Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/493 E. 2022/309 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/493 Esas
KARAR NO: 2022/309
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan — tarihinde sevk ve idaresindeki — plaka numaralı araçla, —–yaya olarak girmek üzere olan müvekkiline, arkaya bakmadan ve gerekli kontrolleri yapmadan geri geri gelerek çarptığını ve müvekkilinin ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, — plaka sayılı aracın trafikle diğer davalı — adına kayıtlı olduğunu, aracın ———– davalı — tarafından yapıldığını, kazadan sonra müvekkilinin ——tedavi altma alındığını ve ilk muayenede doktorların “mühim bir şey olmadığını, ağrıların normal olduğunu ve bir iki gün içerisinde geçeceğini” beyan ettiklerini, ayrıca kazadan hemen sonra müvekkili henüz kendine bile gelemeden, polisler tarafından ifadesi alındığını ve müvekkilin de sonucun bu kadar vahim olacağını tahmin edemediğinden o esnada şikayetçi olmadığını, ancak olaydan sonra hastanede müşahede altında tutulan müvekkilinin ağrılarının giderek arttığını ve çekilen geniş kapsamlı film ve yapılan tetkikler sonucunda müvekkilin bacaklarında kaza sonrası kırıklar oluştuğu tespit edildiğini, müvekkilinin davalı sürücünün tam ve asli kusuru ile sebebiyet verdiği kaza sebebiyle bir çok operasyon geçirmek zorunda kaldığını ve en son —- tarihinde gerçekleştirilen operasyonda müvekkilinin sol bacağının diz hizasından kesildiğini, davalı sürücünün tam ve asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza neticesinde müvekkilinin hayatının tamamen değiştiğini, —- olsa da kimseye muhtaç olmadan, tek başına yaşanımı sürdürebilen, yaşının getirdiği hastalıklar dışında ciddi bir sağlık sorunu olmayan müvekkilinin, kaza sonucunda bacağını kaybederek, yatağa bağlı ve bakıma muhtaç hale geldiğini, hem bedensel hem de ruhsal anlamda çok büyük bir çöküş yaşadığını, müvekkilinin yanısıra ailesinin de kaza sebebiyle hem maddi ve hem de manevi olarak mağduriyet yaşadığını, bu sebeplerle psikolojik olarak yıkılmış olan müvekkilinin yaşadığı ağır elem ve ızdırabı hafifletmesi için — manevi tazminatın —– müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı Asil —cevap dilekçesinde özetle: — yılları arasında yanında özel şoför olarak görev yaptığı —- yılında işlerinin bozulması ve bankalardan kredi çekememesi nedeniyle araç almak için kredi çektiğini, o dönemdeki şirket araçları olan —- peşinat olarak verdiklerini ve kalanını kredi olarak kendisinin çektiğini, aracı aldıkları yerin — olduğunu, krediyi kendisi çektiği için araç ruhsatı da kendi adına kayıtlı olduğunu, ayrıca — yaşadığı böbrek rahatsızlığı sebebiyle işten ayrılması gerektiğini, ameliyat olduğunu ve bir böbreğinin alındığını, bu dönemde araç kredi taksitlerini ödemeye devam ettiğini, taksitleri ödemesi için — kendisine emekli maaşının yattığı bankanın kartını verdiğini, onunla düzenli ödeme yaptığını, aracın borcu bitmeden— ilik kanseri sebebiyle —yılında vefat ettiği için kalan borçları ödeyerek aracı tekrar aldıkları yer olan —sattıklarını, satılan aracın parasını — aldığını, kazanın —-ölmeden önce meydana geldiğini, kazayı mahkeme tarafından gönderilen ön inceleme evraklarını aldığında öğrendiğini, aracı kullanan kişiyi —- ilk kez mahkemede gördüğünü, kaza ile ilgili hiçbir bilgisinin olmadığını, kazadan sonra tutanak tutulduğunu, aracın —- mevcut olduğunu, aracın sadece ruhsat kaydının kendi üstüne olduğuna tüm —-çalışanları dahil herkesin şahit olduğunu, son olarak kaza ile ilgili hiçbir bilgisi olmadığını bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle: — tarihli kazaya karıştığı belirtilen, — plakalı araç müvekkili şirkete— tarihleri arasında geçerli olmak üzere —- olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitimiz kişi başı —- olduğunu, trafik sigortacısı şirket; üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, dosyada kusur tespitinin yapılmasının gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın — gönderilmesine karar verilmesini, davacının trafik kazasından dolayı maluliyetinin olup olmadığının, varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, bu amaçla davacının ——– şevkine karar verilmesini, maluliyetin geçici nitelikte olup olmadığı, kaza ile netice arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve maluliyetin sürekli olup olmadığı konularının belirlenmesinin gerektiğini, davacı maluliyetine rağmen maluliyet halinden etkilenmiyorsa, kazanç kaybına uğramadan hayatını sürdürebiliyorsa, maluliyet tazminatına hükmedilmemeli ya da somut durum tazminat hesabında dikkate alınmasının gerektiğini, maluliyet sebebi ile ortaya çıkan zararlar uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap edilmesinin gerektiğini, tedavi giderlerinin tamamı yapılan —–kapsamından çıkarıldığını, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—— dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası nedeniyle geçici sürekli iş göremezlik, tedavi, bakım ve bakıcı gideri, manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce davaya konu aracın trafik kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının murisinin kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, kazaya ilişkin ceza dosyası celbedilmiş;—–müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş; kolluk vasıtasıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış; kusur raporu ve maluliyet raporları alınmıştır.
