Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/260 E. 2019/614 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/260 Esas
KARAR NO: 2019/614
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2016
KARAR TARİHİ : 30/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “müvekkil şirketin davalı şirkete ait emteaların uluslar arası taşımasını çeşitli zamanlarda üstlenmiş olduğunu ve davalıya verilen taşıma işlemi karşılığında —— tarih ve ——— Euro bedelli,——tarih ve —– nolu—- Euro bedelli, —– Tarih ve —— nolu — Euro bedelli ——- Tarih ve ——- nolu —— Euro bedelli navlun faturaları düzenlemiş olduğunu, müvekkil şirketin, davalı taraf ile olan ticari ilişkisi nedeniyle cari hesabında davalı taraftan bakiye ——- Euro alacaklı bulunmakta olduğunu, davalı tarafın bakiye——- Euro’yu ödemekten imtina etmesi üzerine müvekkilin haklı navlun alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış olduğunu, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine takip, davalı borçlu şirketin, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca karşı yapmış olduğu itiraz ile durdurulmuş olduğunu, davacı şirketin icra müdürlüğünün yetkisine karşı yapmış olduğu itirazı haksız ve hukuka aykırı olduğunu, itirazın iptali davasına konu icra takibinin dayanağı, müvekkil şirketin navlun alacağına ilişkin fatura ve cari hesap ekstresi olduğunu, Navlun alacağı para borcu doğurmakta olup, TBK 89. (eTBK 73) Maddesi uyarınca para borcu alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden, müvekkil şirket merkezinin de bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri icra takibinde yetkili olduğunu, davalı borçlu şirket takip konusu borçtan sorumlu olduğunu, navlun faturaları ve müvekkil şirketin ticari kayıtları ile de sabit olduğu üzere, davalı şirkete taşıma hizmeti vermiş olan müvekkil şirket bu hizmet karşılığında dört adet navlun faturası düzenlemiş olduğunu davalı tarafça takibe itiraz edilmekle Sayın Mahkemece yapılacak yargılama ile zaten tespit edilecek olan müvekkil şirketin alacağının tahsili engellenmiş olduğunu, davalı borçlunun itirazı haksız ve kötüniyetli olduğunu” beyan ederek, davalı borçlunun yapmış olduğu yetki itirazının reddine ve borca itirazının iptali ile icra takibinin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu sabit olduğundan, değerin % 20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ——- Esas sayılı dosya üzerinden Müvekkil Şirket aleyhine yaptığı takip için, müvekkil şirketin hem borca hem de İstanbul Anadolu İcra müdürlüklerinin yetkisine itiraz etmiş olduğunu, Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu da bildirdiklerini, işbu itirazın iptali davasında ise davacı, dava dilekçesinin “sonuç ve istem” kısmında yetki itirazının kaldırılması yönünde bir talepte bulunmadığını, huzurdaki davada yetki itirazlarının halen geçerli olduğunu ve davacı yetki itirazlarının kaldırılmasını talep etmemiş olduğunu, davacı 29.02.2016 tarihli dava dilekçesinde, TBK 89. madde uyarınca para borcunun, davacının ikametgahında ödenmesi gerektiğini ve bu durumda davacının şirket merkezinin bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin İcra takibinde yetkili olduğunu İstanbul Anadolu 9. icra Müdürlüğü’nün yetkisine ilişkin yayılan yetki itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirtmiş olduğunu. fakat davacı dava dilekçesinin “Sonuç ve İstem” bölümünde, müvekkil şirketin yapmış olduğu yetki itirazının kaldırılması yönünde Sayın Mahkemeden herhangi bir talepte bulunmadığını, borçlu görünen davalı firmalarının şirket merkez-inin bulunduğu ——- merkez mahkeme ve icra daireleri olduğunu, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının davacının “yetki itirazının kaldırılması” yönünde bir talebi olmadığından dolayı işbu davanın usulen (yetki) reddedilmesi