Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/56 E. 2020/15 K. 08.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/56
KARAR NO: 2020/15
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/01/2016
KARAR TARİHİ: 08/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilerinin murisi———– günü iş yeri servisi ile eve döndüğü sırada ——–kullanımındaki davalı —————- ait ve davalı ——— tarafından sigortalanmış ——–plakalı çöp kamyonunun tamamen kusurlu şekilde servise arkadan çarpması neticesinde yaralandığını, olaydan —- gün sonra ——- tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için davalı sigorta şirketine yaptıkları başvurunun sonuçsuz kaldığını, ayrıca yaşanan kayıp nedeniyle acı, elem ve ızdırap içinde olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı —— için —– TL.maddi, — için ———TL.maddi, —- için —–TL.maddi ve her biri için ——-TL.manevi tazminat ile davacı —— için ——– TL.maddi, —— TL.manevi tazminat olmak üzere toplam ——— TL.tazminatın davalı sigorta şirketinden maddi tazminat ve fer’ilerinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle, diğer davalılar için tüm alacaklar yönünden haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ——– plakalı aracın —– düzenlediğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve davacıların destek iddialarının, müteveffanın gelirinin kanıtlanması gerektiğini, sigortalı aracın ticari olmaması nedeniyle ticari faiz talep edilemeyeceğini, davacıların murisinin zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafık kusurunun dikkate alınarak tazminattan indirilmesi gerektiğini, ———– tarafından yapılmış bir ödeme varsa bunun da tazminattan indirilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ————vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen ———– belediyede memur ya da işçi statüsünde çalışan bir kişi olmadığını, şahsın—————sözleşmesi mevcut olup müvekkiline karşı böyle bir dava açılamayacağını, söz konusu şirket ile müvekkili arasında ihale yolu ile hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, davanın bu şirkete yöneltilmesi gerektiğini, çalışanının 3.kişilere verdiği zarardan şirketin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullanımındaki çöp kamyonunu boşaltmak üzere ilerlerken ——— ait ——- plakalı —– isimli kişinin kullandığı çöp kamyonu tarafından sıkıştırıldığını, kazanın bu şekilde müvekkilinin iradesi dışında geliştiğini, müvekkilinin kaza sonrasında servis aracına yardım etmek için aracın yanına gittiğini ancak duyduğu panik ve korku nedeniyle olay yerinden uzaklaştığını, kaza yönünden ——ilerideki ——– gittiğinde ———- “servis aracına vurdum “şeklindeki söylemlerini duyduğunu, olay gecesi karakola gidip ifade verdiğini, ancak yokluğunda düzenlenen rapor ve kaza tespit tutanağında olayın asıl sorumlusu olan ——– kullanımındaki çöp kamyonundan hiç bahsedilmediğini, olaya sebebiyet veren ve büyük oranda kusurlu bulunan ———–müvekkili arasında zorunlu dava arkadaşlığı olup, bu şahsın ve ———— davaya dahilini talep ettiklerini, kazaya ilişkin olarak———–Ağır Ceza Mahkemesinde yargılamanın sürdüğünü, bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını istediklerini, kazanın meydana geldiği yerde emniyet şeridi ve trafik işaret levhası bulunmadığını, bu nedenle——— meydana gelen kazada hizmet kusuru bulunduğunu, davanın ——— ihbarını talep ettiklerini, kazaya sebebiyet veren çöp kamyonunun ——— ait olup, belediye ile ——— arasında taşeronluk ilişkisi olsa dahi 3.kişilere karşı asıl işveren olarak belediyenin sorumluğunun devam ettiğini, belediyenin aksi yöndeki itirazının uygun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı yan maddi tazminat talepli talepli davasını HMK 107 m. uyarınca belirsiz alacak davası olarak açmıştır. ——- günü işyeri servisi ile eve döndüğü sırada içinde bulunduğu araç ile davalılardan——– kullanımındaki davalı——– ait olup diğer davalı tarafından da ———poliçesi düzenlenen —– plakalı çöp kamyonunun çarpışması neticesinde davacıların murisi ———- tarihinde kaldığı hastanede vefat etmi olup davacılar bu olay neticesinde eş, baba ve çocuklarını kaybettiklerini, desteğinden yoksun kaldıklarını, yaşanan olay nedeniyle büyük üzüntü ve acı duyduklarını belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmişlerdir. Davalı sigorta şirketi ——-plakalı aracın trafik sigortasını düzenlediklerini, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduklarını, davacıların destek iddialarını ispatlaması gerektiğini, murisin müterafık kusurunun araştırılmasını istediklerini, ———–tarafından yapılmış ödemelerinde düşülmesi gerektiğini