Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/336 E. 2018/35 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/336 Esas
KARAR NO : 2018/35

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili; 03/09/2013 tarihinde davalı şirkete ZMMS ile sigortalı aracın tek taraflı olarak yapmış olduğu kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan destek …’un vefat ettiğini, …’un hayatta olduğu süre içerisinde evlilik dışı çocukları olan … ve davacı … ile anne-babası olan diğer davacılara destek olmakta olduğunu ileri sürerek HMK 107.maddesi uyarınca tazminat tutarı belirlendiği anda artırılmak üzere şimdilik çocuk … için 100,00 TL ve davacılar için 100,00’er TL olmak üzere toplam 400,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili; öncelikle zamanaşımı definde bulunduklarını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, rücuya tabi ödeme olup olmadığının veya olay ve ölüm arasında illiyet bağını kesen bir durum olup olmadığının araştırılması gerektiğini, hatır taşımasının varlığı halinde tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, KTK 109/2 maddesi uyarınca olayda ceza zamanaşımı süresi uygulanacağından davalı tarafın zamanaşımı defi haklı görülmemiş, tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Kazaya neden olan aracın trafik sigorta poliçesinin kaza tarihini de kapsar şekilde davalı … tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde, kazanın tek taraflı olduğu, dava dışı araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğu görülmüştür.
Ceza soruşturması sonucunda, araç sürücünün taksirle ölüm ve yaralanmaya neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, 22/05/2017 tarihi itibariyle kararın kesinleşmemiş olduğu görülmüştür.
Davacı tanıkları, …’un vefatından önce çocukları ve anne babasıyla aynı evde yaşamakta olduğunu, anne babasına destek olduğunu, …’un ve babası davacı …n mevsimlik işçi olarak çalışmakta olduklarını beyan etmişlerdir.
Trafik bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, sürücü belgesi bulunmayan ve olay anında alkollü olmadığı anlaşılan araç sürücüsü …… %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili, kusur durumunun ATK Trafik İhtisas Dairesince tespitinin gerektiğini, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu tespitinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müteveffanın kusurunun değerlendirilmediğini belirtmiştir.
Davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti bakımından hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Raporda özetle; tazminat hesabında yasal asgari ücretin dikkate alındığı, buna göre davacı … için 87.912,49 TL, davacı … için 54.215,05 TL, davacı … için 20.517,61 TL ve çocuk … için 17.147,87 TL tazminat talep edilebileceği belirtilmiştir.
Davalı vekili, poliçe 01/06/2015 tarihinden sonra düzenlendiği için yeni düzenlemeler çerçevesinde hesaplama yapılması gerektiğini, müteveffanın kusurunun değerlendirilmediğini, davacılara intikal eden malvarlığı olup olmadığının araştırılmadığını, hatır taşıması gereği indirim yapılması gerektiğini belirterek ek rapor alınmasını istemiştir.
Davacı vekili sunduğu 25/09/2017 tarihli talep artırım dilekçesi sunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; 03/09/2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde, davacı … ile çocuk …’un anneleri ve diğer davacıların kızı olan ve araçta yolcu olarak bulunan …’un yaşamını yitirdiği, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsü …… tam kusurlu olduğu, kazanın tek taraflı olması ve ölenin müterafik kusurunun olup olmadığının mahkememizce değerlendirilecek bir husus olması nedeniyle davalı tarafın kusur durumuna ilişkin olarak ATK trafik ihtisas dairesinden rapor alınması talebinin uygun görülmediği, alınan raporlar ve yapılan hesaplamanın mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek her iki raporun da hükme esas alındığı, bunun yanında poliçenin 01/06/2015 tarihinden önce düzenlenmiş olması nedeniyle yeni genel şartlar hükümlerinin dikkate alınmadığı, ayrıca ölen …’un dava dışı araç sürücünün ehliyetsiz olduğunu bildiği yönünde bilgi veya belgeye rastlanılmadığından müterafik kusur indirimi yapılmadığı, yine davalı tarafça hatır taşıması indirimi yapılması talep edilmiş ise de ölenin olay tarihinde araçta mevsimlik tarım işçisi olarak bulunması nedeniyle bu def’inin de yerinde görülmediği( Emsal: Yüksek Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 10/11/2016 tarihli, 2014/12172 E., 2016/10350 K. sayılı kararı), ayrıca davalı tarafça davacılara intikal eden bir taşınmaz veya gelir olduğu yönünde somut bir bilgi verilmediği, mahkememizce bu konuda resen araştırma yapılamayacağı anlaşılmakla davanın artırılan hali ile kabulüne, davacı … için 87.912,49 TL, davacı … için 54.215,05 TL, çocuk(davacı) … için 20.517,61 TL ve çocuk … için 17.147,87 TL olmak üzere toplam 179.793,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın artırılan hali ile KABULÜNE, davacı … için 87.912,49 TL, davacı … için 54.215,05 TL, çocuk … için 20.517,61 TL ve çocuk … için 17.147,87 TL olmak üzere toplam 179.793,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Karar harcı 12.281,66 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 645,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.607,46 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan toplam 674,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 37,80 TL ilk masraf, 155,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 1.492,80 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 16.737,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.