Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/486 E. 2019/672 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/486 Esas
KARAR NO: 2019/672
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ : 20/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak, davalının yetkiye ilişkin itirazlarının yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, esasa ilişkin olarak, müvekkili şirketin——— tarihli ——- no.lu ——- TL bedelli faturası içeriği makineyi davalı tarafa ——– tarihli ———- no.lu sevk irsaliyesi ile eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim ettiğini, davalı tarafın itiraz dilekçesinde bu durumu kabul ettiğini, davalı tarafın müvekkilinin gönderdiği fatura içeriğine yasal süresi içinde itiraz etmediğini, bu durumda faturaya itiraz etmeyerek içeriğini kabul ettiğini, davalı tarafından süresi içinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, Davalı tarafın gerek yukarıda bahsedilen yasal süreler geçtikten gerekse de hakkında icra takibi başlatıldıktan sonra ödeme yapmak yerine kötü niyetli olarak makineyi iade etmeye çalıştığını, davalı tarafın göndermiş olduğu sipariş teklifinde ödemeyi cihaz tesliminde banka havalesi ile yapacağını taahhüt ettiğini, ancak davalı tarafından ödemenin taahhüt ettiği şekilde yapılmadığını, söz konusu ödeme yapılmadığından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın takip tutarı kadar borçlu olduğunun ticari defter kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile tespit edileceğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve alacak likit olduğundan davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak, müvekkili şirketin merkezi İzmir olduğunu, bu nedenle takibin izmir’de başlatılması gerektiği, takip İstanbul’da başlatıldığından yetki itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak, müvekkili şirketin —— kurulu ———– şirketlerinden olup kompresör ürettiğini, dahil olunan grubun diğer şirketlerinin makine ve döküm işi ile iştigal ettiğini, bu sebeple davacı tarafın esasa ilişkin belirtmiş olduğu teklifte bulunma kısmı, ticari defterlerde işlenmiş olduğu kısmı, cihazın sağlam çalışır ve taahhüt edilen ölçümleri yaptığı takdirde banka havalesi yapılacağı kısmının harfiyen doğru olduğunu, çünkü müvekkillerinin 1954 yılından beri dünya ticaretinde yer aldıklarını, bu sebeple belirtilen faturayı çeşitli bahaneler ile ödemeyecek ticari ahlaksızlıklarının bulunmadığını, bu kabul edilenlerin dışında dilekçede yazılanların tamamının gerçekleri saptırma olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden şirket ile müvekkili arasında ———– adlı ölçüm cihazı alımı konusunda anlaştıklarını, bunun üzerine alacaklı tarafından 27.01.2016 tarihli fatura kesildiğini, ancak alınan makine ile yapılan ölçümlerin hatalı çıktığı, makinenin bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı hususunun karşı tarafa e-posta ile bildirildiği ve yapılan görüşmelerden sonra müvekkili şirket fabrikasına eğitime gelen şirket mensubuna bu durumun açıkça bildirildiğini, ancak tatmin edici bir çözüm getirilmediğini, tüm bu durumlara rağmen hata giderilemediği için makinenin iadesine karar verildiğini, Teklif şartları ile anlaşıldığı şekilde davacı tarafın cihaz ile birlikte kalibrasyon sertifikası ve eğitim vereceğini, daha cihaz eğitimi verilirken ölçümleri doğru yapmadığından dolayı taraflar arasında e-posta yazışmaları yapıldığını, davacı tarafın sorumluktan kurtulmak ister gibi yazdığı iki gün ya da sekiz gün içersinde ayıbı bildirmediğinden malı kabul etmiş sayılır kanun hükmünün somut olayda uygulanamayacağı kanaatinde olduklarını, somut olayda davacı firmanın elemanlarının yapılan ölçümlerin satım amacına hizmet etmediğini kabul ettiklerini, 3-5 saatlik bir eğitim ile satım konusu ölçüm cihazının doğru ölçtüğünü anlayabilmenin imkansız olduğunu, bu anlamda alacaklının sattığı malın ayıplı/veya müvekkilin ihtiyacını karşılamadığını, satım sürecinde davacı tarafın ölçüm cihazını müvekkilin ihtiyacını karşılama garantisi ile pazarladıklarından dolayı mal