gerektiğini, davacı, müvekkil şirket aleyhine 9.059,80 Euro tutarındaki bedel için” İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyası ile icra takibi” başlattığını, ödeme emrinin müvekkil şirkete tebliğ üzerine takip müvekkil şirket tarafından “İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğü’ nün yetkisine ve borca yaptığı itiraz” ile durdurulmuş olduğunu, bunun üzerine davacının, müvekkil şirketin “İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğü’nün ——– E. sayılı icra takip dosyasına ilişkin yapmış olduğu itirazın iptali ve icranın devamına” karar verilmesi talepli dava açmış olduğunu, davacı ile müvekkil şirket arasında müvekkil şirkete ait emteaların uluslararası taşınması konusunda ticari ilişki bulunmaktadır ve sözkonusu işe yönelik olarak davacıya ödenmesi gereken tüm bedeller ödenmiş olduğunu, söz konusu taşıma sırasında, ———- davacıya ait araç/Tırın müvekkil şirkete ait emteayı taşırken karlı -buzlu yolda saplanması /kaza geçirmesi nedeniyle davacı,———– ünvanlı müşteri firmayı durumdan haberdar etmiş ve müşteriden araç/tırın saplandığı yerden kurtarılmasını talep etmiş olduğunu, bu aşamalarda herhangi bir şekilde müvekkil şirketin olay konusunda herhangi bir haberi ve/veya bilgisi /dahili olmadığını, müşteri ——-, olay yerinde davacıya ait araç/tırın kurtarılması operasyonlarını sonuçlandırarak, durumu – sonradan- müvekkil şirkete haber verdiğini, ve kurtarma giderlerini müvekkil firmamızdan talep edip/yansıtmış olduğunu, bunun üzerine müvekkil şirket, kurtarma operasyonu sırasında oluşan maliyetleri davacıya yansıtarak, davacı adına——- tarih ve ———- sayılı ——– bedelli e-faturayı düzenlemiş olduğunu, Söz konusu faturaya T.T.K.’nın 21.(2) maddesinde düzenlenen 8 günlük yasal süre içerisinde davacı tarafından itiraz edilmemiş ve e-fatura içeriğini kesinleşmiş olduğunu, İlgili faturaya davacı tarafından itiraz edilmemiş, bu nedenle fatura kesinleşmiş olduğunu, Müvekkil Şirket tarafından davacıya gönderilen cari hesap mutabakat formu haksız ve hukuka aykırı şekilde onaylanmamış, cari hesap bakiyesi -O-(sıfır) TL olacak şekilde davacı tarafından düzeltilmediğini, bu konuda Müvekkil Şirket tarafından davacıya —— tarihli ihtarname gönderilmiş olduğunu, ——– tarihli ihtarnameye karşılık olarak davacının müvekkil Şirkete ———– tarihli ihtarnameyi göndermiş “söz konusu faturanın haksız vere kesildiğini ve faturayı iade ettiğini ” bildirmiş olduğunu, belirttiğini, Müvekkil Şirket davacının 07.04.2015 tarihli ihtarnamesine karşılık olarak, 15.04.2015 tarihli ihtarnameyi göndermiş ve “e-fatura iadesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, TTK 21.(2) maddesine olarak 8 yıllık yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden dolayı fatura içeriğinin kesinleşmiş olduğunu” bildirmiş olduğunu, E faturanın alındı kaydı tüm yazışmalarda davacıya bildirilmiş ve gönderilmiş olduğunu” beyan ederek, yetki itirazları nedeniyle davanın -usulden- yetkisizlik ve ——— mahkemelerinin yetkili bulunması sebebiyle Reddine, esas yönünden haksız ve kötüniyetle ikame edilen davanın reddine; haksız ve kötüniyetli olarak yapılan takip nedeniyle değerin %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet (icra inkar) tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğünün ——– E sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 4 adet fatura alacağına dayalı 31.690,25 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan raporda özetle; davacı tarafın dava konusu yaptığı 4 adet faturanın davalının defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı tarafın faturalara karşı 8 günlük yasal süresi içinde itirazda bulunmadığı, davalı tarafından davacıya kesilen yansıtma faturasına karşı 8 günlük yasal süresi içerisinde davacı tarafça itiraz edilmediği tespit edilmiştir.
