Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/541 E. 2021/818 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/541 Esas
KARAR NO : 2021/818

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/05/2016
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.03.2016 tarihinde davacı adına kayıtlı — plakalı motosiklet ile seyir halinde iken, —–üzerinden İçmeler yönüne seyir halinde iken —– — önünde normal hızla seyir halinde iken, davalı —-kullandığı —- plakalı araç hızlı bir şekilde arkadan kendisine yaklaştığını bu aracın ilk önce önünde yan yana giden —- plakalı aracın sol arka kısmına çdrpıp sonrasında müvekkilinin kullandığı motosikletin sağ yan kısmına çarptığını çarpma etkisi Şe müvekkilini kullandığı aracın orta refüj üzerine aşarak karşı şeride geçerek maddi hasar ve yaralanma olaylı trafik kazası oluşturduğunu, olayda asli ve tek kusurlu —– plakalı aracı kullanan davalı … olduğunu, olayla ilgil —-Ceza Mahkemeşinin — Esas dosyası ile kamu davası açıldığını, müvekkilinin olayda —-aporjnda da belirlendiği şekilde kemik kırıkları hayat fonksiyonlarını etkisi ağır derecede etkilediğini,kaza dolaysıyla müvekili yürüyemediği ömür boyu kalıcı hasar oluştuğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL Kesin ve Geçici İş Görmezlikten kaynaklı maddi tazminat, 5.000,00 TL kazadan kaynaklı sağlık ve bakim giderleri,15.000,00 TL davacıya ait motorun bedeli kaynaklı maddi tazminat olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminatın maddi kısmını —- davalılardan müştereken ve müteselsilsen kaza tarihinde itibaren işleyecek yasal faiz ile tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın 2,3 nolu davalılardan müştereken ve müteselsilsen kaza tarihinde itibaren işleyecek yasal faiz ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; olaya karışan ——- Şirketi nezdinde —– Poliçesiyle ile sigortalı olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 maddesi uyarınca siğortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’nd göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine göre temin eder dendiği, müvekkil şirket sigortalısının olayda kusurunun ; bulunduğu ispat edilmesi gerektiği,kazada yaralanan dayacı motosiklet sürücüsünün kazada kask takmaması kazanın sonucunu ağırlaştırdığını kusurda dufumu ile kusur oranında indirim yapılması gerektiği,davacının iş görmezlik zararı ispat etmesi gerdktiği,yol ve bakım gideri ve motosikletin bedelinde kaynaklı zararlalar poliçe teminat dışında kaklığını,davacının şirketten avans faiz taleb edemeyeceği, davacının müvekkil şirkete başvurmadığı tdğmerrüdün düşmediğini dava sorumluluğu dava açma tarihi itibariyle sorumlu olduğunu belirttiği, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini,——— kusura ilişkin rapor alınmasına, hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile bilirkişi incelemesi yapılmasını, müvekkili şirket dava açılmasına sebep olmadığından tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ile … vekili cevap dilekçesinde özetle:—- tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili — olayda kusurlu olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat talepleri haksiz ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili …’ün olaya karışan —–aracın işleten sıfatı bulunmadığı, sadece kayıtlarda araç sahibi olduğu, araç üzerinden fiili hâkimiyeti bulunmadığından müvekkil … açısından davanın reddini gerektiğini, kazanın oluşumunda davacı taraf asli kusurlu olup, müvekkili hasar ve yaralanma olayına sebep olmadığını, davacı motosikleti ile hızını yol ve trafiği| göre ayarlamadığını, davacının beyanları yanıltıcı olup itibar edilmemesi gerektiğini, kazanın oluşumunda kusuru kabul etmemekle birlikte davacının talep ettiği maddi tazminatları ispatlaması berektiği,davacının kötü niyetle sebepsiz zenginleşme aracı olarak kullanmaya çalıştığından davanın reddini talep ettiği, haksız ve mesnetsiz davanın külliyen reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davadan önce sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediğinden ve söz konusu eksikliğin tamamlanabilir dava şartı olması nedeniyle davacı vekiline süre verilerek bu eksikliğin tamamlanması sağlanmıştır.