ihtiyacı karşılamadığından satın alınmaktan vazgeçildiğini, bu durumun davacı yetkililerine 01.04.2016 tarihinde bildirilmişken onların kötü niyetli olarak 29.03.2016 tarihinde icra takibine geçtiklerini, Müvekkili şirket tarafından 01.04.2016 tarihinde iade faturası düzenlendiğini ve malın karşılıklı konuşmalar üzerine anlaşılan şekilde satıcı firmaya gönderildiğini, dolayısıyla davacının iddia ettiği şekilde bir alacağı bulunmadığını, bu aşamada dahi davacı tarafın satmış olduğu ölçüm cihazını müvekkilinin istemine uygun olarak teslim edildiğinde ödemenin yapılacağını, açıklanan nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, sayın Mahkeme aksi kanaatte ise davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına dayalı 19.350,23 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali müşavir ——– tarafından davacının defterleri incelenerek hazırlanan raporda özetle; davacı tarafın ibraz ettiği 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterlerinin noter kapanış onamalarının süreleri içinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği, dolayısıyla delil vasfında olduğu, dava konusu 1 adet faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, sevk irsaliyesinin sunulduğu, davacı şirketin davalı şirket muhasebe servisine 2016 Yılı Ocak ayma ait VUK 350 sıra no.lu Genel Tebliği gereğince BA ve BS mutabakat metni göndererek KDV hariç 16.398,50 TL tutarlı 1 adet faturanın kabullerinde olup olmadığını sorduğu, davalı ——- şirketinin de söz konusu faturayı alıp beyan ettiklerini kaşe ve imzalı olarak teyit ettikleri, davalı tarafın davaya yanıt dilekçesinde davacının takip ve dava konusu faturasının bir örneğini dosyaya sunmuş olup fatura üzerinde ‘Not: Alım faturası kayıtlarımızdadır, Ocak BA formunda belirtilmiştir’ ibaresinin yer aldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1 adet fatura bedeli olarak ——— TL alacağının bulunduğu, davalı tarafın söz konusu faturaya karşı ——- takip tarihinden sonra ——- tarihli ——- no.lu ——- TL bedelli bir iade faturası düzenlediği, söz konusu iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, fatura örneğini davalı tarafın cevap dilekçesi ekinde sunduğu, takip ve dava konusu davacı faturasının davalı tarafın kabulünde olduğu, 2016 Ocak BA formu ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edildiği, dosyada davalı tarafından TTK hükümlerine göre süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının olmadığı, davacı tarafın fatura bedelinin tahsili için davalı aleyhine 29.03.2016 tarihinde takibe geçmesi üzerine, davalının bu takibi öğrendikten sonra 01.04.2016 tarihinde iade faturası düzenlediği, malın iadesinin davacının kabul etmemesi üzerine yapılmadığı belirtilmiştir.
Davalı defterlerinin incelenmesi ve makinenin yerinde incelemesinin yapılması için alınan talimat raporuna göre; davalı şirketin 2015-2016 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, alış faturasının kayıtlarının uyumlu olduğu, defterlerin sahipleri lehine delil olma özelliğinin haiz olduğu, dava konusu faturanın 2016 ocak ayına ilişkin KDV hariç 16.398,00 TL olarak BA formunda bildirildiği, defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 1 adet fatura bedeli olarak 19.350,23 TL alacağının bulunduğu, davalının ürünün iadesi için düzenlediği iade faturasının davalı tarafça alınmak istenmediği 21.04.2016 tarihinde imzaladığı gönderiye ilişkin zarftan tespit edildiği, makinenin yerinde incelenmesinde; davaya konu ———– adlı ölçüm cihazı ile yapılan test ölçümlerinde kompresörden çıkan hava ile filtre edilip kurutulmuş havanın ölçüm değerlerinin birbirine çok yakın çıkması nedeniyle cihazın hatalı ölçüm yaptığı ve beklenen faydayı sağlayamadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı tarafın makinenin incelenmesi sonuçlarına ilişkin itirazları ve makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise açık ayıp mı gizli ayıp mı, ayıplı ise ayıbın üretimden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarının tespiti için mahkememizce ek rapor alınmıştır.