Davacı defterleri, talimat raporu ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirilmek üzere bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin HMK md. 222 uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında ki ticari ilişkinin yurtdışı navlun bedellerine ilişkin olduğu, davacının faturalarının Euro bazında tutulduğu ve davacı yasal defterlerine göre 16.06.2015 takip tarihi itibari ile 9.059,80 Euro alacaklı olduğu, diğer taraftan talimat mahkemesinde yapılan incelemeler ve dosya kapsamında ki vesaiklere göre;er dava konusu faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yasal defterlerinde davacının herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığı, taraflar arasında ki mutabakatsızlığın davalı tarafça uluslararası taşıma esnasında meydana geldiği öne sürülen zararın davacı tarafa yansıtılmasına ilişkin tanzim edilen 9.059,80 Euro karşılığı 26.265,28 TL’lik faturadan kaynaklandığı, dosya kapsamında ki vesaiklere göre davalının tanzim ettiği yansıtma faturasının davacı tarafça gönderilen e-mail ile kabulünün yapıldığı, yansıtma faturasına dayalı hizmetin verildiğinin sübuta ermediğine veya davacı tarafın defterlerinde izlemediği yansıtma faturasının hukuki yönden bağlayıcı olmayacağına kanaat getirmesi halinde ise 16.06.2015 olan takip tarihi itibari ile davacının davalıdan “fiilen icra edildiği çekişmesiz olan uluslararası karayolu taşıma işinin navlun ücretlerinden” kaynaklanan 9.059,80 Euro asıl alacağının olacağı ve davacının bu alacağına, miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere davanın dayandığı takip tarihinden itibaren 3095 SK. Md.4/a’ya göre Euro hesaplarına Devlet Bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden kademeli olarak basit usulde (3095 SK. m.3) temerrüt faizi de yürütülebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili rapora beyan dilekçesinde; davalı şirket tarafından tek başına ve mesnetsiz düzenlenmiş yansıma faturasına itiraz edilmemiş olması fatura konusu işin yapılmış olduğunu göstermeyeceğini, davalının fatura konusu hizmeti verdiğini yazılı delille ispatlaması gerektiği, yansıma faturasını kabullerinde olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; müvekkili şirketin düzenlediği faturaya ve yaşanan olaya davacının bir itirazının olmadığını, faturaya itiraz edilmemiş olması fatura konusu işin yapıldığının ispatı anlamına geldiğini davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın, 4 adet fatura bedelinden bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, faturanın taşıma işine ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, dava konusu faturaların her iki tarafın incelenen defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 9.059,80 Euro asıl alacağının olduğu, davalı defterlerine göre ise davacının herhangi bir alacağının olmadığı, davalının davacıya düzenlediği yasıma faturasının davalı defterlerinde kayıtlı iken davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının yansıma faturasını kabul etmediği, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın davalı şirketçe düzenlenen bu 9.059,80 Euro karşılığı 26.265,28 TL’lik yansıma faturasından kaynaklandığı, davalının davacının düzenlediği faturalara ve faturalara konu edimin yerine getirilmediğine ilişkin bir itirazın olmadığı dolayısıyla davacının faturalara konu hizmeti verdiğini ispat etmiş olduğu, zira deftere kaydedilen fatura konusu işin yerine getirildiğine karine olduğu, davalı tarafın yansıma faturasına konu hizmeti davacı adına yerine getirdiğini, hizmetin bedelini, ve bu zarardan davacının sorumlu olması gerektiğini hususunu ispat edemediği, dava konusu 4 adet faturanın bedelini ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas Sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin 9.059,80 Euro asıl alacak üzerinden devamına, davalının asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4a maddesine göre faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü’nün——– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 9.059,80 Euro asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4a maddesine göre faiz yürütülmesine,
3-Alacak likit olmakla 31.690,25 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
4-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Karar harcı 1.917,19 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 401,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.515,39 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 401,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL ilk masraf, 760,50 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.689,70 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.367,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2019