Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/451 E. 2020/292 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/451 Esas
KARAR NO: 2020/292
DAVA: İtirazın İptali (Tacirler Arası Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/04/2016
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ((Tacirler Arası Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı aleyhine —– İcra Müdürlüğünün ——- sayılı dosyası ile ———-asıl alacak bedelli takip başlatıldığını, takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini ve —— tarihinde takibin durmasına karar verildiğini, söz konusu borca itirazın haksız olduğunu, müvekkili tarafından davalıya taraflar arasında akdedilen ——- uyarınca —— tarihinden ——- tarihine kadar faturalar gönderildiğini, bu faturalara davalı tarafından itiraz edilmediğin ve bu faturaların ödenmediğini, sözleşmenin 3.5 maddesine göre; müşteri’nin hesabında tanımlı toplam kredi’nin tükenmesi veya eksiye düşmesi halinde müşteri tarafından gün içerinde ——-yapılması gerekmekte olduğunu, yapılan kredi yüklemesinden öncelikli olarak eksi bakiye karşılanacak olduğunu, 2 iş günü içerisinde kredi yüklemesi yapılmaması halinde ——– ilgili bakiye tutarına karşılık bir faturayı tanzim ederek müşteriye göndereceğini, söz konusu faturanın müşteri tarafından 7 gün içerisinde ödenmemesi halinde ——–sözleşmeyi derhal feshetme ve eksik kalan tutarı yasal yollara başvurmak suretiyle müşteri’den talep etme hakkının saklı olduğunu, davalı müşteri eksik kredi sonucu oluşan borç bakiyesi karşılığında tanzim edilmiş faturaları 7 gün içerisinde ödemekle mükellef kılındığını, davalının müvekkili şirkete ——- borçlu olduğunu, takibe itirazın haksız olduğunu, davalının haksız itirazının iptalini, takibin —————İcra Müdürlüğü’nün ——– sayılı icra dosyası üzerinden devamını, haksız, itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sitıden aşağı olmamak üzere İnkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı ile alacak miktarı hakkında mutabakata varılamamış olduğunu, davacının müvekkili şirket ile arasında mevcut sözleşmeye aykırı tutarlarda faturalar düzenlendiğini, taraflar arasında ———- bulunduğu, tarafların davacıya ait —————– davalıya ait ——-yer alan ürünlerin listelenmesi ve bunun akabinde davalının ———- olan ———- mevcut ürün linklerinin tıklanması neticesi tıklanma başına ücretlendirme yapılacağı hususunda anlaştıklarını, müvekkili şirket linkine yapılan tıklanma ile ödenen ücret çarpıldığında bulunan ücretin fatura tutarından çok aşağıda olduğunu, fatura miktarlarının fahiş olduğunu, davacının kimi aylarda tek bir tıklanma ücreti olarak yaklaşık ——– ücret aldığını, her ay alınan tıklanma ücretinin değişken olduğunu, haksız davanın reddini, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile;—–.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—–İcra Müdürlüğünün ——- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesaba dayalı ——— asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında ———– bulunduğu, tarafların davacıya ait ——— olan ———-davalıya ait ——–yer alan ürünlerin listelenmesi ve bunun akabinde davalının ———- mevcut ürün linklerinin tıklanması neticesi tıklanma başına ücretlendirme yapılacağı hususunda anlaştıkları, davalı şirketin davacı tarafından gönderilen faturalara süresinde itiraz etmediği ve davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup her iki tarafın ticari defterlerine göre davacının davalıdan ———-alacaklı olduğu, bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili; cevap dilekçesinde müvekkili şirkete —— yer alan ürünlerin ——–üzerinden her tıklanmasında davalı tarafından davacıya ——– ödeyecekleri konusunda anlaştıklarını, ancak tıklanma ücretlerinin davacı tarafından faturaya fahiş olarak yansıtıldığını ileri sürdüğü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı şirketin davacı tarafından gönderilen fatura davalı davacı tarafından düzenlenen faturaların tarafların arasındaki sözleşmeye uygun düzenlenip düzenlenmediği, faturalar sözleşmeye aykırı düzenlenmiş olsa dahi davalı şirketin faturalara süresi içinde itiraz etmeyip faturaları defterine kaydetmesinin kendisini bağlayıp bağlamayacağı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişi ve bilgisayar mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; tarafların defterlerinin usule uygun olduğu, her iki tarafın defterine göre de davacının davalıdan ——- alacaklı olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerinin her iki tarafça kabul görmesi, davalı taraf kullanıcısının, davacı taraf ———yaptığı yayın öncesinde tıklama başı ücretini ve ayrıcalıklı yayın ücretini görmesi, yüklenen kredi miktarınca yayın yapılabilmesi, fatura bedellerine anlaşmada geçen süre içerisinde itiraz edilmemesi durumları birlikte değerlendirildiğinde, Davalı tarafın sözleşmeden doğan kalan ——- borcu Davacı tarafa ödemesi gerektiği, ancak incelenen trafik bilgilerini içeren belge fotokopilerinden anlaşıldığı üzere toplam satışların —– olması, piyasa koşullarında geçerli olan brüt satış bedelinin piyasa koşullan üst oranı olan %15 oranında —–tutarın Davacı tarafa ödenmesi uygun olacağı, önceki dönemlere ait Davalı tarafından ödenen — fatura tutarları dikkate alındığında ve sıralanan sebeplerle Davacı tarafın Davalı tarafa ———– tutarı geri ödemesi gerektiği belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora yönelik itirazların değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ——– tarihli ek raporunda; kök raporda bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Alınan kök ve ek rapora her iki tarafın da itiraz etmesi ve davalı vekilinin faturaların olması gereken tıklanma ücretlerinin çok üzerinde düzenlendiği, bu hususta ————- yılı tıklanma ücretleri ve —– dönüşüm oranları sorularak gelen yazı cevapları incelenmek suretiyle bilirkişi heyetinden 2. Kez ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 2. Ek raporunda da; gelen yazı cevapları incelenmiş ve kök raporda herhangi bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
—————– sayılı ilamında da açıklandığı üzere;
“Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren —–gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır.——————- Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren ———gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. İşin bedeli sözleşme kurulurken kararlaştırılmış olup, fatura ise bu aşama ile ilgili değil, ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir.
