Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/416 E. 2020/301 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/416 Esas
KARAR NO: 2020/301
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/04/2016
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında temizlik hizmet sözleşmesine istinaden personel istihdam edildiğini, temizlik hizmeti verildiği sürelerce çalışan personellerin sözleşme sona erdiğinde hakları ödenerek işten çıkarılmaları konusunda davalı şirketle anlaşma yapıldığını, davalı şirket ile müvekkil şirket arasındaki temizlik hizmet sözleşmesi sona erdiğinde müvekkil şirket tarafından personel kıdem vb. hakları ödenmek üzere davalı şirketten talep edildiğinde davalı şirketin ödemekten imtina ettiğini, bunun üzerine ——— İcra Müdürlüğünün ———– sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin haksız bir şekilde takibe itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, davalı şirketin işten çıkartılan personele ödemediği tazminat ve diğer hakkedişlerin müvekkil şirket tarafından ödendiğini, ödenen ücretlerin davalı firmadan talep edildiğinde ödenmeyeceğinin bildirildiğini, ödemelere ilişkin dekont örneklerini dilekçe ekinde sunduklarını, davalının itirazının kabul edilebilir nitelikte olmadığını, müvekkil şirket ile yapılan sözleşmenin ekte sunulduğunu, kaldı ki davalı şirketin satınalma departmanından gelen —– aynen “ekte gönderilen hizmet teklifini net ücret ———- olarak düzeltmenizi ve —- göndermenizi rica ediyorum” denilerek bu şartlarda ödeme yapılacağının söylendiğini, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı şirket aleyhine en az %20 icra inkâr tazminatı mahkûmiyetine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı arasında imzalanan ——- tarihli temizlik hizmet teklifinin 2. Md. açık hükmü gereğince söz konusu işçilik alacaklarında, sözleşmenin feshi ve hak edilmesi halinde hak sahiplerinin talebi halinde kıdem tazminatının müvekkil şirketçe ödeneceğinin kararlaştırıldığını. dolayısıyla müvekkil şirketten hak iddiasında bulunabilecek tarafın müvekkil şirket işyerinde temizlik hizmeti veren personel olduğunu, daha önemli bir hususun ise, müvekkil şirketin ancak ve sadece ——- tarihinde temizlik hizmet sözleşmesine istinaden —– tarihinden sonra hakedişi olması ve ancak bu tarihten sonraki kısmı talep etmek üzere hak sahipliğinin söz konusu olduğunu, davacının müvekkile karşı kendi sigortalı personelinin işçilik alacaklarını talep ve dava hakkı olmadığından davanın aktif dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın esası bakımından; taraflarca imzalanan temizlik hizmet teklifinin ——- tarihli olup, teklifteki maddelerin tarafları ancak imzalandığı tarihten sonrası için, yani ——– itibarıyla bağlayıcı olduğunu, dilekçe ekinde sunulan ——— temizlik hizmet teklifinin 2. maddesinin ——– personelin iş kanunundan doğan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve sosyal izinleri ———- sorumluluğundadır, bu konuda şirket ve işveren karşılıklı mutabık kalarak hak sahiplerine fatura karşılığında ödeme yapar” şeklinde olduğunu, alacaklının ——— tarihli temizlik hizmet teklifi gereği işçilerin kıdem tazminatlarından müvekkilin sorumluluğu olduğunun kabulü halinde dahi, kabul anlamına gelmemek kaydıyla alacaklının talebinin teklifin imzalandığı ——– sonraki dönemle sınırlı olacak şekilde söz konusu olabileceğini, teklifin imzalandığı tarihten önceki dönem çalışmalarını da kapsayacak şekilde hesaplanan kıdem tazminatlarından müvekkil şirketin sorumlu olmayacağını, işçilerin kıdem tazminatı ödeme koşullarının oluştuğunun kesin bir şekilde tespiti gerektiğini ve bu hususun ise yargılamayı gerektirdiğini, davacının kıdem tazminatı ödemesi yapmış olduğu işçilerin tamamının müvekkil şirketin teklifi imzaladığı tarihten çok önceleri ———- yıllarında çalışmaya başladıklarını ve işten ayrıldıkları tarihe kadar davacı şirket bünyesinde çalıştıklarını, müvekkilin ancak ——– ayı sonrasındaki çalışmaları bakımından part time çalışan işçilerin kıdem tazminatlarından sorumluluğunun söz konusu olabileceğini, müvekkilin sorumluluğuna karar verilmesi halinde, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkilin ————–ayından sonraki döneme isabet eden kıdem tazminatı kısmından sorumlu olabileceğini, bunun içinde ilgili personelin kıdem tazminatı hakkının doğduğu tarih ve miktarının