Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/375 E. 2020/695 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/375 Esas
KARAR NO : 2020/695

DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin——taşınmazın——davalı firmaya verdiğini, —— tarihinde —–imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı firmanın yüklendiği işleri eksik ve sözleşmeye aykırı olarak yaptığını, sözleşme süresi içerisinde verilen işi tamamlamadığını, ———- atılması gerekirken —– atıldığını, gerek —— olarak ——- olarak adlandırılan bölümün ———–temelinde —— olacağı kararlaştırılmış ise de ———- yapıldığını, — gelen yerlerin ——- gerekirken yapılmadığını, (————– sağlanamaması, hem de uygulanan ——-delinmesi ve zedelenmesine yol açacak durumun ortaya çıktığını, binanın—- duvarlardan su sızıntısı olabileceğini,— adı altında düzenlenen işlemlerin eksik yapıldığını, tüm bu eksikliklerin İstanbul Anadolu —-. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, raporda yapılan işlerin tamamlanma oranının %9 olduğu, bunun toplam bedeldeki karşılığının 31.950,00 TL olarak hesaplandığının tespit edildiği, B.K madde 125 uyarınca, sözleşmenin taraflarından birinin, sözleşme koşulları yönünden temerrüde düşmesi halinde, temerrüde düşen taraf hakkında akdin feshinin istenebileceğini, sözleşmeye göre, sözleşme ——— konusu —— tamamlanıp teslim edilmesi gerektiğini, davalının sözleşmede üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu müvekkilinin kira alacağından mahrum kaldığını, ihtarnamenin davalıya 31/12/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen ödemenin yapılmadığını, sözleşmenin — —— yevmiye nolu ihtarname ile feshedildiğinden müvekkili tarafından ödenen 60.000,00 TL nin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile iadesine, —— bedelinin ödenmesine, müvekkilinin kira kaybı için şimdilik 15.000,00 TL’nin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili asıl davada cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında —– Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmeye uygun olarak——sunduğunu, işe —– hazırladığını,—– başladığını ve edimlerini yerine getirdiğini, böylece müvekkilinin işi sözleşmeye uygun olarak ifa ettiğini, ancak davacının sözleşmede belirlenen tarihlerde edimlerini ifa etmediğini ve ödemelerini yapmadığını, ——böylece temerrüde düştüğünü, davacının sözleşmede kararlaştırılan—- ödemeleri yapmadığı gibi müvekkili—- tarihinde işten el çektirdiğini, davacının tek taraflı ve haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, davacının tüm zarardan ve ödenmeyen ücretlerden sorumlu olduğunu, davacı tarafa ihtarname keşide edilmesine rağmen müvekkilinin hizmet bedellerinin ve ücretlerinin ödenmediğini, davacının isteği doğrultusunda (———) ——-edilerek ———– nedeniyle kaldırımın —— olduğunu, —— altında olmasının istendiğini, bina giriş merdiveninin ana binaya bağlantısının olmadığı ve daha fazla—– taktirde çökme ihtimali doğduğundan —————- yerinde bizzat ———– verildiğini, alınan bu kararlar doğrultusunda ——– değişiklik yapılan tüm hususların davacı tarafın bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını, sözleşmede üstlenilen işler teknik şartlara uygun olarak müvekkili tarafından ifa edildiğini,——— nedenle haksız ve dayanaksız olduğunu, İstanbul Anadolu ——-. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna ve ihtarnameye itiraz edildiğini, müvekkilinin yokluğunda yapılan keşfi, hazırlanan bilirkişi raporunu ve ihtarnameyi kabul etmediklerini, davacı taraf sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiğinden, ödemelerde temerrüde düştüğünden ve müvekkili kusursuz olduğundan kira bedeli talep edilemeyeceğini beyan etmiş, açıklanan nedenlerle haksız mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili karşı dava dilekçesi ile; Sözleşmenin 14. maddesinde———-hükümlerine göre fesih edilir” hükmü olduğunu, buna göre müvekkili şirketin—— hariç 25.000 TL alacağı söz konusu olduğunu, davacı sözleşmeyi haksız olarak tek taraflı fesih ettiğinden müvekkiline bu bedeli ödemesi gerektiğini, müvekkilinin——– kez yaptığını,—- davacı tarafın isteği ile kırıldığını, yeniden —— bu nedenle —– bedeli olarak alacağının mevcut olduğunu, davacı tarafın işin ——ödemediğini, açıklanan nedenlerle müvekkilinin davacıdan alacakları mevcut olup, belirli olmayan bu alacaktan fazlaya ve sair haklara ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik belirsiz alacak olarak 5.000 TL nın dava tarihinden itibaren yasal ticari avans faizi ile birlikte davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili karşı dava dilekçesine cevap dilekçesi ile;