Faturayı alan (faturayı defterlerine kaydetmemesi koşulu ile) akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekir. Fatura, sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. 2. fıkra gereği ———gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura içeriğinin doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura değildir. Bu belge belki icap olarak kabul edilebilir ki, buna itiraz edilmemesi, anılan 21/2. madde hükmü anlamında sonuç doğurmaz. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması akdi ilişkinin varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkânı yoktur. Faturanın ispat aracı olması, ancak niteliği gereği faturaya geçirilmesi gereken bilgiler (olağan içerik) hakkında geçerlidir. Sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olarak düzenlenen faturanın şekli ve kapsamının ne olması gerektiği konusunda, Türk Ticaret Kanunu’nda özel bir hüküm bulunmamakta, anılan Yasa’nın 21. maddesinde neyi ifade ettiği açıklanmaksızın faturanın içeriğinden söz edilmektedir. Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme ———yer almaktadır. Faturanın olağan içeriği, akdin ifası ile ilgili hususlarla sınırlıdır (VUK’nın m. 230). Dolayısıyla, faturanın içeriği, faturanın bu temel niteliğine uygun olmadığı takdirde, ——günlük itiraz süresinin geçirilmesi bu hususları yazılı delil haline getirmez. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren —- içinde yapılmalıdır. İtirazın ——gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. ———- süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. ———– süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, —— sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. ——————
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da ——– yolu ile veya —— aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut ———-gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve — günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.”
Somut olay değerlendirildiğinde; cari hesabı oluşturan faturaların davalının ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu davalının da kabulünde olup, davalı tarafça faturaya ——–günlük yasal süresi içerisinde itiraz veya iade edildiği savunulmamıştır. Davalı taraf yalnızca faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiğini savunmuştur. Taraflar arası sözleşmenin Ödeme başlıklı kısmında 3.3 maddesine göre; ——- tarafından her ana kategori ve özel reklam hizmetlerine ilişkin güncel ———- yayınlanmaktadır. Ayrıca———- bir ürünün ve/ve ya ürünlerin görünüm sıralamasının değiştirilmesini ve ayrıcalıklı listeleme ——————adresinde yayınlanmaktadır. —– tarafından, saatlik olarak Müşteri tarafından kullanılan hizmetler kapsamında kullanıcıların Tıklama sayıları ile ———– fiyatlarının çarpılmaları ve varsa ayrıcalıklı listeme fiyatları eklenerek, Müşteri’nin ödeme yükümlülüğü hesaplanır ve bu tutar saatlik olarak Müşteri tarafından yüklenen Kredi’den düşülür.” şeklindedir. Bu kapsamda davacı vekiline sözleşmenin uygulandığı tarihten itibaren tüm ——-yayınlanan birim fiyatlarına ilişkin kayıtları sunmak üzere süre verildiği, davacı vekili tarafından birim fiyatların bildirilmediği, yine davalı vekili tarafından ——tarihinde ———–üzerinden sunulan beyan dilekçesinde; tıklanma sayılarının sadece davacı firmanın kayıtlarında bulunduğunu beyan ettiği, yine her ne kadar davalı vekili ——– günlük faturaya itiraz süresinin hakdüşürücü veya zamanaşımı süresi olmayıp ispat külfetinin yer değiştirdiğini ve faturanın sözleşmeye uygun düzenlenmediği husususun faturayı alana ait olduğunu ileri sürmüş olsa da sözleşmede açık açık birim fiyatların yazmadığı, tıklanma ücretine ilişkin birim fiyatlara ulaşılamadığı, yukarıda bahsi geçen —————– kararında da açıklandığı üzere davacının düzenlediği faturalar itirazsız şekilde davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu aşamadan sonra faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlenildiği hususunun ileri sürülemeyeceği gözletilerek davacının faturaya ve cari hesaba dayalı alacağın varlığını kanıtladığı anlaşılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. —————
——— 67/2.maddesi uyarınca alacağın fatura alacağı olup likit niteliği gözetilerek, kabul edilen alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ——–İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin ——– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan ——- % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 6.388,65 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.129,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.259,01 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma, 1.129,55 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.158,75 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 266,85 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.400,00 TL (2 farklı bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 1.666,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.834,82TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep etmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2020