Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/431 E. 2020/721 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/431 Esas
KARAR NO : 2020/721

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2016
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün—– Sayılı dosyasında müvekkili aleyhine—–bedelli iki adet çek için 54.215,05.-TL alacak talebi ile icra takibi başlatılmış olup, davacının böyle bir borcu olmadığını, davalı tarafa söz konusu çeklerin mal alımına ilişkin teminat olarak verilmiş olduğunu, 11.01.2016 tarihinde müvekkili şirkete cari hesap bakiyesinin —– olduğu ve bu ödeme yapıldıktan sonra bakiyenin kalmayacağı ve uhdelerinde olan 2 çekin de iade edileceğinin bildirildiğini, bu konuda —— olduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin 04.02.2016 tarihinde davalının banka hesabına 7.000,00 USD ödeme yaptığını, ancak davalı tarafın kötü niyetli olarak çekleri iade etmeyerek müvekkili aleyhine haksız yere icra takibi başlatmış olduğundan huzurdaki davayı açma zarureti doğmuş olduğunu, İstanbul Anadolu ——-. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin durdurulmasına, İİK 72/2 f. hükmü gereğince gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın —— aşağı olmamak üzere takdir edilecek teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının %20’sinden az olmamak suretiyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun müvekkil şirkete verdiği iki adet çek için taraflarınca —–tarihinde İst. And. ——.İcra Md. ——-. sayılı dosyadan icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu çeklerin davacının iddia ettiği gibi teminat çeki olmayıp, borca karşılık verilen çekler olduğunu, esasında çeklerin teminat çeki olduğuna dair —-söz konusu olmadığını, dava konusu çeklerin —– keşide tarihli olup, davacı şirketin hiçbir dayanağı olmaksızın işbu çeklerin teminat çeki olduğunu iddia ettiğini, işbu çeklerin bedelinden mahsup edilmek üzere taraflarına kesilen İade Faturasının da taraflarınca ——– ihtarnameyle iade edildiğini ve cari hesapta mutabık olmadıklarının kendilerine ihtar edildiğini, akabinde yine ————–Noterliğinden davacı şirkete keşide edilen ———- yevmiye nolu——- İhtarnamede de Cari Hesapta mutabakat sağlanamadığı ve adı geçen çeklere dair icra takibi olduğunun ihtar edildiğini, davacı şirketin bugüne kadar hiçbir taahhüdünü yerine getirmediğini ve müvekkil şirketi sürekli oyalayarak mağdur ettiğini, müvekkili şirketin icra takibini başlattığı ——- ödeme yapıldığını savunarak, haksız davanın reddi ile bu dava sebebiyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 72. Maddesine dayalı açılan menfi tespit talebine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün —–sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davalı tarafça davacı —— bedelli çek ——- çek tazminatı, 157,50 TL komisyon, 648,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam—– alacak talebiyle — senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile takibin kesinleştiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davalının takip tarihi itibariyle davacıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davacı Şirkete —– tarafından hazırlanan 29/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete ait ——– defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında (defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar – hesap dönemi ———- dönemlerine ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olabileceği, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre 6.765,80 TL alacaklı olduğu, davalı yan ticari defterlerin de incelenmesi sonucu durumun netlik kazanacağı belirtilmiştir.
Davalı Şirkete ait—— tarafından hazırlanan 25.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olabilme niteliğine haiz olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ticari defter kayıtları ile sabit olduğu, takibe konu çeklerin tarafların kayıtlarında bulunması ile borca karşılık verilmiş olduğunun kabulünün gerekeceği, davacının —– olması nedeniyle davalı Şirket kayıtlarında yer almadığı, davalı şirket kayıtlarına göre davalı şirketin davalı şirketten 28.720,34 TL alacaklı olduğu, taraf kayıtlarının birlikte değerlendirilmesiyle; davacı kayıtlarına göre 22.070.49 TL veya davalı kayıtlarına göre 19.438,55 TL, kur farkları sair haklar raporun hesaplama bölümünde oluşturulan tabloda gösterildiği üzere yapılan hesaplama sonucunda davacının davalı tarafa 19.438,55 TL ödemesi gerektiği belirtilmiştir.
