Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/392 E. 2018/132 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/392 Esas
KARAR NO : 2018/132

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı…vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın ruhsat sahibi olarak işleteni olduğu ve kaza sırasında aracın şoförü olan müteveffa …’un sevk ve idaresindeki ……. plakalı araç, 24/07/2015 tarihinde hız sınırları içinde seyrederken…… yolu 113.km ……içerisinde park halindeki çekiciye arkadan çarpması sonucu trafik kazası yaptığını, olay sonucu müvekkilinin maddi manevi destek sağlayanı olan … iş başındayken kaza sebebiyle olay yerinde ve olay anında vefat ettiğini, müteveffa emekli olmasına rağmen ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak adına ek olarak ölümle sonuçlanan bu kaza esnasında olduğu gibi şoförlük yaparak ek gelir sağladığını, kazaya karışan …… plakalı araç davalı … adına tescilli olduğunu, davalı …….. Sigorta Şirketi tarafından sigortalı olduğunu, aracın karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe numarası …… olduğunu, davalı ….Ş’de Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası Genel Şartları ile KTK ve poliçe hükümleri gereğince talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminattan sorumlu olduğunu, … adına kayıtlı …… plakalı araç ile diğer mal varlıkları ile hak ve alacaklarına ihtiyati tedbir konulmasını, Türk Borçlar Kanunu 76.maddesi uyarınca dava sonuna kadar aylık 1.000,00 TL geçici ödemenin müteselsil sorumlu olarak davalılar tarafından müvekkillerine ödenmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla ve yargılama sırasında yoksun kalınan zarar miktarının tespit edilmesinden sonra HMK 107.maddesi uyarınca artırılmak üzere müvekkili…… için şimdilik 5.000,00 TL, cocuk …… için şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere toplam şimdilik 10.000,00 TL maddi destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle, 100.000,00 TL manevi tazminatında dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de müteselsilen ve müştereken davalılardan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ……… Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; ……. plakalı araç müvekkili şirket tarafından 25.02.2015-2016 vadeli ….. no.lu Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, “……. Haller” başlıklı maddesinde de belirtildiği üzere manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak Trafik Poliçesi’nde teminat bulunmadığını, bu nedenle manevi tazminat talepleri yönünden müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu söz konusu olmadığını, dava konusu olayda işletenin ve araç malikinin, davacılara karşı sorumluluğundan söz edilemeyeceğine, işbu davanın reddi gerektiğini, müvekkilin sorumlu olduğu zararlar, işletenin sorumlu olduğu zararlar olduğunu, işletenin sorumlu olmadığı zararlardan, işletenin sorumluluğunu teminat altına alan müvekkil şirketin sorumlu olmasının kabulü hukuken mümkün olmadığını, sigorta şirketleri aleyhine yasada yer almayan bir sorumluluk yaratıldığını, sigorta şirketleri doğan her zarardan sorumlu olmadığını, müteveffa sürücünün dava konusu zararın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, dava konusu olayda sigortalı aracın sürücüsü tam kusurlu olduğundan tazminat talebi teminat dışı olduğunu, kendi kusuru nedeniyle bulunduğu araçta vefat edenin desteğinden yoksun kalan davacılar, TBK 52/1 fıkrası gereğince işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen müvekkilden tazminat talep edemeyeceklerini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası işletenin üçüncü kişilere karşı kusuruyla verdiği zararları teminat altına aldığını, işletenin mirasçılara karşı sorumluluğu bulunmadığından, KTK m.91 uyarınca davanın reddini talep ettiklerini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı…tarafa yükletilmesine karar verilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı …’ın süresinde süre uzatım talep ettiği, mahkememizce cevap süresinin uzatılmasına karar verildiği, davalı …’ın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Davalının, davacıların ve murisin ekonomik sosyal durum araştırma sonucu, araca ait trafik tescil kaydı, müteveffaya ait veraset ilamı, hasar dosyası, SGK yazı cevabı …….. Başsavcılığının 2015/1219 sayılı soruşturma dosyasının Uyap çıktısı dosyamız arasındadır.
Mahkememizce davacı…tanıkları dinlenilmiştir.