—– numaralı raporda özetle: davacının—- yararlanılmak suretiyle; Grup 1 kabul olunarak olay tarihindeki —–yaşına göre hâlihazırda %32.2 (otuz iki nokta iki) meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu, geçici iş göremezlik süresinin(tıbbi şifa) 6(altı) ay olduğu belirtilmiştir.
Maluliyete yönelik hem davacı hem de davalı tarafça itiraz bulunduğundan aşağıda açıklandığı şekilde birkaç kez maluliyet raporları alınmıştır.
—- sayılı maluliyet raporunda özetle: davacının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: E cetveline göre % 59 (yüzdeellidokuz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (işgöremezlik) süresinin — tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
—– sayılı raporda özetle: davacının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: E cetveline göre %59 (yüzdeellidokuz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (işgöremezlik) süresinin —tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
—-tarihli kamera kayıtları ile ilgili yazısında; kayıtların 2 aylık yasal bir süre ile tutulduğu, dolayısı ile arşiv kayıtlarında kaza tarihi ile ilgili kayıtların bulunmadığı belirtilmiştir. Kaza tespit tutanağı da yoktur. Bu nedenle Mahkememizce davacı tanığının dinlenildiği ve kusur raporu alınmasına yönelik keşif yapılarak, keşif sırasında tanığın ve davacı asil dinlenmiştir.
Davacı tanığı —- duruşma sırasındaki beyanına : “Ben arar ara davacının evine temizliğe giderdim, kaza günü de birlikteydik. Araç geri geri üzerimize doğru doğru geliyordu, biz bağırdık ama araç şoförü bizi duymadı ve aracı üzerimize sürdü, davacı aracın altında kaldı ve bacağından yaralandı.” şeklindedir.
Davacı tanığı—– keşif esnasındaki beyanı; Davacının kazadan önce yürüyebildiğini, kaza günü davacı ile birlikte —- taksi ile gittiklerini, tam hastane ana giriş kapısı önünde taksinin durduğunu, davacı ile birlikte taksiden indiğini, yüzlerinin hastane kapısına dönük olduğunu, davacının bacaklarına —– yılında protez takıldığını, bu nedenle baston yardımı ile yürüdüğünü, kendisinin davacının kolundan tuttuğunu, o sıra geri geri manevra yapmaya çalışan bir aracın kendilerine çarptığını, sırtlarının araca dönük olması nedeni ile tam olarak aracı göremediğini, ancak çevredeki insanların “dur dur” şeklinde bağırdıklarını duyduğunu, hatta aracın kaputuna vurulduğunu, ancak muhtemelen araç sürücüsünün bu sesleri duymadığını, ve manevra yaparken kendilerine çarptığını, aracın kendisine de sırtından çarptığını davacının yere düştüğünü beyan etmiştir.