Mahkememizce davaya konu aracın trafik kayıtları, motosiklete ait hasar kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, kazaya ilişkin ceza dosyası celbedilmiş; —- müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş; kolluk vasıtasıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış; adli trafik bilirkişisinden ve—- kusur raporu; aşamalarda maluliyet raporları alınmıştır.
—— alınan maluliyet raporunda özetle: davacı ..— tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle —- tarih ve —– sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılmak——-=%5 (—- iyileşmiş tibia kırığı) olduğu, olay tarihindeki —–) yaşına göre hâlihazırda %4,2 (yüzde dört virgül iki) meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olacağı, Saptanan arızalarıyla kişinin başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, Geçici iş göremezlik süresinin (tıbbi şifa) 4 (dört) ay olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine —– rapor alınmıştır.
—–tarafından hazırlanan —— tarih —— raporunda özetle: …’nun 01/03/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, —- tarih ve —- sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre; — Sistemi Arızaları- Tablo 1.2-Servikal Omurganın Özürlülük oranları (yaralanma modeli)—- Özür Oranı %8(sekiz), Kişinin tüm vücut engellilik oranı: %8 (yüzde sekiz) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Ancak bu raporda bir kısım tedavi evrakları eksik olduğundan söz konusu tedavi evrakları tamamlanarak yeniden —maluliyet raporu alınmıştır.
——- numaralı —- raporunda özetle: davacının — tarih ve— sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre;— Sistemi, Omurgaya ait sorunlarda özürlülük. Tablo1.2 ve Tablo 1.7’ye göre %(8+4) olup, —- formülüne göre: %11.68; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %12 (yüzdeoniki) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, 01/03/2016 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası neticesi meydana geldiği bildirilen sağ alt ekstremitede hareket kısıtlılığı arızası nedeniyle iyileşme süreci içinde 6 (altı) aylık dönemde ilk 2(iki) ay başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
Bu sefer de —–iptal kararından sonra —Daireleri’nin söz konusu yönetmelik hususları netleşmeden verdiği kararları uyarınca Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca rapor alınmasına karar verilmiştir.
—–numaralı —- maluliyet raporunda özetle: davacının — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle— tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle —- kabul olunarak: E cetveline göre %4.2 (yüzdedörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 01/03/2016 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası neticesi meydana geldiği bildirilen sağ alt ekstremitede hareket kısıtlılığı arızası nedeniyle iyileşme süreci içinde 6 (altı) aylık dönemde ilk 2(iki) ay başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir. —- tarihli raporda özetle: Davalı sürücü …—– plakalı araçla 2918 sayılı KTK 84/d,56/c,52/1-b,c,d,46/a,b,c,47/d ve Yönetmenliğin 157/4,107,101/b,c,d,94/a,b,e madde bendelerinde belirtilen araç sürücülerin uyması gereken trafik kural ve kaidelere aykırı yerleşim alan içinde gece karanlığında mevcut seyri sırasıhda aracın hızını yol ve trafiğin şartlarına göre ayarlamayarak sağ şerit üzerinden seyreden araca tehlikeli bir şekilde yanaşarak trafiği güvenli takip mesafesini korumaması ve mevcut hız tahdidin üzerinden araç kullanması neticesinde aracına hâkim olmayıp arkadan çarpma yapıp savrulma etkisi ile kontrolsüz bir şekilde yolun soluna doğru giderek normal şeridi üzerinden kaza sonucunu etkileyemeyecek durumda seyir eden davacının kullandığı araca çarparak yoldan çıkmasına sebep verip yaralanması ve aracında ağır derecede hasar oluşumuna sebep vermekten dikkatsiz tedbirsiz özen yükümlüğüne aykırı olayın oluşumunda asli kusurlu olarak olayda % 100 oranda kusurlu olduğu, davacı … olay sırasında yolun sol şerit üzerinde olay oluşumuna tesir etmeyecek durumda normal hareket şeridi üzerinde seyir ettiği yan şerit üzerinde giden araçlaiyan yana gidişi sırasında arkadan hızlı bir şekilde gelen davalı sürücünün kullandığı aracın ilk önce yan şerit üzerinde