tespiti,——— yılından sonraki dönemi kapsayan kısmın hesaplanması ve davacı tarafından bu personele ücret ödenmiş ise bunun ispatı gerekmekte olup, icra takibinin bunu ispatlar nitelikte olmadığını savunarak, davanın usulden ve esastan reddine, en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı şirket üzerine bırakılmasını talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; ———– 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——-İcra Müdürlüğünün — sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı —– asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali müşavir ——— tarafından hazırlanan raporda özetle; tarafların —— yılı defterlerinin incelendiği, davacının kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle ————– nolu faturadan kaynaklanan —— asıl alacağının bulunduğu, davalının defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle herhangi bir borcunun bulunmadığı, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın —- tarihli—- nolu tazminat bedeli içerikli ————– faturadan kaynaklandığı, taraflar arasında ———-öncesinden süre gelen ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketin davalı şirkette temizlik hizmet teklifi imzalamak suretiyle kendi bünyesinde çalıştırdığı elemanlarla davacı şirkete———- temizlik hizmetleri verdiği, verilen bu hizmetlere karşılık temizlik hizmet teklifinde yer alan kişi sayısı ve fiyatlar üzerinden faturalar düzenlediği, uyuşmazlığa konu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasında — tarihinde imzalanan ————— teklifi başlıklı sözleşmenin 2. Maddesinde ——– iş kanunundan doğan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve sosyal izinleri ——— sorumluluğundadır, bu konuda şirket ve işveren karşılıklı mutabık kalarak hak sahiplerine fatura karşılığında ödeme yapar” şeklinde düzenleme bulunduğu, davacı şirketin part-time çalıştırdığı temizlik elemanlarının kıdem tazminatlarını hesaplayarak hak sahiplerine ödediği, dosyaya celp edilen ——– bildirimlerinden davacı şirketin proje bazında işyeri sicil numarası oluşturmadığı, ——– genelinde temizlik hizmeti verdiği tüm işyerlerindeki projelerinde çalışan temizlik elemanlarının —– işyerine ait ——— üzerinden bildirildiği, dolayısıyla hangi projede hangi elemanın çalıştırıldığının ve davalıya ait işyerinde çalıştırılan personellerin hangi tarihten itibaren davalı şirketin işyerinde çalıştırıldıklarının tespitinin mümkün olmadığı, davacı şirketin ———- ayrılış bildirgelerinde ayrılış tarihlerini —— tarihi olarak beyan etmiş olmasına rağmen yapılan hesaplamada işten ayrılış tarihi olarak ———- tarihinin esas alındığı ve yine ——- işe giriş tarihi ——tarihi olmasına karşın ———- tarihinin esas alınarak kıdem tazminatının hesaplandığı, dosyada mübrez işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerindeki tarih beyanları dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu elemanlara ödenmesi gereken net kıdem tazminatı tutarı ile bu tutarlara isabet eden damga vergileri toplamının ——- şeklinde hesaplandığı, davalı şirketin kıdem tazminatına hak kazanan elemanların kıdem tazminatı ve damga vergisinden davalı şirketin sorumlu tutulabileceği yönünde hüküm kurması halinde davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği tutarın ——- olabileceği, davalı —- hizmet teklifinin imzalandığı ——– ayından itibaren sorumlu tutulabileceği yönünde hüküm kurulması halinde davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği tutarın ——— olabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazında; bilirkişinin hangi projede hangi personelin hangi tarihten itibaren davalı şirkette çalıştırıldığının tespit edilemediğine yönelik beyanının kabul edilemeyeceğini, davaya konu tazminatla ilgili personellerin davalı şirkette ——-yılından beri çalıştırıldığını, davalı şirketin bu hususa herhangi bir itirazının olmadığı, dolayısıyla bilirkişinin tespit etmesi gereken hususun davalının tazminattan sorumlu olup olmadığı hususu olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazında; isimleri bildirilen işçilerin —– ayrılış bildirgelerinde işten ayrılış tarihleri olarak —— tarihinin bildirildiği, ayrılış nedeninin ise ———— olarak bildirildiği, bu kodla bildirilen işçilerin İş Kanunu uyarınca kıdem tazminatına hak kazanamayacakları, davacının kıdem tazminatına hak kazanmayan işçiye kıdem tazminatı adı