ileri sürmüş, davalı ———–ise öncelikle kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen———-memur yahut işçi sıfatı bulunmadığını, şahsın dava dışı ———- sözleşmesi ile çalıştığını, bu firmanın belediyeye ihale uyarınca hizmet verdiğini savunmuş, davalı ——- kendi kullanımındaki çöp kamyonunu boşaltmak için ilerlerken ————plakalı—————– kullanımındaki çöp kamyonu tarafından sıkıştırıldığını, kazanın kendi iradesi dışında geliştiğini, kaza sonrasında servis aracının yanına yardım amaçlı gittiğini ancak duyduğu panik ve korku nedeniyle olay yerinden uzaklaştığını, kaza yerinden ——ilerideki —— gittiğinde ———servis aracına vurdum”şeklindeki sözlerini duyduğunu, olay gecesi karakola gidip ifade verdiğinde kaza tutanağında ——–kullanımındaki araçtan hiç bahsedilmediğini anladığını, olay nedeniyle devam eden ———–Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının beklenmesi gerektiğini, olay yerinde emniyet şeridi ve trafik işaret levhası olmadığını, karayollarının hizmet kusuru bulunduğunu beyan etmiştir.
Davalı yanın talepleri doğrultusunda dava —————- ihbar olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, mahkememizin ———– günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığı anlaşıldığından tahkikat aşamasına geçilip deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir. Davacılar vekili ön inceleme duruşmasında davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olarak —— TL.alındığını, bu tutar kadar olan maddi tazminat talebinden tüm davalılar yönünden feragat ettiklerini, aşan kısım için sigorta şirketi dışında kalan diğer davalılara yönelik talepleri ile manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan ve imza etmiş dosyaya ibraname ve sulh anlaşması ile ödeme dekontları sunulmuştur.
Müteveffa ———ait nüfus kaydı dosyaya konulmuş, davacı ——-eşi,——— babası, davacılar ———— çocuğu olduğu belirlenmiştir.
Kazaya karışan ——— plakalı aracın davalı ———- adına kayıtlı olduğu, çöp aracı olarak kullanıldığı, davacıların bu davalıya işleten sıfatıyla sorumlu olduğu iddiasına dayalı olarak dava açtıkları anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen hasar dosyası getirtilmiş, ——– plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekide——- poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçe düzenleme tarihinin ———- tarihinde yürürlüğe giren sigorta genel şartlarının somut olayda uygulanması gerektiği tespit edilmiştir.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, kaza nedeniyle davacılara —– tarafından bağlanan gelir ve peşin sermaye değeri bilgileri getirtilmiş, müteveffanın çalıştığı iş yerinden de ücret bilgileri temin edilmiştir.
———-Ağır Ceza Mahkemesi — E. —— K.sayılı dosyasında davaya konu kaza nedeniyle davalı sürücü———- hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan yürütülen yargılama neticesinde cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edildiği, ———Ceza Dairesinin —- E. ——- K.sayılı kararı ile sanık müdafiinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmeyerek başvurunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği ve kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Ceza Mahkemesi dosyasında da davalı——-arafından yapılan savunmada olay yerine gitmeden ——–m.geride trafik ışıklarına geldiği sırada ———— aracını kullanan ——-aracını kendisinden tarafa doğru kırdığını ve aracını toparlayıp yola devam ettiğini, ——– kullandığı aracı —– geriden takip ettiğini, aracın sinyal vermeden solladığını, böylelikle yol kenarında bulunan servis aracına çarptığını, ——- servis aracına çok yakın sollama yaptığını, bu yüzden kendisinin çarptığını düşünüp aracını bırakarak olay yerinden kaçtığını, ——–servis aracına çarpmadığını beyan etmiştir. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında alınan raporda bu savunma tartışılmış ve davalının arkadan çarpma kuralını ihlal ettiği, diğer aracı izlerken hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliklerine göre görüş, yol, hava ve trafik durumunun gereklerine uymadığı, asli kusurlu olduğu, müteveffanın içinde bulunduğu araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bu rapor hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkememizde dinlenen davalı tanıkları olayın nasıl meydana geldiğine şahit olmadıklarını, davalının kullandığı aracın hasarlı olduğunu, ——- kullandığı aracında olay mahallinden biraz ötede bulunduğunu, onun aracında hasar olmadığını ifade etmişler, tanık ——– olay sonrasında adını sonradan öğrendiği —–isimli şahsın “ben ne kaza yaptım”diye bağırdığını duyduğunu bildirmiştir.