Mali müşavir ——tarihli raporda özetle; öncelikle Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda —-bir hesaplama yaptığı ve sonuç belirttiğinin anlaşılamadığı, her iki bilirkişiden alınan bilirkişi raporlarında yer verilen taraf ticari defter kayıtları üzerinden mutabakatsızlık tespiti yapılması gerektiği ve buradan çıkacak sonuca göre değerlendirme yapılarak sonuca gidileceği, davacı şirketin defterlerine göre; davalı şirkete—– alacaklı duruma geçtiği, davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarında; davacı şirkete —– tarihinde gerçekleştirdiği —– borçlu duruma geçtiği, takip tarihi itibarıyla taraflar arasında —– mutabakatsızlık bulunduğu, ——alınan fatura ve davacı şirketin——– ihraç kayıtlı beyannamesinden hareketle ilgili faturanın davalı şirket kayıtlarında olduğu gibi — olarak 4.012,37 TL olarak kayıt altına alınması gerektiği, diğer bir ifadeyle bu fatura yönünden davalı şirket ticari defter kaydına itibar edilmesi gerektiği, davacı şirketçe davalı şirkete ——- ödemesi yapıldığı, bu çek ödemelerinin yapıldığı tarihte davalı şirketin— alacaklı durumda bulunduğu, diğer bir ifadeyle söz konusu — teminat olarak değil mevcut borca karşılık keşide edildikleri ve borç bakiyesini sıfırladıkları, keşide edilen bu çeklerden — Karşılığı — çekin davacı şirketçe vadesinin ileriye kaydırılması talebiyle —– ettiği, davalının ise —–çeki davacı şirkete iade ettiği, davacı şirketin kayıtlarında ise sadece —çekin iade kaydına yer verildiği, davalı şirkete vadesi değiştirilerek —— çeki kendi aleyhine olacak şekilde kayıtlarına almadığı, bu nedenlerle çek kayıtları yönünden davalı şirket ticari defterlerindeki kayda itibar edilebileceği, — yönünden; davacı şirketçe davalı şirkete — ve davalı şirketçe ticari defterlere kaydedilen 1.200,00 TL ödemenin davacı şirketçe kendi aleyhlerine olacak şekilde ticari defterlerine kaydedilmediği, bu kayıt yönünden de davalı şirket ticari defter kaydına itibar edilebileceği, —- yönünden; davacı yanca davalı şirket adına düzenlenmiş, ancak davalı şirketçe Bakırköy –.Noterliği, —- Nolu İhtarname ekinde yasal süresinde davacı şirkete — anlaşıldığı kadarıyla gerçek bir navlun bedelini yansıtmaya yönelik değil, hesabın kapatılmasına yönelik —düzenlenmesi sebebiyle —doğurmadığından düzenlendiği anlaşılmış olup, bu faturanın davalı şirket aleyhine borç yükü getirip getirmeyeceği hususlarında takdirin mahkemeye ait olduğu, yapılan açıklamalar sonucu takip tarihi itibarıyla davalı şirketin— konumunda olduğu, buna —- aldığı ve takip konusu yaptığı—— olduğu, sonuç olarak takip tarihi itibarıyla davalı şirketin davacı şirketten takip konusu çekler de dahil;—–ödeme yaptığı, böylelikle takip konusu yapılan çeklerden kaynaklı;—- kaldığı, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenen ve tespit edildiği üzere borç bakiyesini kapatmaya yönelik düzenlendiği—- Yüce Mahkemeye ait olacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davalı alacaklının davacı borçlu aleyhine 2 adet çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile takip başlattığı, davacı tarafın takibe konu çeklerin mal alımına ilişkin teminat olarak verildiği, davalı tarafın talebi doğrultusunda cari hesap borcu olarak bildirilen 7.000,00 USD’nin ödenmesiyle cari hesap borçlarının sona erdiği, böylelikle çeklerin de kendilerine iade edilmesi gerektiği iddiasıyla takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiği, davalı tarafın da söz konusu çeklerin teminat amacıyla değil borca mahsuben verildiğini, borcun ödenmediğini, davacı tarafça takip tarihinden sonra —- yapıldığını kabul ettiklerini beyan ettiği, mahkememizce tarafların cari hesap hareketlerinin incelenmesi