giden bu araca çarpıp sonrasında çarpma etkisi savrulma ile aracın arka yan kısın gelerek kendi aracına çarpma yapma ile yol dışına çıkarak yaralanma ile olaya müdahil olduğu olayın oluş durumu göz önüne alındığında kendi iradesi dışında davalı sürücü kusur durumu ile olayın gelişmiş olduğu ani üzerine doğru gelen araç kargısında sağında araç oluşu ve solunda orta yükseltili alan durumu ile ani gelişen olay karşısında her hangi bir kaçış tedbiri mümkün görülmediği (koruyucu kask takılı olsa dahil), olayın oluşumu ağır hasar büyüklüğü ile yaralanma olayın oluşabileceğinden olay oluşumunda her hangi atfı kabul görecek mütefferik kusuru olmadığından olayda kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Kusura yönelik itirazların değerlendirilmesi açısından ek rapor alınmış, ek raporda; davacının % 25, davalının % 75 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, dosyada mevcut —–. Asliye Ceza Mahkemesi’ ne sunulmak üzere düzenlenen 10.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücü .—- tamamen asli kusurlu olduğu, davacı sürücü ..—— kusursuz olduğu belirtildiği görülmekle mahkememizce ceza dosyasında alınan kusur raporu ile mahkememizce alınan kök ve ek rapor arasındaki kusur oranları arasında çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi amacıyla — kusur raporu alınmıştır.
—– tarihli kusur raporunda; “davalı sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yola gereken dikkati verip görüş alanını kontrol altında tutarak seyrini sürdürmesi, mahal şartlarına uygun seyretmesi gerekirken bu hususlara riayet etmemiş, kontrolsüz şekilde sağ şeride manevra yapıp sağ şerit üzerinde seyretmekte olan sürücü —-idaresindeki aracın sol arka yan kısmına çarpıp sola doğru savrulduğu esnada, sol şerit üzerinde seyreden davacı idaresindeki araca idaresindeki aracın sol yan kısmı ile çarptığı, motosikletin seyir durumunu tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla olayda; asli ve tam kusurludur ( % 100 oranında). davacı sürücü …, sevk ve idaresindeki motosiklet ile sol şerit üzerinde seyrini sürdürdüğü esnada, gerisinden gelip sağa manevra yaparak sağ şerit üzerinde seyreden aracın sol arka yan kısmına çarpıp çarpmasının etkisi ile sola savrulan aracın sol yan kısmı ile, idaresindeki motosiklete çarpması sonucu meydana gelen olayda; olayın oluş şekli dikkate alındığında kusursuzdur.” şeklindedir.
Makine mühendisi—-ve hesap bilirkişisi——- tarafından düzenlenen 10/11/2020 tarihli raporda; eksikliklerin bulunması nedeniyle rapor düzenlenmediği, mahkememizce aracın hasarına ilişkin tamir evrakları ve aracın dava konusu kazadan önce kazasının bulunup bulunmadığı yönünde eksikliklerin tamamlandığı, davacı vekilinin müvekkilinin kaza esnasında koruyucu ekipmanlarının bulunduğuna ilişkin beyan ve ekinde fotoğrafları ibraz etmiştir.
Mahkememizce —— alınan 02/08/2021 tarihli raporda; Maluliyete İlişkin İnceleme—- Sayılı raporuna göre Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri E Cetveline göre %4,2 (YüzdeDörtVirgülİki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (Altı) Ay olduğu, İyileşme süresi içerisinde ilk 2 (İki) Ay başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği şeklindeki raporun dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, davacıya dava dışı — tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığına ya da çalıştığı kurum olan —-tarafından geçici iş göremezlik süresi boyunca maaş ödemesine devam edildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belge ve bilgi tespit edilemediği, davacının geçici iş göremezlik zararından bu yönde herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, davalı …. tarafından davacıya yapılan herhangi bir geçici ve sürekli iş göremezlik ödemesi tespit edilemediğinden, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararından bu yönde herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, davacı …—– hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 10.497,18 TL olduğu, bakıcı gideri zararının 3.294,00 TL olduğu, sürekli iş göremezlik zararının 66.490,61 TL olduğu, yol ve diğer giderler için zararının 625,00TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili rapordan sonra ıslah dilekçesi sunmuştur.