Davacıların destek tazminatı taleplerinin değerlendirilmesi, olaydaki kusur durumunun tespiti bakımından trafik ve hesap bilirkişisinden —— tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda kusur yönünden inceleme yapan trafik bilirkişisi, davalı araç sürücüsünün meskun mahaldeki tek yönlü caddede caddeyi ve caddedeki araç trafiğini aracının durumunu dikkate almadan oldukça hızlı ve önündeki aracı yakın mesafeden seyrederek, önünde seyreden ve yolcu indirip bindirmek için sağ tarafta duraklama yapan araca duramayarak arkadan çarpmak ve her iki aracında savrularak kazaya neden olmak suretiyle olayda meskun mahalde hız kuralını, doğrultu değiştirme kuralını, emniyetli takip mesafesi kuralını ihlal edip dalgın dikkatsız ve tedbirsiz davranması nedeniyle %100 tam kusurlu olduğunu bildirmiştir. Davacılar vekili tazminat hesabına itiraz etmiş ve davalı sigorta şirketinin dava açıldıktan sonra ödeme yapmış olması nedeniyle ödemenin güncelleştirilmeden tenzili gerektiğini belirterek bu konuda dosyaya Yargıtay —–Hukuk Dairesinin ——- E.—– K.sayılı kararını sunmuştur. Bu itirazlar nedeniyle dosya tazminat hesabı için yeni bir bilirkişiye verilmiş, —— tarihli kök ve itirazların karşılanması bakımından 2.kez ek rapor alınmıştır.
Kök rapor sonrasında davacılar vekili —— tarihli ıslah dilekçesini sunarak eksik peşin harcı yatırmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan delillerle —– tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde —— vefat ettiği, davacıların müteveffanın eşi, çocukları, anne ve babası sıfatıyla destek tazminatı ve manevi tazminat istemiyle kazaya karışan ——- plakalı aracın şoförü, maliki ve —– poliçesini düzenleyen davalılara karşı dava açtıkları, davacıların bu sıfatları ile ölen kişinin desteğinden yoksun kaldıkları dolayısıyla destek tazminatı talep edebilecekleri, araç sürücüsü ve işleten durumundaki davalıların maddi ve manevi zararlardan sorumlu oldukları, —— poliçesini düzenleyen sigorta şirketininde sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla diğer davalılarla birlikte sorumluluğunun bulunduğu nitekim davacıların sigorta şirketine yaptıkları başvuru neticesinde yargılama sırasında sigorta şirketi tarafından davacılara bir kısım ödeme yapıldığı, davacıların poliçe limiti ile sınırlı olarak yapılan ödeme tutarı kadar maddi tazminat talebinden tüm davalılar yönünden feragat ettikleri bakiye destek tazminatı için ise diğer davalılara yönelik taleplerinin devam ettiğini bildirdikleri anlaşılmıştır. Davalı ———araç maliki/işleten sıfatıyla sorumlu olup husumet itirazı bu nedenle yerinde görülmemiştir.
Gerek ceza mahkemesinde alınan rapor gerekse mahkememiz dosyasında alınan bilirkişi raporu ile olayın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, davalının iddiasının aksine ———- ait çöp kamyonunu kullanan ——- olayın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor olayın oluş biçimine uygun bulunarak mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Tazminat hesabına ilişkin olarak alınan ——tarihli kök raporda bilirkişinin davalı sigorta şirketi tarafından davadan sonra hak sahiplerine ——– TL.ödeme yapılması nedeniyle ödemeyi güncelleştirmeden ——- etmek suretiyle hesaplama yaptığı, aynı zamanda davalı sigorta şirketinin poliçe sorumluluğunun ——– TL.olması nedeniyle davacıların bakiye teminat limiti kadar davadan feragat ettiğinin kabulü ile rapor düzenlediği anlaşılmıştır. Raporda da bahsi geçen Yargıtay ——–Hukuk Dairesinin —— E.——- K.sayılı kararında da açıklandığı gibi davalı sigorta şirketi tarafından dava açıldıktan sonra davacılara ödeme yapılması halinde ödemenin güncelleştirilmeden ———— gerektiğinden bilirkişinin uygulaması doğru görülmüştür.