amacıyla defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, talimat raporuyla davalı tarafın, mali müşavir —-tarafından davacı tarafın defterlerinin incelendiği, ancak bu raporlarla sonuca gidilemeyeceği anlaşıldığından mahkememizce —- yeni bir rapor alındığı— tarafından düzenlenen raporda taraflar arasındaki mutabakatsızlıkların açıklandığı, her ne kadar davacı taraf takibe konu çeklerin teminat amacıyla davalıya verildiğini ileri sürmüşse de çeklerin teminat olarak verildiğine ilişkin yazılı bir delil bulunmadığı, cari hesap hareketleri incelendiğinde çeklerin cari hesaba mahsuben verildiğinin anlaşıldığı,
taraflar arasında bulunan ticari ilişki sonucu; davalının takip tarihi itibariyle davacıya —- borçlusu olduğu, davacıdan da 2 adet takibe konu çek nedeniyle alacaklı olduğu, takibe konu —-alacağının bulunduğu, davacı tarafından takip tarihinden sonra yapılan — — düşüldüğünde davalının takip konusu çeklerden dolayı — kaldığı, davacı tarafın davalı aleyhine düzenlediği—- olduğu, her ne kadar davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde; —- faturasının davalı şirketin talimatıyla kesildiğini, takip konusu çeklerin — teminatı olarak davalıya verilmesi nedeniyle kendi defterlerinde yer almadığını, email yazışmalarının davalı tarafından kabul edildiğini ve —- tarafından kötüniyetli olarak iade edildiğini ileri sürmüş olsa da taraflar — Tarihli,—— gerçek — bedelini yansıtmaya yönelik değil, hesabın kapatılmasına —iadesi şeklinde düzenlenmesi — doğurmadığı, bu şekilde düzenlendiği, bu faturanın davalı şirketçe Bakırköy —Noterliği, –Nolu İhtarname ekinde yasal süresinde davacı şirkete iade edildiği, açıklanan nedenlerle söz konusu faturanın davacı lehine dikkate alınmaması gerektiği,
Davalı taraf takip başlatırken çekler için ödenen bedelleri ——- bedellerinden mahsup ederek talepte bulunduğu,—— edilmek suretiyle) ödeme düşülerek davalı şirketin bu çek yönünden —- olarak her iki çekten bakiye bedelleri toplamı olan (– takip tarihinde— talepte bulunduğu, yine çek tazminatı olarak —- üzerinden, —-üzerinden talepte bulunduğu, ancak tüm alacak — çevirerek talep ettiği, dolayısıyla talebinin —olarak kabul edilmesi gerektiği,
Bilirkişi raporunda;— hesaplanan alacak — hesaplanmadığı, ayrıca– talepleri de değerlendirilmediğinden söz konusu işlemler mahkememizce resen hesaplanarak yapıldığı,
Cari hesapların incelenmesinden, davacı tarafın takip tarihi olan —- borçlu olduğu, ancak davalı tarafın takipte asıl alacak olarak— talep ettiği,
Asıl alacak yönünden; açıklanan sebeple taleple bağlı kalınmak suretiyle ——- satış kuru üzerinden hesaplanması gerektiği, ( takip tarihi olan 02/02/2016 tarihinde efektif satış kuru üzerinden —— davalının takip tarihinde davacıdan 16.211,84 USD karşılığı 48.021,10 TL asıl alacaklı olduğu,
Çek tazminatı ve çek komisyonundan davacının sorumlu olabilmesi için çeklerin ibraz edildikleri tarihte karşılıklarının bulunmaması gerektiği, bu kapsamda Mahkememizce çeklerin ibraz edildiği tarihte karşılıklarının bulunup bulunmadığı, çek bedellerinin ödenip ödenmediği hususunda ilgili bankaya müzekkere yazıldığı,—– ibraz edildiğinde karşılıksız işlemi gördüğü, —— tarihinde ibraz edildiğinde karşılıksız işlemi gördüğü, banka yasal yükümlülük bedelinin ödendiği, işlem esnasında hesap bakiyesinin — dolayısıyla gelen müzekkere cevaplarından takibe konu çeklerin ibraz tarihlerinde karşılıklarının bulunmadığının anlaşıldığı, çek komisyonu ve çek tazminatının TL olarak hesaplanması gerektiği,