Tüm dosya kapsamından; davanın, 01.03.2016 tarihinde davacı adına kayıtlı —- plakalı motosiklet ile davalıların sürücüsü maliki ve — sigortacısı olduğu —– plakalı aracın karıştığı kazada davacının yaralanması ve motosikletinin hasara uğraması sebebiyle geçici ve sürekli iş göremezlik, eczane, medikal, yol, sağlık vb giderler, bakım gideri, motorun hasar görmesi nedeniyle motorsiklet hasar bedeli, davacıya —– motorsiklet ekipman bedeli,—– masrafı, ekspertiz ücreti ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu,
—- plakalı aracın davalı … —nezdinde ——- Poliçesiyle ile sigortalı olduğu,
Meydana gelen trafik kazasında —- alınan kusur raporunda davalı sürücü …——- % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığının belirlendiği, çelişkinin giderilmesi amacıyla alınan — raporu olayın oluşuna uygun olduğundan mahkememizce de kusur oranlarının bu şekilde kabul edildiği,
——Hukuk Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonraki —– —- Karar sayılı kararında da belirttiği üzere maluliyetin tespitinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre belirlenmesi gerektiği, her ne kadar—- iptal kararından sonra —–Hukuk Daireleri’nin kararları uyarınca Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca rapor alınmasına yönelik yeniden rapor alınmışsa da —son içtihatlarında kaza tarihi itibariyle geçerli olan yönetmelik uyarınca maluliyet raporu alınması gerektiği belirtildiği, somut olayda kaza tarihi olan 01/03/2016 tarihinde Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik esaslarına göre alınmış raporun hükme esas alınması gerektiği, ancak alınan 26/08/2021 tarihli hesap raporunda —- Sayılı raporuna göre Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri dikkate alınarak düzenlenen rapordaki oran ve süreler dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, davacı tarafın da yapılan bu hesap yönünden davayı miktar olarak ıslah ettiği, söz konusu rapor davalıların aleyhine olmadığından bu durum karşısında mahkememizce ek rapor alınmasına gerek görülmediği,
— Tarihinde — Sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan—Esas,—-Karar Sayı ve—- Tarihli ilamında “VI. HÜKÜM —–tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun; —– tarihli ve 6704 sayılı Kanun’un 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin; 1. Cümlesinde yer alan; —- Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna denilmekle, Karayolları Tarfik Kanunu’nun “Madde 90 – (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.) Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun (…)(2) öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun (…)(2) düzenlenmeyen hususlar hakkında —- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. (2) Anayasa Mahkemesi’nin — tarihli ve —–sayılı Kararı ile, bu maddenin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlar-da…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.” Şeklinde değiştiği görülmüş olup;
—-. Sayılı İlamı İncelendiğinde; “Bu durumda mahkemece, ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, Dairemiz Yargıtay ‘da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde —– tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda —– yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” şeklinde olduğu,
Dolayısıyla bilirkişiler tarafından —-kullanılarak yapılan hesabın doğru olduğu, 10.497,18 TL geçici iş göremezlik, 66.490,61 TL sürekli iş göremezlik, 3.294,00 TL bakıcı gideri, 625,00 TL——- —— giderlerinin, 17.500,00 TL motorsiklet hasar bedeli, 1.420,00 TL kask, motor ekipman bedeli, 380,00 TL otopark çekici masrafının olduğu, davalı …— plakalı aracın maliki olup, 2918 sayılı KTK 85.maddesi (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996 – 4199/28 md.) ne göre; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olurlar. (Değişik: 17/10/1996 -4199/28 md.) İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımıcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” maddesi gereği zarardan sürücü ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu,
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, KTK. m. 91’de belirtildiği üzere işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları karşılamak amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür.