Davacılar vekili bilirkişi tarafından sigortadan ——-TL.ödeme alınmış gibi hesap yapılmış olmasına itiraz etmiştir.
KTK.nun 91.maddesinde işletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. Aynı Yasanın 85. Maddesi ile aracın işletilmesi sırasında 3. şahısların bedeni ve maddi zarara uğratılmasından işleten doğrudan sorumlu tutulmuş, 97. madde gereğince de, zarar görenin, zarara neden olan aracın zorunlu trafik sigortacısından doğrudan talep ve dava hakkı bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, zorunlu trafik sigortacısının zarardan sorumluluğu 93. madde gereğince belirlenen ve poliçede belirtilen teminat miktarı ile sınırlıdır.
İşleten ve zorunlu trafik sigortacılarının 3. kişilere karşı sorumluluklarının niteliği ise kanundan doğan müteselsilen sorumluluk olup,alacaklı, müteselsil borçluların tümünden veya birinden borcun tamamen veya kısmen tahsilini isteyebilir. Borcun tamamen tahsiline kadar bütün borçluluların sorumluluğu devam edecektir.
Müteselsil borçlulardan birinin alacaklıya karşı sürebileceği def’iler varsa bunu diğer borçlulardan bağımsız olarak ileri sürmesi mümkün olup, bu defi sonucu kurtulduğu borç miktarını diğer müteselsil borçlulara karşı da ileri sürebilir. Bu def’iler TBK’nun 164. maddesinde gösterilen ve şahsi ilişkiler veya müteselsil borcun sebep veya konusundan doğan def’iler olup bunların dışında ileri sürülen def’iler müteselsil borçlular arasındaki rücu hakkını kaldırmaz.
Bu açıklamalar alacaklıya karşı dış ilişkilerle ilgili olup, borcun ödenmesinden sonra müteselsil borçlular arasındaki iç ilişkiler TBK.nun 165. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre müteselsil borçlular arasında aksine bir sözleşme bulunmadığı takdirde borçlulardan biri diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz. Dış ilişkide alacaklıya karşı sonuç doğurabilen böyle bir işlem, iç ilişkide rücu hakkını kısmen veya tamamen kaldırıcı etkiye sahip değildir.
Diğer taraftan davadan feragat, öncelikle bir usul işlemidir. Dava konusu olayda, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davacı tarafın davalılardan birisi hakkındaki feragati usul hukuku bakımından diğer davalı aleyhine bir sonuç doğurmaz ise de, davadan feragat aynı zamanda bir maddi hukuk işlemi olduğundan, davalı sigorta şirketi hakkındaki feragatin, rücu hakkı bulunan diğer davalıyı etkileyip etkilemediğinin üzerinde durulması gerekir. Davalılar alacaklıya karşı borçtanmüteselsilen sorumludurlar. Müteselsil sorumlulukta borçluların iç ilişkilerini düzenleyen hükümler gereğince, müteselsil borçlulardan biri alacaklıya borcu ödediği takdirde, diğer müteselsil borçlulara rücu hakkı bulunmaktadır.
Bunun yanında, TBK.nun 166/1 maddesine göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde diğerleri bu oranda borçtan kurtulur. Ancak, müteselsilborçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri için alacaklının bil fiil tatmin edilmiş olması gerekir.