altında ödeme yapmasının müvekkili şirketi bağlamadığını, ayrıca temizlik hizmetinin sona erdiği tarihten sonra iş akidleri sona eren işçilere yapılan ödemelerin müvekkilinden talep edilemeyeceği, müvekkilinin davacıdan ——— tarihleri arasında temizlik hizmeti aldığını, müvekkilinin kıdem tazminatından sorumlu olduğu kabul edilse bile sorumluluğun sözleşmenin imzalandığı tarihten sonraki dönemi kapsayacağı, ——— yıllarında işe alınmış işçilerin tüm kıdemlerinin müvekkilinden talep edilmemesinin mümkün olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sözleşme hesap uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; taraflar arasında imzalanan ———- tarihli temizlik hizmet teklifi sözleşmesinin 2. Maddesi uyarınca davalının işyerinde çalıştırılmış olan işçilere ödenmiş kıdem tazminatının rücuen tahsiline hak kazanılabilmesi için ilgili işçinin hizmet sözleşmesinin davacı tarafından feshedilmek suretiyle işten çıkarılmış olması, işten çıkarıldığı tarihte davacı ile davalı arasındaki akdi ilişkiye istinaden davalının işyerinde çalıştırılıyor olması ve işçiye kıdem tazminatı ödenmesi hususunda davalı ve davacının mutabakata varmış olması gerektiği, belirtilen şartların oluştuğu yönündeki ispat yükünün davacı tarafta olduğu, oysa dosya içeriği ve mali tespitler incelendiğinde belirtilen işçilerin davacı tarafından sözleşmeleri feshedilmek suretiyle işten çıkarıldıkları, işten çıkarıldıkları tarihte davalının işyerinde çalıştıkları hususunun ve işçilere kıdem tazminatı ödenmesi hususunda davacı ile davalının mutabakata vardıklarının anlaşılamadığını, davacının davada ispat yükünü yerine getiremediği kanaatine varıldığı, ancak mahkemece davacının takip konusu alacağı kazanmak için gerekli hususları ispat ettiği, kanaatine varılacak olursa davacının, davalıdan aralarında imzalanmış sözleşme uyarınca hesaplanmış—— tazminatın rücuen tahsilini talep edebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı itibarıyla; Dava, rücuen alacak istemine ilişkin olup, davacı ile davalı arasında —- öncesine dayanan sözlü anlaşma uyarınca davacının bünyesinde sigortalı çalışan işçilerin davalıya temizlik hizmeti verdiği, davalının bu hizmet karşılığı davacıya ödeme yaptığı, —–tarihi itibariyle taraflar arasında imzalanan temizlik hizmet teklifinin 2. Maddesinde ——- personelin iş kanunundan doğan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve sosyal izinleri ——– sorumluluğundadır, bu konuda şirket ve işveren karşılıklı mutabık kalarak hak sahiplerine fatura karşılığında ödeme yapar” şeklinde düzenleme yapıldığı, davacının iş akdini sonlandırdığı işçilere, sözleşmenin 2. Maddesi uyarınca kıdem tazminatı ödemesi yaptığı ve yapılan ödemeye istinaden düzenlediği faturaya konu alacağı davalıdan talep ettiği, uyuşmazlığın davacı tarafından dava dışı işçilere ödenen tazminatın davalıya rücu edip edemeyeceği ve talep olunabilecek miktar noktalarında olduğu, mahkememizce mali müşavirden alınan bilirkişi raporu uyarınca davacının kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan — tarihli——- nolu faturadan kaynaklanan —– asıl alacağı bulunduğu, davalının defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın —– nolu tazminat bedeli içerikli — faturadan kaynaklandığının tespit edildiği, davalı, dava dışı işçilerin iş sözleşmesinin aralarındaki sözleşmenin sonlanmasından sonraki bir tarihte davacı tarafça sonlandırıldığı ve ————- ayrılış bildirgesinde işten ayrılış nedeninin ————– olarak gösterildiği, bu sebeple işten çıkarmalarda kıdem tazminatı hakkının doğmayacağını ileri sürdüğü, dava dosyasına sunulan —- bildirimlerinde davacının dava dışı işçilerin sözleşmesini ——– tarihi itibariyle işten ayrılış sebebini —- yani diğer nedenler şeklinde bildirimde bulunarak sonlandırdığı, 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca bu kod ile yapılan işten çıkarmalarda kıdem tazminatına hak kazanılamayacağı, dolayısıyla davacının bu şartlarda dava dışı işçilere yaptığı kıdem tazminatı ödemesi için davalıya rücu edemeyeceğinden davanın reddine, davacının takip başlatmakta ve dava açmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 87,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye 33,18 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan 205,10 TL gider avansının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2020