2918 sayılı KTK.nun 91.maddesine göre: “İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Yasanın 85/1. maddesine göre de, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yasanın 91/1. ve 85/1. maddeleri bir arada ele alındığında, — yapan sigortacının poliçede belirlenen limite kadar, işletenin sorumluluğunu üstlendiği sonucuna varılabilmektedir. Yasanın 85/Son maddesine göre, işleten, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan, sigortacının sorumluluğunun da gerek zamanaşımı ve gerekse zararın niteliği yönünden işleten gibi değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sigorta Şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde—– belirlediği teminat limitleri ile sınırlıdır. Bu teminat limiti her durumda ödenmemektedir. Öncelikle hak sahiplerinin talep edebileceği tazminat miktarı, tarafların kusurları da dikkate alınarak tespit edilmektedir.
Her ne kadar davalı taraf geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu ileri sürmüşse de —–Karar sayılı kararında da; “2918 sayılı KTK 98. maddesinde —– sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmış olup bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan — teminatının — Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmesi ile aynı yönde değişiklik 2918 sayılı KTK’da yapılmadığından yukarıya aktarılan Anayasa Mahkemesi iptal kararı gereğince yeni Genel Şartların A.5.b maddesi sigorta şirketinin sorumluluğunu daraltan nitelikte olduğundan uygulanamayacaktır. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.” belirtildiği üzere geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında olduğu, davacının 10.497,18 TL geçici iş göremezlik alacağının olduğu,
Her ne kadar davalı … vekili bakıcı giderlerinin teminat dışı olduğunu ileri sürmüş olsa da;—- incelendiğinde; ” Davacı …— kazadaki yaralanması nedeniyle, —- —tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporu gereği davacının %99 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı olmasına göre sürekli bakıma muhtaç olduğunun ve bakıcı gideri ödemek zorunda kalacağının kabulü yerinde olmakla birlikte; bakıcı gideri olarak ödenecek bedelin net asgari ücret üzerinden belirlenmesine ilişkin hesaplama doğru değildir. Davacı .— bakıcı gideri için yapılacak hesaplamanın, kaza tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücret tutarı üzerinden yapılması gerektiği dikkate alınarak bu konuda bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.” denilmek suretiyle, —– Raporuna göre geçici iş göremezlik dönemi içerisindeki 2 aylık bakıcı ihtiyacının olduğu süre boyunca davacının maluliyetin %100 olacağı dikkate alınarak kaza tarihinden bakıcı ihtiyacının son bulduğu tarihe kadar yürürlükte olan brüt asgari ücret esas alınarak bakıcı gideri hesaplandığı, yapılan hesabın doğru olduğu anlaşılmakla 3.294,00 TL bakıcı giderinin kabulünün gerektiği,
Tedavi giderlerinin teminat dışı olduğu ileri sürülmüşse de; —; “Davacının istek kalemleri arasında tedavi giderleri de bulunmaktadır. Mahkemece, 2918 sayılı yasanın değişik 98. maddesine göre trafik kazası nedeniyle üniversiteler bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmetleri bedelleri —tarafından karşılanacağından sağlık harcamalarının davalı … şirketince karşılanma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle tedavi giderlerinin hesaplanmaması doğru bulunmamıştır. Oysa, davalı … şirketinin 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı KTK.nin 98. maddesinde yapılan değişiklikle — sorumluluğu dışında kalan tedavi giderlerinden sorumluluğu devam etmekte olup, ayrıca — poliçelerinde sakatlanma teminatı ile tedavi giderleri teminatlarının ayrı olmasına göre tedavi gideri ödemesinin tedavi gideri teminatından karşılanacağı da nazara alınmalıdır. Bu halde mahkemece, öncelikle davacıya talep ettiği tedavi giderlerine ilişkin delillerini sunması için imkan tanınması, belge sunulmasa dahi yaralanmanın derecesi ve doktor raporları ile hastane kayıtları incelenerek, yaralanma nedeniyle —— sorumluluğu dışında kalan yapılması gerekli tedavi giderlerinin (—- olabileceği konusunda uzman hekim bilirkişiden görüş alınması, buna karşın zararın miktarı tam olarak belirlenemezse BK’nun 42. maddesi gereğince, yargıç tarafından somut olayın özelliği ve kapsamı da gözetilerek tedavi gideri yönünden uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.” şeklindeki ilamı doğrultusunda kişinin yaralanmasına bağlı fatura fiş sunamasa da —. giderlerin hesaplanabileceği göz önüne alınarak bilirkişi tarafından yapılan hesap sonucu davacının kaza sonrası tedavileri sırasında yol gideri olarak 425,00TL’nin ve pansuman ve bakım malzemeleri vb gibi giderler içinde 200,00TL nin kadri maarufunda olduğu kanaatine varılarak toplam 625,00 TL’nin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının talep edebileceği, hasar nedeni ile oluşan zarar bedelinin 17.500,00 TL olduğu, davacının koruyucu malzemeleri ile ilgili talep edebileceği tazminat miktarının 1.420,00 TL olduğu, davacının —- otopark ve çekici ücreti ödediği, bu masrafın gerçek zarar kapsamında değerlendirildiği,