Bunun aksinin kabul edilebilmesi için alacaklının açıkça davadan feragat etmiş olması veya böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi davacılara ——— TL ödeme yapmış, poliçe limiti sakatlanma ve ölüm halinde kişi başına ———- TL olduğu halde davacılar vekili davalı sigorta şirketi yönünden davadan feragat etmiştir. Bu durumda, davacıların, davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemenin üzerindeki bakiye teminat limitinden zımnen feragat ettiğinin kabulü gerekir. Böylelikle davacı taraf, davalı sigorta şirketinin durumunu iyileştirirken diğer müteselsil davalıların (borçluların) iç ve dış ilişkideki durumlarını ağırlaştırmıştır. Davacıların feragati ile davalı sigorta şirketinin tüm borçtan kurtulduğu anlaşılmakla, diğer davalıların da teminat limiti kadar borçtan kurtulduğunun kabulü ile davacılar vekilinin itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi, sigorta tarafından yapılan ödeme tutarı dikkate alındığında davacılar———- yapılan ödemelerin zararı fazlasıyla karşıladığını bu yüzden talepte bulunamayacaklarını bildirmiş, diğer davacılar yönünden hesaplama yapmıştır. Alınan ——– tarihli rapordan sonra aradan geçen zamanda asgari ücrette———- yılı itibariyle değişiklik meydana geldiğinden bilirkişiden yeniden hesaplama yapması yönünde ——- kez ek rapor alınmış ve yeni rakamlar tespit edilmiş ise de davacılar vekili daha önce davayı ıslah ettiklerini bu yüzden tekrar ıslah yapamayacaklarını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, ıslah dilekçeleri doğrultusunda maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini ———— tarihli duruşmada beyan ve imza etmiştir. Alınan rapordaki hesaplama biçimi mahkememizce de gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan hükme esas alınmış, davacıların ıslahtaki talepleriyle bağlı kalınarak maddi tazminata hükmedilmiştir.
Davacıların diğer talebi ise manevi tazminata ilişkin olup olay neticesinde davacılar eş, baba ve çocuklarını yitirmişlerdir. Manevi tazminat TBK 56.maddesinde düzenlenmekte olup ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir tazminat verilmesi mümkündür. Duyulan üzüntünün parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi ———- hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Manevi tazminat takdir edilirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olaydaki kusur durumu, olay tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alınarak zarar gören için hak ve ——- kuralları, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini sağlayıcı şekilde manevi tazminata hükmedilmelidir. Somut olayda davacıların yaşadıkları kayıptan ötürü derin üzüntü ve keder duydukları açıktır. Olayın meydana geliş şekli itibariyle ———- plakalı araç sürücüsünün olayın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davacıların murisinin ise servis aracında yolcu durumunda olup kendisine atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı belirlenmiştir. —— meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, aşağıda belirtilen tutarlar yönünden davacıların manevi tazminat istemleri de kısmen kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı sigorta şirketi yönünden feragat nedeniyle reddine,
2- Davalılar————-yönelik davanın arttırılan hali ile kısmen kabulüne,
Davacı ——– için —— TL,
Davacı ——– için ——- TL,
Davacı —- için —— TL destek tazminatının bu davalılardan kaza tarihi olan ——-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara ödenmesine, fazla taleplerin reddine,
Davacılar ———- yönelik maddi tazminat taleplerinin reddine,
3- Davacılardan ———— için ——- TL,
——— için —— TL,
—— için ——- TL,
—– için ——— TL,
——– için —— TL manevi tazminat taktirine, davalılar———– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla taleplerin reddine,
4-Karar harcı 8.738,20 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.366,20 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 324,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.048,00 TL harcın davalılar ———- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.690,20 TL harcın davalılar ———— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 38,55 TL ilk masraf, 973,45 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.912,00 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (% 32) 1.251,85 TL’nin davalılar ————- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre maddi tazminat yönünden belirlenen 5.687,98 TL vekalet ücretinin davalılar————– alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre manevi tazminat yönünden belirlenen 12.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar ————– alınarak davacı tarafa verilmesine,
8- Davalı sigorta şirketi yönünden yargılama sırasında ödeme yapılmış olmakla davadan feragat edildiğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
9-Davalılar ————kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.13/3 maddesindeki esaslara göre reddedilen maddi tazminat tutarına göre belirlenen 5.687,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Davalılar ————-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre reddedilen manevi tazminat tutarına göre belirlenen 12.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
10- Davalı ———— tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
11- Davalı ——- tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinden davanın reddedilen kısmı göz önünde bulundurularak 102,00 TL’in davacı taraftan tahsili ile bu davalıya ödenmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı ————— vekili, İhbar olunan——– vekili, ihbar olunan ———yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/01/2020