Çek tazminatı ——- talepleri yönünden;— tarihinde ibraz edildiği, ibraz edildiği tarihte karşılığının bulunmadığı, ibraz edildiği tarihte– 47.575,28 TL olduğu, çek tazminatı çek bedelinin—- — tarihinde ibraz edildiği, karşılığının bulunmadığı, ibraz edildiği tarihte — –.— olduğu, davalının bu bedeller üzerinden çek tazminatı ve çek komisyonu talep etmekte haklı olduğu,
İşlemiş faize ilişkin olarak,—-olarak talep edildiği, çek ibraz tarihi olan 25/11/2015 tarihi ile takip tarihi olan 02/02/2016 tarihleri arası faiz işletmek gerektiği, bu tarihler arası 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca hesaplanan——- olarak talep edildiği, bu çek yönünden de ibraz tarihi olan 30/10/2015 tarihi ile takip tarihi olan 02/02/2016 tarihleri arası faiz işletmek gerektiği, bu tarihler arası 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca hesaplanan faizin —- — takip takip tarihindeki—- üzerinden hesaplanması gerektiği, ( takip tarihi olan —- davalının takip tarihinde davacıdan —–işlemiş faiz alacağının bulunduğu,
Mahkememizce resen yapılan hesaplamalar sonucu; davacının takip tarihi itibariyle——— asıl alacak, — borcunun bulunduğu, takibin bu bedeller üzerinden devam etmesi gerektiği, takip talebinde talep edilen bedellerden mahkememizce resen davacının borcu olarak hesaplanan bedeller düşüldüğünde bakiye bedeller yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı yönünde karar verilmesi gerektiği (asıl alacak yönünden: ———–davacı borçlu tarafından icra takip tarihinden sonra —- ödemenin —müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı borçlu kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş olsa da davalı taraf takip başlatmakta haksız olmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği,
Dava alacaklı lehine sonuçlanmış olsa da Mahkememizce teminat karşılığı icra dosyasına ödenen paranın alacaklı davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiği, davacılar tarafından teminat miktarı yatırılmadığından ihtiyati tedbir kararının uygulanmadığı, tedbir kararı uygulanmadığından alacaklı davalının herhangi bir zararı olmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş (İİK’nın 72/4. Maddesi) ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı lehine vekalet ücreti takdir edilirken davacı tarafından yapılan — ödemenin takip tarihindeki kur üzerinden hesap edilerek reddedilen kısımdan düşülerek bulunan bedel üzerinden vekalet ücreti hesaplanmıştır. — üzerinden vekalet ücreti hesaplanmıştır.)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen Kabulüne,
1-Davacının İstanbul Anadolu —– Müdürlüğünün — esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya,
137,79 TL asıl alacak,
0,37 TL çek komisyonu,
—- işlemiş faiz olmak üzere toplam;
485,99 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine,
Takibin; ——- asıl alacak,
—– çek tazminatı,
——- çek komisyonu,
——— işlemiş faiz olmak üzere;
52.770,88 TL üzerinden devamına,
Davacı borçlu tarafından icra takip tarihinden sonra——– tarihinde yapılan — ödemenin — müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-Davacı tarafın tazminat talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken karar harcı 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 925,86 TL harçtan mahsubu ile fazlaca yatırılan 871,46 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 529,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.450,00 TL bilirkişi (3 farklı bilirkişi) ücreti olmak üzere toplam 1.979,50 TL kabul ret oranları gözetilerek 52,73 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 127,50 TL yargılama giderinin talep halinde kendisine iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen ve kabul edilen miktarı geçmemek üzere 485,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 4.805,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.