—— plakalı araç——–sayılı poliçesi ile davalı …. —- sigortalısı olduğu, sigorta teminat limitinin kaza tarihi itibariyle — olduğu, bu nedenle davalı ..— araç, hasarlarından, koruyucu, malzeme bellerinden ve —- ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar maddesi uyarınca davalı .—- sürücüsünün kusuru oranında davacının talep edebileceği motor hasarı, koruyucu malzeme bedeli ve otopark ücreti tazminatlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu,
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hâkim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay’ın süreklilik kazanan kararlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunmadığı, kazaya ilişkin fotoğraflarda motorsiklet kullanan davacının koruyucu ekipman kullandığı, dolayısıyla müterafik kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından hükmedilen tazminatlardan indirim yapılmasına gerek görülmediği,
Davalıların maddi tazminatların tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığından sigorta şirketi yönünden hükmedilen tazminatlara dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise haksız fiil kapsamında kaza tarihinden itibaren faiz işletmek gerekmiştir.
Ekpertiz ücreti yargılama gideri olduğundan yargılama giderleri arasında değerlendirilmiştir.
Davacının bir diğer talebi de manevi tazminattır.
Manevi tazminat açısından ise; 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde—– göre isabetli bir biçimde göstermelidir. —-
Somut olayda; davacının maluliyet oranı, geçici iş göremez kaldığı ve bakıcıya ihtiyaç duyduğu süre, davacının ve davalıların ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza tarihi gözetilerek davacı için 16.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, müteselsil sorumluluk kapsamında davalılar … —- manevi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, söz konusu manevi zararın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle alacaklara kaza tarihi olan 01/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz işletmek gerektiği, bakiye talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-10.497,18 TL geçici iş göremezlik, 66.490,61 TL sürekli iş göremezlik, 3.294,00 TL bakıcı gideri, 625,00 TL eczane, sağlık, yol, —- giderler, 17.500,00 TL motorsiklet hasar bedeli, 1.420,00 TL—– otopark, çekici masrafının davalılar .—-kaza tarihi olan—- tarihinden, davalı … —- tarihi olan 04/05/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile birlikte davacıya verilmesine,
2-16.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/03/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar … ve ..—- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Bakiye talebin reddine,
4-Karar harcı 7.938,09 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 442,02 TL peşin harç ve 249,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 693,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.245,07 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 442,02 TL peşin harç ve 249,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 722,22 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 652,65 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.850,00 TL bilirkişi masrafları (5 farklı bilirkişi), —-tarihli 562,00 TL bedelli, 28/07/2020 tarihli 323,00 TL bedelli, 03/02/2021 tarihli 820,00 TL bedelli—- üzere toplam 5.769,65 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 5.157,48 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar …—.. tarafından yapılan 64,85 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 6,88 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalılara ödenmesine, bakiye giderin davalılar …—-üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Maddi tazminat yönünden;
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen kabul edilen miktar üzerinden 13.469,65 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden;
a)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen kabul edilen miktar üzerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve ..—- alınarak davacıya verilmesine,
b)Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli reddedilen miktar üzerinden —- esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve ..—verilmesine,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar …, … vekilinin, davalı …—– vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.