Davalı- karşı —- sözleşmeye aykırı olarak yaptığını, sözleşme süresi içerisinde verilen —- tamamlamadığını, davalının işi sözleşmeye uygun olarak ifa ettiği iddiasının hem gerçeğe aykırı hem de diğer iddiaları ile çeliştiğini, davalı tarafından —- sözleşmeye uyulmadığını, gerek —– olarak yapılan bölüm; gerekse — olarak adlandırılan — ölçülerinden — yapıldığını, davalının– değişiklik gösterebileceği şeklindeki maddeden bahsedildiğini, davalının işi yapmamasından kaynaklanan değişikliklerin bu madde kapsamında gösterilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, kaldı ki fotoğrafları bilgilendirme ve muvafakat yazısı olarak belirtilen delillerde müvekkili şirket yetkilisinin onayı veya muvafakatinin söz konusu olmadığını, davalının tek başına yaptığı bildirimlerin müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, davalının — esnasında yaptığı değişikliklerin yapının niteliğini, bu değişikliklerin mecburi olmadığını, davalı imkansızlık nedeniyle —- sözleşmeye uygun yapılmadığını ileri sürmüş ise de,———- tamamen aynı şartlarda olup ondaki alanların daha geniş yapıldığını, yazılı sözleşmedeki değişikliklerin ancak yazılı şekilde gerçekleşeceğini, davalının karşı davada talep ettiği bedelin tamamen kendi kusurundan kaynaklandığını, — dolayı davalı sözleşmeye aykırı hareket ettiğinden karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, hukuki niteliği itibari ile; ayıplı ve eksik ifa nedeniyle ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak davası, karşı dava ise hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu — Sulh Hukuk Mahkemesi’nin — sayılı değişik dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında davacının— taşınmazının — imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, asıl dava bakımından davacının yüklenicinin edimini eksik ve ayıplı ifa etmesi üzerine sözleşmeyi feshettiğini ve davalıya ödediği bedelin iadesini talep ettiği, karşı dava bakımından davalı-karşı davacı, taşınmaz sahibi davacı-karşı davalının sözleşmeyi haksız feshetmesi üzerine — ettiğinin anlaşıldığı, davacı-karşı — sahibinin davalı-karşı davacıya ödemiş olduğu kısmi sözleşme bedelinin iadesini talep ettiği, TBK’nın 475. maddesi uyarınca —nedeniyle iş sahibinin sözleşmeden dönme, — ücretsiz onarılmasını isteme ve genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı bulunduğu, ancak TBK’nın 475/1 hükmü uyarınca kullanabileceği seçimlik hakları arasında ödenen — bedelinin iadesinin talep hakkı şeklinde bir hakkın bulunmadığı,
ancak zararı varsa zararın tazminini talep edebileceği, davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı ve sözleşme kapsamında yüklendiği işi ayıpsız ve eksiksiz ifa edip etmediği, eksik ve ayıplı ifa olması halinde bunların tespiti için keşif yapılmış, tarafların tanıkları keşif mahallinde dinlenmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporuna taraf vekillerinin itiraz etmesi ve yeni bir heyetten rapor alınması talebinde bulunmaları üzerine mahkememizce yeni bir heyetten rapor alınmıştır. Mahkememizce her iki heyetten alınan raporda ve davacı tarafça değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporları ile tespit edildiği üzere; davacının — bulunan taşınmazının —– ödeme yaptığı, taraflar arasındaki sözleşme ekinde yer alan — yapılacak iş kalemleri yazılarak 355.000,00 TL iş bedelinin bulunduğu, ancak — — yazılmadığı, davalı tarafından yapılan yapılara ilişkin ruhsat alınmadığı, yapıların kaçak olduğu,— olduğu, ————yapılmış olduğu,— — yapıldığı,—duvarlarının toprak tarafına—- yapılmadığı, —serilmiş olduğu, davalı-karşı davacının yaptığı işlerin tamamlanma oranının %9 olduğu, dolayısıyla davalının yaptığı işe göre hak edişinin 355.000,00TL x 0,09=31.950,00 TL olduğu, davacının davalıya yaptığı ödemeden 60.000,00-31.950,00= 28.050,00 TL kısmını geri isteyebileceği, asıl davada davacının —— ve kira kaybı da talep ettiği, —- bedelinin davalı tarafça eksik yapılan işler içinde değerlendirildiği ve alacağından mahsup edildiği, davacının kira kaybına yönelik talebini ispata yönelik bir delil sunmadığı, bu yöndeki talebini ispatlayamadığı anlaşıldığından asıl davanın kısmen kabulü ile 28.050,00 TL alacağın davalının ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü 31.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, karşı dava yönünden; davalı karşı davacı ——” hükmü uyarınca müvekkili şirketin —– —hariç 25.000 TL alacağı söz konusu olduğunu beyan ederek –tarihli sözleşmede— projesi dışında doğabilecek– harici olduğunun belirtildiği, ancak dosyada — bulunmadığı, yapılan yapının kaçak yapı niteliğinde olduğu, — bulunmadığı, taahhüt konusu işin mevcut—- yapılması işi olduğu, davalı karşı davacının — kazanamayacağı anlaşıldığından, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl Davanın KISMEN KABULÜNE,
—- olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Asıl davada karar harcı —tarafça peşin olarak yatırılan — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvuru, 1.280,82 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 1.310,02 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 155,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.655,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.366,97 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 104,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 65,42 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli— esaslara göre belirlenen 4.207,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Asıl davada davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 6.903,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karşı DAVANIN REDDİNE,
9-Karşı davada karar harcı 54,40 TL ‘nin davalı-karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan 115,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 60,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacı tarafa iadesine,
10- Karşı davada davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
11-Karşı davada davalı-karşı davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde — göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine,
12-Asıl ve karşı davada davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.