Davacı…tanığı ……; ” Müteveffa … benim babam olur, davalı …….a tanırım, babam normalde emeklidir, emekli maaşı alır, kendisinin ölmeden bir kaç sene önce ayrıca ……. firmasına kiraya verdiği bir servis aracı mevcuttur, bildiğim kadarıyla ordan aylık 6.000,00,- 7.000,00 TL kira bedeli alırdı, babamın aracı……. firmasında yaklaşık 3 ay çalıştı, zaten sonrada kaza oldu, davalı …’nin eşinin ismi ………… otobüsü vardı, bir gezi, cenaze veya buna benzer bir şey olduğunda bu otobüsü kiraya verirdi, müteveffa babam …… böyle bir organizasyon olduğunda bu araca şoförlük yapardı, hatta bir kaçyıl ……… yanında düzenli olarak çalıştı, maaşını aldı, ancak son zamanlarda emekli olduktan sonra bu şekilde bir kaç sefer çalıştığını biliyorum, sadece iş olduğunda giderdi, sefer başına annemden duyduğum kadarıyla ortalama 150 TL alırdı, kaza tarihinde de yine sefere gidiyordu, bildiğim kadarıyla Antep iline giderken kaza meydana gelmiştir, bildiklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı…tanığı ……. “Müteveffa … benim babam olur, davalı ……… tanırım, babam normalde emeklidir, emekli maaşı alır, kendisinin ölmeden bir kaç sene önce ayrıca ……. firmasına kiraya verdiği bir servis aracı mevcuttur, bildiğim kadarıyla ordan aylık 6.000,00,- 7.000,00 TL kira bedeli alırdı, babamın aracı……. firmasında yaklaşık 3 ay çalıştı, zaten sonrada kaza oldu, davalı …’nin eşinin ismi……….. otobüsü vardı, bir gezi, cenaze veya buna benzer bir şey olduğunda bu otobüsü kiraya verirdi, müteveffa babam …… böyle bir organizasyon olduğunda bu araca şoförlük yapardı, hatta bir kaçyıl ……. yanında düzenli olarak çalıştı, ancak ne kadar zaman çalıştı bilemiyorum, maaşını aldı, ancak son zamanlarda emekli olduktan sonra bu şekilde bir kaç sefer çalıştığını biliyorum, sadece iş olduğunda giderdi, babamla aralarında dostluk bulunduğu için, babam ……. ısrarlarına dayanamazdı, sefer başına annemden duyduğum kadarıyla ortalama 150 TL alırdı, kaza tarihinde de yine sefere gidiyordu, bildiğim kadarıyla ……. iline giderken kaza meydana gelmiştir, bildiklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı…tanığı ……”Ben müteveffa …’un tanırım, davalı …’ı da tanırım, … normalde emeklidir, emekli maaşı alır, kendisinin ayrıca …… firmasına kiraya verdiği bir servis aracı mevcuttur, bildiğim kadarıyla ordan aylık 7.000,00 TL kira bedeli alırdı, …’un aracı ….. firmasında yaklaşık 3 ay çalıştı, zaten sonrada kaza oldu davalı …’nin eşinin ismi ……….. otobüsü vardı, bir gezi, cenaze veya buna benzer bir şey olduğunda bu otobüsü kiraya verirdi, müteveffa……. böyle bir organizasyon olduğunda bu araca şoförlük yapardı, emekli olduktan sonra bu şekilde bir kaç sefer çalıştığını biliyorum, sadece iş olduğunda giderdi, sefer başına 150-200 TL alırdı, kaza tarihinde de yine sefere gidiyordu, bildiğim kadarıyla Antep iline giderken kaza meydana gelmiştir, bildiklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce celse arasında sehven davalı … vekili tarafından sunulan delil dilekçesindeki tanıklara davetiye çıkarılmış olsa da davalı … vekili süresinde cevap dilekçesi sunmadığından davalı…vekilinin tanık dinletme talebi reddedilmiştir.