Ek raporda makine mühendisi bilirkişi; cihazın ayıplı olduğu, cihaz üzerinde herhangi bir darbe veya müdahale izi olmadığından ve cihazın ölçüm esnasında tekniğine uygun olarak monte edilmiş olduğundan, ayıbın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, üretimden kaynaklanan bir ayıp olabileceği, dosyadaki maillerden cihazın alımından itibaren düzenli ve istenen şartlarda ölçüm yapılamadığı anlaşılmış olup, cihazın test edilmesi için bir hava kompresörü sistemine bağlanması gerektiği ve ölçüm değerlerinin irdelenebilmesi için teknik bilgi ve deneyime ihtiyaç olduğundan ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda dava konusu ürünün üretimden kaynaklanan bir ayıbının olup olmadığı hususunda net bir biçimde tespit yapılmadığı, ayrıca gizli ayıba ilişkin değerlendirmenin yeterli görülmediği, raporun bu hali ile denetime elverişli olmadığı anlaşılmakla, Karşıyaka ATM ye yeniden talimat yazılarak 3 lü makine mühendisi heyetinden makine üzerinde inceleme yapılmak sureti ile makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın üretimden mi kullanımdan mı kaynaklanan ayıbı olduğunu, üretimden kaynaklanan ayıbı var ise bunun nedeninin tespitini ayrıca bu ayıbın makinenin teslimi sırasında açıkça belli olabilecek bir ayıp mı, yoksa teslimden sonra incelemek veya incelettirmek ile ortaya çıkabilecek bir ayıp mı yahut olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak gizli bir ayıp mı olduğu hususunda, ayrıca makinenin ne şekilde muhafaza edildiğinin de açıkça tespiti hususunda rapor alınmasının istenilmiştir.
Bilirkişi heyeti hazırladığı raporda; Tüm ölçüm sonuçları değerlendirildiğinde; makinenin broşüründe belirtilen değerler içinde doğru ölçüm sonuçları verdiği, makinede kusur tespit edilmediği, basınçlı hava hattındaki filtre ve kurutucu gibi elemanlar sonrasında alınan ölçümlerde aerosol miktarının kademeli olarak düştüğünün makine ile ölçülebildiği,———- firmasının makinanın ölçmesini beklediği değerlerin makinenin ölçüm skalasının içinde kaldığı, ölçme cihazının her kademede ölçme işlemini sağlıklı bir şekilde yaptığının gözlemlendiği, yapılan ölçümler ve değerlendirmeler neticesinde makinenin her türlü ortamda havada mevcut aerosol miktarını ölçtüğü görülmüş olup makinenin hiçbir kusurunun olmadığı veya gizli ayıplı olmadığına kanaat getirildiği belirtilmiştir.
08/03/2017 havale tarihli bilirkişi kök raporu ve 01/06/2017 havale tarihli bilirkişi ek raporu ile 19/02/2018 tarihli rapor arasında çelişki oluştuğu anlaşılmakla, çelişkinin giderilmesi için Karşıya ATM ye yeniden talimat yazılarak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için farklı bir 3 lü makine mühendisi heyetinden makine üzerinde inceleme yapılmak sureti ile makinenin taahhüt edilen nitelikte olup olmadığı veya ayıplı(üretimden kaynaklanan) olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın makinenin teslimi sırasında açıkça belli olabilecek bir ayıp mı, yoksa teslimden sonra incelemek veya incelettirmek ile ortaya çıkabilecek bir ayıp mı yahut olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak gizli bir ayıp mı olduğu hususunda rapor alınması istenilmiştir.