Davacı —esnasında vermiş olduğu ifadede; o gün bakıcısı — birlikte— taksiden indiğini, hastaneye doğru yürüdüklerini, kolunda bakıcı —- olduğunu, yüzlerinin hastaneye dönük olduğunu, o sırada geri manevra yapan bir aracın kendilerine çarptığını, ne olduklarını anlayamadığını, çarpmanın etkisi ile yere düştüğünü, aracı hiç görmediğini, ancak çevredeki bir kısım insanların araca dur dur şeklinde ihtarda bulunduklarını duyduğunu, araç şoförünün muhtemelen uyarıları duymadığını beyan etmiştir
Yapılan keşif sonucu bilirkişi — tarafından hazırlanan kusur raporunda özetle: davalı sürücü—- hastane giriş kapısı önünde geri manevrası yaparken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, aracın gerisini kontrol etmediği, çevredekilerin uyarısına rağmen aracın gerisinde hastaneye girmek üzere olan yaya —– çarparak kazaya neden olduğu, —-plakalı aracın sürücüsü —- geri manevrası yaparken gereken kontrolleri yapmamış, trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmış olup —- belirtilen kuralları ihlal ederek kazanın meydana gelmesinde asli ve % 100 kusurunun olduğu, davacı yaya —-, meydana gelen kazada ve kaza sonucu yaralanmasında alabileceği bir tedbir olamayacağı nedeni ile atfıkabil kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan son hesap raporunda özetle; Davacının belirlenen —- tıbbi sifa devresinde —- kazanç kaybı oluştuğu; davacı ev kadım olmakla, geçici göremezlik ödeneği alması söz konusu olamayacağı cihetle, bu yönde mükerrerlik oluşmadığı, davacının çalışma gücünde — eksilme meydana gelmesi sebebiyle, — karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu, sürekli iş göremezlik zararı ile mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı, davacını belirlenen — aylık devredeki bakıcı gideri zararının — olduğu, yol gideri kapsamında olay yerinin tarihi ve ekonomik koşullarına nazaran —- belgesiz paramedikal harcamalar kapsamında —- olmak üzere, toplam —kadri marufunda bulunduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; —tarihinde davalı — trafik sigortalısı, diğer davalı —adına kayıtlı, sürücüsü diğer davalı — yönetimindeki —- girişinde yaya olarak hastaneye girmek üzere iken davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığı, kaza sonucu davalı sigorta şirketi tarafından davacıya davadan önce —- ödeme yapıldığı, davacının bakiye maddi tazminatını talep ettiği, ayrıca manevi tazminat talebinde bulunduğu,
—- plakalı aracın, —- sigortalısı olduğu, araç malikinin kaza tarihi itibarı ile —— olduğu,
Kazanın meydana gelmesinde — plakalı aracın sürücüsü — Karayolları Trafik Kanununun ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddelerinde belirtilen kuralları ihlal ederek kazarım meydana gelmesinde asli ve %100 kusurunun olduğu, davacı yaya —–, meydana gelen kazada ve kaza sonucu yaralanmasında alabileceği bir tedbir olamayacağı nedeni ile atfıkabil kusurunun bulunmadığı, davacının maluliyetinin belirlenmesi amacıyla —-raporlar alındığı, davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile; maddi tazminat hususunda davalı sigorta şirketi ile anlaştıklarını, bu nedenle maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan ettiği, davalı —– vekilinin de feraget nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği, dolayısıyla maddi tazminat talebinden feragat edildiğinden tüm davalılar yönünden maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının bir diğer talebi de manevi tazminat talebidir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —– gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle davacının manevi olarak zarara uğradığı, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranları, kazanın meydana geldiği tarih ve paranın alım gücü, davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyetinin oluştuğu, bacağının kesildiği, zararın boyutu göz önünde bulundurularak, davacı için —— manevi tazminata hükmetmek gerekmiş ve sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen Kabulüne,
1-Maddi tazminat yönünden davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2—— manevi tazminatın kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebinini reddine,
3-Karar harcı 1.502,82 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 375,71 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.127,11 TL harcın davalılar —– tahsili tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 375,71 TL peşin harç olmak üzere toplam 404,91 TL harcın davalılar —— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.259,30 TL tebligat gideri, müzekkere gideri, ATGV araç ücreti, 314,00 TL keşif ücreti, 1.700,00 TL bilirkişi (3 farklı bilirkişi masrafı) ücreti olmak üzere toplam 3.273,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 720,13 TL’sinin davalılar — alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar —- alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden davalı ——–vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022