Soruşturma dosyasının incelemesinde, park halindeki ……. plakalı çekiciye bağlı ……… plakalı yarı römorkun park halinde iken müteveffa …’un kullandığı ……. plakalı otobüsün çekiciye bağlı yarı römorka arkadan çarpması sonucu …’un etmesi mağdur…… yaralanmasında müteveffa …’un sorumlu olsa da hayatını kaybetmesi nedeniyle hakkında takipsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, soruşturma dosyası, kazanın müteveffa tarafından park halindeki araca çarpması sonucu oluşması, müteveffanın tam kusurlu olduğu, davacıların ve davalıların da buna herhangi bir itirazı ve savunması olmaması nedeniyle kusur raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Gelen trafik kayıtlarından ……. plakalı aracın davalı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacıların zararları bulunup bulunmadığı, varsa zarar miktarlarının hesaplanması açısından aktüer bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; müteveffa sürücü …’un %100 kusurlu olsa bile poliçe başlangıç tarihinin torba yasanın yürürlük tarihinden önce olması nedeniyle davacıların tazminat talep edecekleri,…… yaşam tablosuna göre hesaplama yapıldığı müteveffanın sürücüsü olduğu otobüs ile kaza yaptığı dikkate alınarak emekli olmasına rağmen aktif olarak çalışmaya devam ettiğinin kabul edildiği, müteveffanın gelirinin tanık beyanlarına göre değerlendirilemeyeceği, yasal asgari ücrete göre değerlendirilme yapıldığı, davacı…eş …’un evlenme ihtimalinin bulunmadığı davacı…eş …’un zararının 139.111,64 TL, davacı…çocuk ……. zararının 12.372,07 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı … vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; müteveffanın %100 kusurlu olması nedeniyle işletenin ve araç malikinin davacılara karşı sorumluluğunun bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı …vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; müteveffa …’un anne babasının hayatta olup olmadığının gözetilmediğini, davalı…talepte bulunmasalar dahi tüm destekten yoksun kalanların payları hesaba katılmaksızın yalnızca talepte bulunanlar için hesaplama yapıldığından davacıların payının olması gerekenin üzerinde hesaplandığını, kendi kusuruyla kazaya sebep olan …’un mirasçılarına dava açma hakkına sahip olmadığını, davaya konu kazanın iş kazası olduğunu ……a bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin düşülmesi gerektiğini, müteveffanın eşinin hesap tarihi itibariyle yeniden evlenip evlenmediğinin araştırılmasına, ek rapor alınmasını beyan ve talep etmiştir.
Davacılar vekili rapora ve davalı …’ın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesine karşı beyan dilekçesine; destekten yoksun kalma tazminatının sigorta kapsamında olduğunu, müvekkillerinin üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, 6704 sayılı kanun ile KTK’nın değiştirilen hükmünün somut olaya uygulanamayacağını beyan etmiştir.
Davacılar vekili 23.10.2017 tarihli talep artırım dilekçesi ile; davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatı için talep ettikleri 5.000 TL’yi 139.111,64 TL’ye, davacı…….. için talep ettikleri 5.000 TL’yi 12.372,00 TL’ye çıkarttıklarını, tazminata kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, dava dilekçesinde belirttikleri 100.000 TL’lik manevi tazminat taleplerini ıslah ederek 10.000 TL olarak dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekili talep artırım dilekçesine karşı beyan dilekçesinde özetle; kısmi dava olarak açılan davada talep artırım dilekçesi ile taleplerinin artırımının mümkün olmadığını, davacıların manevi tazminat taleplerini ıslah ederek 10.000 TL’ye çekmelerinin 90.000 TL ‘lik kısımdan vazgeçtikleri anlamına geldiğini, ıslah harcının tamamlanmadığını, davanın tamamen müteveffanın kusuru ile meydana geldiğini, aracın hurda olduğunu, müvekkilin eşinin yaralandığını, bunlar için davacılardan herhangi bir talepte bulunulmadığı hususu göz önüne alındığında davacıların taleplerinin mağduriyete neden olacağını, davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın, 24/07/2015 tarihinde davalı …şirketine sigortalı, davalı …’a ait davacıların murisi …’un sevk ve idaresindeki …… plakalı araçla park halinde bulunan çekiciye bağlı yarı römorka arkadan çarpması sonucu …’un ettiği, geride çocukları ve eşinin kaldığı, müteveffanın park halinde duran araca kendi kusuruyla çarptığı tarafların kabulünde olduğundan bu konuda kusur raporu alınmasına gerek görülmediği, muris % 100 kusuruyla kazaya sebebiyet vermiş olsa ve olay tarihi 24/07/2015 tarihinde meydana gelmiş olsa da poliçe başlangıç tarihi 08/12/2014 olup 01/06/2015 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren ve sürücünün kusuruna denk gelen zararları teminat dışı bırakan yeni genel şartların somut olayda uygulanma ihtimali bulunmadığı, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerine doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla davalıların maddi zarardan sorumlu oldukları, müteveffanın anne babasının kazadan önce öldükleri, davacı…. dışında 4 erkek çocuğunun daha bulunduğu ancak tüm erkek çocuklarının 22 yaşından büyük oldukları, yalnızca davacı…… küçük olduğu, bu nedenle bilirkişinin diğer çocuklar için pay ayırmamasının normal olduğu, yine davacı…eşin yaşı ve çocuk sayısı itibariyle evlenme ihtimali bulunmadığı, bu nedenle davalı …vekilinin bu yöndeki itirazlarına itibar edilmediği, her ne kadar tanıklar müteveffanın daha çok kazandığını belirtmiş olsalar da yalnızca beyana göre kazanç durumunun saptanamayacağı, dosyaya müteveffanın kazancına ilişkin yeterli belge ve delil sunulmadığı bu nedenle yasal asgari ücrete göre değerlendirilme yapıldığı, davalıların sürücü müteveffa karşısında 3. Kişi konumunda olan davacıların zararından sorumlu oldukları ve Mahkememizce de denetlenebilir ve hükme esas alınabilir bilirkişi raporu doğrultusunda davacı…eş …’un zararının 139.111,64 TL, davacı…çocuk …… zararının 12.372,07 TL olduğu anlaşılarak söz konusu bedellere davalı ….Ş yönünden dava tarihi olan 04/04/2016 tarihinden itibaren davalı … yönünden kaza tarihi olan 24/07/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat, 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05/06/2017 tarih 2015/5253 Esas, 2017/6367 tarihli kararı)
Davacının talep sonucunu azaltması daraltması davayı değiştirme sayılmaz. Bu nedenle davacı, talep sonucunu kısmi feragat yolu ile daraltabilir. Müddeabihin azaltılması ıslah kavramı kapsamında değil, davadan feragat müessesesi içinde mütalaa edilebilir. Bu durumda talep sonucunun azaltılan kısmı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine ve reddedilen kısım üzerinden davalı…taraf yararına vekalet ücretine karar verilmesi, ayrıca yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2013/14949 Esas 2015/3163 Karar sayılı kararı)
Davacıların dava dilekçesinde her bir davacı…için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminat talep ettikleri, davacılar vekilinin 23/10/2017 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesinde belirttikleri 100.000 TL’lik manevi tazminat taleplerini ıslah ederek 10.000 TL olarak dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ettikleri, davacıların 90.000,00 TL manevi tazminat talebinden feragat etmiş sayıldıkları, 90.000,00 TL manevi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği ve yargılamaya 10.000,00 TL manevi tazminat üzerinden devam edildiği, davacıların, müteveffa sürücünün mirasçıları olduğu, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, manevi tazminat talep edilebilmesi için zarar, kusur, illiyet bağı, eylem şartlarının mevcut olması gerektiği, bu durumda davacıların murislerinin % 100 kusurlu olduğu, mirasçıların kendi murislerinin % 100 kusurlu olması nedeniyle araç malikinden manevi tazminat isteyemeyecekleri, manevi tazminatın kusur şartının oluşmadığı, yine davacı…taraf sigorta şirketinden de manevi tazminat talep etmiş ancak zorunlu mali mesuliyet sigortalarında manevi tazminatın teminat dışı olması nedeniyle hem sigorta şirketi yönünden hem de açıklanan nedenlerle araç maliki yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-a) Davacı…eş … için 139.111,64 TL
b) Davacı…….. için 12.372,07 TL destekten yoksun kalma tazminatını, davalı ….Ş yönünden dava tarihi olan 04/04/2016 tarihinden itibaren davalı … yönünden kaza tarihi olan 24/07/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Manevi tazminat talebinin reddine,
3-a)Maddi tazminat için alınması gereken karar harcı 10.347,85 TL ‘den davacı…tarafça peşin olarak yatırılan 2.551,10 TL (davacı…peşin harç olarak 2.587,00 TL yatırmış olsa da manevi tazminat için ayrı peşin harç yatırmadığından manevi tazminat için yatırması gereken 35,90 TL yatırdığı bedelden mahsup edilmek suretiyle) ve tamamlama harcı olarak yatırılan 483,23 TL toplamı 3.034,33 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.241,73 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b)Davacı…tarafından peşin olarak yatırılan 2.587,00 TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 483,23 TL toplamı 3.070,23 TL’nin davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Davacı…tarafından yapılan 312,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 550,00 TL bilirkişi raporu olmak üzere toplam 862,20 TL yargılama giderinin maddi tazminata denk düşen kısmı 519,35 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat açısından davalı…… kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 14.868,70 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.750,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı…tarafa iadesine,
Dair davacılar vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı ….Ş vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..