İkinci Bilirkişi heyeti hazırladığı raporda; farklı zamanlarda olmak üzere iki defa ölçüm yapıldığını, ilk ölçümde farklı noktalardan davalının cihazıyla ölçüm yapıldığı; ikinci ölçümde ise davacının getirdiği eşdeğer özellikteki makine ile birlikte davalının makinesinin ölçüm sonuçlarının değerlendirildiği, kompresör dairesinde mevcut basınçlı hava sisteminde 1. ölçüm noktasında doğrudan kompresörden çıkan yani herhangi bir filtreden geçmemiş havanın; 2. ölçüm noktasında ön filtreden geçmiş havanın; 3. ölçüm noktasında ise son filtreden geçmiş havanın ölçümü yapıldığı, 2. ölçüm noktasında gözlenen değerlerin 1. ölçüm noktasındaki değerlerin yaklaşık dörtte birine; 3. ölçüm noktasında gözlenen değerlerin ise 2. ölçüm noktasındaki değerlerin yaklaşık beşte birine düştüğü, bu durum her iki cihazında ölçüm noktalarındaki havanın gerçek durumuna göre ölçüm yaptıklarını gösterdiği, ———- mahallindeki test kompresöründe her iki cihazla yapılan ölçümlerde birbirine ve davalı … firmasına göre olması gereken değerlere çok yakın ve uyumlu değerler gözlendiği, bu durumunun her iki cihazında ölçüm noktasındaki havanın gerçek durumuna göre doğru ölçüm yaptıklarını gösterdiği sonucuna varıldığı, dava konusu ———- ölçüm cihazının taahhüt edilen nitelikte olduğu, 2 iş yeri incelemesi sırasında yapılan ölçümler ve gözlenen/tespit edilen ölçüm sonuçları dikkate alındığında dava konusu cihazın her koşulda gerçek zamanlı(anlık) doğru ölçüm yaptığı görüldüğünden, cihazın davalık ——— şirketinin ihtiyacını karşılayacak kapasitede olduğu ve kendisinden beklenen faydayı sağladığı, cihazın üretimden kaynaklanan herhangi bir kusuru açık veya gizli ayıbı olmadığı tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı vekili rapora beyan dilekçesinde; raporun iddialarını destekler nitelikte olduğunu, raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği ve talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ise beyanında çelişkinin giderilmediğini, üniversite öğretim görevlilerinden yada herhangi bir kamu kurumundan oluşturulacak bir heyetten yeniden rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın, fatura alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, fatura alacağını oluşturan 1 adet faturanın kompresör makinesi bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davalı tarafın fatura konusu makinenin ayıplı olduğu kendisinden beklenen faydayı sağlamadığını, makineyi iade etmek üzere davacıya gönderdiğini, davacının teslimatı kabul etmeyerek geri gönderdiğini beyan ettiği, dava konusu faturanın her iki tarafın incelenen defterlerinde kayıtlı olduğu ve yine tarafların defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.350,23 TL alacaklı olduğu, fatura karşılığı alınan makinenin yerinde incelenmesi neticesinde rapor özetlerinde anlatıldığı üzere makinenin ayıplı olmadığı kanaatine ulaşıldığı, dolayısıyla davacının faturaya konu makineyi ayıpsız bir şekilde davalıya teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün ——— E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin 19.350,23 TL asıl alacak üzerinden devamına, davalının asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün ——— E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 19.350,23 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 19.350,23 TL asıl alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.321,81 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 233,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.088,10 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 233,71 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL ilk masraf, 1.431,00 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, toplamda 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.960,20 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2019