uyarınca ödenen zarar bedelinin rücuen tazmini istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Öncelikle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun ……… sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Bunun yanında TTK’nun 5.kitap kısmında ‘deniz ticareti’ başlığı altında sıralanmış bulunan düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin davalar ……. Mahkemesinin görev alanına girmektedir. Somut olayda davacı … şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, uyuşmazlığın depolama sözleşmesi uyarınca gemideki malın karaya tahliyesi esnasında malın eksildiği ve alıcıya eksik olarak teslim edildiği iddiasıyla ödenen zarar bedelinin rücuen tazmini isteminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacının sigortalısı ile davalı arasında akdedilen depolama sözleşmesi incelendiğinde, davalının sözleşmeye konu ürünü gemilerden tesise ikmal etmeyi, gemilerde bulunan ürünü kara tankerlerine, tankerlerde bulunan ürünü gemilere yüklemeyi taahhüt ettiği, ayrıca ürünün emniyetli bir şekilde elleçlenmesi ve depolanması için her türlü hizmeti vermeyi taahhüt ettiği, gemilerin tesise gelişinde yükleme ve boşaltma işlemlerinin davalı tarafından yapılacağının kabul edildiği görülmüştür. Dava konusu uyuşmazlığın da gemideki malın tahliyesi aşamasına ilişkin olduğu, bu durumda deniz taşıma sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanmasının gerektiği, Mahkememizin görevsiz olduğu, davaya bakma görevinin İstanbul ……… Mahkemelerine ait olduğu(Emsal:İstanbul BAM …….Hukuk Dairesi’nin 15/03/2017 tarihli…….E. ……. K. sayılı kararı) anlaşılmakla HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-TTK’nun 5/3. ve HMK’nun 114/1-c, 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli …….. İhtisas Mahkemesine(İstanbul……Asliye Ticaret Mahkemesi) gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.